2007'den Bugüne 92,260 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Evisserasyonda Posterior Sklerotomi Yöntemleri
MAKALE #5232 © Yazan Op.Dr.Savaş ÖZAY | Yayın Temmuz 2010 | 5,517 Okuyucu
EVİSERASYONDA POSTERİOR SKLEROTOMİ TEKNİKLERİ #

POSTERIOR SCLEROTOMY PROCEDURES IN EVICSERATION

Yazarlar: Savaş Özay* Feyza Önder**

Çalışmanın yapıldığı yer: S.B. Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi Göz Kliniği

* Uz.Dr. S.B. Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Göz Kliniği Başasistanı
**DoçDr. S.B. Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Göz Kliniği Şefi ,İSTANBUL


# Bu çalışma kısmen 17 – 21 Eylül 2005 tarihinde Antalya’da yapılan TOD 39. Ulusal Oftalmoloji Kongresinde serbest tebliğ olarak sunulmuştur.

ÖZET

AMAÇ: Üç farklı posterior sklerotomi tekniği ile gerçekleştirdiğimiz eviserasyon ameliyatlarının sonuçlarını araştırmak ve bu sklerotomi yöntemlerini tanımlamak.

GEREÇ VE YÖNTEM: 2000 -2005 tarihleri arasında eviserasyon ve posterior sklerotomi yapılan 40 olgunun 40 gözü geriye dönük olarak değerlendirildi. Olgular, dört radial kadranda ön sklera insizyonlu posterior sklerotomili eviserasyon (I. teknik), 2 - 8 saat kadranlarından yapılan sklera kesilerle oluşturulan çift sklera flepli posterior sklerotomili eviserasyon (II. teknik) ve her birini bir rektus kasının tuttuğu dört sklera flepli evisserasyon (III. teknik) olmak üzere üç farklı teknik ile ameliyat edildiler.

BULGULAR: Olguların 14'ü kadın, 26'sı erkek olup yaş ortalamaları 39 (4-84 yaş) idi. Birinci teknik ile ameliyat edilen 22 olguya (% 81) poröz olmayan, 5 olguya (%19) poröz implant, II. teknik ile ameliyat edilen 9 olguya (% 75) poröz, 3 olguya (%25) poröz olmayan, III. teknik ile ameliyat edilen tek olguya ise poröz implant yerleştirildi. İmplant çapları 16 ile 20 mm arasında değişiyordu. Yirmi iki olguya akrilik, 10 olguya alumina, 3 olguya mercan kökenli hidroksiapatit, 2 olguya medpor, 3 olguya silikon implant yerleştirildi. Ortalama izlem süresi 22 ay ( 1 - 59 ay)dı. Olguların hiçbirinde açılma, atılma ve migrasyon gözlenmedi. Birinci teknik ile ameliyat edilen 2 olguda implant vaskülarizasyonunda gecikme, iki olguda medikal tedavi ile düzelen ileri derecede kemozis ve inflamatuar reaksiyon, 1 olguda aponevrotik ptozis gözlendi. İkinci teknikle ameliyat edilen ve 18 mm akrilik sfer takılan bir olguda sığ orbita, kontrakte soket ve forniks yetmezliği nedeniyle ameliyattan 2 ay sonra sfer çıkarıldı. Bu olguya dermofat ve mukozal greftlerle soket rekonstrüksiyonu yapıldı. Tüm olgularda ameliyattan 1 ay sonra göz protezi uygulandı ve tatminkar protez hareketi ve kozmetik görünüm elde edildi.

TARTIŞMA: Eviserasyon sonrası uygun hacimde orbital implant yerleştirmek için posterior sklerotomi yapılması gerekmektedir. Posterior sklerotomi tekniği globun büyüklüğüne göre seçilebilir. Glob yeterince büyük ise dört radial kadranda ön sklera insizyonlu posterior skleretomi tekniği uygulanabilirken, orta veya ağır fitizis gözlerde çift veya dört skleral flepli posterior sklerotomi tekniklerinin uygulanması daha büyük bir implant yerleştirmeye olanak sağlamaktadır.

ANAHTAR KELİMELER: Posterior sklerotomi, eviserasyon, fitizis bulbi.

SUMMARY

PURPOSE: To evaluate the results of the evisceration surgeries with three different posterior sclerotomy procedures and to define these sclerotomy procedures.

MATERİAL AND METHOD: This retrospective study included 40 eyes of 40 patients who underwent evisceration and posterior sclerotomy surgery between the date of 2000-2005. The cases were operated with 3 different techniques that; an evisceration with posterior sclerotomy with anterior scleral incisions on 4 radial quadrent (I. technique), an evisceration with sclerotomy with double scleral flebs formed 2 - 8 quadrent scleral incisions (II. technique ) and an evisceration with scleral flebs which each flebs were held by a rectus muscle (III. technique).

RESULTS: Fourteen patients were female and 26 patients were male and the mean age was 39 (range, 4 -84 years). In I. technique, for 22 patients (81%) non-porous form implants and for 5 patients (19%) porous form implants were used. In II. technique, for 9 patients (75%) porous and for 3 patients (25%) non-porous form implants were used, and for the only 1 patient of III. technique a porous form implant was used. The diameter of the implants were between 16-20 mm.In 20 cases acrylic, in 10 cases alumine, in 3 cases hydroxyapatite implant with the origin of coral, in 2 cases medpor and in 3 cases silicone implants were placed. The mean follow up interval was 22 months ( range, 1 - 59 months). In none of the cases, the poor wound healing of scleral edges, exposure of implant and migration were observed. In I. technique, two of the patients with porous implant had late vascularization, two of them had severe chemosis and inflammatory reaction which recovered with medical treatment, and in one of them aponeurotic ptosis was observed. In one case who was operated with II. technique, which 18 mm acrylic sphere implanted, a contracted socket was detected. The sphere was extracted and socket reconstruction was performed with dermofat and mucosal greft after 2 months from the first surgery.In all cases after a month from the surgery the prosthesis was placed and a satisfactory movement of prosthesis and a cosmetic appearance was provided.

CONCLUSİON: For the insertion of an appropriate size of the orbital implant after evisceration, the posterior sclerotomy is necessary. The procedure of posterior sclerotomy may be chosen according to the glob size. If the glob size is large enough, a posterior sclerotomy with anterior scleral incisions on 4 radial quadrent procedure may be performed, besides, in small eyes such as mean or severe phthisis bulbi, posterior sclerotomy procedures with double or 4 scleral flebs provide the insertion of a larger implant.

Key words: Posterior sclerotomy, evisceration, phthisis bulbi.

GİRİŞ

Eviserasyon, skleral kılıf ve ona tutunan rektus kaslarının korunarak, tüm göz içi dokuların boşaltılmasıdır. Orbita yumuşak dokularına ve ekstraoküler kaslara müdahale edilmediğinden daha iyi protez hareketi elde edilebilmektedir. (1-3) Poröz implantların kullanılmaya başlanması ile birlikte implant vaskülarizasyonunun artırılması, yeterli büyüklükte implant yerleştirebilmek ve açılma, atılma gibi komplikasyonları en aza indirmek amacıyla son yıllarda çeşitli sklerotomi yöntemleri tanımlanmıştır. (2-9) Bu çalışmamızda kliniğimizde uyguladığımız 3 farklı posterior sklerotomi yöntemi tanımlanmış ve cerrahi sonuçlarımız değerlendirilmiştir.

GEREÇ VE YÖNTEM

2000 -2005 tarihleri arasında S.B. Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi Göz Kliniği’nde eviserasyon ve posterior sklerotomi yapılmış olan 40 olgunun 40 gözü çalışma kapsamına alındı. Hasta kartları geriye dönük olarak taranarak, dört radial kadranda ön sklera insizyonlu posterior sklerotomili eviserasyon (I.teknik), 2 - 8 saat kadranlarından yapılan sklera kesileriyle oluşturulan çift sklera flepli posterior sklerotomili eviserasyon (II. teknik) ve her birini bir rektus kasının tuttuğu dört sklera flepli posterior sklerotomili eviserasyon (III. teknik) olmak üzere üç farklı teknik tanımlandı. Fitizik gözlü hastalar ameliyat olmaksızın protez takabilecekleri konusunda bilgilendirildiler. Protezi tolere edemeyen veya daha fazla protez hareketi beklentisi olan hastalar ameliyat edildiler.Endoftalmi nedeniyle evisserasyon yapılan olgulara ameliyattan önce yoğun sistemik ve topikal antibiyotik tedavisi uygulandı. Medikal tedaviye yanıt alınamayan ve ışık hissini kaybetmiş bu olgulara son çare olarak evisserasyon yapıldı.

Cerrahi Teknik: Tüm olgularda 360 derece tenotomi yapıldı ve kornea limbustan çepeçevre kesilerek çıkarıldı. Bir spatül ile siklodiyaliz yapıldı ve takiben tüm göz içi dokular eviserasyon kaşığı ile boşaltıldı. Uveal doku artıklarının kalmamasına özen gösterildi. Absolü alkol emdirilmiş pamuk sklera boşluğu içinde gezdirilerek varsa kalan uveal dokular denatüre edildi.
Birinci teknikle ameliyat edilen olgularda 2 - 4 - 8 -10 saat kadranlarında, yaklaşık 10 mm uzunluğunda 4 adet radial ön sklera kesisi yapıldı. Sklera optik sinir etrafında 360 derece kesilerek optik sinir serbestleştirildi. Oluşan arka açıklığı genişletmek için rektus kasları hizasında öne doğru uzanan sklera kesileri yapıldı. Poröz implant konulacak olgularda vaskülarizasyonu hızlandırmak amacıyla posterior tenon künt diseksiyon ile açılarak orbita yağ dokusu açığa çıkarıldı. Uygun büyüklükte orbital implant yerleştirildi. Poröz olmayan implantlar pürüzsüz yüzeyleri nedeniyle kolayca yerleştirilebilirken, poröz implantlar bir cerrahi eldiven parçasına sarılarak yerleştirildi ve takiben eldiven parçası çıkarıldı. İmplantın arka tenon içinde mümkün olduğunca arkaya doğru yerleştirilmesine ve öndeki sklera yara dudaklarının gergin olmamasına dikkat edildi. Daha önce radial ön kesilerle oluşturulan sklera kanatları önce alt ve üst, daha sonra nazal ve temporaldekiler olmak üzere 6/0 polyglactin (vikril) sütür kullanılarak sütüre edildi. Sklera kanatları uç uca değil, üst üste gelecek şekilde U sütürlerle kapatıldı. Tenon tek tek, konjonktiva kontinü geçilen 6/0 polyglactin sütürlerle kapatıldı. Postoperatif ağrı ve enflamasyonu azaltmak için retrobulber lokal anestezik (bupivakain) ve kortikosteroid (onadron) enjeksiyonu yapıldı. Konformer konuldu ve antibiyotikli merhem sürülerek göz kapatıldı. Resim 1 (a,b,c,d) de I. teknikle ameliyat edilen penetran glob yaralanması olan bir olgumuzun cerrahi basamakları verilmiştir.
İkinci teknikte eviserasyon yapıldıktan sonra saat 2 – 8 kadranlarından yapılan ön sklera insizyonları arkaya doğru optik sinire kadar uzatıldı. Optik sinir çepeçevre skleradan ayrılarak serbestleştirildi. Böylece üst flebi üst ve lateral rektusun, alt flebi ise alt ve medial rektusun tuttuğu 2 adet skleral flep oluşturuldu. Posterior tenotomi yapıldıktan sonra orbital implant yerleştirildi ve sklera flepleri üst üste gelecek şekilde sütüre edildi. Tenon ve konjonktiva ayrı ayrı iki tabaka olarak kapatıldı. Resim 2 (a,b,c,d)de II. teknikle ameliyat edilen orta derecede fitizik gözlü bir olgumuzun cerrahi basamakları izlenmektedir.
Üçüncü teknikle ameliyat edilen orta derecede fitizik gözlü tek olguda ise eviserasyonu takiben oblik kadranlardan yapılan sklera kesileri optik sinire doğru uzatıldı ve optik sinir skleradan serbestleştirildi. Böylece her birine bir rektus kasının yapışık olduğu 4 adet sklera flebi elde edilmiş oldu. Posterior tenotomiyi takiben orbital implant yerleştirildi ve sklera flepleri I.teknikte tanımlandığı gibi önce alt ve üsttekiler, sonra da medial ve lateraldekiler olmak üzere iki ayrı katman olarak ve flepler üst üste gelecek şekilde kapatıldı. Tenon ve konjonktiva ayrı ayrı sütüre edildi. Resim 3 (a,b,c,d) de bu olgumuzun ameliyat sırasındaki fotoğrafları verilmiştir.

BULGULAR
Olguların 14'ü kadın, 26'sı erkek olup yaş ortalamaları 39 (4-84 yaş) idi. Yirmi iki olguya fitizis bulbi, 8 olguya endoftalmi, 6 olguya konjenital veya sekonder glokom, 2 olguya glob perforasyonu, 1 olguya konjenital mikroftalmi, 1 olguya ise implant açılımı nedeniyle eviserasyon ve posterior sklerotomi yapıldı. Hafif derecede fitizik 11 göz I. teknikle ameliyat edilirken, orta veya ağır derecede fitizik 11 göz ise II. ve III. tekniklerle ameliyat edildi. Tablo 1’de eviserasyon endikasyonlarına göre olguların dağılımı görülmektedir.
Birinci teknikle ameliyat edilen 22 olguya (% 81) poröz olmayan, 5 olguya (% 19) poröz implant, II. teknikle ameliyat edilen 9 olguya (% 75) poröz, 3 olguya (% 25) poröz olmayan implant, III. teknikle ameliyat edilen tek olguya ise poröz implant yerleştirildi. İmplant çapları 16 ile 20mm arasında değişiyordu. Olguların 24’üne (% 60) 20 mm, 14’üne (% 35) 18 mm, 2’ sine (% 5) ise 16 mm çapında implant yerleştirildi.
Yirmi iki olguya akrilik, 10 olguya alumina, 3 olguya mercan kökenli hidroksiapatit, 2 olguya medpor, 3 olguya silikon implant yerleştirildi. Ortalama izlem süresi 22 ay ( 1 - 59 ay)dı. Takipler boyunca olguların hiçbirinde açılma, atılma ve migrasyon gözlenmedi. Birinci teknikle poröz implant yerleştirilen 2 olguda implant vaskülarizasyonunda gecikme, iki olguda medikal tedavi ile düzelen ileri derecede kemozis ve inflamatuar reaksiyon, 1 olguda ameliyat öncesi var olan aponevrotik ptoziste kötüleşme gözlendi. İkinci teknikle 18 mm akrilik sfer takılan bir olguda sığ orbita, kontrakte soket ve forniks yetmezliği nedeniyle ameliyattan 2 ay sonra sfer çıkarıldı. Bu olguya dermofat ve mukozal greftlerle soket rekonstrüksiyonu yapıldı. Tüm olgularda ameliyattan 1 ay sonra göz protezi uygulandı ve tatminkar kozmetik görünüm elde edildi.

TARTIŞMA

Sklera kılıfının ve ona tutunan ekstraoküler kasların yerinde bırakılarak tüm göz içi dokuların boşaltılması anlamına gelen eviserasyon ameliyatı kornea korunarak veya çıkarılarak yapılabilir. (1, 2, 10) Kornea hassasiyeti, kornea epitel defekti veya implant açılımına neden olacak kornea erezyonu gibi komplikasyonlardan kaçınmak için korneanın tamamen çıkarılması önerilmektedir. (2, 11) Çalışmamızda tüm olgularda kornea limbustan itibaren tamamen eksize edilmiştir.

1985 yılında hidroksiapatit orbital imlantın kullanıma girmesi ile birlikte anoftalmik soket cerrahisinde yeni bir dönem başlamıştır. (2) Poröz yapıları sayesinde implant içine fibrovasküler doku yürümesine izin veren bu materyal orbital dokularla bütünleşme özelliğine sahiptir. Dolayısıyla, poröz olmayan implantlara göre açılım, atılım, migrasyon ve enfeksiyon oluşturma riski daha az olmakta, hareket pimi takılabilmesi sayesinde de mükemmel protez hareketi elde edilebilmektedir. (12, 13) Yüksek yoğunluklu poröz polietilen (medpor) ve aliminyumoksit (alumina) gibi sentetik poröz orbital implantların da üretilmesi ile birlikte artan kullanım sonucu son yıllarda çeşitli oranlarda implant açılımı, atılımı, migrasyonu veya enfeksiyonu gibi komplikasyonlar bildirilmiştir. Çeşitli serilerde bildirilen implant açılım oranları %1,6 ile % 21,6 arasında değişmektedir. (13)

Eviserasyon sonrasında enoftalmusu ve üst sulkus deformitesini önlemek, iyi bir protez hareketi ve kozmetik sonuç elde edebilmek için yeterli büyüklükte bir orbital implant yerleştirmek gerekmektedir. (14) Özellikle fitizik gözlerde eviserasyon sonrasında posterior sklerotomi yapılmadığı takdirde yerleştirilecek implant çapı sınırlıdır. Bu gözlerde yerleştirilebilecek sfer çapı kornea korunduğunda 15 -18 mm, kornea çıkarıldığında 13 – 16 mm arasında değişmektedir. Oysa anoftalmik enoftalmusu önleyebilmek için implante edilecek en uygun sfer çapının 20 veya 22 mm olması gerekmektedir. Bu volüm sınırlamaları eviserasyon sonrası çeşitli sklerotomi yöntemlerinin uygulanmasını gerekli kılmıştır. (2)

Stephanson (4), ilk kez Juizinga ‘nın tanımladığı ‘Evisseronöroektomi’ fikrini tekrar hayata geçirerek modifiye posterior sklerotomi tekniğini tanımladı. Stephanson (4), posterior skleraya spiral insizyonlar yaparak skleranın ön arka çapını artırmış ve çok sayıda radial insizyonlarla sklerayı genişletmiştir. Kostick ve Linberg (3) optik sinir etrafındaki sklerayı dairesel olarak keserek optik siniri serbestleştirmişler ve yaklaşık 10-12 cm uzunluklarında dört radial insizyon yaparak farklı bir posterior sklerotomi yöntemi tanımlamışlardır. Çalışmamızda 27 olguya Kostick ve Linberg‘in tanımladıkları bu teknikle (I. teknik) posterior sklerotomi uygulandı.

Massry ve Holds (5) 2001 yılında yeni bir skleral modifikasyonlu eviserasyon tekniği tanımlamışlardır. Bu teknikte eviserasyondan sonra sklera üst temporal ve alt nazal kadranlardan tam kat olarak kesilmekte ve bu radial kesiler arkada optik sinir etrafında birleştirilerek optik sinir skleradan ayrılmaktaydı. Böylece ekstraoküler kasların tuttuğu iki sklera flebi oluşturulmaktaydı. Massry ve Holds (9) bu teknikle özellikle orta ve şiddetli sklera skatrizasyonu olan fitizik gözlerde istenilen çapta sfer yerleştirilebileceğini bildirmişlerdir. Bu yazarlar ameliyat ettikleri [büyük çoğunluğunda (%71) PMMA sfer kullanılan] 12 ‘si (%17) orta veya şiddetli fitizik gözlü 70 olguya ortalama 20 mm çapında sfer yerleştirmişler ve hepsinde başarılı sonuçlar bildirmişlerdir. Banaz ve arkadaşları (6) bu tekniğe benzer olarak sklerayı medial ve lateral rektus kaslarının hemen altından yaptıkları tam kat radial kesilerle iki parçaya ayırmışlar ve arkada bu kesileri optik sinir etrafında birleştirerek posterior sklerotomi gerçekleştirmişlerdir. Altmış bir olguluk serilerinde olguların tümünde poröz polietilen implant kullandıklarını ve hiçbir olguda açılma veya atılmaya rastlamadıklarını bildirmişlerdir. Serimizde 12 olguya Massry ve Holds’un tarif ettikleri yöntemle (II. teknik) posterior sklerotomi yapıldı ve takipler boyunca hiçbir olguda implant açılımı gözlenmedi.

Sanz Lopez ve Salez Sanz (7) 2003 yılında çift skleral örtmeli eviserasyon tekniğini tanımlamışlardır. Bu teknikte eviserasyondan sonra sklera, yapılan radial kesilerle, her birine bir rektus kasının yapışık olduğu dört flep oluşturulmakta ve arkada optik sinir skleradan tamamen ayrılmaktadır. Tüm olgularına medpor implant yerleştirdikleri 22 olguluk serilerinde, küçük anoftalmik soketlerde dahi herhangi bir komplikasyon olmaksızın 20 veya 22 mm gibi büyük çaplı sferleri yerleştirebildiklerini bildirmişlerdir. Morel (8) ve arkadaşları bu teknikle 15 olguda eviserasyon yapmışlar ve takipler boyunca hiçbir komplikasyonla karşılaşmadıklarını bildirmişlerdir. Bu tekniğin poröz implantların orbitaya yerleştirilmesinde kolaylık sağladığını ve implant önünde iki vaskülarize sklera tabakası olduğundan dolayı implant açılım riskini daha da azalttığını belirtmişlerdir. Çalışmamızda orta derecede fitizik gözlü bir olguda bu teknikle (III. teknik) posterior sklerotomi yapıldı ve takipler boyunca herhangi bir komplikasyonla karşılaşılmadı.

Teknikler farklı olsa da tüm bu posterior sklerotomi modifikasyonlarının amacı; mümkün olduğunca büyük bir implant kullanarak eviserasyon sonrası eksilen orbita hacmini yerine koymaktır. Posterior sklerotomi sayesinde implant orbitanın gerisine doğru, arka tenon kılıfı içine yerleştirilebilmektedir. Böylece öndeki sklera yara dudakları üzerindeki gerginlik azaltılarak erken dönemde implant açılım riski hemen hemen tamamen ortadan kaldırılabilmektedir. Ayrıca protez için önde alan yaratmak suretiyle, geç dönemde protez basısına bağlı olarak gelişebilecek alt kapak gevşekliği gibi komplikasyonlar azaltılabilmektedir. (2, 3, 7, 9,15)

Posterior sklerotomi yöntemi seçilirken globun büyüklüğü önemlidir. Endoftalmi, perforasyon veya terminal glokom gibi durumlarda glob normal veya normalden büyük bir hacme sahip olduğundan dört radial kadranda ön sklera insizyonlu posterior sklerotomi tekniği ile yeterli büyüklükte implant yerleştirilebilir. Tersine, orta veya ileri derecede skatrize skleralı fitizik gözlerde büyük bir implant yerleştirebilmek için sklera iki veya dört flebe ayrılacak şekilde sklerotomiler yapılabilir. Çalışmamızda olgu dağılımlarına bakıldığı zaman II. teknikle ameliyat ettiğimiz olguların büyük bir çoğunluğunu (%83 ) orta veya ileri derecede fitizik gözlerin oluşturduğu dikkat çekmektedir. Birinci teknikle ameliyat edilen olguların %45’ini hafif fitizik gözler ve mikroftalmi, %55’ini ise endoftalmi, perforan yaralanma, glokom gibi tanılar almış olgular oluşturmaktadır. Buradan sklera boşluğunun hacmi küçüldükçe sklera flebi oluşturulan posterior sklerotomi tekniklerinin tercih edildiği anlaşılmaktadır.
Sonuç olarak; eviserasyon ameliyatında posterior sklerotomi yapmanın daha büyük bir implant koyma imkanı sağladığı, implant açılım ve atılımını azalttığı bilinmektedir. (2, 3, 7) Posterior sklerotomi tekniği globun büyüklüğüne göre seçilebilir. Glob yeterince büyük ise dört radial kadranda ön sklera insizyonlu posterior sklerotomi tekniği, orta veya ağır fitizik gözlerde ise çift veya dört sklera flepli posterior sklerotomi teknikleri uygulanabilir.

KAYNAKLAR

1.Maden A.Okükoplastik Cerrahi.İzmir:Özden Ofset,1995;223-43.
2.Sherman DD. Current Techniques of Enucleation and Evisceration. In Ophthalmic Surgery: Principles and Techniques Daniel MA ed. USA:Blackwell Science,1999;1565-88.
3.Kostick DA,Linberg JV.Evisceration with hydroxyapatite implant.Surgical technique and review of 31 case reports.Ophthalmology 1995;102:15542-9.
4.Stephenson CM.Evisceration of the eye with expansion sclerotomies.Ophthal Plast Reconstr Surg 1987;3:249-51.
5.Massry GG,Holds JB.Evisceration with scleral modification . Ophthalmic Plast Reconstr Surg 2001;17:42-7.
6.Banaz A , Aydın O, Arslan MO.Anoftalmik orbital implant olarak poröz polietilen sonuçları.T Oft Gaz 2005; 35: 346-51.
7.Sanz Lopez A, Salez Sanz M.Double scleral covering evisceration. Arch Soc Esp Oftalmol.2003;78(5):273-6.
8.Morel X, Bourgade JM, D’Hermies F , Renard G.Modified evisceration for biocolonizable orbital implant :the four-square technique. J Fr Ophtalmol. 2004; 27(8):903-6.
9.Özgür ÖR, Akçay L, Doğan ÖK. Evisceration via superior temporal sclerotomy. Am J Ophthalmol 2005 ;139:78-86.
10.Vahram Aratoon MB. Cornea preservation in evisceration. Am J Ophthalmol 1970;70:855 -6.
11.Soll DB. The anophthalmic socket. Ophthalmology 1982;89:407
12. Naugle TC, Lee AM, Haık BG, Callahan MA. Wrapping hydroxyapatite orbital implants with posterior auricular muscle complex grafts. Am J Ophthalmol 1999;128:495-501.
13. Liao SL, Kao SCS, Tseng JHS, Lin LL-K. Surgical coverage of exposed hydroxyapatite implant with retroauricular myoperiosteal graft. Br J Ophthalmol 2005;89:92-5.
14. Erdoğan H, Ünal M, Konuk O. Sekonder orbita implantasyonu. T Klin Oftalmoloji 2003; 12 (2): 96-101.
15. Şuvağ N, Katırcıoğlu YA, Duman S. Hidroksiapatit implant komplikasyonlarının tedavisi ve önlenmesi. T Oft Gaz 2001; 31 (4/1): 492-8.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Evisserasyonda Posterior Sklerotomi Yöntemleri" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Op.Dr.Savaş ÖZAY'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Op.Dr.Savaş ÖZAY'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Savaş ÖZAY Fotoğraf
Op.Dr.Savaş ÖZAY
İstanbul
Doktor "Göz Hastalıkları"
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi4 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Op.Dr.Savaş ÖZAY'ın Makaleleri
► Meme Büyütme Yöntemleri Op.Dr.Gökhan ÖZERDEM
► Vajinismus Tedavi Yöntemleri Doç.Op.Dr.Nermin KÖŞÜŞ
► Doğum Kontrol Yöntemleri Op.Dr.Şenay AYCAN
► Estetik Tedavi Yöntemleri Op.Dr.Eser AYDOĞDU
► Alerjenlerden Korunma Yöntemleri Dr.Gürkan KILIÇ
► Lenfödem ve Tedavi Yöntemleri Fzt.Elif Esra FARIMAZ
► Aile Planlaması Yöntemleri Op.Dr.Kutlugül YÜKSEL
► Gebelikten Korunma Yöntemleri Op.Dr.Mustafa N. ALİHANOĞLU
► Doğum Kontrol Yöntemleri Prof.Dr.İlker GÜNYELİ
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Evisserasyonda Posterior Sklerotomi Yöntemleri' başlığıyla benzeşen toplam 75 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


17:32
Top