2007'den Bugüne 92,313 Tavsiye, 28,222 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Aldatmak - Aldatılmak!
MAKALE #5343 © Yazan Psk.Serap DUYGULU | Yayın Ağustos 2010 | 16,002 Okuyucu
Kadın ve erkek arasındaki ilişkilerin en can alıcı noktasıdır aldatmak. Aldatmak,aldatan ve aldatılan olarak iki taraflı bir eylemdir ve bir ilişkinin dönüm noktasıdır.Genellikle aldatan taraf suçlu ve aldatılan taraf mağdur konumundadır. Üstelik aldatma eylem olarak erkeğe atfedilen bir anlam içerir.Hep erkeklerin aldatan taraf olduğu ve kadınların da bu eylemin mağdurları olduğu düşünülür ama yapılan araştırmalar gerçekte durumun çok da böyle olmadığını gösteriyor.Kadınlar da aldatıyor ama kadınlar toplum içinde bunu ulu orta anlatmıyorlar.Erkeklerse yetiştiriliş biçimlerinden kaynaklanan ‘erkeğin elinin kiridir’ zihniyetiyle ve hemcinslerine karşı bir üstünlük gösterisi olarak gördüklerinden yaşadıkları ilişkileri anlatma eğilimindeler. Ancak görünen o ki her iki cins de aldatıyor.

Aldatma üzerine bir Alman dergisinin yaptığı araştırma ilginç sonuçlar koyuyor ortaya:
Eşlerini aldatan insanlar yaşadıkları heyecanın yerini başka hiçbir şeyin tutmadığını söylüyorlar.Eğer kendileri aldatılılarsa yaşayacakları acının da çok büyük olacağını belirtiyorlar. Kadınlar eşlerini aldattıkları partnerlerini yakın arkadaş çevrelerinden seçiyorlar ve yaklaşık % 70’i bir defalık bir ilişki yaşıyor ama geri kalan % 30’luk grup daha uzun süreli ilişkiler yaşıyor.Kadınlar aldattıkları zaman bunu kimseye anlatmıyorlar.Sadece eğer aşık olurlarsa yakın arkadaşlarıyla paylaşıyorlar.Erkekler eşlerini genellikle tesadüfen tanıştıkları insanlarla aldatıyorlar ve genellikle de eşlerinin hamileliği sırasında aldatmaya başlıyorlar. Ancak her üç erkekten biri kendi işyerinden bir kadınla ilişki yaşıyorlar ve bu daha uzun süreli bir ilişki oluyor. Araştırma yapılan grubun % 57’si öpüşmeyi aldatma olarak kabul ediyor, % 20’si ise el ele tutuşmaya aldatma olarak bakıyor.Ortaya çıkan bir diğer sonuç ise her iki kişiden birinin hayatı boyunca en az bir kere aldatılmış olduğu.

Aldatan insanların bu eylemlerine mazeret olarak getirdikleri açıklamalara baktığımızda hepimizin bildiği gerekçeleri görüyoruz:Eşimde göremediğim ilgiyi gösterdi; planlanmış bir şey değildi;ben aslında eşimi seviyorum;bu sadece basit bir cinsel beraberlik,vb......
Bütün bunlar bir takım araştırmalar sonucu elde edilen istatistiksel değerler.Ancak böyle bir durumla karşı karşıya kalan insanlar için olay çok acı verici.Burada insanların acısını hafifletir mi bilinmez ama bilim adamlarının aldatmaya getirdiği açıklamaları da belirtmekte fayda var.

Bazı bilim adamları insanların tek eşli olarak programlanmış bir varlık olmadığını ve bunun evrimden bu yana böyle olduğunu iddia ediyorlar.Onlara göre insan biyolojisinde ve genlerinde çok eşlilik var.Kadınların aldatmalarının ardında evrimden bu yana DNA’larına kodlanmış doğru genlere sahip erkekleri bulmak yatıyor. Kadınlara göre bunun nedeni eşlerinden sevgi ve ilgi görememek ya da cinsel sorunlar olarak öne sürülse de aslında bu aldatmanın görünen kısmı.Bilinç altında yatan neden doğru erkeği bulmak.Erkek için de aynı şey geçerli; kaliteli genlere sahip kadınlardan üremenin devamı yoluyla soyun sürdürülmesi...

Bilim adamlarına göre aldatmanın can yakıcı olmasının sebebi ise kıskançlık. Kıskançlık da aslında bu uğurda savaşarak neslimizin devamını sağlıyor.

Bilim aldatmaya mantıklı açıklamalar getirse de gerçekte olay çok yaralayıcı olabiliyor.Hem ilişkiler,hem de insanlar açısından.İlişkiler tamiri zor yaralar alıyor, aldatılan taraf kırılıyor,utanç duyuyor ve aşağılık duygusuna kapılıyor;’onda bende olmayan ne buldu?’ sorularıyla boğuşuyor.En çok öfke ve kızgınlık duyuyor ve intikam almak istiyor.

Ama aldatmanın intikamı nasıl alınır? Aldatarak alınacağını düşünenlerin sayısı bir hayli fazla ancak böyle bir davranışı kendilerine yakıştıramadıklarından bunu yapmayacakları için intikam yöntemleri çok acımasızca olabiliyor.Kendilerinin yaşadığı acıyı yaşatabilecek ne varsa yapmak istiyorlar.Aldatılan taraf erkekse çok büyük bir kısmı sonu ölümle bile sonuçlanabilen şiddete başvuruyor ve maalesef toplum da bunu hoş görebiliyor.Yazılı olmayan yasalara göre görmezden gelinebiliyor,hatta haklı görülebiliyor.Eğer aldatılan taraf kadınsa yine geleneklere göre ağırlıklı olarak eğilim affetmesinden yana.

Kadının en azından bir defa affetmesi,eşine ikinci bir şans vermesi bekleniyor. Kadınlar durumu kabullenmeseler bile yine bu yazılı olmayan yasalara ve geleneksel öğretilere göre kabullenmek zorunda kalıyorlar.Burada en etkili faktör kadının ekonomik gücü.Eğer ayakları üzerinde durabilen ve ekonomik olarak kendine yetebilen bir kadınsa ayrılma yolunu seçerken daha güvenli davranıyor.

Aslında bir kelimeyle bahsedilen aldatma üzerine yüzyıllardır sayısız açıklamalar yapılmıştır ama durum hala karmakarışıktır.Çünkü eylemin kendisinden çok öncesi ve sonrası pek çok değişkene bağlıdır.Kadın ya da erkek niye böyle bir ilişkiyi yaşar diye sorarsak alacağımız cevaplar ne kadar çoksa,aldatılan taraf ne yapmalıdır sorusuna verilecek cevaplar da o kadar çoktur.Günümüzde aldatma eylemi için sadece kadın ve erkeğin cinselliği de içeren birliktelikleridir demek olayı çok basite indirgemek olur.İletişimin inanılmaz boyutlara ulaştığı çağımızda internet yoluyla tanışarak yeni ilişkiler yaşayan insanları duyuyoruz.Artık ofis içi aşklar çok olağan gibi karşılanır oldu.Medyada her gün evli oldukları halde başkalarıyla da beraber olan insanları ve adına da düzeyli ilişkiler denilen magazinel haberleri görüyoruz.Bütün bunlar durumu normalmiş gibi karşılamamıza neden oluyor.Oysa ki aldatma aldatmadır ve ciddi olarak can yakıcı ve sonuçları itibarıyla da yıkıcıdır. Ancak yaşanılan ilişki bir gecelik bir ilişkiyse kadınlar daha affedici oluyorlar.Ama uzun süreli ilişkiler söz konusuysa ya boşanmayarak cezalandırıyor ya da asla affetmiyor ve çocukları da koz olarak kullanabiliyor.Kısacası yaşanan ilişkinin türüne,kişilerin yapısına ve evliliğin süresine,çocuk olup olmamasına bağlı olarak verilecek tepki de değişiyor.O nedenle aldatmanın sonucunda şu olmalıdır,ya da böyle davranılmalıdır demek mümkün değil.
Özellikle arada çocuklar da varsa eşler beraberliklerini bitirip yollarını ayırma konusunda pek çok problemle karşı karşıya kalabiliyorlar.Böyle bir ilişkide mağdur olan taraf aldatılan taraftır ve maalesef sağlıklı kararlar alabilmek de çok zordur. Yakın çevrenin ve yapılan yorumların dışında kalabilmek ve durumu doğru değerlendirmek neredeyse imkansız hale gelir.İki kişinin ilişkisi hakkında yorum yapma hakkı yine iki kişinin olmalıdır.Çünkü yapılan araştırmaların ortaya koyduğu bir diğer ilginç sonuca göre aldatma olayından sonra ilişki kurtarılabilmekte ve hatta yeniden bir aşka bile dönüşebilmektedir.Belki böyle bir problemle karşılaşıldığında yapılacak en doğru iş bir süre olayı soğumaya bırakmak ve önemli kararlar almadan önce biraz beklemek.Aldatmak karşı tarafa hissettirdikleri bakımından olumsuz pek çok durumu da beraberinde getirdiği için bu konuda karar hakkı yine bu durumla karşı karşıya kalan insana ait olmalıdır.Beraberliğe devam etmek ister ya da bitirir. Aldatan kişi nasıl özgür iradesiyle bir başka ilişki yaşama hakkını kendinde görebiliyorsa,diğer kişi de gitmek ya da kalmak kararını verirken özgür olabilmelidir. En azından böyle bir hakkı olmalıdır.

Aldatma ,bazı durumlarda aldatan kişinin kişilik sorunlarından bazen de her iki tarafın ilişkilerini hafife almalarından,aradaki saygıyı yitirmelerinden ya da eşlerinin gözünde vazgeçilmez olduklarını düşünmelerinden kaynaklanır.

Sebebi her ne olursa olsun aslında bu kişinin kendisine,yaşadığı ilişkiye ve karşısındaki insana açık saygısızlığıdır.

Bir şeyler yürümüyorsa ve düzeltmek de mümkün görünmüyorsa incinmeden ve incitmeden bitirmek en doğrusudur.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Aldatmak - Aldatılmak!" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Serap DUYGULU'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Serap DUYGULU'nun izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     5 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Serap DUYGULU'nun Yazıları
► Aldatmak ve Aldatılmak Psk.Nihan DİKME
► Aldatmak Dr.Selen DAĞISTAN
► A Dan Z Ye Aldatmak Psk.Çisem İLHAN
► Aldatmak Psk.Eylem AYRANCI
► Nedenleri ve Çözümleriyle Aldatmak Psk.Ebru ÖZKARDAŞ
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Aldatmak - Aldatılmak!' başlığıyla benzeşen toplam 9 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Baba Çocuk İlişkisi Kasım 2016
► Alınganlık Kasım 2016
► Kıskançlık Kasım 2016
► Yılbaşı ve Çocuklar Kasım 2016
◊ Dizi Dizi Hayatlar Ekim 2010
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


04:45
Top