2007'den Bugüne 92,300 Tavsiye, 28,217 Uzman ve 19,976 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Down Sendromu
MAKALE #5362 © Yazan Hanife TETİK | Yayın Ağustos 2010 | 13,295 Okuyucu
Anne ve babalar çocuklarına kendi kalıtsal özelliklerini yumurta hücreleri ile verirler. Bu hücreler anne ve babadan aldıkları bir takım (23) kromozom aracılığı ile bu görevi yaparlar. Anne babanın eşit katkısıyla 46 kromozomlu normal döllenmiş yumurta olur ve bu çocuğu oluşturur. Bazen yumurta hücresi oluşurken bir hata, anne babanın 23 yerine 24 kromozom taşıyan bir hücre vermesine neden olur. Bu diğer ebeveynden gelen yumurta hücresiyle birleşince sonuçta 47 kromozom taşıyan döllenmiş yumurta ve gelişim sonucunda fazla kromozom taşıyan bir çocuk oluşur. Bu fazla kromozom (47. kromozom) gelişimindeki bilinen özellikleri yaratır. Hamilelikte yaşanan hiçbir durum bunun sebebi değildir.

Down Sendromunu iyileştirecek yada Down Sendromlu olma etkilerini yok edecek herhangi bir tıbbi tedavi şekli yoktur. Tek çare eğitimdir(6. Dünya Down Sendromu Kongresi Sonuç Bildirisi, Madrid, 1997) Özellikle erken yaşlarda başlanılan eğitim bu çocukların normal ilköğretim okullarına gidip, kaynaştırma eğitimine uyum sağlayacak bireyler olmalarını sağlamaktadır.

DOWN SENDROMUNUN HAMİLELİKTE TESPİTİ

Hamileliğin 14-16 haftalarında anne rahminde çocuğu (cenini)çevreleyen amniotic sıvıdan alınan örneğin analizi yoluyla, çocuğun kromozom bozukluğu gösterip göstermediği belirlenebilmektedir.Oldukça kolay ve ucuz olan analiz işleminin anne için riski %1 kadardır.

DOWN SENDROMU ÇEŞİTLERİ

TRİSOMY 21: 21 numaralı kromozom çift değil üç tanedir. Dolayısıyla kromozomların toplam sayısı 46 olması gerekirken 47 olması durumudur. Down hastalığı gösterenlerin %95’i bu grupta yer almaktadır.

MOZAİK(Mosaicism): Down hastalığı gösterenlerin %1-2’sini oluşturan bu tipte bazı hücreler normal iken bazıları 3 kromozom taşımaktadır. Yani bazı hücrelerde 46,bazılarında ise 47 kromozom bulunmaktadır.

TRANSLOKASYON(Translocation): 21 numaralı kromozomdaki ek kromozom başka bir kromozomla birleşmektedir. Bu durumda toplam kromozom sayısı yine 46 olmaktadır. Ancak bu kromozomların düzeni bozuktur. Down hastalarının % 3,5’ini bu tipte olanlar oluşturmaktadır. Down hastalığı olan çocukların çoğunun orta derece zihinsel engelliler grubunda (40–34) olduğu görülmektedir. Mozaik tipine giren çocukların ortalama zeka bölümü puanları diğer tiplere göre daha yüksektir.

DOWN SENDROMUNUN TİPİK BELİRTİLERİ

Down Sendromlu çocuklarda görülen tipik belirtiler vardır. Ancak bu belirtilerin tamamının herhangi bir çocuk üzerinde görülme olasılığı mümkün değildir.
1.Zekâ bölümü genellikle 30–50 arasındadır.
2.Kafaları ufaktır. Buna paralel olarak beyinleri ufaktır.
3.Yüzleri oval ve yassıdır. Burun kemikleri gelişmemiştir. Burun düz ve göz çukurları yumurta biçimindedir.
4. Sıklıkla göz bozukluklarına rastlanır.
5.Genellikle geç diş çıkarırlar. Dişleri ufak ve dizilişleri uygun değildir.
6.Genellikle dilleri büyüktür. Sıklıkla ağızdan dışarı doğru sarkar.
7.Genellikle boyunları geniştir. Boyunlarının yan tarafındaki deri gevşektir.
8.Ayak ve eller kısa, geniş, düz ve kare biçimindedir.
9.Saçları genellikle dik, ince ve düzdür.
10.Üreme organları genellikle gelişmemiştir.
11.Boyları kısadır. Özellikle yaşamlarının ilk üç yılında büyüme yavaştır.
12.Derileri esneklikten yoksundur. Kolayca gevşer ve sertleşir.
13.Genellikle konuşmaları düzgün değildir.

DOWN SENDROMLU ÇOCUKLARIN DİL GELİŞİMLERİNİN ÖZELLİKLERİ

Dil Öncesi Gelişimi
Annenin bebeğini kucağına almasıyla birlikte bebekle iletişim başlar. Down Sendromlu olan bebeğinizin size verdiği tepkiler yavaş olabilir. Bebeğin izlemesi tepkisini organize edebilmesi için biraz zaman ihtiyacı olacaktır. Ayrıca bebeğiniz çok talep kar bebekte olmaya bilir. Erken eğitim çağındaki bebeklerin ailelerine, bebeklerini bu dönemde kendi haline bırakmamalarını, sürekli onunla meşgul olan, oynayan ve konuşan birilerinin olmasını ve anne ve babanın uyarıcı yeteneklerini geliştirmeleri önerilir.
Genellikle kalabalık ailelerde yetişen Down Sendromlu çocukların, çocuğa karşı aile büyükleri tarafından farklı ve tutarsız davranışlar uygulanmadığı takdirde, çok daha sosyal ve tepkili olduklarını gösterdi. Sıradan gelişim basamaklarını izleyen bebeklerin konuşma öncesi heceleme sesleri üç saniyede biterken Down Sendromlu bebekler bunu daha uzun bir sürede beş saniyede bitirmektedirler. Bu heceleme sesleri konuşmaya temel oluştururlar. Down Sendromlu bebekler karşılıklı itkileşim içerisinde pek gelişimci değillerdir ve temel dil gelişimlerini geliştirmekte yavaştırlar.
Gülümseme
Bebeğiniz yüzünüze bakması, gülümsemesi ve kahkaha atması en temel iletişim becerilerindendir. Bebeğiniz beklenenden biraz geç gülümseye bilir onunla oynayarak, gıdıklayarak gülümsemeye cesaretlendirebilirsiniz. Bu oyunlarda siz ve bebeğiniz gerçekten iyi vakit geçiriyorsanız iletişim gerçekleşmiş demektir.
Heceleme
Bunlar konuşma benzeri hecelemelerdir(“baba” “dadada” gibi). Bu sesli ifade bir durup bir başlar. Down Sendromlu bebeklerde de hecelemede normal gelişim basamakları izleyen bebeklerin aynı ritmik organizasyonuna sahiptir. Fakat süresi biraz daha uzundur(5 Sn).
Sıra TaKibi
Bebeğinizin konuşma için temel olan bu becerisini geliştirmek için el kuklaları kullanıp, onları sıra gözeterek konuşturabilirsiniz. Bu beceri etkili bir konuşma ve iletişim için zorunludur. Çünkü karşılıklı konuşmalarımızı biz dinleme ve konuşma sırası içerisinde gerçekleştiririz. Aksi takdirde iletişim başarılı olmaz.
Göz kontağını Kullanmayı Geliştirme
Çocuğunuzun göz kontağını iletişim olarak kullanması için yönlendirin. Baktığı şeyleri verin veya onlar hakkında konuşup bilgi verin. Daha büyük çocuklarla çalışırken çocuğun size bakması için gözlük, şapka veya ilginç aksesuarlar takabilirsiniz. Konuşurken her zaman önce göz kontağını kurun sonra konuşun.
İlk Kelimeler
Down Sendromlu olan çocuklarda konuşma gecikir. Bu çocuklar üç yaşlarından önce, gündelik kelimeleri çok iyi bildikleri kelimelerde olsa, kullanmakta zorlanırlar. Bunun kısmen beyindeki kontrol mekanizmasıyla ilgili olduğu tahmin edilmektedir. Motor gelişim ve planlı iş gör4me becerisindeki gecikme karakteristiktir ve bununla konuşmanın gecikmesi arasında bir ilişki söz konusudur.
Çocuklar konuşmaya tek tek kelimelerle başlarlar. Bu ilk kelimeler çevrelerindeki kişilerin adları, nesnelerin adları ve günlük hayatta olan olayların adları olabilir. Bunlar belli bir sayıyı bulduğunda çocuk bunları birleştirir ve tümceler oluşturur. Down Sendromlu çocuklarda anlama(alıcı dil) her zaman ifadeden ileridedir. Yani çocuk her durumda ifade ettiğinden fazlasını anlar. Kelime öğrenme becerileri güçlüdür. Down Sendromlu bir çocuk eğer işitme kaybı yok ise beş yaşlarında kelimeleri ve tümceleri dil bilgisi kurallarına uygun olarak kullanabilir. Fakat bu yaşa kadar çocuğun konuşmasını beklemek erken eğitim olanaklarının kaçırılmasına sebep olar.
Diğer taraftan daha karmaşık dil bilgisi kurallarını, fiil çekimlerini ve soru şekillerini anlamada güçlükleri olduğu bilinmektedir. Fiş okuma çalışmaları gibi bu anlamda çok yararlı olabilecek veya öğrenme güçlüğünden dolayı dili kazanma güçlüğü çeken çocuklara Türkçe’yi öğretecek herhangi bir dil gelişimine yönelik çalışma henüz yoktur. İngiltere de özel eğitim ihtiyacı içerisindeki çocuklara İngilizce yi oyunlar yoluyla öğreten Derbysbire Dil Programı sınırlı şekilde, dil gelişimini destekleme amaçlı kullanılabilmektedir.
Down Sendromlu çocuklarda bilişsel bozukluğu bağlılık oranında dilin semantik gelişimi geridir. Buna rağmen çocuklarla yapılan fiş okuma çalışmaları sırasında Down Sendromlu çocukların semantik kurallar kullandıkları görülür. Ellerine tümce fişleri verilen çocuklar sesli olarak okuyamadıkları kelimelerin yerlerine daha rahat söyleyebildikleri eşanlamlı sözcükleri kullanırlar(“tuvalet” yerine “çiş”, “şükran” yerine “anne” gibi).
Dilin prakmatik kullanımı söz konusu olduğunda Down Sendromlu çocukların selamlaşma, tebrik etme gibi becerileri alışkanlık haline getirip kullandıklarını bilmekteyiz. Gene sosyal olarak çok iyi ilişki kural Down Sendromlu çocukların bu becerilerini geliştirmeleri öğretilebilir. İstemenin öğretilmesi üzerinde durduğumuz başka bir sosyal beceridir. Çocuğunuza sosyal kurallar içerisinde bir şeyi talep etmenin yolunu, yapamadığı bir şey olduğunda da yardım istemeyi öğretebilirsiniz. Bunları çok iyi yaptıklarını göreceksiniz.

Ağız-Motor Egzersizleri
Telaffuzun iyi olması konuşma organlarının boyutlarını, pozisyonuna ve etkili çalışmasına bağlıdır. Çocuğun konuşma sesleri için gerekli ağız-dil hareketlerini doğru yapamıyor olması kelimelerin netliğini etkiler. Konuşmaya henüz başlamamış çocuklar için geliştirilmesi gereken en önemli beceri katı gıdaları çiğneme, üfleme yapmak ve dili kontrollü olarak kullanabilmedir. Çocuğunuzu çiğnemeye cesaretlendirmek için yiyeceklerin ağzının ortasına değil yanlarına koyun, böylece dili daha fazla hareket edecektir. Ağzı kapalı tutma alışkanlığı düzenli solunum için öğretilmelidir. Down Sendromlu çocuklarda dişler geç çıkar, bazı çocuklarında damakları kubbelidir. Bu durum dil hareketlerini ve sesin kalitesini etkiler. Dil normalde olandan daha az hareketlidir. Bu yüzden Down Sendromlu çocuklar ağız-motor egzersizleri yapılması yararlı olur.

Dudaklar İçin Egzersizler
Dudaklar tükürüğün kontrolü, yutma ve üfleme becerileri için olduğu kadar, ses çıkartmak için de önemlidir. Bazı konuşma seslerinde dudakların ileri doğru büzülmesi, bazen de tam olarak ta yayılması gerekir. Çocuğunuzun bir dudak hareketinden başka bir dudak hareketine hızlı ve seri olarak geçebilmesi onun konuşmasını daha anlaşılır yapacaktır. Bunun için çocuğunuzla ayna karşısında “öpücük” verme hareketi ve “gülme” hareketlerini deneyebilirsiniz. Aynı şekilde “oo” ve “ii” seslerini birbirleri arkasına çıkarmakta dudakları için iyi bir egzersizdir. Bazen çocuklar ağızlarını tam olarak kapatamadıkları için sürekli tükürük akıtırlar. Bu durumda çocuğun dudaklarını ruj la boyayarak ağzın açık ve kapalı durumlarında kağıt üzerine baskı çıkartmak çocuğun ikisi arasındaki farkı ayırt etmesine yardım edecektir.

Dil İçin Egzersizler
Dil konuşma becerisi kadar çiğneme, yalama ve yutma içende önemlidir. Konuşma sırasında dil öne arkaya, yukarı aşağı çabuk hareket etmelidir ki, sesler doğru olarak çıksın. Dil egzersizleri sırasında baş ve çenenin hareket etmiyor olmasına dikkat edin. Eğer hareket ediyorsa dil görevini yeteri kadar yapmıyor demektir.

Konuşmayı Etkileyen Fiziksel Özellikler
Down Sendromlu olan bireylerde fazladan olan kromozomun, beyni ve onun gelişimini nasıl etkilediği hala tam olarak bilinmemektedir. Ama bazı bilinen verilerde, bizim durumu açıklamamıza yardım ediyor. Örneğin Down Sendromlu olan bir bebeğin tepki vermede yavaş olmasının sinir sistemiyle ilgili olduğu, göz kontrolünün zayıf olmasının, göz kaslarındaki gevşeklikle ilgili olduğu söylenir; buda kısmen göz kontağı kurmadaki gecikmeyi açıklamaktadır. Gene bebeğin bize verdiği cevapların geç olması, beyninin bilgiyi işlemek, organize etmek ve cevap üretmek için daha fazla zamana ihtiyaç duyduğunu gösteriyor.
Down Sendromlu insanlarda görsel hafızanın işitme hafızasından daha güçlü olduğu el işaretleri kullanmanın, yazılı kelimelerin(fişler), resimlerin hafızada daha iyi kalacağı önerilmektedir. Aynı zamanda işaret sisteminin öğretilmesi bilgiyi görsel yolla vereceğinden öğrenme süresini destekleyecektir.
Down Sendromlu bireylerde yüz ve ağız kaslarının gevşek olması dil, dudaklar ve çenenin hareketlerini etkilemiştir. Bu konuşmanın anlaşılabilirliğini yani telaffuzu doğrudan etkiler. Dil- dudak- çene egzersizlerinin ağız kaslarının birlikte çalışabilirliğini arttırması açısından yararlı olur. Ayrıca çocuğu erken yaşta katı ve pütürlü yemeğe alıştırma iyi bir çiğneme becerisi, anlaşılabilir konuşmanın yolunu açar.
Down Sendromlu bireylerde dilin boyutlarına göre ağız küçüktür. Bu yüzden dil ağızdan dışarı çıkma eğiliminde olduğunda, dil kontrolünü arttıracak egzersizler yararlı olur. Ayna karşısında çocuğunuza ağzını kapatmayı öğretebilirsiniz çocuklarla ağız kapama çalışmaklarında büyük çocuklar doğrudan uyarıya uydukları halde, küçük çocuklar bunu oyun olarak algılamış, anne ve babalarının dikkatini çekmek istedikleri zaman, dillerini dışarı çıkarmışlardır.
Ses tellerinin yapısı hareketleri itibari ile ses tonlamalarında, ses perdesinin esnetilmesinde güçlükleri olabilir. Bunun için “kulaktan kulağa” oyunu, çocuğunuza sesini ayarlama becerisi kazandıracaktır. Down Sendromlu çocuklarda iki türlü ses bozukluğuna rastlanır. Çocuklar ya çok yüksek sesle hatta bağırma tonunda konuşmakta veya çok kısık ve duyulması mümkün olmayan bir ses tonunda konuşmaktadır. İkinci türden ses bozukluğu çocuğun dil öğretiminden yararlanabilmesi için bozulabilir.

DOWN SENDROMLU ÇOCUKLARAOKUMA YAZMAYI ÖĞRETMENİN ÖNEMİ

Konuşmayı Öğretmek İçin Okumayı Öğretme
Down Sendromlu çocukların okuma-yazma becerileri edinmelerinin sadece okumanın kullanılabilirliğinden fazlaca önemi vardır. Bu çocukların çoğu okumayı öğrenirler ve geliştirdikleri bu okuma becerisini konuşma ve dil gelişimlerine, işitme algılarıyla ilgili becerilerine ve hafızalarının işleyişine faydası olur.
Down Sendromlu çocukların okuma ve yazma becerileri üzerine ilk bilgiler 1960lı yıllara kadar dayanır.
Çocuklarda yapılan fiş okuma çalışmalarının Down Sendromlu çocuklarda mucizevi etkiler yarattığı söylenebilir.Konuşmayan çocuklarda okuma çalışmaları konuşma gelişimini uyarmış, konuşan çocukların ise Türkçe’nin kurallarına uygun tümce yapıları kurmalarına, soru tiplerini ve ekleri okuyarak öğrenmelerine yardımı olmuştur. Bu anlamda dil terapisi alamayan bir Down Sendromlu çocuk bile her yaşta başlatılan okuma faaliyetlerinden dil gelişimi açısından yararlanabilmektedir.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Down Sendromu" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Hanife TETİK'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Hanife TETİK'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     3 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Hanife TETİK
Aydın
Özel Eğitim Uzmanı
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi3 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Hanife TETİK'in Makaleleri
► 2 Yaş Sendromu Psk.Burcu BAŞOĞLU KUNDAK
► 2 Yaş Sendromu Psk.Burçak ERİTMEN YEŞİLTAŞ
► 2 Yaş Sendromu Var Mı, Yok mu? Psk.Ramazan ŞİMŞEK
► Down Sendromu Psk.Esra AYVALI ÇETİN
► 2 Yaş Sendromu Psk.Tülin AKYÜREK ÇİZER
► 2 Yaş Sendromu Psk.Gülçin DÖNMEZ FİDAN
► 2 Yaş Sendromu Psk.Eda GÖKDUMAN
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,976 uzman makalesi arasında 'Down Sendromu' başlığıyla benzeşen toplam 41 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Okuma Yazma Sorunu Aralık 2010
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


17:39
Top