2007'den Bugüne 92,309 Tavsiye, 28,219 Uzman ve 19,977 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Çocuklarda Öfke Nöbetleri
MAKALE #5418 © Yazan Dr.Melda ALANTAR | Yayın Eylül 2010 | 7,946 Okuyucu
ÖFKE NÖBETLERİ GEÇİREN ÇOCUKLAR

Anne-baba ve eğitimciler genellikle bir-dört yaş grubundaki çocukların öfke nöbetleri sergilediklerini gözlemlerler. Erkek ve kızlarda aynı oranda görülen bu tür davranışlar söz konusu dönemdeki çocukların yarısında en az haftada bir kez görülebilir.
Öfke nöbeti geçirmek olağan olmasına karşın, veli ve öğretmen için üzücü olabilir çünkü başa çıkılması zor bir durumdur. Çocuklar karşı koyarak, itiraz ederek, ağlayıp, vurup ısırarak tepkilerini ortaya koyabilirler.Öfke patlamalarının sıklıkla görüldüğü bu dönemi bazı uzmanlar “korkunç ikili yaşlar”, diğerleri ergenlikte görülen bağımsızlık mücadelesine benzeterek “ilk ergenlik” olarak tanımlarlar.

Bir buçuk iki yaş civarında çocuklar sınırları zorlarlar. Yetişkinler davranışlarını engellemeden ne kadar ileriye gidebileceklerini görmek isterler. İki yaş çocuğu ben merkezcidir, olayları diğer kişilerin bakış açılarından göremez. Çevreyi araştırmak için bağımsızlık ister. Amacına ulaşamadığı zaman öfkesini ağlayarak, bağırıp ısırarak ifade eder. Çocuğun bağımsızlık ihtiyacı, yetişkinin güvenliği sağlama eğilimiyle çakışınca güç savaşı ortaya çıkar. Çoğu kez çocuklar istediklerini elde ettiklerinde öfke nöbetlerini durdururlar.Yetişkinler için en güç yan nöbet sergileyen çocuklarla anlaşmanın mümkün olmaması, tartışmanın sorunu büyütmesidir.

Üç yaşına doğru çocuklarda dürtüsel davranışlar azalmaya başlar. Gereksinimlerini konuşarak ifade ederler. Bu dönemde öfke nöbetleri azalır. Ancak bazı çocuklar öfkeleriyle yetişkinleri dize getirmeyi öğrendikleri için, istediklerini elde etmek için benzer davranışları sergilemeye devam ederler.

Dört yaş civarında pek çok çocuğun motor ve fiziksel becerileri yetişkinlere bağlı kalmadan ihtiyaçlarını giderecek şekilde gelişir. Bu dönemde çocuğun dil gelişimi öfkesini ifade edecek ve sorun çözme tekniklerini kullanabilecek şekilde gelişmiştir.

Ev ortamında öfke nöbetlerini tetikleyen durumlar yemek, uyku, banyo ve oyun saatleri , giyinme, televizyon izleme, yetişkinlerin telefon görüşmeleri, ziyaretçilerin gelmesi, misafirliğe gitme, araba gezintileri, kardeş ve arkadaşlarla ilişkilerdir. Diğer etmenler etkinlikler arası geçişler, okul servisi, çalışmak, sınıf ortamında akran ilişkileri, grup etkinlikleri, soru sorma, yönergeleri yerine getirme, bireysel çalışmalar v.b.

Kültürümüzde bazı aileler bebeklerini ısırarak severler. Bu durumda çocuklar ısırmayı sevgiyi ifade etme yolu olarak algılarlar. Aile üyelerini, yakın çevrelerindeki kişileri ve arkadaşlarını ısırarak duygularını belirtirler. Bazen anne-babalar ısıran, etrafındaki kişilere vuran çocukların bu davranışlarına gülerek tepki verirler. Çocuk sergilediği tavırların yetişkinler tarafından onaylandığını , kabul edildiğini düşünür.

Bir- dört yaş grubundaki çocuk zihinsel gelişimi doğrultusunda vurarak, ısırarak etrafındaki kişilerin canını yakacağına ilişkin algılamaya sahip değildir. Kendisine ve çevresindeki insanlara zarar vermemeyi öğrenebilmesi için yetişkinlerin doğru yönlendirmelerine gereksinim duyar.

Öfke Patlamalarına Engel Olmanın Yolları Nelerdir ?

* Çocukların olumsuz davranışlarla ilgi çekmelerine engel olmak için , olumlu davranışlarının ödüllendirilmesi gerekir. Öfkelenme eğilimi gösteren çocuğun doğru davranışı gözlemlendiğinde ifade edilmelidir , örneğin “Arkadaşınla oyuncağını paylaşman ne güzel” v.b.

* Çocuklara yapmak zorunda oldukları şeyler sorulmamalıdır , örneğin “Yemek yemek ister misin ?” yerine “Haydi yemek vakti” demek daha uygundur.

* Çocuklara seçenekler sunarak önemli olmayan noktalar üzerinde denetim kurmaları sağlanabilir. Böylelikle yaşanabilecek güç mücadeleleri önlenebilir. “Önce dişlerini mi fırçalamak istiyorsun yoksa geceliğini mi giymek istersin? ”gibi.

* Çocuklara zarar verecek nesneler göz önünden kaldırılmalıdır. Örneğin sanat etkinliğinde çocuk tarafından güvenilir şekilde kullanılmayan makaslar ortadan kaldırılmalıdır.

Vurarak, ısırarak çevresindekilere zarar veren çocuklara nasıl davranılmalıdır ?

* Öncelikle yetişkin sakin davranmalı ve çocukla tartışmaya girmemelidir. Anne-baba olaylar kontrolden çıkmadan duruma müdahale etmelidirler. Çocukla göz teması kurulmalı ve uyarılmalıdır.

* Bebeklik döneminde olumsuz davranış sergileyen çocuğu ”Hayır ! “diyerek uyarmak gerekir. Okul öncesi dönem çocuğuna ise “Isırdığın zaman canım acıyor” diyerek açıklama yapmak ve davranışa engel olmak doğru bir yaklaşımdır.

* Çocuğun yetiştirilme sürecinde yer alan kişilerin ; anne-baba, bakıcı konumundaki diğer insanlar örneğin büyükanne, kardeşler v.b. olumsuz davranışlara aynı tepkiyi vermelidirler. Annenin “Hayır !” diyerek kınadığı bir davranışa babanın onay göstermesi çocuğu şaşırtır. Doğru davranışı öğrenmesine engel olur.

* Çocuğun olumsuz davranış sergilemesini engellemenin bir diğer yolu onunla anlaşma yapmaktır, örneğin “Arkadaşlarını ısırmazsan seni oyun parkına götüreceğim. Ama onları ısırırsan eve döneceğiz”. Anlaşma tekniğinin başarıya ulaşması için çocuk ve yetişkinin anlaşma şartlarına uymaları önemlidir. Anlaşma koşullarını yerine getirmeyen çocuğu sürekli uyararak, parkta oynamaya devam etmesine göz yummak doğru tutum değildir. Bu durumda en eğitici yaklaşım “Sözünü tutmadın, arkadaşlarına zarar verdiğin için eve dönüyoruz” diyerek kararlı davranmaktır.

* Anne-babanın öfke patlamaları karşısında geri adım atarak çocuğun isteklerine boyun eğmesi olumsuz davranışların görülme sıklığını ve süresini arttırır.

* Çocuklar öfkelerin ısırarak, vurarak ifade etmeye çalışabilirler. Yetişkinlerin “Beni ısıramazsın ama oyuncağını ya da elmayı ısırabilirsin” diyerek seçenek sunmaları uygundur. Böylelikle çocuk öfkeyi kabul görecek şekilde ifade etmeyi öğrenir.

* Yetişkinler etrafına zarar veren çocuğu tutmalı, sakinleştiği zaman kendisini bırakacaklarını söylemelidirler. Ana-baba ağlayan çocuğu kucaklayarak onu sevdiklerini ancak davranışını değiştirmesi gerektiğini belirtmelidir.

* Sakinleştikten sonra çocukla konuşulmalı , sorunu çözebilmesi için yardım edilmelidir. Gelecekte öfke patlamaları yaşamaması için yeni beceriler öğretilmelidir örneğin yardım istemek, düşünmek, planlamak gibi. Çocuğa yaşıtları ya da kardeşleriyle olumlu iletişim kurma yolları , duygularını sözcüklerle ifade etme ve vurup bağırmadan diğerlerinin duygularını fark etme becerileri kazandırılmalıdır.

Anne-babalar kendine ve çevresindeki kişilere ısırarak, vurarak zarar veren çocukları karşısında çaresizlik ve umutsuzluğa kapılmaktan kaçınmalıdırlar. Gerekli durumlarda uzman desteği almak tüm aileyi rahatlatabilir.

Pedagog Dr. Melda Alantar
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Çocuklarda Öfke Nöbetleri" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Dr.Melda ALANTAR'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Dr.Melda ALANTAR'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     1 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Melda ALANTAR Fotoğraf
Dr.Melda ALANTAR
İstanbul (Online hizmet de veriyor)
Doktor Pedagog
Pedagog Dr.
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi7 kez tavsiye edildiİş Adresi KayıtlıTavsiyeEdiyorum.com'u sıkça ziyaret ediyor.
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Dr.Melda ALANTAR'ın Makaleleri
► 1-3 Yaş Çocuklarında Öfke Nöbetleri Psk.Dnş.Sezen SALİHOĞLU
► Çocuklarda Öfke Krizleri Psk.Yaprak Betül BİNİCİ
► Çocuklarda Öfke Kontrolü Psk.Gonca RASLAYAN
► Çocuklarda Öfke Krizleri Psk.İlay AKTOPRAK
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,977 uzman makalesi arasında 'Çocuklarda Öfke Nöbetleri' başlığıyla benzeşen toplam 18 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Asperger Sendromu Ocak 2013
► Evlat Edinilen Çocuklar Eylül 2011
► Spor ve Çocuklar Mayıs 2011
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


03:45
Top