Yalnızca Vajinismu Olan Ben miyim?
YALNIZCA VAJİNİSMUS OLAN BEN MİYİM?
“Birisi bana yardım edebilir mi? Ben 30 yaşındayım ve tüm yaşamım boyunca vajinismustan muzdariptim. İlk kez doktora gittiğimde doktor problemin zihnimde olduğunu söyledi ve beni ser bir hekime gönderdi. Bu tam on iki yıl önceydi. O zamandan bugüne evlendim fakat henüz normal bir cinsel ilişki zevki yaşayamadım. Kocam çoğu zaman destekleyici ve sevgi dolu olmasına rağmen evliliğimizin dinamikleri değişiyor ve artık normal bir cinsel hayatımız olması konusundaki ümitlerimi kaybediyorum. Bu da hayatlarımıza inanılmaz bir stres kaynağı olarak yansıyor. Altı yıl önce hiçbir çözüm bulamadığım çaresiz bir anımda vajina girişini genişletmeyi amaçlayan ağrılı bir operasyon geçirdim. Doktor bana çok küçük bir vajina girişim olduğunu (küçük bir parmağın ancak girebileceği kadar) ve kızlık zarım halen yerinde duruyordu. İyileşme süreci 3 hafta kadar sürdü ve çektiğim ağrı bugüne kadar ilişkiye girmek için çabalarken yaşadıklarımdan bile çok daha kötüydü. Maalesef ameliyat sorunumu çözmedi. İki yıl önce ise sonunda iyi olacağım umuduyla bir kez daha ameliyat oldum. Ancak bu ameliyat da işe yaramadı ve artık ne yapacağımı bilemiyorum.”
Maalesef bu ümitsiz yakarışlar vajinismusu olan kadınlar için çok tanıdıktır.
Her gün, tüm dünyada daha fazla kadın vajinismus sorunu olduğunu keşfediyor ancak cevapların ve tedavinin azlığı onların umutsuz ve çaresiz hissetmelerine sebep oluyor. Her gün, cinsel tedavi kliniklerinde birçok kadın bu hastalığın üstesinden gelerek normal sağlıklı yaşamlarına devam edebilmektedir. Diğer bir deyişle: EVET, Çözüm Var! Vajinismus kader değildir. Vajinismusun %100 tedavisi vardır.
Vajinismus ve disparoni ile ilgili bilinen birçok inanışlar arasında vajinismusu olanların mutlaka dar bir vajinal girişi olması ya da sadece rahatlamaya ihtiyacı olan delirmişlerin şikâyeti olduğu ya da geçmişte bir cinsel istismar hikâyesi olduğu vardır. İşin aslı, vajinismus vajinal girişi dar ya da geniş olan her kadını etkileyebilen, herhangi bir zihinsel hastalıkla ilişkisi olmayan ve rahatlamanın bir işe yaramadığı gerçeğidir. Ayrıca çoğu doktor ve cinsel terapistin düşüncesinin aksine cinsel istismar vajinismusun birçok sebebinden yalnızca biridir. Toplum ve sağlık çalışanları tarafından paylaşılan bir diğer inanış da vajinismusu olan hastaların vajinada yapısal bir sorunları olduğudur. İşin gerçeği vajinismus ilişki sırasında yapısal değil tepkisel bir reaksiyonla vajinal kanalın kasılarak kapanması ve ilişki durumu ortadan kalktığında tekrar açılması olayıdır. Vajinismus vajinanın panik atağıdır. Vajinismus ile ilgili bir başka popüler inanış da vajinismusun zayıf cinsel beceri sebebiyle oluştuğudur. Bu inanış gerçekten en uzak olanıdır. Vajinismus cinsel performans ya da cinsel teknik eksikliği ile alakalı değildir. Daha çok normal olmak isterken ilişkiden korkmak ile ilgilidir.
Vajinismus doğasının yanlış anlaşılması utanç ve güvensizliği beraberinde getirir. Bu durum kadında “bundan etkilenen tek kişi benim”, “doktorum bile beni anlamıyor”, “ben garip… deforme… bozuk… ümitsiz… biriyim” düşüncelerini doğurur. Tampon gibi basit bir aleti bile yerleştirememe, vajina yoldan ilaç uygulayamama, jinekolojik muayene olamama veya doğal yoldan çocuk sahibi olamama sebebiyle kadında “vücudum bana ihanet ediyor” düşüncesi yerleşir. Bu durumdan muzdarip bazı kadınlar “partnerimi yeteri kadar sevmediğimden bunlar başıma geliyor” diye bazıları ise “kızlık zarım açılmadığı için bunlar başıma geliyor” diye düşünürler.Aşağıdaki yazı hastalarımızdan birinin bize gönderdiği mesajdan alınmıştır:
“……. uygulama kolay değildi ancak düşündüğüm kadar da zor olmadı. Paylaşmak istediğim bir şey var: Vajinismus olduğumu bildiğimden beri çocuğum olabileceğini düşünmeyi bırakmıştım. Şu anda böyle bir olasılığın olduğunu bilmek harika bir duygu.”
İlişkinin diğer tarafı olan erkek de bu durumdan etkilenir. Kendini yardım edemez, ihanete uğramış, kendi cinsel yeterliliğini sorgular halde bulur. İlişkiyi sona erdirmek ya da sınırı bir cinsel yaşam arasında sıkışıp kalmak sık rastlanılan bir durumdur.
Gizlilik içinde yaşamak, vajinismusun yıkımı ile uğraşmak, konuyu itiraf etmekte isteksizlik bu konuyu zorlaştıran önemli faktörlerdir. Ağrı ve cinsel fonksiyon bozukluğu bir anormallik olarak gösterilmekte, cevapların ve çözümlerin azlığı da yardım edememe hissinin ve kafa karışıklığının daha da derinleşmesine sebep olmaktadır.
Bir evliliği tamamlayamamak kişisel başarısızlık olarak algılanır ve çiftlerin ailelerine ve en yakın arkadaşlarına dâhil normal bir cinsel yaşamları varmış gibi davranarak yaşamlarını bir yalan içine çekerler. Diğer yandan bekâr kadınlar acılarını utanç içinde saklar ve sosyal dışlanmadan korkarlar. Bekâr kadınlar çoğunlukla ilişkiden kaçarlar, aseksüel partnerler seçerler, problemli bir ilişkiden uzak durmaya çalışmak kadınlarda eşcinsel olup olmadıklarını sorgulamalarına sebep olabilir ve ilişki ilerlediğinde genellikle bitirme eğiliminde olurlar.
Vajinismus ile ilgili cevaplar aramak genelde uzun ve yorucu bir yoldur. Doktorlar, cinsel terapistler ve diğer sağlık personeli genelde şikayeti geçiştirme eğilimindedir ve genelde uygunsuz yöntemler önerebilirler (alkol almak, sakinleştirici ilaç kullanmak, vb.). Hastalar genelde yanlış anlaşılmış, örselenmiş, izole edilmiş ve umutsuz hissederler. Bu sorunla yaşamak zorunda bırakılırlar ya da sorunu adlandırmak, açıklık getirmek için sonsuz uğraşlara girişirler.
Bize başvuran kadınların hemen hemen hepsi bu garip durumdan etkilenen TEK KİŞİ olduğunu iddia ederler. Bu his birçok erkek tarafından da paylaşılmaktadır. Bizimle konuştuklarında ise bu durumun ne kadar sık olduğunu öğrendiklerinde şok olurlar ancak kendileri gibi olan hastalarla buluşunca kendilerinde oluşan duygusal rahatlamayı göstermekten çekinirler.
Bu basın açıklamasını yapmamızda iki amaç vardır: Vajinismus ile ilgili toplumsal bilinci arttırarak bu dertten muzdarip olanların yalnız ve çaresiz olamadığını hissettirmek ve cinsel terapistlerin konu ile ilgili ufuklarını genişletilerek bu konu ile ilgili tedavinin yaygınlaşarak herkesin ulaşabileceği bir hale getirmek. Bu açıklamaların çiftler, aile üyeleri, vajinismustan etkilenen kadınların arkadaşları için olduğu kadar özellikle kadın sağlığı ile ilgilenen doktorlar, cinsel terapistler, psikoterapistler, evlilik danışmanları, psikologlar, psikolojik danışmanlar, sosyal hizmet uzmaları, öğretmenler, avukatlar, sağlık sigortası çalışanları, medya temsilcileri için de aydınlatıcı bir yolculuk olmasını umuyoruz.
“Birisi bana yardım edebilir mi? Ben 30 yaşındayım ve tüm yaşamım boyunca vajinismustan muzdariptim. İlk kez doktora gittiğimde doktor problemin zihnimde olduğunu söyledi ve beni ser bir hekime gönderdi. Bu tam on iki yıl önceydi. O zamandan bugüne evlendim fakat henüz normal bir cinsel ilişki zevki yaşayamadım. Kocam çoğu zaman destekleyici ve sevgi dolu olmasına rağmen evliliğimizin dinamikleri değişiyor ve artık normal bir cinsel hayatımız olması konusundaki ümitlerimi kaybediyorum. Bu da hayatlarımıza inanılmaz bir stres kaynağı olarak yansıyor. Altı yıl önce hiçbir çözüm bulamadığım çaresiz bir anımda vajina girişini genişletmeyi amaçlayan ağrılı bir operasyon geçirdim. Doktor bana çok küçük bir vajina girişim olduğunu (küçük bir parmağın ancak girebileceği kadar) ve kızlık zarım halen yerinde duruyordu. İyileşme süreci 3 hafta kadar sürdü ve çektiğim ağrı bugüne kadar ilişkiye girmek için çabalarken yaşadıklarımdan bile çok daha kötüydü. Maalesef ameliyat sorunumu çözmedi. İki yıl önce ise sonunda iyi olacağım umuduyla bir kez daha ameliyat oldum. Ancak bu ameliyat da işe yaramadı ve artık ne yapacağımı bilemiyorum.”
Maalesef bu ümitsiz yakarışlar vajinismusu olan kadınlar için çok tanıdıktır.
Her gün, tüm dünyada daha fazla kadın vajinismus sorunu olduğunu keşfediyor ancak cevapların ve tedavinin azlığı onların umutsuz ve çaresiz hissetmelerine sebep oluyor. Her gün, cinsel tedavi kliniklerinde birçok kadın bu hastalığın üstesinden gelerek normal sağlıklı yaşamlarına devam edebilmektedir. Diğer bir deyişle: EVET, Çözüm Var! Vajinismus kader değildir. Vajinismusun %100 tedavisi vardır.
Vajinismus ve disparoni ile ilgili bilinen birçok inanışlar arasında vajinismusu olanların mutlaka dar bir vajinal girişi olması ya da sadece rahatlamaya ihtiyacı olan delirmişlerin şikâyeti olduğu ya da geçmişte bir cinsel istismar hikâyesi olduğu vardır. İşin aslı, vajinismus vajinal girişi dar ya da geniş olan her kadını etkileyebilen, herhangi bir zihinsel hastalıkla ilişkisi olmayan ve rahatlamanın bir işe yaramadığı gerçeğidir. Ayrıca çoğu doktor ve cinsel terapistin düşüncesinin aksine cinsel istismar vajinismusun birçok sebebinden yalnızca biridir. Toplum ve sağlık çalışanları tarafından paylaşılan bir diğer inanış da vajinismusu olan hastaların vajinada yapısal bir sorunları olduğudur. İşin gerçeği vajinismus ilişki sırasında yapısal değil tepkisel bir reaksiyonla vajinal kanalın kasılarak kapanması ve ilişki durumu ortadan kalktığında tekrar açılması olayıdır. Vajinismus vajinanın panik atağıdır. Vajinismus ile ilgili bir başka popüler inanış da vajinismusun zayıf cinsel beceri sebebiyle oluştuğudur. Bu inanış gerçekten en uzak olanıdır. Vajinismus cinsel performans ya da cinsel teknik eksikliği ile alakalı değildir. Daha çok normal olmak isterken ilişkiden korkmak ile ilgilidir.
Vajinismus doğasının yanlış anlaşılması utanç ve güvensizliği beraberinde getirir. Bu durum kadında “bundan etkilenen tek kişi benim”, “doktorum bile beni anlamıyor”, “ben garip… deforme… bozuk… ümitsiz… biriyim” düşüncelerini doğurur. Tampon gibi basit bir aleti bile yerleştirememe, vajina yoldan ilaç uygulayamama, jinekolojik muayene olamama veya doğal yoldan çocuk sahibi olamama sebebiyle kadında “vücudum bana ihanet ediyor” düşüncesi yerleşir. Bu durumdan muzdarip bazı kadınlar “partnerimi yeteri kadar sevmediğimden bunlar başıma geliyor” diye bazıları ise “kızlık zarım açılmadığı için bunlar başıma geliyor” diye düşünürler.Aşağıdaki yazı hastalarımızdan birinin bize gönderdiği mesajdan alınmıştır:
“……. uygulama kolay değildi ancak düşündüğüm kadar da zor olmadı. Paylaşmak istediğim bir şey var: Vajinismus olduğumu bildiğimden beri çocuğum olabileceğini düşünmeyi bırakmıştım. Şu anda böyle bir olasılığın olduğunu bilmek harika bir duygu.”
İlişkinin diğer tarafı olan erkek de bu durumdan etkilenir. Kendini yardım edemez, ihanete uğramış, kendi cinsel yeterliliğini sorgular halde bulur. İlişkiyi sona erdirmek ya da sınırı bir cinsel yaşam arasında sıkışıp kalmak sık rastlanılan bir durumdur.
Gizlilik içinde yaşamak, vajinismusun yıkımı ile uğraşmak, konuyu itiraf etmekte isteksizlik bu konuyu zorlaştıran önemli faktörlerdir. Ağrı ve cinsel fonksiyon bozukluğu bir anormallik olarak gösterilmekte, cevapların ve çözümlerin azlığı da yardım edememe hissinin ve kafa karışıklığının daha da derinleşmesine sebep olmaktadır.
Bir evliliği tamamlayamamak kişisel başarısızlık olarak algılanır ve çiftlerin ailelerine ve en yakın arkadaşlarına dâhil normal bir cinsel yaşamları varmış gibi davranarak yaşamlarını bir yalan içine çekerler. Diğer yandan bekâr kadınlar acılarını utanç içinde saklar ve sosyal dışlanmadan korkarlar. Bekâr kadınlar çoğunlukla ilişkiden kaçarlar, aseksüel partnerler seçerler, problemli bir ilişkiden uzak durmaya çalışmak kadınlarda eşcinsel olup olmadıklarını sorgulamalarına sebep olabilir ve ilişki ilerlediğinde genellikle bitirme eğiliminde olurlar.
Vajinismus ile ilgili cevaplar aramak genelde uzun ve yorucu bir yoldur. Doktorlar, cinsel terapistler ve diğer sağlık personeli genelde şikayeti geçiştirme eğilimindedir ve genelde uygunsuz yöntemler önerebilirler (alkol almak, sakinleştirici ilaç kullanmak, vb.). Hastalar genelde yanlış anlaşılmış, örselenmiş, izole edilmiş ve umutsuz hissederler. Bu sorunla yaşamak zorunda bırakılırlar ya da sorunu adlandırmak, açıklık getirmek için sonsuz uğraşlara girişirler.
Bize başvuran kadınların hemen hemen hepsi bu garip durumdan etkilenen TEK KİŞİ olduğunu iddia ederler. Bu his birçok erkek tarafından da paylaşılmaktadır. Bizimle konuştuklarında ise bu durumun ne kadar sık olduğunu öğrendiklerinde şok olurlar ancak kendileri gibi olan hastalarla buluşunca kendilerinde oluşan duygusal rahatlamayı göstermekten çekinirler.
Bu basın açıklamasını yapmamızda iki amaç vardır: Vajinismus ile ilgili toplumsal bilinci arttırarak bu dertten muzdarip olanların yalnız ve çaresiz olamadığını hissettirmek ve cinsel terapistlerin konu ile ilgili ufuklarını genişletilerek bu konu ile ilgili tedavinin yaygınlaşarak herkesin ulaşabileceği bir hale getirmek. Bu açıklamaların çiftler, aile üyeleri, vajinismustan etkilenen kadınların arkadaşları için olduğu kadar özellikle kadın sağlığı ile ilgilenen doktorlar, cinsel terapistler, psikoterapistler, evlilik danışmanları, psikologlar, psikolojik danışmanlar, sosyal hizmet uzmaları, öğretmenler, avukatlar, sağlık sigortası çalışanları, medya temsilcileri için de aydınlatıcı bir yolculuk olmasını umuyoruz.
|
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Yalnızca Vajinismu Olan Ben miyim?" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Mehmet UZUN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Mehmet UZUN'un izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
Beğenin 
Yazan Uzman
|
| Makale Kütüphanemizden | ||||
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.
