2007'den Bugüne 92,313 Tavsiye, 28,221 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Gebelikte Yüksek Tansiyon (Hipertansiyon- Preeklampsi)
MAKALE #5737 © Yazan Dr.Aytun AKTAN | Yayın Ekim 2010 | 33,976 Okuyucu
GEBELİK KABUSU; GEBELİKTE YÜKSEK TANSİYON-PREEKLAMPSİ

Bir çok anne adayı hamile kalmak için onca hayal veya çabanın ardından bu sürecin pamuklara sarılı, masum bir dönem olmadığını yaşadığı olumsuzluklarla anlayıveriyor. Hamilelik kolay anlaşılabilmesi ve takibi için üçer aylık periyotlarla anılır. Ve her periyodun (trimester) kendi içinde az ya da çok “önemli” sorunları vardır. Bizim bu sayıdaki konumuz gebeliğin herhangi bir döneminde yaşanabilen ve çok ciddi sorunlara yolaçabilen “yüksek tansiyon (hipertansiyon)”. Hipertansiyon gebelikte nasıl anlaşılır, nelere neden olur, nasıl tedavi edilir, önlenebilir mi sorularına yanıtlar bulabileceksiniz.

Gebelikte vücut dengesini yeni baştan kurar ve adaptasyon sürecinde daha fazla miktarda kan taşımaya damarlarını gevşeterek, nabız sayısını arttırarak cevap verir. Dolayısı ile anne adayı gebeliğin ilk dönemlerinde, önceki tansiyon değerlerinin bile altındaki seviyelerde hiç rahatsızlık hissetmeden yaşantısına devam eder. Kalp, böbrek, karaciğer yeni gelecek hayata yardım edebilmek için daha fazla çalışmayı göze alıp, kendi aralarında iş bölümü yaparlar. Ahenkli bir ekip çalışması ile anne adayının vücudu dokuz ay süresince misafirine en iyi ev sahipliğini yapar. “Mutlu son”un gerçek anlamıdır sağlıklı doğum; sonlanan şey gebeliktir ve mutluluk getiren sağlıklı bebeğin kucağa alınmasıdır.

Anne ve bebeği için büyük sorunlar yaşatan, hayatı tehdit eden yüksek tansiyon sorunu gebelikte bu bahsedilen adaptasyon sounlarıyla ortaya çıkar. Tüm gebeliklerin %5-10’unda görülmektedir. Hiç azımsanmayacak bu oran coğrafyalar arası farklılıklar gösterebilir. Hele de anne adayı gebe kalmadan önce bazı hastalıklara sahipse, süregen böbrek hastalığı, şeker hastalığı, damarsal bozukluklar, lupus hastalığı gibi gebelikte yüksek tansiyon görülme olasılığı %20-40’lara çıkmaktadır. Yıllarca gebelikteki hipertansiyona ‘gebelik zehirlenmesi’ denmişse de “zehir” olabilecek bir madde kanda saptanmamıştır.

Kan basıncı değerinin dinlenmiş halde, tekrarlanan ölçümlerde 140/90 mmHg değeri ve üstünde olması ya da gebelik öncesinde bilinen kan basıncı değerinden büyük (sistolik) 30 mmHg, küçük (diastolik) 15mmHg daha fazla olması yüksek tansiyon olarak tanımlanır. Bu ya tek başına yüksek tansiyon durumudur ya da beraberinde başka sıkıntılarla birliktelik gösterir. Gebelik haftasının ilk 20 haftasında saptanan yüksek tansiyon genellikle “kronik hipertansiyon” olarak adlandırılır. İlerleyen gebelik haftalarında ise yani ilk beş ayın tamamlanmasından sonra ortaya çıkan ve beraberinde idrarda protein atılması, el ve yüzde şişme (ödem), nöbetler (konvulzüyon) görülmesi gibi durumlarda, yüksek tansiyon “preeklampsi/ eklampsi” adını alır. Bu durumu yaşayan anne adayını, bebeğini ve doktorunu zor günler bekliyor demektir. Bu hastalığın zamanında tanınması, gerekli önlemlerin alınması ve tedavisinin yapılması hayat kurtarıcıdır.

Kimlerin risk altında olduğunu bilmek önemlidir.
  • İlk gebelikler,
  • Ailesel öyküde yüksek tansiyonun varlığı,
  • Şeker hastalığı, kronik böbrek hastalığı, lupus eritematosis, diğer damarsal hipertansif hastalıklar,
  • Çoğul gebelik,
  • Bebeğin fazla amnion sıvısı içinde olması (polihidramnios),
  • Bazı genetik hastalıklı bebeklerin varlığı (Trisomi 13),
  • Anne yaşının 20’nin altı ya da 35’in üstünde olması,
  • Beslenme bozuklukları, kansızlık, obezite,
  • Üzüm gebeliği (molar gebelik),
  • Daha önceki gebeliklerde preeklampsi - eklampsi yaşanmış olması preeklampsi gelişme olasılığının daha fazla olduğu gebelerdir.
Hastalığın tespitinde kan basıncı ölçümü dışında anne adayının bir gün boyunca biriktiridiği idrarda protein ölçümü yapılır. Kan testlerinde pıhtılaşma faktörlerinin durumu, karaciğer ve böbreğin sağlıklı çalışıp çalışmadıkları, hastalıktan ne derece etkilendikleri tespit edilmeye çalışılır. Çünkü ciddi düzeylerde yaşanan yüksek tansiyon durumlarında anne adayında çok sayıda hayati organ geçici ya da kalıcı hasar görebilir. Bu hedef organlar, karaciğer, böbrek, beyin, akciğer, kalp ve gözdür. Bebek için ise ana sorun plasentada yaşandığından bebekte gelişme geriliği, suyunda azalma, erken doğum, plasentanın ayrılması (dekolman) ya da en kötüsü anne karnında bebeğin kaybedilmesidir.

Gebelikte tansiyon yükseklikleri çok ciddiye alınmalıdır. Takiplerin deneyimli doktorlar tarfından yapılması gerekmektedir. Çünkü bazı hastalarda preeklampsi yaşanabileceği erken dönemde yapılan (20-24.haftalarda) doppler ultrasonografilerde ön görülebilmektedir. Risk grubu olan hastalara erken dönemde başlanılan ilaçlarla ve yakın takiplerle bu sorunun şiddetti azaltılabilmektedir.

Preklamsinin gebeliğin hangi haftasında ortaya çıktığı ve şiddetine bağlı olarak bırakacağı hasarlar ve tedaviler değişmektedir. Tanıda ya da tedavisinde geç kalındığında ya da yetersiz tıbbı koşullar altında anne adayının ve bebeğin hayatını kaybetmesine kadar giden bir süreçtir. Annede kalıcı böbrek, karaciğer yetmezliği, körlük, yaygın damar içi kanama bozuklukları, akciğer ve kalpte hasarlar yaratabileceğinden takip doktorunun da bıçak sırtı kararlar alması gerekmektedir.

Kesin tedavisinin doğumun gerçekleşmesi ve plasentanın anneden ayrılması olduğunu söylemek ilginç gelebilir. Ama gebeliğin erken haftalarında bu kararı verip doğumu gerçekleştirmek, böylece anneyi tedavi etmek çok kolay olmamaktadır. Erken gebelik haftalarında uygun tansiyon düşürücü ilaçların başlanması, gebeliğin yakın takip edilmesi, gerekirse hastanede yatırarak anne ve bebek için uygun koşulların sağlanması gerekir. Erken doğumun zorunlu olduğu durumlarda bebeğin akciğerlerinin vaktinden önce olgunlaşmasını sağlayıcı iğnelerin yapılması ve iyi yenidoğan bakım ünitelerinin olduğu hastanelerde doğumun gerçekleştirilmesi gerekir.

Doğumun şeklinin normal doğum mu, sezeryan mı olması gerektiğine takip doktoru karar verecektir. Bu kararı etkileyen en önemli iki unsur gebelik haftası ve preeklampsinin şiddetidir. Doğum gerçekleştikten sonraki ilk 24-48 saat annenin gene yakın takip edilmesi gerekir. Genellikle gebelikte ortaya çıkan yüksek tansiyon doğumdan sonra düzelir. Altı hafta süren lohusalık sürecinden sonra hala devam eden yüksek tansiyon durumları anneye gebeliğinden kalan kötü bir mirastır ve % 1-5 hastada görülebilmektedir. Böyle durumlarda annenin kullanılabileceği ilaç seçenekleri gebelik bittiği için daha fazladır.

Peki bu kadar zor bir süreci yaşamamak için neler yapılabilir? Preeklampsiyi neyin başlattığını tam olarak bilemediğimizden spesifik bir korunma önerisi yapmak da mümkün değildir. Ancak iyi bir gebelik takibi esastır.
-Anne adayı dengeli normal tuz içeren karbonhidrat, protein, yağ ve vitaminler içeren bir diyetle beslenmelidir.
-Gebelik süresinde ortalama olarak 11 2 kg. kadar kilo alımı normaldir. 3. trimesterde gebe haftada 250-500 g. kadar kilo alır. Eğer haftada 1 kg. Veya ayda 3 kg.’ dan fazla kilo alıyorsa bu anormal su tutulumu gösterir. Ancak hızlı kilo alan her kadında da preeklampsi görülmeyeceği gibi, hızlı kilo almayan kadında da preeklampsi görülebileceği unutulmamalıdır.
-Anne adayının kendini iyi takip etmesi, baş ağrısı, gözlerde ışık çakması-uçuşma gibi durumlar yaşaması, bebeğinin hareketlerinde azalma hissetmesi durumlarında mutlaka doktoruna haber vermesi gerekir. Bunlar preeklampsinin döstergeleri olabilir.
-Anne adayının gebeliğinin başından itibaren tansiyon arteriel, kan ve idrar tahlilleri ile izlenmelidir. 16. haftadan sonra kansızlığın önlenmesi için demir desteği yapılmalıdır. Kalsiyum, magnezyum, çinko, balık yağı gibi takviyelerin yapılması önerilebilir.

Anne ve bebek ölümlerinin en önemli nedenlerinin başında gelen gebelikte yüksek tansiyon için siz size düşenleri yaptıktan sonra doktorunuzla düzenli takiplere devam etmelisiniz. Tüm anne adaylarının hayallerini süsleyen prens ve prenseslerine sağlıkla kavuşmaları için bizler hep yanınızdayız. Sağlıklı günler.

Op. Dr. Aytun AKTAN
Kadın Hastalıkları Ve Doğum, IVF Uzmanı

Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Gebelikte Yüksek Tansiyon (Hipertansiyon- Preeklampsi)" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Dr.Aytun AKTAN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Dr.Aytun AKTAN'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     9 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Aytun AKTAN Fotoğraf
Dr.Aytun AKTAN
İstanbul
Doktor "Kadın Hastalıkları ve Doğum - Jinekoloji"
TavsiyeEdiyorum.com Üyesiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Dr.Aytun AKTAN'ın Makaleleri
► Sessiz Katil: Yüksek Tansiyon Prof.Dr.Mehmet Sıddık ÜLGEN
► Yüksek Tansiyon Kalp Yetmezliği Sebebi Prof.Dr.İlke SİPAHİ
► Gebelikte Hipertansiyon Dr.Şule AYDIN
► Preeklampsi (Gebelik Zehirlenmesi) Op.Dr.Kenan ERTOPÇU
► Gebelik ve Hipertansiyon Op.Dr.Kutlugül YÜKSEL
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Gebelikte Yüksek Tansiyon (Hipertansiyon- Preeklampsi)' başlığıyla benzeşen toplam 61 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


11:07
Top