Öfke ve Öfke Kontrolu
ÖFKE ve ÖFKE KONTROLU
Hepimizin, yaşamımız boyuncu hissettiği yoğun duygular vardır. Öfkede ne kadar olumsuz ve kötü olarak bir duygu olarak görülsede üzüntü,heyecan,mutluluk sevinç gibi bir duygudur.Bütün duygularımızın hepsi kişiye özgü ve biriciktir. Örneğin, birkişi bir olay karşısında çok büyük bir üzüntü yaşarken, bir diğer kişi Hiçbir üzüntü duymayabilir. Bu duygular bütünüyle kişiye özgüdür bu yüzden bir kimseye neden bu duyguları yaşıyorsun demek, onu duyguları yüzünden yargılamak ve kınamak yanlış bir tutum olacaktır. Öfkeli ve kızgın olduğumuzda da bu duygumuzu kabul ederek bundan dolayı suçluluk pişmanlık duymamalıyız. Unutulmaması gereken şey öfkeli olmanın oldukça insanı bir duygu olduğu ve bu duyguyu normal ve sağlıklı olan her insanın hissteğidir. Öfke duymak birisine kızgın olmak sizi kötü bir insan yapmaz sadece duygularını yaşayan bir insan yapar ki buda normal ve sağlıklı bir durumdur.
Zaten aslında çoğumuzun öfkelilik durumundan bahsederken söz ettiği şey öfke duygusu değildir öfkeyi nasıl yaşadığımız ve sergilediğimizdir. Örneğin öfke uyandıran bir durum karşısında bunu nasıl yorumladığımuz ve bu durumu nasıl anladığımız önemlidir. Birçok insan engellendiğinde, haksızlığa uğradığını düşündüğünde öfkelenir. Aslında öfke zihnimizin hayata verdiği bir tepkidir. Hayatımızda birşeylerin değişmesi gerektiğinin sinyallerini verir öfke buradaki püf nokta öfkeyi yorumlayışınızdır, eğer öfkenin dilini çözerseniz aslında hayatınızda yolunda gitmeyen durumlarında farkına varmış olursunuz. Böylelikle hayatınızın denetimini kendi kontrolunuza alırsınız.Böylelikle kendinizi daha güvende ve rahat hissedersiniz.
Ancak zaman zaman öfkenin sonucunda saldırganlık ve şiddet gibi olumsuz negatif durumlar oluşabilmektedir. Karşımızdakine zarar verme, onu yok etme onu incetme acıtma isteği sadece kendisine yeterince hakim olmaya beceremmiş kendi bu konuda eğitememiş ve ilkel dürtülerinin esiri olmuş olduğumuzun göstergesidir. Bu yapıdaki insanları şiddet davranışını kendilerinin hakkı olduğunu düşünür. Bu kişilerin dürtülerini kontrol etme mekanizmaları gelişmemiştir. Muhtemelen aile içerisinde şöfke kontrolunu öğrenememiş Ya da çok fazla şiddet gösteren aileler içerisinde büyümüş kişiler daha sık şiddet tepkisi sergilerler.
Öfkesini kontrol etmeyi bilen kişiler, çoğunlukla öfkelensede ve öfkesindekini karşısındakine göstersede, nerede durması gerektiğini bilir, öfkesini nasıl göstereceğini karşısındakinin ve kendinin sınırlarının bilincindedir . Başırılı bir şekilde öfkesini kontrol etmeyi başaran bir insan öfke yğkseldiğinde ortamdan uzaklaşmak Ya da kendinsi telkin ederek bir şekilde duygularının kontrolden çıkmasına imkan vermezler. Unutulmaması gereken şey öfkenin kontrol edilebilen bir duygu olduğudur. Bazı insanları sorunları çözmenin tek yolunun öfkelenmek ve öfke tepksi göstermek olduğunu öğrenmişlerdir bu sebeple gerçekten öfke yaratcak bir durum olmasa bile bu kişiler büyük bir öfke tepkisi gösterirler. Bu tarz kişilerin sıklıkla kendilerinden bahsederken ben biraz agresifim ancak haksızlığa tahamül edemiyorum gibi düşünceleri olduğunu görürsünüz. Bu düşünce sistemi şiddet davranışlarının ve gösterililerinin devam etmesini sağlar. Asıl olan şey şiddetin, kırıp dökmenin, bir insana zarar vermenin hiçbir sorunu çözmediğinin aksine daha da karmaşık ve kötü bir hale getirdiğinin farkına varılmasının gerekliğidir. Bu farkındalık kişinin öfkesini kontrol etmesi ile ilgili ilk önemli basamaktır. Diğer bir önemli adım ise, kişiler arası iletişim güçlendirilmesidir. Öfkeye neden olan durumların kişiler arasında ne kadar anlaşılır olduğunun, ne şekilde iletişim kurulduğunun anlaşılması ile olur. Örneğin sürekli ima ederek iletişim kurmaya çalışan, karşısındakinden kendisini anlamasını bekleyen bir insan çok daha kolay öfke yaşayacaktır. Yani söylemeden karşımızdakinin bu durumu anlaması gerekliliği duygusu, ben söylemeden isteklerim yapılsın ve buna bağlı olarak gelişen öfke nöbetleri kaçınılmaz olacaktır. Öfkeyi kontrol etmek için en temel adım öfkemizi anlamak neye öfkelendiğimizin farkına varmaktır. Bunun için kendini izleme yöntemini kullanabilirsiniz yani kendi duygularınızı gözlemleyin ve not alın şimdi burada seni öfkelendiren şey ne ? Sorusunu kendinize sıklıkla sorun. Hangi ortamlar, nasıl insanlar, hangi durumlar sizi daha çok öfklendiriyor ve bu durumu düzeltmek için neler yapılabilir. İkinci bir önemli adım ise öfkemizi ifade etmeyi öğrenmekten sana çok kızgınım çünkü.. bu şekilde davranman bana şöyle hissetiriyor o yüzdende sana çok kızıyorum gb
Unutmayın ki kontrolsuz öfke sadece çevrenizdekilerle aranıza mesafe koyar oysaki doğru iletişim çevrenizdekilerle daha uyumlu huzurlu ve mutlu olmanızı sağlar.
Hepimizin, yaşamımız boyuncu hissettiği yoğun duygular vardır. Öfkede ne kadar olumsuz ve kötü olarak bir duygu olarak görülsede üzüntü,heyecan,mutluluk sevinç gibi bir duygudur.Bütün duygularımızın hepsi kişiye özgü ve biriciktir. Örneğin, birkişi bir olay karşısında çok büyük bir üzüntü yaşarken, bir diğer kişi Hiçbir üzüntü duymayabilir. Bu duygular bütünüyle kişiye özgüdür bu yüzden bir kimseye neden bu duyguları yaşıyorsun demek, onu duyguları yüzünden yargılamak ve kınamak yanlış bir tutum olacaktır. Öfkeli ve kızgın olduğumuzda da bu duygumuzu kabul ederek bundan dolayı suçluluk pişmanlık duymamalıyız. Unutulmaması gereken şey öfkeli olmanın oldukça insanı bir duygu olduğu ve bu duyguyu normal ve sağlıklı olan her insanın hissteğidir. Öfke duymak birisine kızgın olmak sizi kötü bir insan yapmaz sadece duygularını yaşayan bir insan yapar ki buda normal ve sağlıklı bir durumdur.
Zaten aslında çoğumuzun öfkelilik durumundan bahsederken söz ettiği şey öfke duygusu değildir öfkeyi nasıl yaşadığımız ve sergilediğimizdir. Örneğin öfke uyandıran bir durum karşısında bunu nasıl yorumladığımuz ve bu durumu nasıl anladığımız önemlidir. Birçok insan engellendiğinde, haksızlığa uğradığını düşündüğünde öfkelenir. Aslında öfke zihnimizin hayata verdiği bir tepkidir. Hayatımızda birşeylerin değişmesi gerektiğinin sinyallerini verir öfke buradaki püf nokta öfkeyi yorumlayışınızdır, eğer öfkenin dilini çözerseniz aslında hayatınızda yolunda gitmeyen durumlarında farkına varmış olursunuz. Böylelikle hayatınızın denetimini kendi kontrolunuza alırsınız.Böylelikle kendinizi daha güvende ve rahat hissedersiniz.
Ancak zaman zaman öfkenin sonucunda saldırganlık ve şiddet gibi olumsuz negatif durumlar oluşabilmektedir. Karşımızdakine zarar verme, onu yok etme onu incetme acıtma isteği sadece kendisine yeterince hakim olmaya beceremmiş kendi bu konuda eğitememiş ve ilkel dürtülerinin esiri olmuş olduğumuzun göstergesidir. Bu yapıdaki insanları şiddet davranışını kendilerinin hakkı olduğunu düşünür. Bu kişilerin dürtülerini kontrol etme mekanizmaları gelişmemiştir. Muhtemelen aile içerisinde şöfke kontrolunu öğrenememiş Ya da çok fazla şiddet gösteren aileler içerisinde büyümüş kişiler daha sık şiddet tepkisi sergilerler.
Öfkesini kontrol etmeyi bilen kişiler, çoğunlukla öfkelensede ve öfkesindekini karşısındakine göstersede, nerede durması gerektiğini bilir, öfkesini nasıl göstereceğini karşısındakinin ve kendinin sınırlarının bilincindedir . Başırılı bir şekilde öfkesini kontrol etmeyi başaran bir insan öfke yğkseldiğinde ortamdan uzaklaşmak Ya da kendinsi telkin ederek bir şekilde duygularının kontrolden çıkmasına imkan vermezler. Unutulmaması gereken şey öfkenin kontrol edilebilen bir duygu olduğudur. Bazı insanları sorunları çözmenin tek yolunun öfkelenmek ve öfke tepksi göstermek olduğunu öğrenmişlerdir bu sebeple gerçekten öfke yaratcak bir durum olmasa bile bu kişiler büyük bir öfke tepkisi gösterirler. Bu tarz kişilerin sıklıkla kendilerinden bahsederken ben biraz agresifim ancak haksızlığa tahamül edemiyorum gibi düşünceleri olduğunu görürsünüz. Bu düşünce sistemi şiddet davranışlarının ve gösterililerinin devam etmesini sağlar. Asıl olan şey şiddetin, kırıp dökmenin, bir insana zarar vermenin hiçbir sorunu çözmediğinin aksine daha da karmaşık ve kötü bir hale getirdiğinin farkına varılmasının gerekliğidir. Bu farkındalık kişinin öfkesini kontrol etmesi ile ilgili ilk önemli basamaktır. Diğer bir önemli adım ise, kişiler arası iletişim güçlendirilmesidir. Öfkeye neden olan durumların kişiler arasında ne kadar anlaşılır olduğunun, ne şekilde iletişim kurulduğunun anlaşılması ile olur. Örneğin sürekli ima ederek iletişim kurmaya çalışan, karşısındakinden kendisini anlamasını bekleyen bir insan çok daha kolay öfke yaşayacaktır. Yani söylemeden karşımızdakinin bu durumu anlaması gerekliliği duygusu, ben söylemeden isteklerim yapılsın ve buna bağlı olarak gelişen öfke nöbetleri kaçınılmaz olacaktır. Öfkeyi kontrol etmek için en temel adım öfkemizi anlamak neye öfkelendiğimizin farkına varmaktır. Bunun için kendini izleme yöntemini kullanabilirsiniz yani kendi duygularınızı gözlemleyin ve not alın şimdi burada seni öfkelendiren şey ne ? Sorusunu kendinize sıklıkla sorun. Hangi ortamlar, nasıl insanlar, hangi durumlar sizi daha çok öfklendiriyor ve bu durumu düzeltmek için neler yapılabilir. İkinci bir önemli adım ise öfkemizi ifade etmeyi öğrenmekten sana çok kızgınım çünkü.. bu şekilde davranman bana şöyle hissetiriyor o yüzdende sana çok kızıyorum gb
Unutmayın ki kontrolsuz öfke sadece çevrenizdekilerle aranıza mesafe koyar oysaki doğru iletişim çevrenizdekilerle daha uyumlu huzurlu ve mutlu olmanızı sağlar.
|
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Öfke ve Öfke Kontrolu" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Aylin AYDEMİR'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Aylin AYDEMİR'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
2 Beğeni 
Yazan Uzman
|
agresifilik, sinirlilik, öfke, aşırı öfkelenme, sinirlenme, öfkelenme, öfkeli insanlarla nasıl başedilir, öfke kontrolü, agresif, öfkeli, öfkeyi yatıştırmak
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.
