2007'den Bugüne 92,262 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Ergenlik Dönemi, Kimlik, Aile ve Kuşak Çatışması
MAKALE #5935 © Yazan Psk.Elif Sultan DEMİRHAN | Yayın Kasım 2010 | 12,732 Okuyucu
Ergenlik Dönemi Kimlik, Aile ve Kuşak Çatışması

Kişilik gelişimi ergenlik döneminden önce başlamış olmasına rağmen ergenlikte hız kazanır ve farklılaşır. Kimlik gelişimi gencin kendisine bağlı olduğu kadar , aileye ve çevresel faktörlere de bağlıdır.

Ergenlik dönemine gelmiş bir genç kendisini yeterince büyümüş olarak görmekte, dolayısıyla çevresinden bunun kabulünü beklemektedir.Ailesinden giderek uzaklaşmaya başlayan ergenin kendini tanımak ve giderek bağımsızlaşmak ihtiyacının olduğu unutulmamalıdır.

Ergen her ne kadar ailesine karşı gibi görünse de kişilik gelişiminde model alacağı, özdeşim kuracağı kişilerin başında yine aile üyeleri gelmektedir. Bunun için ergene hoşgörülü davranmak ve model olacağı kişilerin davranışlarında daha dikkatli olmaları gerekmektedir.

Ergenlik dönemi bir kriz dönemi olarak nitelendirilmektedir. Bu günkü yazımda bu dönem neyi temsil etmektedir ve ne tür sorunlarla yüzleşmek zorunda kalmaktayız, hatalı ana-baba tutumları nelerdir, ve sorunları çözmede bize ne yadım eder bu konular üzerinde duracağım.Öncelikle rol model alma diye bir durumdan söz edeceğim. Çocuğun ilk önemli öğrenme dönemi 0-5 yaş arasındaki dönemdir. Bu dönemde çocuk anne ile iletişiminde “birlikte olma” “birlikte hissetme” ve “birlikte yapma deneyimlerini yaşar. Eğer bu dönem sağlıklı olarak geçirilememişse ergenlik döneminde de ortaya çıkabilecek olan sorunların temeli atılmaya başlanmış olacaktır. Cesaret bizi ilerlemeye ve sağlıklı olmaya iter, kaygı ise gerilemeye ve sağlıksızlığa yönlendirir.Bu noktada ana baba rollerini önemi ortaya çıkar ve ergen ya yeni kimliğini kazanma sürecinde ki burada sözünü ettiğimiz öncelikle cinsel kimliktir cesaret ile ve ailesini desteği ile gelişimini tamamlar yada kaygı nedeni ile nevrotik davranışlar sergileyerek aileyi karşısına alır, yanlızlık yaşar, sorunlarını paylaşamaz ve bir çok önemli şeyden en son anne babanın haberi olur.Bu anne babaların tutumları içe dönük, yanlızlık çeken kişilik yapısının oluşmasına yol açabilir. Eğer anne-baba sorunlara karşı ilgisiz ve zorlayıcı ise ve anne baba arasında çatışma varsa bu ana babaların çocukları da agresif ve antisosyal davranışlar sergileyebilirler. Bir başka grup anne baba ise tutulmayan sözler veren, sevgiyi ve güven duygusunu pek az yaşatan ya da çocuklarının bunları zaten bildikleri var sayan gruptur. Bu anne babaların çocukları çevre ile sağlıksız ilişkiler kurarlar ve çatışmalıdırlar.

Anne babalar ise çifte standartlarını sürdürmektedirler. İşlerine geldiğinde sen daha çocuksun, işlerine geldiğinde sen artık büyüdün çocuk değilsin demektedirler. Bu öfkeyi arttırır ve güvensizliği körükler. Bir başka önemli nokta ise cocuğu engellerken sana güveniyoruz başkalarına güvenmiyoruz masalıdır.Yalova’da katıldığım bazı seminerlerde bu tutumun yaygın olduğunu gördüm.Bazı çocuklar bu nedenle çevreye karşı aşırı güvensiz ve kaygılı olmakta , bazı çocuklar ise bunu kandırılma olarak algılayıp anne babaya öfke duymaktadırlar. İletişim gitgide kopmaktadır.

Anne babalar kendi beklentilerine uygun çocuklar istemekte ve onları sürekli olarak değiştirmeye çalışmakta ,çocuklar ise buna direnmekte ve aile ile bir güç savaşına bu dönemde girmeye başlamaktadırlar. Engellenmeler ergende öfke doğurur.Kurallar elbette olacaktır fakat ergenin sınırları burada çok önemlidir.Unutmamalıyız ki o da bir bireydir. Anne ,baba ise saygı görmek ister ve bunca yıllık fedakarlıklarının karşılığının bumu olduğunu sorarlar. Çatışma büyür. Anne baba rollerini kolay olmadığı bilinmektedir ama çoğu zaman anne babalar bu rollerinin dışına çıkarlar ve öğretmen, arkadaş, sırdaş gibi rollere de bürünmek isterler ve doğal olarak başarısızlıkla karşılaşarak kendilerini yetersiz hissederler. Bu duygu kendilerini kötü hissetmelerine yada çocuklarında bir sorun oldğunu düşünmelerine sebep olur. Halbuki bunların ikisi de doğru değildir

Hormonlarıyla savaşan ergen bu dönemde yoğun kaygılar yaşar,ekstra bir çatışma ona çok ağır gelmektedir.Kendine ve ailesine yabancılaşan gençte bir gruba ait olma isteği doğar.Bu durum aileyi rahatsız eder çocuğumuz bizden uzaklaşıyor mu şüphesiyle ergeni daha çok sıkarlar.Gitgide akran grupları bir kurtuluş ve kaçış noktası olmaya başlar.

Eğer gencin kendine ait kuralları ,ilkeleri,amaçları olsun istiyorsanız lütfen çocuklarınıza seçme ve tanıma şansı verin.Onları izleyin ama kafesin içine almayın.Onlara inanın ki onlarda kendilerine inansınlar….

Psikolog
ELİF SULTAN DEMİRHAN


Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Ergenlik Dönemi, Kimlik, Aile ve Kuşak Çatışması" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Elif Sultan DEMİRHAN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Elif Sultan DEMİRHAN'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     2 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Psk.Elif Sultan DEMİRHAN
İstanbul (Online hizmet de veriyor)
Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Elif Sultan DEMİRHAN'ın Yazıları
► Ergenlik Dönemi ve Aile ile İletişim Psk.Dnş.Havva BAYAR
► Ergen ve Aile Çatışması Psk.Dnş.Melis AKDEMİR
► Ergenlik ve Kimlik Savaşı Psk.Elif GÜNERİ
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Ergenlik Dönemi, Kimlik, Aile ve Kuşak Çatışması' başlığıyla benzeşen toplam 15 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Fedakarlık Mucizesi Kasım 2010
◊ Sen, Ben ve Egom.. Mayıs 2012
◊ Nisan ve İnsan.. Nisan 2012
◊ İrade Denetimi Şubat 2012
◊ ‘um ki Yıkılmayasın’ Aralık 2011
◊ Beni Bul Anne!!! Aralık 2011
◊ Önce İnsanız.. Eylül 2011
◊ Kaybettiklerimiz.. Ağustos 2011
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


15:40
Top