Diyabet ile Yaşamak
Hem tip 1 hem de tip 2 diyabet dünyada gittikiçe yaygınlaşıyor ve her geçen gün daha fazla insan diyabetle yaşamaya başlıyor.
Diyabetle yaşamayı engebeli ve çamurlu bir yolda yürümeye benzetebilirsiniz. Yola uygun malzemelerle çıkar ve dikkatli yürürseniz ne üzerinize çok fazla çamur bulaşır ne de yolculuğunuz kabusa dönüşür. Ama dikkatli olmazsanız ve uygun ekipmanınız da yoksa her geçen dakika daha çok çamura saplanır ve ilerleyemez hale gelirsiniz. Diyabeti de olduğu gibi kabul edip onunla uyumlu halde yaşamak gerekiyor. O size değil siz ona uyum sağlamalısınız. Uymadığınızda, ne yazık ki uğraşmanız gereken bir takım başka hastalıkları da beraberinde getiriyor.
Diyabetle yaşamak hayattan kopmak veya hayatın lezzetlerinden vazgeçmek demek değildir. Elbette dikkat etmeniz gereken birtakım kurallar olacaktır. Günlük hayatımızda uymamız gereken diğer tüm kuralların aksine diyabette çoğu kuralı bedeniniz ve sağlığınız belirliyor ki bunlar da diyabetle yaşam için uyulması gereken en önemli kurallardır.
Diyabet tanısı alan bireylerin ilk anda dünyaları başlarına yıkılıyor. İlk akla gelen ise bazı yiyecekleri bir daha asla tüketemeyecek olmak. Beslenmede sınırsız diye bir şey olmadığı gibi yasak da yok! Önemli olan porsiyon kontrolünü yapabilmek ve yeri geldiğinde kendimize dur diyebilmektir.
Diyabetin koyduğu en önemli kural sağlıklı beslenmektir. İkinci önemli kural ise uygun porsiyonlarla beslenmektir. Öyleyse bu kurallara uymak için yapılması gerekenlere bakalım:
1. Ana öğünlerde 4 besin grubundan da alınması sağlıklı beslenme için olmazsa olmazlardan. 4 besin grubu dediğimiz ise 1) Süt ve yoğurt 2) Et ve et ürünleri ile yumurta 3) Tahıllar ve ekmekler 4) Sebze ve meyveler.
2. Beslenmede fazla kilo alımına ve kan şekeri regülasyonunun bozulmasına sebep olacak fazla yağ ve yağlı besinler tüketilmemelidir. Diabette istenmeyen kilo alımı, diyabetin kontrolünü güçleştirecektir.
3. Kan şekeri dengesini asıl etkileyenler ise karbonhidrat içeren besinlerdir. Tükettiğimiz tahılların yanı sıra sebzelerde, meyvelerde, sütte, yoğurtta, kurubaklagillerde ve tabii ki şekerli besinlerde karbonhidrat vardır. Bu da tükettiğimiz tüm besinlerin kan şekerimizi etkilediği anlamına gelmektedir.
4. Beslenmemizde mutlaka sağlıklı pişirme yöntemleri terch edilmelidir. Besinleri haşlama, fırınlama ve buğulama sağlıklı pişirme yöntemleridir. Ancak kızartma ve kavurma yöntemleri hem beslenmedeki yağ miktarını arttırırlar hem de kalp hastalığı, karaciğer yağlanması ve kanser gibi hastalıklara zemin hazırlarlar.
5. Posa tüketimi mutlaka arttırılmalıdır. Posanın genel sağlığı olumlu yönde etkilemesinin yanı sıra diyabet üzerine son derece önmelii etkileri bulunmaktadır. Posa, kan şekerinin daha yavaş yükselmesini sağlar. Kan şekeri çok yükselmediği için yüksek kan şekerine bağlı komplikasyonları azaltır. Bağırsak hareketlerini düzenler ve fazla yağ emilimini engeller. Sebze, meyve ve kurubaklagillerin tüketiminin önemi posa konusunda daha çok ortaya çıkar.
6. Diyabetlilerin bir bakıma yaşam kuralları sağlıklı yaşamaktır. Bu doğrultuda egzersiz de hayatın bir parçası olmalıdır. Günlük yaşantıya ilave edilen en az 30 dakikalık tempolu bir egzersiz diyabetle yaşamayı büyük ölçüde kolaylaştıracaktır.
7. Diyabetli bireylerin, çocuk veya yetişkin diyabetle yaşayabilmeleri için bireysel gereksinimlerini bilmeleri gerekir. Gereksinimi bilmek ve ona göre beslenmek, diyabetin komplikasyonlarının görülme riskini minimuma indirecektir. Bireysel gereksinim yaşam koşullarına, aktivite düzeyine ve damak tadına göre değişecektir. Bu noktada diyetisyen bir yaşam partneridir.
Diyetisyen ve diyabetli bireylerin işbirliği, diyabetlinin hayatını en üst düzeyde kolaylaştırır. Diyabetin olabildiğince kolay idame edilebilmesi için teknolojik imkanların da yardımıyla, tedavi çok daha bireysel hale gelebilmiştir. Bu doğrultuda, diyabetlilerin mutlaka diyetisyenlerinden ve hekimlerinden güncel gelişmelerle ilgili bilgi almalarında fayda vardır. Hurafelere inanmadan ve bilimin ışığından çıkmadan diyabetle sağlıklı bir yaşam dilerim.
Diyabetle yaşamayı engebeli ve çamurlu bir yolda yürümeye benzetebilirsiniz. Yola uygun malzemelerle çıkar ve dikkatli yürürseniz ne üzerinize çok fazla çamur bulaşır ne de yolculuğunuz kabusa dönüşür. Ama dikkatli olmazsanız ve uygun ekipmanınız da yoksa her geçen dakika daha çok çamura saplanır ve ilerleyemez hale gelirsiniz. Diyabeti de olduğu gibi kabul edip onunla uyumlu halde yaşamak gerekiyor. O size değil siz ona uyum sağlamalısınız. Uymadığınızda, ne yazık ki uğraşmanız gereken bir takım başka hastalıkları da beraberinde getiriyor.
Diyabetle yaşamak hayattan kopmak veya hayatın lezzetlerinden vazgeçmek demek değildir. Elbette dikkat etmeniz gereken birtakım kurallar olacaktır. Günlük hayatımızda uymamız gereken diğer tüm kuralların aksine diyabette çoğu kuralı bedeniniz ve sağlığınız belirliyor ki bunlar da diyabetle yaşam için uyulması gereken en önemli kurallardır.
Diyabet tanısı alan bireylerin ilk anda dünyaları başlarına yıkılıyor. İlk akla gelen ise bazı yiyecekleri bir daha asla tüketemeyecek olmak. Beslenmede sınırsız diye bir şey olmadığı gibi yasak da yok! Önemli olan porsiyon kontrolünü yapabilmek ve yeri geldiğinde kendimize dur diyebilmektir.
Diyabetin koyduğu en önemli kural sağlıklı beslenmektir. İkinci önemli kural ise uygun porsiyonlarla beslenmektir. Öyleyse bu kurallara uymak için yapılması gerekenlere bakalım:
1. Ana öğünlerde 4 besin grubundan da alınması sağlıklı beslenme için olmazsa olmazlardan. 4 besin grubu dediğimiz ise 1) Süt ve yoğurt 2) Et ve et ürünleri ile yumurta 3) Tahıllar ve ekmekler 4) Sebze ve meyveler.
2. Beslenmede fazla kilo alımına ve kan şekeri regülasyonunun bozulmasına sebep olacak fazla yağ ve yağlı besinler tüketilmemelidir. Diabette istenmeyen kilo alımı, diyabetin kontrolünü güçleştirecektir.
3. Kan şekeri dengesini asıl etkileyenler ise karbonhidrat içeren besinlerdir. Tükettiğimiz tahılların yanı sıra sebzelerde, meyvelerde, sütte, yoğurtta, kurubaklagillerde ve tabii ki şekerli besinlerde karbonhidrat vardır. Bu da tükettiğimiz tüm besinlerin kan şekerimizi etkilediği anlamına gelmektedir.
4. Beslenmemizde mutlaka sağlıklı pişirme yöntemleri terch edilmelidir. Besinleri haşlama, fırınlama ve buğulama sağlıklı pişirme yöntemleridir. Ancak kızartma ve kavurma yöntemleri hem beslenmedeki yağ miktarını arttırırlar hem de kalp hastalığı, karaciğer yağlanması ve kanser gibi hastalıklara zemin hazırlarlar.
5. Posa tüketimi mutlaka arttırılmalıdır. Posanın genel sağlığı olumlu yönde etkilemesinin yanı sıra diyabet üzerine son derece önmelii etkileri bulunmaktadır. Posa, kan şekerinin daha yavaş yükselmesini sağlar. Kan şekeri çok yükselmediği için yüksek kan şekerine bağlı komplikasyonları azaltır. Bağırsak hareketlerini düzenler ve fazla yağ emilimini engeller. Sebze, meyve ve kurubaklagillerin tüketiminin önemi posa konusunda daha çok ortaya çıkar.
6. Diyabetlilerin bir bakıma yaşam kuralları sağlıklı yaşamaktır. Bu doğrultuda egzersiz de hayatın bir parçası olmalıdır. Günlük yaşantıya ilave edilen en az 30 dakikalık tempolu bir egzersiz diyabetle yaşamayı büyük ölçüde kolaylaştıracaktır.
7. Diyabetli bireylerin, çocuk veya yetişkin diyabetle yaşayabilmeleri için bireysel gereksinimlerini bilmeleri gerekir. Gereksinimi bilmek ve ona göre beslenmek, diyabetin komplikasyonlarının görülme riskini minimuma indirecektir. Bireysel gereksinim yaşam koşullarına, aktivite düzeyine ve damak tadına göre değişecektir. Bu noktada diyetisyen bir yaşam partneridir.
Diyetisyen ve diyabetli bireylerin işbirliği, diyabetlinin hayatını en üst düzeyde kolaylaştırır. Diyabetin olabildiğince kolay idame edilebilmesi için teknolojik imkanların da yardımıyla, tedavi çok daha bireysel hale gelebilmiştir. Bu doğrultuda, diyabetlilerin mutlaka diyetisyenlerinden ve hekimlerinden güncel gelişmelerle ilgili bilgi almalarında fayda vardır. Hurafelere inanmadan ve bilimin ışığından çıkmadan diyabetle sağlıklı bir yaşam dilerim.
|
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Diyabet ile Yaşamak" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Dyt.İdil İMAMOĞLU'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Dyt.İdil İMAMOĞLU'nun izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
Beğenin 
Yazan Uzman
|
| Makale Kütüphanemizden | ||||
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.
