2007'den Bugüne 92,313 Tavsiye, 28,222 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Kalp Yetmezliğinde Tedavi ve Kalp Nakli
MAKALE #5988 © Yazan Prof.Op.Dr. Neyyir Tuncay EREN | Yayın Kasım 2010 | 16,047 Okuyucu
KALP YETMEZLİĞİNDE TEDAVİ

A. KALP YETMEZLİĞİNDE MEDİKAL TEDAVİ:

(İlaç tedavisi) Kalp yetmezliğinde kullanılan ilaçları iki gruba ayırmak mümkündür. Bunlardan bir kısmı hastaların zaman zaman doktor kontrolünde olmak kaydıyla evlerinde de kullanabilecekleri ilaçlardır. Bunların başında idrar söktürücüler gelir. DİÜRETİKLER denilen bu ilaçlar vücuttaki fazla sıvının böbrekler yoluyla atılmasını sağlar. Gerçekten de kalp yetmezliği tedavisinde son derece etkilidirler. Diüretikler sıvı ile beraber vücuttan sodyum ve potasyum gibi elektrolitlerin de atılımına neden olur. Böbrek fonksiyonlarını etkileyebilir, ürik asit ve kolesterol yükselmelerine neden olabilir. Ritm bozukluklarına zemin hazırlayabilir. Bu nedenle mutlaka doktor kontrolünde uygulanmaları gerekir. İkinci grup ilaçlar ise ACE inhibitörleridir. “ Angiotensin Converting Enzyme Inhibitor” leri denilen bu grup ilaçlar , damarlarda ciddi büzücü etkisi olan Angiotensin 2 denilen maddenin oluşumuna engel olurlar. Böylece küçük damarlarda genişlemeye neden olarak hem tansiyonu düşürür hem de kalbin önündeki yükü azaltırlar. Bu ilaçlar tıbbi kullanıma girdiğinden beri çok yaygın bir kullanım alanı bulmuşlardır. Bu gün de hipertansiyon tedavisinde ilk kullanıması gereken ilaçlardır. Böbrek problemi olanlarda çok dikkat edilmelidir. Kullananlarda öksürük oluşturma yan etkileri yaygındır.Atardamarlarda ve toplardamarlarda genişlemeya neden olan damar genişletici (vazodilatatör) ilaçlar da kalp yetmezliği tedavisinde yaygın olarak kullanılırlar. DİGOXİN denilen kalp kasılmalarını arttıran ilaçlar, kalp hızını azaltarak kalbin iş yükünü azaltan Beta bloker ilaçlar sıklıkla kullanılan ilaçlardır.

Yukarıdaki tedavilere rağmen kalp yetmezliği belirtileri kontrol altına alınamazsa hastaların hastaneye yatırılarak tedavi edilmeleri gerekebilir. Bu durumda ikinci gruptaki tedaviler devreye girer. Yukarıdaki tedavilere ek olarak İNOTROP denilen ilaçlar kullanılabilir. Bu ilaçları genelliklşe hastaları yakın izlemde tutarak kullanmaktayız.

B. KALP YETMEZLİĞİNDE CERRAHİ TEDAVİ SEÇENEKLERİ

Medikal tedavilere rağmen hastanın klinik tablosunda ilerleme sağlanamadığı durumlarda yeterli dolaşımı sağlayabilmek için bazı cerrahi müdahaleler yapılabilir.
1. KORONER BYPASS : İskemik kardiyomiyopatilerde geçirilmiş kalp krizleri ağır hasar gören kalp dokusunda hala canlılığını koruyabilen ancak yeterince kan alamadığı için çok zayıf kasılma gösteren bölgeler olabilir. Bu bölgeler bir bypass ameliyatı veya stent uygulaması gibi yöntemlerle tekrar kanlandırılırsa zamanla daha iyi kasılmalara başlayıp kalbin kasılma gücünde bazı iyilieşmeler sağlayabilir. Bu işlemler normal bypass ameliyatlarından daha yüksek riskli olduklarından hastanın bu işlemden gerçekten yarar göreceği dikkatle araştırılmalıdır.
2. KALBİN YENİDEN ŞEKİLLENDİRİLMESİ: Özellikle geçirilen kalp krizlerinden sonra kasılma yeteneğini kaybeden kalp adelesi incelir ve zayıflar. Kalp içi basınç nedeniyle zaman içinde bu bölgede dışa doğru bir genişleme olur. Sol ventrikül anevrizması denilen bu problemlerde bazen anevrizma boşluğu kalbin iç hacmını çok genişlettiği için performansında ekstra düşmelere neden olur. Uygun hastalarda anevrizma dediğimiz bu bölgeyi cerrahi olarak çıkararak kalbe yeniden konik şeklini vermekteyiz.
3. MİTRAL KAPAK ONARIMLARI: Kalp yetmezliği ile beraber ileri derecede büyümüş ve klasik konik şekilleri bozulup daha küresel bir hal alır. Bu tür kalplerde bu deformasyon ve genişlemeye bağlı mitral kapak yetmezliği oldukça sık görülür. Mitral kapakta yetmezliğin ciddi boyutta olduğu durumlarda sol karıncığın pompaladığı kanın bir kısmı vücuda giderken bir kısmı da tekrar mitral kapağın iyi çalışmaması neticesinde sol kulakçığa tekrar geri göner ki bu hem kalbin iş yükünün önemli boyutta artmasına hem de hem de kalbin ileri doğru attığı kanın azalmasıyla sonuçlanır. Bu tür durumlarda mitral kapağın cerrahi olarak onarılması kalbin vücuda pompaladığı kan miktarını arttırır ki hastanın şikayetlerinde önemli azalmalar sağlanabilir. Ancak bu kadar zayıf kasılma gücü olan bir kalpte bu operasyon da normal kalp fonksiyonlu hastalarda yapılan mitral kapak onarımlarına göre daha risklidir.
4. PİL UYGULAMALARI : Tam olarak cerrahi bir müdahale sayılmasa bile genişlemiş kalplerde bazen PİL uygulamaları yapılmaktadır. Bazen hastanın sol kalbinin ileri derecede genişlemesine bağlı olarak sol ve sağ kalp arasında kasılmada bir zamanlama uyumsuzluğu yaşanır. Sol dal bloğu denilen bu durum belli bir sürenin üzerinde ise bir pil yardımıyla her iki boşluğun aynı anda kasılmasını sağlayarak kalbin performansını %10 civarında arttırmak mümkündür. Yine yetmezlikli kalplerde görülen tehlikeli aritmileri düzeltmek için de piller kullanılabilir.
5. KÖK HÜCRE UYGULAMALARI: Vücudumuzdaki en dayanaklı ve kuvvetli organlardan biri olmasına rağmen birçok organımızın hücresel düzeyde kendini yenileme potansiyeli varken kalbimizin maalesef yoktur. Son yıllarda yaptığımız çalışmalarla kalbe kendini yenileme potansiyeli sunmaya çalıştık. Bilindiği gibi vücudun ilk hücreleri kök hücrelerdir. Kök hücreler yaşamlarını diğer hücrelere değişerek sürdürürler. Yani bütün organlar bu kök hücrelerden türer. Kemik iliğinden hazırladığımız mezankimal kök hücreleri kalbe implante ederek kalpdeki hasarlı bölgeleri onarmaya çalıştık. Ciddi başarılar elde ettiğimiz bu uygulamalarda tam olarak istenilen sonuçları aldığımızı henüz bilimsel olarak söyleyemeyiz.
6. KALP NAKLİ : Mevcut tedavi yöntemleriyle klinik düzelme sağlanamayan hastalarda KALP NAKLİ en tatminkar alternatiftir. İsminden de anlaşıldığı gibi kişinin hasta olan kalbinin çıkarılıp onun yerine sağlam bir insan kalbinin yerleştirilerek dikilmesine kalp nakli denir. Bu ortotopik bir kalp naklidir. Bir de hastanın kalbi yerinde durururken sağlam bir ikinci kalbi göğüsün sağ kısmına yerleştirerek adeta paralel pil bağlama yöntemine benzer bir şekilde dikilip çalıştırılmasına ise HETEROTOPİK KALP NAKLİ denir. Fırsat olan hastalarda öncelikli olarak ortotopik kalp naklini tercih etmekteyiz. Tıbbi ve alternatif cerrahi tedavi seçeneklerine rağmen devam eden kalp yetmezlikli olgularda bir yıl içinde ölüm oranı % 50 ye yakındır. 5 yıl yaşama şansları ise yok denecek kadar azdır. Halbuki uygun bir kalp naklinden sonra 1 yıllık yaşam oranı neredeyse % 85-90 dır. Kalp nakli yapılabilmesi için kan grubu aynı veya uyumlu bir verici bulunması gerekir. Verici beyin ölümü ispat edilmiş ama halen kalp performansı yüksek kadavralardır. Beyin ölümünü izleyen saatlerde veya birkaç gün içinde diğer organlar da çalışmaz hale gelirler. Bu durum gelişmeden organ bağışının yapılması gerekir. Kalp nakline aday olabilecek kalp yetmezlikli olgularda zamanla akciğer damarlarında ortaya çıkan basınç artışı kalıcı hale gelebilir. Bu durumda hasta ortotopik kalp nakli şansını kaybedebilir. Bu tür hastalarda ya heterotopik kalp nakli uyguluyoruz ya da kalp-akciğer birlikte naklini gerçekleştirmekteyiz. Kalp yetmezliği tanısı ile bize gönderilen hastalarda pulmoner hipertansiyon oranı yüksektir. Bu hastaların bazıları her türlü tedavimize rağmen yüksek pulmoner vasküler rezistans gelişmiş ve geç kalmış hastalar olmaktadır. Bu nedenle bir taraftan bize hasta gönderen tıbbi kurumları bu konuda uyarmaya ve diğer taraftan da kalp yetmezlikli hastaları da bilgilendirmeye çabalıyoruz. Nakilde kan grubu uyumundan başka ikinci önemli konu alıcı ile verici arasındaki ağırlık uyumluluğudur. Genellikle birbirine yakın vücut ölçülerinde alıcı-verici uyumu araştırmaktayız. Başka bir insanın kalbini taşıyan hastalarda diğer bütün organ nakillerinde olduğu gibi organ reddini ( rejeksiyon) önleyebilmek için vücudun savunma sistemini bloke eden bazı ilaç kombinasyonları kullanmaktayız. stalık yapıcı mikroorganizmalara karşı da eskisi gibi dirençli olmaz. Bu nedenle de özellikle ilk aylarda infeksiyondan korucu antibiyotikler tedaviye eklenir. Nakil sonrası ilk bir iki ayı minimum sorunla atlatan hastalarda inanılmaz bir performans artışı olur ve bu da hastaları çok mutlu eder.


DEVAMI VAR

Sağlıklı günler dilerim
Prof.Dr.Neyyir Tuncay Eren

Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Kalp Yetmezliğinde Tedavi ve Kalp Nakli" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Prof.Op.Dr. Neyyir Tuncay EREN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Prof.Op.Dr. Neyyir Tuncay EREN'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     4 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Prof.Op.Dr. Neyyir Tuncay EREN
Ankara
Doktor "Kalp ve Damar Cerrahisi"
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi8 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Prof.Op.Dr. Neyyir Tuncay EREN'in Yazıları
► Kalp Rehberi ÇOK OKUNUYOR Dr.Ünsal VURAL
► Kalp Krizi Doç.Dr.Arif TARHAN
► Kapalı Kalp Ameliyatları Prof.Op.Dr. Neyyir Tuncay EREN
► Koltukaltı Kalp Ameliyatları Dr.Mahmut AKYILDIZ
► Ani Kalp Durması ve Ölüm Dr.Mahmut AKYILDIZ
► Koroner Kalp Hastalığı Op.Dr.Ahmet Refik TURGUT
► Hipertiroidi ve Kalp Hastalıkları Dr.Mahmut AKYILDIZ
► Koroner Kalp Sağlığı Dr.Mahmut AKYILDIZ
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Kalp Yetmezliğinde Tedavi ve Kalp Nakli' başlığıyla benzeşen toplam 49 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Lazerle Varis Tedavisi Şubat 2014
► Aort Anevrizmaları Kasım 2010
◊ İnsan Olmak Kasım 2010
◊ Vatan Sevgisi Kasım 2010
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


16:16
Top