2007'den Bugüne 92,262 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Eğitimde Bireyi Tanıma Teknikleri
MAKALE #6020 © Yazan Psk.Dnş.Kadir KEMEÇ | Yayın Kasım 2010 | 157,940 Okuyucu ÇOK OKUNUYOR
Bireyi Tanıma Teknikleri

Birey, sürekli gelişim ve değişim halindeki bir varlıktır ve her birey tek ve benzersizdir. Her bireyin gelişim hızları ve nitelikleri farklıdır. Bunun için de her bireyin tanınması ve kendi ilgi, yetenek ve potansiyellerini geliştirmesine yardımcı olunması gereklidir. Bireyi tanımanın amacı, bireyin kendini tanımasını sağlamak, onun gelişmesine ve uyumuna yardımcı olmaktır. Bireyi tanıma ile problem nerede, neler yapılabilir, başarılı olabilmek için o bireye özgü teknikler neler olabilir, bireyin potansiyelleri nelerdir, gelişmesi için neler yapılmalıdır? vb. sorularına cevap aranır. Sadece rehberlik hizmetleri açısından değil, öğretim etkinlikleri açısından da, öğretmenin etkili bir öğrenme ortamı yaratabilmesi için öğrencilerini tanıması gereklidir.

Bireyi tanıma kapsamında öğrencilerin, beden yapısı, sağlığı gibi fiziksel ve biyolojik özellikleri; genel ve özel yetenekleri, ilgileri, akademik geçmişi, başarısı, tutum ve değerleri, tercih ve beklentileri, benlik tasarımı, duygusal ve sosyal uyumu gibi davranışsal özellikleri; aile yapısı, eğitimi, ebeveyn tutumları, ekonomik durumu, sosyal imkanları gibi sosyo-kültürel ve ekonomik koşulları açısından tanınmaları gerekmektedir. Başka bir ifadeyle öğrencilerin her yönüyle tanınması gereklidir. Doğru şekilde tanıma ve değerlendirme yapabilmek için bireyi tanımada dikkat edilmesi gereken temel ilkeler bulunmaktadır.

§ Bireyi tanımanın asıl amacı onun kendisini tanımasına yardımcı olmaktır. Edilen bilgilerin ona yardımcı olacak şekilde onunla paylaşılması gereklidir.
§ Okullarda tanıma hizmetleri tüm öğrencilere yönelik olmalıdır. Aynı araçlar, aynı zamanda tüm öğrencilere uygulanmaz ancak tüm öğrencilerin bireyi tanıma hizmeti alması gereklidir.
§ Bireyi tanıma çalışmaları öğretmenlerin, yöneticilerin ve ebeveynlerin de desteği ile işbirliği içinde çalışmayı gerektirir.
§ Bireyi tanıma hizmetleri süreklidir. Belli bir dönemde ölçülen özellikler o döneme özgüdür, öğrencideki değişimlerin ve gelişimlerin sürekli izlenmesi gereklidir.
§ Öğrencilere ilişkin özel ve gizli olmayan, genel sorunlar, çözülmesi için bir başkasına ihtiyaç duyulan konular, okulun genel durumu, öğrencinin genel durumu gibi bilgilerden ilgililer yararlanmalıdır. Tekniklerden elde edilen bilgilerin gizliliğine özen gösterilmelidir.
§ Bireyi tanıma hizmetlerinde bireyin tüm yönleri ile tanınmasına çalışılmalıdır.
§ Bireyler hakkında bilgi toplanırken, en uygun, en geçerli ve en güvenilir ölçme araçları kullanılmalıdır. Sonuçlarından yararlanılamayacak ölçme araçları kullanılmamalıdır. Sınıf düzeyine, öğrenci yapısına ve ihtiyacına uygun olmayan araçların kullanılmaması gereklidir.
§ Kullanılan tüm teknik ve araçlar birlikte değerlendirilmelidir. Tek bir ölçme aracının sonuçlarına göre bireyi tanımak ve buna göre karar vermek kesinlikle uygun değildir. Bireyi tanıma tekniklerinden elde edilen bilgiler, öğrenci ile uygun bir şekilde paylaşılmalıdır. Bu bilgiler, öğrencinin izni olmaksızın bir başkasına aktarılamaz, sınıflama ya da etiketleme için, merak gidermek, sohbet konusu yapmak için asla kullanılamaz.

A) TEST TEKNİKLERİ

Test, herhangi bir niteliği ölçmek amacıyla nitelikler evrenini temsil edecek şekilde seçilmiş standart uyarıcılar takımıdır.

a)Yetenek Testleri: Yetenek, kişinin eğitimden neler kazanacağı ve gayret ederse ne yapabileceğidir. Yetenek testleri, maksimum performansı ölçen testlerdir. Bireyin geleceğe yönelik başarısını yordamada kullanılır. Genel ve özel yetenek testleri olmak üzere iki türlüdür.
Ø Genel yetenek, bireylerin değişik düzeyde ve bir bütün olarak akademik ve zihinsel özelliklerinin tespit edilmesi için kullanılır. Genel yetenek testleriyle öğrencinin eğitimden ne derece yararlanabileceği hakkında yordama (tahmin) yapılır. Bilinen en yaygın genel yetenek testi “zeka testleri”dir.
Ø Özel yetenek, bireylerin belli bir alandaki akademik, zihinsel veya fiziksel yeteneklerini tespit etmek için kullanılan testlerdir. Örneğin, özel yetenek sınavlarıyla öğrenci alan eğitim kurumları özel yetenek testleri uygulamaktadır. (müzik, resim vs)

b)Başarı Testleri: Öğrencilerin öğrenme etkinliklerinden ne kadar yararlanmış olduğunu tespit etmek amacıyla kullanılan testlerdir. Başka bir ifadeyle herhangi bir konunun, bir ünitenin ya da derste öğrenciye aktarılan bilgilerin ne kadarının öğrenildiğini belirlemeye yarayan araçlardır. Böylelikle öğrenme eksiklikleri de saptanmış olur. İki türlü başarı testleri vardır.
Ø Standart başarı testleri: Öğrencilerin içinde bulundukları özel koşulları dikkate almayan ve herkese genel olarak uygulanıp sonuçları genele göre değerlendirilen başarı testleridir. Ayrıca, grup içerisinde başarısı en yüksek olan adayları seçmek ve başarılarına göre bir alana, programa veya işe yerleştirmek amacıyla bir grup uzman tarafından geliştirilmiş testler olarak da ifade edilebilir. Örneğin ÖSS bu tip bir testtir.
Ø Öğretmen yapımı başarı testleri: Öğretmenlerin sınıflarında öğrencilerine uygulamak üzere geliştirdikleri başarı testleridir.

c)İlgi Envanteri:Bireyin ilgi duyduğu iş, meslek veya etkinlikleri belirlemek amacıyla uygulanan envanterlerdir. İlgi envanterleriyle öğrencinin ilgi duyduğu ders, alan, etkinlik, meslek vb belirlenir. Böylece öğrenciler hoşlandıkları ve hoşlanmadıkları yönleri daha iyi tanımış olur ve gelecekte doyum sağlayacakları alanları seçmelerine yardımcı olur. İlgi envanterleri psikolojik danışma ve rehberlik etkinliklerinde daha çok eğitsel ve mesleki yöneltmelerde kullanılmaktadır.
Kuder İlgi Alanları Tercih Envanteri : Bireyin meslek ilgilerini saptamak amacıyla kullanılır.
Kendini Değerlendirme Envanteri : Meslek ve program seçimi sorunu ile karşılaşan öğrencilere uygulanır. Öğrencilerin ilgileri, yetenekleri, meslek değerleri ile ilgili sağlıklı kararlar verebilmelerine yardımcı olmak amacıyla uygulanır.
Mesleki Yönelim Envanteri : Bireyin çeşitli iş ve mesleklere olan ilgi ve isteklerini ortaya koymaktadır.
Not: İlgi, başarıyı değil doyumu yordamak için kullanılır. Bireyin ilgi duyduğu alan başarılı olacağı alan anlamına gelmez. İlgi envanteri, bireyin ilgili olduğu alanda yetenekli olduğunu göstermez. Bu nedenle bireyin ilgi duyduğu alanlar yetenek testleri ile kontrol edilmelidir.

Not: İlgiler doğuştan gelen özellikler değildir. Bireyin ilgileri ancak çevreleriyle etkileşim sonucu kazanılır. Birey çeşitli alanlarda kendini deneyerek hangi etkinlikten hoşlanıp, hoşlanmadığına karar verir. İlgilerin ayrışması çocuğun bazı faaliyetlerden uzaklaşmaya ve bazılarına ısrarla yönelmeye başlaması ile gerçekleşir.


d) Kişilik Testleri:Bireyin kişilik özellikleri hakkında bilgi toplamaya yarayan testlerdir. Bu testler iki başlık altında değerlendirilebilir. Projektif Kişilik Testleri:Açık seçik olmayan uyarıcılara karşı bireylerin gösterdiği kişisel ve subjektif tepkilere dayanan yöntemlerdir. Kişiliğin iç yapısına yansıtan ve kişiliği ortaya çıkarmaya çalışan bir tekniktir. Projektif testlerde uyarıcı olarak resimlerden, mürekkep lekelerinden, tamamlanmamış cümlelerden yararlanılmaktadır. Birkaç örnek vermek gerekirse;
Roschach Mürekkep Lekesi Testi : Anlamsız mürekkep lekelerinden oluşan kartlar yöntemiyle uygulanır. Ruh hastalıklarının teşhisinde kullanılmaktadır. Uygulamak için özel bir eğitim gerekmektedir. Bireyleri normal ve anormal olarak ayırt etmede bu algısal özelliklerin önemli olduğu gözlenmiştir.
Tematik Algı Testi (T.A.T.) : 30 tane resim kartından oluşmaktadır. Resimler kişide düşünmeyi canlandırabileceği, kişiler arası ilişkileri kendine özgü biçimde algılayabileceği içerikte hazırlanmıştır. Resimler hayal gücünü harekete geçirebilecek şekilde silik, kapalı ve sembolik olarak hazırlanmıştır. Bu test çocuklar, gençler ve yetişkinlerin komplekslerini, heyecanlarını, duygularını ve önemli ihtiyaçlarını açığa çıkarmak için uygulanmaktadır.
Psikanalitik Hikayeler Testi : Denekler tarafından tamamlanacak on küçük hikayeden oluşan projektif bir testtir. Kompleksin, hastalığın saptanması amacıyla daha çok çocuklara uygulanmaktadır.
Bier Cümle Tamamlama Testi : Test bireyin tavır ve duygularını yansıtır. Tamamlanmamış cümlelerden oluşan projektif bir testtir.
Kişilik Envanterleri: Bireylerin psikolojik ihtiyaç ve değerlerini ortaya çıkarmaya yarayan ölçme araçlarıdır.
Minnesota Çok Yönlü Kişilik Envanteri: Psikiyatri hastalarının tanısında ve patolojik hastalık gruplarına göre vak’aların sınıflandırılmasında kullanılır. Bireylerin kişisel ve sosyal uyum düzeylerini, ruh sağlığı yönünden normal ve normal olmayan yönlerini belirleme amacıyla kullanılır. 16 yaşın üzerindeki normal zeka seviyesine sahip kişilere uygulanmaktadır.
Edwards Kişisel Tercih Envanteri: İnsan gereksinimlerini ölçmeyi amaçlar. Bireyin mesleğe yönelme sorunlarını belirlemede, meslek seçiminde bireyin ihtiyaçlarının bilincine varmasına ve kararlarında ihtiyaçlarını dikkate almasında kullanılır. Bunun yanında çeşitli mesleklerde çalışan insanların psikolojik ihtiyaçlarının belirlemede kullanılır.
Hacettepe Kişilik Envanteri : Bireylerin kişisel sosyal uyum düzeylerini ölçmek, klinik ve normal vak’aları teşhis etmek ve ruh sağlığı taramaları yapmak amacıyla kullanılır.
Beck Depresyon Ölçeği : Bireylerin depresif belirti ve tutumunun değerlendirilmesini içerir. Depresyonun şiddetiyle ilgili bilgi verir.
e)Tutum Ölçekleri: Tutum, bireye atfedilen ve onun bir obje veya durum ile ilgili düşünce, duygu ve davranışlarını düzenli biçimde oluşturan eğilim olarak tanımlanmaktadır. Tutum ölçekleri, bir kişinin ya da bir grubun nelere, ne derece değer verdiğini, o duruma ilişkin ne düşündüğünü ve ne hissettiğini saptamaya yönelik araçlardır. Örneğin öğrencilerin engelli bireylere karşı duygu, düşünce ve davranış eğilimlerini ölçmek amacıyla kullanılan testlerdir.

Önemli Not: Test tekniklerinden kişilik testi, yetenek testi, ilgi envanteri ve ve tutum ölçeklerinin hazırlanması, değerlendirilmesi ve sonuçlarının öğrencilerle paylaşılması uzmanlık gerektirir. Okullarda sadece psikolojik danışmanlarca yapılmalıdır.

Testlerle İlgili Dikkat Edilmesi gereken Kurallar

**Testler bireyi tanımada kullanılan araçlardan sadece biridir. Bundan dolayı test sonuçları birey hakkında elde edilen diğer bilgilerle bir arada kullanılmalıdır.
***Danışman kendi yeterlilik sınırını aşan testleri, uygulama, puanlama ve yorumlama işinden kaçınmalıdır.
***Danışman bir testi uygulamadan önce amaçlarını açık bir şekilde belirlemelidir.
***Sonuçları yorumlanmayan, böylece bireyin kendisini daha iyi anlamasına yardımcı olmayan bir testin seçilmesi ve uygulanmasına gerek yoktur.
***Psikolojik testi kullanan uzmanlar, birey hakkında yapılabilecek yordamaların sınırlılığının, kesinlik değeri taşımadığının farkında olmalıdır. Başka bir ifadeyle test bulgularının değişmez gerçekler olmadığı vurgulanmalıdır.
***Test sonuçlarını açıklamadan önce, danışanın testten ne beklediği tartışılmalıdır.
***Sonuçları bildirmeye başlamadan önce danışanın gerçekten bunları bilmek isteyip istemediği anlaşılmalıdır.
***Test sonuçları bireyle paylaşılırken, birey belli bir yönde karar vermeye zorlanmamalıdır.


B) TEST DIŞI TEKNİKLER

I.GÖZLEME DAYALI TEKNİKLER

Gözlem: Bir kimse hakkında duyu organları aracılığıyla bilgi edinme yoludur. Başka bir ifadeyle bireyin ya da grubun davranışlarını herhangi bir ortamda (ev, sınıf, okul bahçesi gibi) bir süre izleyerek davranışları hakkında bilgi toplanması ve bu bilgilerden yararlanılarak belli yargılara ulaşılması tekniğidir. Gelişigüzel ve sistemli gözlem olmak üzere iki çeşittir.
Gelişigüzel gözlem: Bireyi tanımak için belirli bir amacın ve planın önceden saptanmamış olduğu ve bilgilerin, sadece rastlantısal ilişkilerden elde edildiği duruma denir. Aşağı yukarı herkes başkaları hakkındaki kararlarını bu yolla oluşturur. Öğretmenlerin öğrenciler hakkında verdikleri yargılar, bir ölçme aracı sonucuna dayanmıyorsa, bu bilgiler gelişigüzel gözlem sonucu elde edilmiş verilerdir.
Sistemli gözlem: Bireylerin belirli davranışlarının, doğal yaşamları içinde, kasıtlı olarak gözlenmesine denir. Gözlenecek davranışların istendiği zaman ortaya çıkmaması nedeniyle sistemli gözlem zaman alıcı bir yöntemdir. Bireyin haberi olmadan yapılan sistemli gözlem, davranışın doğal koşullarında ortaya çıktığı şekliyle incelenmesine olanak verdiği için yararlı bir tekniktir. Ayrıca gelişigüzel gözleme nazaran daha geçerli ve güvenilir bilgiler elde edilebilir. Gözlemi yapan bir kişinin değer yargıları, beklentileri ve yaşam tarzı gözlem sonuçlarını etkiler. (Ör: Açık sözlü bir öğrenci, otoriter bir öğretmene terbiyesiz gelir)

Gözlem sürecinde uyulması gereken bazı ilkeler vardır
*Gözlem yapılmadan önce kimin, niçin, nerede, nasıl ve ve ne kadar zaman için gözleneceği önceden planlanmalıdır.
*Gözlem yapılmadan önce gözlem sonuçlarının nasıl kaydedileceği ve bilgilerin nasıl analiz edileceği saptanmalıdır.
*Gözlenen, gözlendiğinin farkına varmamalıdır.
*Gözlem sonuçlarının güvenirliliğini artırmak için mümkünse gözlem birden fazla gözlemci tarafından yapılmalıdır.
*Öğrenciyi uzun bir zaman boyunca bir kez gözlemlemek yerine farklı zamanlarda ve durumlarda gözlemlemek gerekir.
*Gözlenecek davranışların neler olduğu net olmalı ve bu davranışlar sınırlı sayıda tutulmalıdır.
*Gözlem sonuçları gözlemin hemen ardından ve objektif olarak kaydedilmelidir.
Gözlem tekniğinin üstün yanları: Birey hakkındaki orijinal bilgilerin doğrudan elde edilmesini sağlar. Her yaştaki birey gözlenebilir. Ekonomiktir.

Not: Gözlem, gözlenen davranışların nedenleri hakkında bilgi vermez.

Gözlemlerin yapılması ve kaydedilmesi amacıyla bazı araçlar geliştirilmiştir. Bunların başlıcaları; gözlem listeleri, derecelendirme ölçekleri, anekdotlar, özellik kayıt çizelgeleridir.

Gözlem listeleri: Gözlenecek davranışların var olup olmadığının “evet” ya da “hayır” şeklinde cevaplandırılması ve bu şekilde kaydedilmesi tekniğidir. Gözlem listesi, bilgi toplanılmak istenen özelliğin ve gözlenecek davranışların ayrıntılı bir listesidir. Okul öncesi eğitimde ve özel eğitimde sıklıkla kullanılır.

Derecelendirme Ölçekleri: Derecelendirme ölçeği, gözlemcinin gözlem hakkında yaptığı gözlem sonucunda vardığı kanıları işaret ve semboller yardımıyla bildirmesidir. Derecelendirme ölçekleri bireyin bağımsız davranabilmesi, işbirliği yapabilmesi, liderlik vb... gibi her türlü özelliğiyle ilgili olarak düzenlenebilir. Öğrenciler hakkında öğretmenlerin, işçiler hakkında ustaların, memurlar hakkında amirlerin kanıları bu yolla elde edilir.
Derecelendirme ölçekleri sayısal ölçekli, betimsel ölçekli, karşılaştırma ve grafik ölçekli olarak 4 grupta ele alınır.

Derecelendirme ölçeklerine karışan hatalar:
Genelleme Hatası (Hale Etkisi): Gözlemcinin, bireyin iyi ya da kötü özelliğinin etkisinde kalarak diğer özelliklerini ona göre değerlendirmesidir Örneğin, sınıfın çalışkanını aynı zamanda sosyal özelliklere sahip görmek)
Kişisel Yanlılık Hatası: Gözlemcinin, değerlendirilen bireylerin tümünü aynı veya benzer derecelere koyması, derecelendirme ölçeğinin tümünü kullanmaması eğilimidir. Kişisel yanlılık hatasının üç çeşidi vardır.
_Bonkörlük Hatası: Gözlemcinin derecelendirme ölçeğinin sadece pozitif derecelerini kullanma eğilimidir.
_Cimrilik Hatası: Derecelendirme ölçeğinin daha çok negatif ucunu kullanma eğilimidir.
_Merkez Yığma Hatası: Gözlemcinin, derecelendirme ölçeğinin negatif ve pozitif uçlarından kaçınması, adayları orta derecelere koyması eğilimidir.
Mantık Hatası: Gözlemcinin, bireye ait benzer nitelikleri ayıramama ve onları aynı derecelere koymasıdır. Örneğin; zeka ile başarıyı karıştıran bir gözlemcinin, bireyleri zekalarına göre derecelendirirken başarılarına göre aynı derecelere koyması.
Gözlem Yetersizliği Hatası: Gözlemcinin, bireyin bir niteliğini derecelendirirken gözlemcinin yeterli gözleme sahip olmamasıdır. Başka bir ifadeyle gözlenen kişide tam olarak gözlemlenemeyen bir özelliği, gözlemcinin diğer özelliklerinden yordamasıdır.

Özellik Kayıt Çizelgesi: Öğrencilerin değişik alanlardaki özelliklerinin (liderlik, yaratıcılık vb) izlenerek yazılmasıdır. Gözlenilmek istenen özelliklerle ilgili maddeler geliştirilir ve bunlar kayıt çizelgesine konulur. Bu gözlenen davranışların hangilerinin öğrencide olduğu belirlenir.

Olay Kaydı (Vak’a Kaydı ya da Anekdot) Belli bir ortamda gözlenen bireyin davranışlarının objektif olarak betimlenmesidir. Gözlemci davranışı betimlerken daha çok sözlere ve davranışlara yer vermelidir. Betimleme yaparken, gözlenen kimse ya da olaya karşı duygusal yanlılıktan kaçınmalıdır. Davranış betimlemesi kısa, öz ve önemli kısımları belirten bir rapor olmalıdır. Öğrencinin sıradan olmayan davranışlarını kayıt esastır. Olay kaydında amaç bireyi derinlemesine gözlemlemek ve sorunun çözümü için uygun önlemler almaktır.
Kayıtlar gözlenen olaydan hemen sonra yapılmalıdır. Kayıtlar, gözlenen belirli davranışların nesnel bir anlatımını içermelidir. Bir davranışın yorumları ve öneriler kayıtta yer almakta ise bunlar davranışlara ilişkin betimlemelerden ayrı tutulmalıdır. Gözlemin dayandığı koşulların sonradan tam olarak anlaşılabilmesi için verilen bilgiler kendi başına yeterli olmalıdır. Her kayıt, yalnız bir öğrenciye ilişkin bir olayı anlatmalıdır.


II. KENDİNİ ANLATMAYA DAYALI TEKNİKLER

Kendini anlatma tekniklerinin temel özelliği, bilgi kaynağının, hakkında bilgi toplanan bireyin kendisi olması veya bireyin kendisi hakkındaki bilgileri kaynak kişi olarak doğrudan kendisinin vermesidir. Kendini anlatmaya dayalı teknikleri için en önemli hata türlerinden birisi “sosyal kabul hatasıdır”. Birey uzmanla etkileşiminde bir güven sorunu yaşayıp, verdiği cevabın kendisi için riskli bir durum yaratacağını düşünürse sosyal yönden kabul görecek bir cevap verebilir.


Otobiyografi: Bireyin kendi öz yaşam öyküsünü yazılı olarak anlattığı bireyi tanıma tekniğidir. Bu teknik bireyin kendi gözü ile yaşamının değerlendirilmesi şansını verir. Otobiyografi, planlı ve serbest olmak üzere ikiye ayrılır. Planlı otobiyografide bireye bazı alt başlıklar verilir ve bu çerçevede yaşamını anlatması istenir. Serbest otobiyografide ise bireyden sadece öz yaşam öyküsünü anlatan bir kompozisyon yazması istenir ve birey kendisine ilişkin ne anlatmak isterse ondan söz edebilir. Otobiyografi tekniği öğrenci ile öğretmen arasında güvene dayalı bir ilişki kurulduktan sonra kullanılması uygun olan bir tekniktir. Çünkü bireyin kendisini tüm yönleriyle açık bir biçimde ifade etmesi ancak güven ortamı sağlandıktan sonra mümkün olabilir. Ayrıca otobiyografi tekniğinin uygulanmasında gizlilik ilkesi çerçevesinde hareket edilmelidir.
Otobiyografinin yorumlanması oldukça subjektif bir tekniktir. Bununla birlikte, otobiyografinin yorumlanmasında yazının genel izlenimi(öğrencinin genel olarak nasıl bir duygu durumunda olduğu, halinden hoşnut olup olmadığı), yazının çok uzun ya da kısa olması, öğrencinin hayatına ilişkin bazı konulara hiç değinmemesi, yazının tutarlılığı bunu yorumlayacak kişi için dikkat çekicidir.

Not: Otobiyografideki yazım yanlışları, sayfa düzeni gibi noktalar önemli değildir ve dikkate alınmaz. Çünkü otobiyografi bir bireyi tanıma tekniği olarak kullanılmaktadır.
Not: Otobiyografi uzmanlık gerektiren bir teknik değildir. Bu nedenle sınıf öğretmenleri tarafından rahatlıkla kullanılabilen ve okullarda da çoğunlukla sınıf öğretmenleri tarafından kullanılan bir tekniktir.

Arzu Listesi: Öğrencinin umut ve beklentilerini, doyurulmamış ihtiyaçlarını, açığa vuramadığı duygularını ortaya çıkarmak için düzenlenmiş sorulardan oluşmaktadır. Başka bir ifadeyle bireye arzularının neler olduğu sorularak bunları listelemeleri istenir. Arzu listeleri çocuklara; “üç dilek hakkı verilse neler isterdiniz?”Ya da “Her türlü olanağın olsa neyi düzetmek isterdin?”gibi sorular yöneltilir…
Arzu listeleri aynı amaca hizmet eden cümle tamamlama şeklinde de kullanılabilir. Örneğin; “Benim babam……………………………….” Ya da “Keşke annem…………………..” ;”Bir hayvan olsaydım……olmak isterdim. Çünkü ………” vs

Not: Arzu listeleri okul öncesi ve ilköğretimde yaygın olarak kullanılır…

Zaman Cetveli: Öğrencilere günün saatlerinin yer aldığı bir tablo verilir ve bu tabloda günün hangi saatini hangi aktiviteye ayırdığını ve bu aktivite için duygu ve düşüncesinin ne olduğunu belirtmesi istenir. Bu teknikle öğrencinin zamanını ne denli etkili kullanıp kullanmadığının ve öğrencilerin hangi etkinliklere ilgi duyduğunun belirlenmesi amaçlanır. Buradan elde edilen bilgilerle de öğrencilere zamanı daha etkili ve planlı kullanma konusunda rehberlik edilebilir.

Problem Tarama Listesi: Öğrencileri genel olarak üzen, sıkıntıya düşüren problemleri ve onların ihtiyaç alanlarını belirlemek amacıyla oluşturulmuş bir listedir. Başka bir ifadeyle bu teknik, öğrencileri en çok rahatsız eden problemlerin belirlenerek bu yolla hangi alanda yardıma ihtiyaçlarının olduğunun saptanması amacıyla kullanılan bir tekniktir. Problem tarama listesinde çoğunlukla sağlık, okul yaşamı, aile yaşamı, kişilerarası iletişim, benlik tasarımı vb durumlara ilişkin problem ifadeleri yer alır. Ancak sonunda öğrencinin bu listede yer almayan problemlerini yazabilmeleri için de boş alan bırakılmalıdır.

Not: Problem tarama listesi sonucunda belirlenen problemlerin çözümü için çeşitli etkinlikler düzenlenmelidir.

Not: Özellikle rehberlik programlarının hazırlanmasında ve grup rehberliği etkinliklerinin planlanmasında problem tarama listesinden elde edilecek sonuçlar oldukça yol gösterici olacaktır.

Anket: Anket, bireylerin belirli bir konuya ilişkin davranışlarını, görüşlerini ve duygularını elde etmek amacıyla bireylere veya onlarla ilgili kişilere bir dizi yazılı soru grubunun yöneltilmesidir. Anket, çok sayıda sorudan oluşması ve kısa sürede çok sayıda kişiye uygulanarak birçok konuda bilgi toplanmasını sağladığından yaygın olarak kullanılan bir tekniktir. Anket, bireyi tanıma amacıyla olduğu kadar, veri toplama amacıyla da kullanılan bir yöntemdir.
Anket hazırlanırken; Açık ve basit bir dil kullanılmalıdır. Anketin nasıl yanıtlanacağına dair bir açıklama kısmı bulunmalıdır. Anketteki sorular amaca hizmet edernitelikte olmalıdır. Anketin uzunluğu yanıtlayıcıyı sıkmayacak nitelikte olmalıdır.

Not: Anketlerde genellikle kapalı uçlu sorular yer alır. Bunun yanı sıra birkaç tane açık uçlu soruya da yer verilebilir.

Kime Göre Ben Neyim? Tekniği: Kişinin kendisinin ve başkasının gözünden kendini nasıl gördüğünü ortaya çıkarmak amacıyla yapılır. Birey, kime göre (anne-baba, öğretmenler, arkadaşlar, kendisi) kendisini nasıl algılıyorsa formdaki ilgili boşluğa (x) işareti koyar. Örneğin, birey formda yazan “düzenli olma” özelliği yönünden anne-babasının, öğretmenlerinin ve arkadaşlarının kendisini nasıl biri olarak gördüklerini değerlendirerek formda işaretleme yapar. İlköğretimin üç yılı hariç tüm eğitim kademelerinde kullanılır.
Öğretmen, öğrencinin formda işaretlediği ifadeleri olumlu ve olumsuzluk derecesine her öğrenci için ayrı ayrı yapar. Değerlendirme sonucunda öğrencinin kendisini nasıl algıladığı (olumsuz-olumlu) maddelere koyduğu işaretlerden anlaşılır. Bu değerlendirme sonucunda kendisi için olumsuz algısı fazla olan öğrencilere psikolojik danışma hizmeti verilir.


III. BAŞKALARININ KANILARINA DAYALI TEKNİKLER

Sosyometri: Bireyin üyesi bulunduğu grup içinde sosyal statü ve durumunu saptamak, bir grupta karşılıklı kişisel ilişkileri ortaya çıkarmak için kullanılan tekniktir. Sosyometri tekniği, grubun genel görünümü ve yapısı hakkında objektif bir görüş edinmeye, grubu oluşturan bireyler arasında ilişkilerin şeklini ve etkililik derecesi belirlemeye, bireylerin grup içinde sahip oldukları statü ve durumları hakkında bilgi sahibi olmaya yardımcı olur. Sosyometride, sınıfta bulunan arkadaşlarınızdan her zaman beraber olmak istediğiniz üç arkadaşınız kimlerdir, matematik çalışma grubunda birlikte olmak istediğiniz üç arkadaşınız kimlerdir, bir geziye giderken birlikte olmak istediğiniz beş arkadaşınız kimlerdir? vb. şeklinde sorular sorulur. Sosyometri sonuçları “sosyogram” adı verilen bir tabloya yazılır ve değerlendirme yapılır.

Sosyogramdan edindiğimiz bilgiler:

Liderler: Diğer üyelerin çoğunluğu tarafından önder olarak seçilen kişilerdir.
Seçilmeyenler(Terk edilmişler) : Üyelerden hiçbirinin arkadaş olarak seçmediği kişilerdir.
Karşılıklı çekenler: Grup içinde sadece karşılıklı olarak birbirini seçen kişilerdir.
Klikler: Büyük gruptan soyutlanmış kendi aralarında birbirini seçen üç-dört kişilik küçük gruplardır.
Tek Yönlü ilişki: Bir kişinin karşıdaki kişiyi seçmesine karşın diğerinin onu seçmemesidir.
Reddedilenler: Grubun çoğunluğu tarafından seçilmeyen kişilerdir.
Dengesizler: Kendilerini isteyenleri istemeyip başkalarını isteyenlerdir

Önemli notlar: sosyograma bakarak grup içinde en çok tutulan, sevilen, yeğlenilen kişilerle, yalnız kalan bireyler anlaşılabilir. Bu yolla elde edilen bilgiler rehberlik için önemlidir. Öğretmen ya da danışman bu bilgilerle öğrencilere gerekli yardımı sağlamaya çalışır. Sosyometri sonucu özellikle, istenilmeyen, grup dışı bırakılmış öğrencilerle ilgilenmek onları gruba kazandırmak gerekir. Öğretmen; kimlerde ne gibi özellikleri geliştirmesi gerektiğini düşünmeli, istenmeyen öğrencilerin niçin istenmediklerini anlamaya ve uyum sorunlarını çözümlemeye çalışmalıdır.
Sosyometri, verilen zamanda grubun sosyal dokusunu ortaya çıkarmaktadır. Oysa zamanla sınıftaki ilişkilerin yapısı ve biçimi değişebilir. Bu nedenle belirli aralıklarla tekrarlanmalıdır. Zaten sosyometri öğrencilere yardım amacıyla uygulanmaktadır. Yapılan yardımın etkililiğinin test edilmesi için de belli bir süre sonra tekrar uygulanması gerekir.

Not: Sosyometri tekniğini hem okul rehber öğretmeni hem de sınıf öğretmeni kullanabilir. (Bu tekniği tekniği kullanacak kişinin bu tekniğe ait bilgi ve beceriye sahip olması beklenir)

Not: Sosyometri sonuçları da diğer bazı tekniklerin sonuçları gibi gizli tutulmalıdır.

Not: Sosyometri, belirli bir zamanda grubun tüm sosyal iliskilerini ortaya koysa da nedenler hakkinda bilgi veremez

Kimdir Bu: Bir grup içindeki bireylerin birbirleri hakkındaki görüşlerinin alınmasına dayalı tekniktir. Gruptaki bireylerin bazı özelliklerinin belirlenmesi amaçlanır. Bu teknikte öğretmen, kendi öğrencilerinin özelliklerinin özelliklerini ve davranış betimlemelerini yazarak bir liste hazırlar. Bu listede hem olumlu hem de olumsuz ifadeler yer alabilir. Bu ifadelerin ego geliştirici dile uygun olmasına özen gösterilmelidir. Çünkü bunların sonuçları uygun bir biçimde öğrencilerle paylaşılmalıdır. Ayrıca bu listede yer alacak olan ifadelerin net, öğrenciler hakkında bilinmesi gerekli ve başkalarının gözlemine açık davranışlardan oluşması gerekmektedir..
Öğrencinin, her davranışın yanına grup içinde bu davranışa sahip olan arkadaşlarını ve uyuyorsa kendini yazması istenir. Davranışlar listesi kısa bir açıklama ile her davranışın yanına yeterli bir boşluk bırakılarak gruba dağıtılır. Cevaplama için boş kağıt dağıtılır, cevaplama yapılırken her davranışın yanına birden çok yazılabileceği gibi, aynı kişi değişik davranışların yanına yeniden yazılabilir. Bu teknikte olumlu ve olumsuz davranışlar listelenirken ifadeler düz cümle ya da bir soru cümlesi olarak yazılabilir.
Kimdir-Bu tekniği uygulamasının sonuçlarını kolayca yorumlayabilmek için toplanan bilgilerin tablolar halinde özetlenmesi ve bireyin kendini ve başkalarını hangi davranışlarda kaç kez yazdığını sayısal olarak belirlenmesi gerekir. Tablolar hazırlandıktan sonra sayısal değerlere bakılarak sonuçlar kolayca yorumlanıp açıklanabilir.

Not: Bu tekniğin sonuçları öğrencilerin kendilerini tanımalarını sağlamak, gerçekçi ve olumlu bir benlik algısı oluşturmalarına yardımcı olmak, öğretmenin öğrencileri hakkındaki gözlemlerini kontrol etmek ve yardıma ihtiyacı olan öğrencilerin belirlenmesi amacıyla kullanılır.

Not: Bu teknikle hem grup üyelerinin birbirlerini nasıl algıladıkları hem de hem de kişinin kendini nasıl algıladığı ile ilgili fikirler edinilebilir. Öğrencinin kendisini nasıl gördüğü ve başkaları tarafından nasıl görüldüğü arasındaki uyuşma derecesine “bağdaşım” denir. Öğrencinin bağdaşım düzeyinin düşük olması onun uyum ve psikolojik sorunlarının olabileceğine işaret eder.

Sosyal Uzaklık Ölçeği: Grup içerisindeki ilişki biçim hakkında bilgi sağlayan bir diğer teknik ise sosyal uzaklık ölçeğidir. Öğrencilerin birbirlerine yönelik sosyal kabul düzeylerini ya da sosyal mesafelerini belirlemeye yarayan bir tekniktir. Bu ölçekte her bir öğrenciye sınıfta yer alan tüm öğrencilerin bir listesi verilir ve betimsel bir derecelendirme kullanılarak her bir arkadaşları için yakınlık derecelerini belirtmeleri istenir. Örneğin, öğrencilerin adlarının yanına; onunla arkadaş olmak isterim, sınıftaki herhangi biridir, arkadaş olmak istemem gibi betimsel ifadelerden birinin seçilmesi istenir.

IV. ETKİLEŞİME DAYALI TEKNİKLER

Görüşme:
Görüşme, bireyi tanıma çalışmalarında en yaygın olarak kullanılan bir tekniktir. Belli bir amaçla yüz yüze gelen iki veya daha fazla kişinin, sözel ve sözel olmayan davranış ve teknikler kullanarak yaptıkları bir etkileşim sürecidir.
Görüşmeciler bilgi toplamak ve bireye yardım etmek amacıyla görüşme yaparken görüştükleri bireylerin giyim-kuşamı, beden dili, ses tonu ve genel davranışlarını doğrudan gözleme olanağı bulur. Görüşmenin en üstün yanlarından biri budur. İki Türlü görüşmeden söz edilebilir.
Yapılandırılmış görüşme: Görüşme sürecinde izlenecek yol önceden planlanır ve planlandığı gibi aynen uygulanır. Sorulacak sorular, soruların hangi sırada sorulacağı, yanıtların nasıl kaydedileceği, görüşmenin zamanı ve yeri belirlenmiştir.
Yapılandırılmamış görüşme: Görüşme süreci doğal ve esnektir. Görüşmeci yapılandırılmış görüşmeyle kıyaslandığında daha bağımsız davranır. Soruları görüşme sürecine göre istediği zaman, istediği biçimde sorabilir.


Görüşmenin olumlu yönleri:
1. Yüz yüze ve doğal etkileşim sürecidir. Böylelikle birey hakkında kesin ve doğru bilgi edinilir.
2. Kullanım alanı çok geniştir.
3. Görüşmede bireyin söylediklerine ve beden diline bakarak söylemedikleri veya gerisinde yatan duygu ve düşünceleri anlaşılabilir
4. Görüşme tekniği okuma yazma bilmeyen bireylere de uygulanabilir.
5. Bireye yardım etmek için kullanılabilecek en etkili tekniklerden biridir.
Görüşmenin sınırlı yanları:
1. Görüşme tekniği ekonomik değildir.(tek tek bireylere dayandırıldığı için zaman, emek, para bakımından ekonomik değildir.)
2. Bireyin verdiği bilgilerin doğru olduğu kabul edilmektedir. Ancak birey hakkında elde edilen bilgilerin ne derece doğru olup olmadığını kontrol etmek mümkün değildir.
3. Görüşme tekniği, taraflar açısından sübjektif olduğundan elde edilen bilgiler yanlış yorumlanabilir.
4. Görüşmede taraflara uygun yer, zaman, süre belirlemek oldukça zordur.
5. Görüşmede elde edilen bilgiler bireyin vermek istedikleriyle sınırlıdır.

Görüşme, hangi konuda kiminle yapılırsa yapılsın, bazı soruların sorulup cevapların alındığı bir soruşturma süreci biçiminde düşünülmemelidir. Görüşmede görüşülen kişinin konu hakkındaki duygu ve düşüncelerini rahat bir şekilde ifade etmesine fırsat verilmelidir.
Görüşme sonuçlarının kayıt edilmesi gerekir. Kayıt amacı ile önceden hazırlanmış araçlar ve ölçekler kullanılacağı gibi düz yazılı raporlarda düzenlenebilir. Duruma ve kullanılan aracın niteliğine bağlı olarak, bazı bilgiler görüşme sırasında kaydedilebilir; bazı bilgilerin ise görüşmeden sonra yazılması gerekli olabilir.
Okullarda psikolojik danışma ve rehberlik uygulamaları ile ilgili olarak görüşme çalışmalarında uzmanların yanı sıra öğretmenlerin de görev almaları gerekir.

Ev Ziyaretleri: Öğrencinin aile ortamı hakkında bilgi alınarak öğrencinin daha yakından tanınması konusunda yardımcı olan bir tekniktir. Ev ziyaretleri hem öğrencinin durumunun daha gerçekçi bir biçimde ortaya konulmasını hem de aile ve öğretmen; öğretmen ve öğrenci arasındaki bağın güçlenmesini sağlar.
Not: Ev ziyaretlerinde genellikle evin fiziksel durumu, çocuğun çalışma olanakları ve koşulları, ana babanın çocuğa ve çalışmasına ne ölçüde yardımda bulunabileceği, ailenin okula ve okulda verilen hizmetlere karşı nasıl bir tutum ve anlayış içinde olduğu, çocukları ile ilgili olarak ailenin genel tutumu gibi konularda bilgi toplanabilir.

Psikodrama: Psikodrama, bireyin iç dünyasını oynaması olarak tanımlanabilir. Birey, psikodramada kendi kaygılarını, üzüntülerini ve sevinçlerini oynar. Psikodrama çoğunlukla duygusal sorunların tedavisinde kullanılan bir terapi yöntemi olarak ele alınmaktadır.
Kişiler psikodrama sahnesine geçmişte yaşadıkları bir takım olayları getirebilecekleri gibi geleceğe ilişkin hayallerini, rüyalarını, hatta deja-vu yaşantılarını ya da halüsinasyonlarını da getirebilirler. Ne tür olursa olsun, geçirdiğimiz bir iç yaşantıyı psikodrama sahnesinde tekrar yaşama şansımız vardır. Söz konusu ‘’tekrar yaşama’’, geçmişteki bir olayın yeniden yaşanması şeklinde olabileceği gibi, geleceğe ilişkin bir hayalin provası şeklinde de olabilir. Bir takım yaşantıların psikodrama sahnesinde tekrarlanması, iyileştirici / tedavi edici işleve sahiptir. Moreno’ya göre ‘’İkinci kez yaşanan her gerçek, birinciden kurtuluştur.’’ Belki şöyle dersek daha belirgin olabilir; eğer bir gerçeği ikinci kez yaşarsak, bu gerçeği kontrolümüz altına alabiliriz. Yani ilk kez yaşadığımız bazı olaylar, bizi kontrollerine alabilir; fakat biz bu olayları Psikodrama sahnesinde ikinci kez yaşarsak, bu durumda biz onları kontrolümüz altına alırız. Başka bir ifadeyle; ‘’ ikinci kez yaşanan her gerçek, birincinin verebileceği zarardan kurtuluştur.’’ diyebiliriz . Bir çocuğun, havlayarak kendisini korkutan bir köpeği yalnız kaldığında taklit ederek korkusunu hafifletmeye çalışması gibi…

Sosyodrama: Oyun (drama) tekniklerinden yararlanılarak kişilerin insan ilişkileri konusundaki durumlarını görmeyi ve onlara kişiler arası ilişki kurma becerilerini kazandırmayı amaçlayan bir tekniktir. Örneğin iş aramakta olan bir kişinin İş ve İşçi bulma Kurumundaki kimselerle nasıl bir ilişki kuracaklarını ve işe nasıl müracaat etmesi gerektiğini sınıfta canlandırmak sosyodrama tekniğini kullanmaya örnektir.Ya da öğrenciler arasında çatışma olan bir öğretmen hem bunun çözülmesini sağlamak hem de öğrencilerin kendilerini diğer arkadaşlarının yerine koyabilmelerini ve bu yolla birbirlerinin gözü ile olayı değerlendirme olanağı sağlamak için sosyodrama tekniğini kullanabilir.

Not: Sosyodrama kişilerarası ilişki kurma becerisi geliştirme amacıyla canlandırmaya dayanan ve bireyin kendini oynamadığı bir oyun tekniğidir. Psikodrama ise bireyin iç dünyasına yönelik duygularını dramatizasyon ve oyun teknikleriyle kendini oynadığı ve sadece eğitilmiş, uzman kişilerce uygulanan bir ruhsal oyun tekniğidir.

Oyun: Oyun, çocukların kendilerini ifade etme aracı olduğundan çocuklarla iletişim kurabilmenin ve onların iç dünyasına inebilmenin en etkili yoludur. Çocuğun oyuncakları ile etkileşimi gözlenerek, oyunlarda aldığı roller, benimsediği davranış kalıpları incelenerek çocuk ile ilgili, onu tanımada ve anlamada önemli ipuçları elde edilebilir. Özellikle okul öncesi ve ilköğretim birinci kademedeki öğrencilere yönelik olan bir bireyi tanıma tekniğidir. Oyun hem bireyi tanımada hem de duygusal sorunların tedavi edilmesinde kullanılır.

DİĞER TEKNİKLER

Vak’a İncelemesi: Sorunu olan kişinin bir bütün halinde derinlemesine incelendiği tekniktir. Bireyden ve yakın çevresinden elde edilen hayat hikayesinin ötesinde başka tekniklerle elde edilen bilgileri de içerir. Amaç, bireyin sorununun nedenlerini ve uygun tedavi yöntemini saptamak , bireyin sorununu iyileştirici önlem almaktır. Davranış bozukluğu, okul başarısızlığı, öğrenme güçlüğü, uyum sorunları olan öğrenciler üzerinde vak’a incelemesi yapılmaktadır.

Not: Vak’a incelemesinin bazı sakıncaları bulunmaktadır. Vak’a incelemesi çok zaman alıcı bir yöntemdir. Vak’a incelemesi değişik kişilerin bilgisine başvurmayı gerektirir. Bu bağlamda bilgi alınacak kişilere ulaşmak genellikle zor olmaktadır. Kişi hakkına başkalarından elde edilen bilgiler geçmişe ait olduğundan insanların belleğinde değişikliğe uğramış , geçerliliğini az ya da çok kaybetmiş bilgilerdir.

Bu sakıncaları ve sınırlılıklarına rağmen vaka incelemesi kişiye içini dökme fırsatı ve kendisi ile çok yakından ilgilenildiği izlenimi verdiği için yararlı bir yöntem olabilir. Okulda vaka incelemesini danışman yapar. Anne, baba, yönetici ve öğretmenler danışmana yardımcı olurlar.


Vak’a Konferansı: Vak’a incelemesi yöntemini izleyen bir yöntem olarak vak’a ile ilgili toplanmış bilgilerin, uzmanlar eşliğinde bir toplantıda değerlendirilmesine dayanır. Karmaşık durumlar gösteren ve ciddi uyum güçlükleri olan bireyler için alınacak psikolojik yardım önlemlerini kararlaştırmak amacıyla vak’a konferansı tekniğinden yararlanılır. Bu konferansta uzmanlar öncelikli olarak nedenler ve vak’a hakkındaki görüşlerini ortaya koyar. Son aşamada nasıl bir çözüm sürecine girileceğine dair ortak bir yaklaşım belirlenir.

Not: Vak’a konferansına çocuğun kendisi ve ailesi katılamaz

Öğrenci Tanıma Fişi: Öğrenci kişisel dosyasında yer alması gereken bilgilerin bir bölümü soru listesi şeklinde öğrenciden ya da veliden alınır. Bu fişte, öğrenci ve ailesiyle ilgili bilgiler, ekonomik ve sosyal durum, bedensel, duygusal gelişim, ilgiler, okul başarısı durumu gibi genel bilgiler yer alır.

TOPLU DOSYA
Çeşitli test ve test dışı tekniklerle, birey hakkında toplanmış verilerin sistemli bir şekilde kaydedilmesi gerekmektedir. Bir öğrenci hakkında, her dönemde edinilen bilgilerin zamanında ve düzenli olarak kaydedildiği dosyaya toplu dosya denir. Toplu dosyalarda öğrencinin okula başlayışından içinde bulunduğu zamana kadar olan bilgileri bulunur. Toplu dosya bireyin bir çeşit gelişim tarihçesidir. Edinilen bilgilerin sınıflanması, ayıklanması ve bir düzene sokulması gerekir. Toplu dosyalarda; ● Kimlik bilgileri ● Aile bilgileri ● Öğrencinin devam ettiği okullar ● Ailenin sosyal ve ekonomik durumu ● Öğrencinin bedensel gelişimi ve sağlık durumu ● Öğrencinin bilişsel ve dilsel gelişimi ● Sosyal ve duygusal gelişimi ● İlgileri ve yetenekleri ● Öğrenme sitilleri ve çalışma alışkanlıkları ● Ders başarı durumları ● Boş zaman etkinlikleri ● Geleceğe yönelik planları ● Mesleki eğilimleri ● Test sonuçları ● Disiplin durumu ● Gizli bilgiler dışındaki psikolojik danışma sonuçları ● Öğrenci ve veli görüşme sonuçları bulunur.


Toplu dosyadaki bilgilerin korunması
Toplu dosyada yer alan bilgiler gizlilik derecesi bakımından farklılık gösterir. Portfolyonun gizlilik düzeyleri şöyledir.

Birinci Düzey: Herkese açık olgusal bilgilerdir. Öğrencinin adı, yaşı, cinsiyeti, boyu, açık beden kusurları vs.dir. Bu bilgileri isteyen bir kişiye verilmesi tamamen yöneticinin insiyatifindedir.
İkinci Düzey: Ancak sorumlu kişilere verilecek bilgiler yer alır. Ailenin eğitim düzeyi, gelir durumu, akademik özgeçmiş, hobileri, planları vs. –Bazen gizlilik şerhi düşülmesi gereken durumlar olabilir. Örneğin aile çocuğun üvey olduğunu bilmesinin istemeyebilir.
Üçüncü Düzey: Başkaları ile paylaşılabilmesi için öğrencinin ve ailesinin onayının alınması şarttır. (Öğrencinin başarı durumu, bireysel tanıma test sonuçları)
Dördüncü Düzey: Bu gruptaki bilgiler en üst düzeyde gizliliğe sahip bilgilerdir. Psikolojik inceleme, psikiyatrik muayene sonuçları, sosyal hizmet raporları, tıbbi ve yasal inceleme sonuçları vb. bilgilerdir. Bu bilgiler ne aileye, ne öğrenciye ne de başkasına bu raporlar aynen gösterilmez.

Not: Toplu dosya bütün öğretim basamaklarını kapsamalıdır, kronolojik olarak düzenlenmelidir. Dosyadaki bilgiler öğrenci için faydalı ve yararlı bilgiler olmalıdır. Ayrıca toplu dosya, okulun yapısına ve amacına uygun düzenlenmelidir.

Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Eğitimde Bireyi Tanıma Teknikleri" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Dnş.Kadir KEMEÇ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Dnş.Kadir KEMEÇ'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     34 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Kadir KEMEÇ Fotoğraf
Psk.Dnş.Kadir KEMEÇ
Adana
Psikolojik Danışman
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi13 kez tavsiye edildi
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Dnş.Kadir KEMEÇ'in Makaleleri
► Bağımlılığı Tanıma Psk.Sabahattin ZENGER
► Eğitimde Markalaşma Psk.Dnş.Ertuğrul AKBAŞ
► Özel Eğitimde Materyal Kullanımı Değer ÇAĞLI METE
► Küreselleşme ve Eğitimde Değişim Süreci Psk.Dnş.Mehmet Zeki İLGAR
► Özel Eğitimde Anne ve Baba Katılımı Dr.Psk.Müge KİREMİTÇİ
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Eğitimde Bireyi Tanıma Teknikleri' başlığıyla benzeşen toplam 38 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Psikolojik Danışma Kuramları ÇOK OKUNUYOR Ağustos 2010
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


17:36
Top