Fazla Kilolarımızın Bir Parçası Olan Ödem
MAKALE #6278 © Yazan Dyt.Rabia YILDIZ | Yayın Ocak 2011 | 43,284 Okuyucu
FAZLA KİLOLARIMIZIN BİR PARÇASI OLAN ÖDEM
Bazı sabahlar uyandığınızda vücudunuzda garip değişiklerin olduğunu fark edersiniz. Birkaç gün önce giydiğiniz kıyafetin size artık olmadığını, yüzüğünüzün parmağınıza girmediğini, makyaj yapsanız dahi yüzünüzdeki şişkinliği indiremediğinizi görürsünüz. Bu sonuçlar gösterir ki sizde ödem mağduru insanların arasında yerinizi almışsınızdır.
PEKİ, BİZİ ANİDEN ETKİLEYEN ÖDEM NEDİR?
Ödem dokuların hücreleri arasında sıvı birikmesiyle oluşur. Ödem, belirli bir bölgeyle sınırlı kalabileceği gibi yaygın olarak da ortaya çıkabilir. Ödemin belirtileri daha çok; göz kapaklarında, ayaklarda ve ellerde şişmeyle kendini gösterir. Adet öncesi dönemde ise ödem özellikle göğüs ve karında şişkinlikle hissedilir. Ödem çeşitli bozukluklara bağlı olabilir. Başlıca etkenleri kılcal damarların geçirgenliğindeki artış, kılcal damarlar içindeki kanın basıncındaki ve dokularda bulunan sodyum (yani tuz !) miktarındaki değişikliklerdir. Odemli dokular şişkin ve soluk görünür. Deri gergin ve parlaktır. Doğal kıvrımlar kaybolmuştur. İlerlemiş durumlarda doku yıkımı da ortaya çıkabilir. Derialtı dokularının ödemi kolaylıkla fark edilebilir; Odemli bölgeye parmakla bastırıldığında bir süre kaybolmayan bir çukurluk oluşur. Ayrıca bu bölgeler, parmakla bastırdığınızda önce beyazlaşabilir, sonra kendi cilt rengine döner. Bu basit uygulama hafif Ödemlerin saptanmasını ve yaygınlaşmadan tedavi edilebilmesini sağlar. Ödem oluştuğunda, kişi önce bir gerginlik hisseder. Daha sonra belirtilen bölgelerdeki deride şişkinliklerin ortaya çıktığını fark eder. Ödem genellikle gece başlar. İlk belirtileri sıkıntı verirse de dayanılmaz boyutlara varmadığından, kişi ancak sabahleyin durumu anlar. Ödem belirtileri birkaç saat ya da birkaç gün sonra kaybolur. Ama bir süre sonra yeniden ortaya çıkar ve bazen mevsimlere bağlı olarak yineler.
PEKİ ÖDEMİN SEBEPLERİ NELERDİR?
Ödemin, birkaç çeşidi vardır. Örneğin, kan damarlarındaki anormalliklerde, ödem; kan damarlarının geçirgenliğinde ani bir değişiklikten kaynaklanır. Buna bağlı olarak yumuşak dokularda hızla sıvı birikir ve deri ödemi ortaya çıkar. Alerjik kökenli ödemin nedeni bazı besinlere ve aspirin ya da penisilin gibi bir ilaca karşı aşırı duyarlılıktır. Kalıtımsal ödem ise bağışıklık sistemindeki bir bozukluğa bağlıdır; pıhtılaşmada genetik olarak olan bir eksiklikten dolayı ortaya çıkar.
ÖDEM HER ZAMAN BİR SAĞLIK PROBLEMİ BULGUSU MUDUR?
Hayır. Hastalık dışında, başka pozisyonlarda da ortaya çıkabilir. Yüksek tansiyon da dahil olmak üzere tüm kalp-damar hastalıkları, ilerlemiş karaciğer hastalıkları ve böbrek hastalıklarında oluşabilen ödem; çok uzun süreli ayakta kalındığında, gebelik sürecince tüm bayanlarda, çok tuzlu beslenen bireylerde, uyku düzensizliği olan bireylerde, hava-yer değişikliklerine çok fazla maruz kalan kişilerde, kafeinli içecekleri fazlasıyla tüketen kişilerde, bayanların adet dönemlerinde, fazla kilo olan bireylerde, çok fazla karbonhidrat tüketen kişilerde, gereksiz-fazla ilaç kullanımı olan bireylerde ve stresli kişilerde ödem sıklıkla görülebilir. Bu durumlarda ödem, sağlık problemi olmaktan çıkar. Fakat vücutta uzun süreli kalışı, insanı sağlık açısından zamanla rahatsız etmeye başlar. Unutmayın ki, vücut onu da fazla kilo olarak görecektir. Ödem tedavisine başlamadan önce, ödem oluşmasının altında yatan sebebin ne olduğunun araştırılması ve sebebe göre tedavi planlaması gerekir.
Nedeni belli olmayan ödem korkulacak bir hastalık değildir. Ödemin durumu bir hastalığa bağlı olmayarak yıllarca sürebilir ve bu durum kişilerde korku yaratır. Bu durumda öncelikle yapılması gereken kişinin beslenme ve spor alışkanlıklarının gözden geçirilmesidir. Dikkat edilmesi gereken en önemli nokta ödem tedavisinde kullanılan idrar söktürücü ilaçların kesinlikle doktor kontrolünde kullanılması gerektiğidir.
ÖDEMİ ENGELLEMEK İÇİN NELER YAPMALIYIZ?
1. Günlük beslenme planınızda, fazlasıyla bulunan pirinç, beyaz makarna, beyaz ekmek, çay şekeri ve reçel-bal; ödem oluşmasına neden olan karbonhidrat kaynaklarıdır. Bu nedenle bu besinlerin fazlasından sakınmaya çalışınız. Ara ara, daha posalı ve daha az öğütülmüş besinlerden faydalanmanız doğru olacaktır.
2. Günlük tuz tüketiminizi mutlaka azaltmanız gerekir. Bu durumda, gözle görülen, ani kilo verme durumu yaşayacağınızı söyleyebiliriz.
3. Salamura ve turşu gibi tuzlu yiyeceklerden mutlaka uzak durmanız gerekir.
4. Yiyecekleri tatlandırmak için baharat, limon ve sirke tercih etmeniz uygun olacaktır.
5. Su tüketiminizi arttırmanız, günde 2- 2,5 litre su tüketmeniz, var olan ödeminizi atmanıza yardımcı olacaktır.
6. Sıcak havalarda ve egzersiz günlerinizde su tüketim miktarınızı arttırmanız daha doğru olacaktır.
7. Kafein içeren içeceklerden mümkün olduğunca uzak durmanız uygun olacaktır.
8. Ödemden kurtulmak için, sebze-meyve grubu besinleri mevsiminde, dengeli şekilde tüketmeniz uygun olacaktır.
9. Fazla kilolarınızın da ödem yapacağını unutmayıp, ideal vücut ağırlığınıza gelmeniz uygun olacaktır. Bu konuda mutlaka bir diyetisyenden bilinçli destek almanız yerinde olacaktır.
10. Sağlıklı ve dengeli beslenmeyi, bir yaşam tarzı haline getirmeniz; en kalıcı çözüm olacaktır.
11. Tuzlu-tatlı her türlü abur-cubur tüketiminden, mümkün olduğunca uzak durmaya çalışmanız uygun olacaktır.
ödem ile ilgili hastalarımızdan aldığımız sorular ve benim cevaplarım:
1. soru: merhaba rabia hanım, bazı sabahları kalktığımda yüzümün ve gözlerimin şiş olduğunu görüyorum. fakat gün içinde bu şişkinlik gidiyor. bu durum, bir önceki akşam yediklerimle alakalı olabilirmi?
cevap: merve hanım, bu şişkinliğiniz eğer hep bir önceki akşam karbonhidrat ağırlıklı beslenme sonrası oluyorsa, sebep direk o yediklerinizdir. demekkki ödem yapıcı şeyler tüketiyorsunuz. eğer yediklerinizle bağlantılı olduğunu düşünmüyorsanız, bünyenizle alakalı nedensiz olabilir veya bir rahatsızlığın göstergesi de olabilir. sizi rahatsız edecek boyutta değilse önemsemeyiniz.
2.soru: rabia hanım, ben son 4 ayda çok hızlı kilo aldım. hayatımda büyük değişiklik oldu. antidepresan tedavisi alıyorum.yeme düzenim çok değişti.hareketim çok azaldı.önceden nerdeyse her gün yürüyüş veya pilates yapan biriydim.içime kapandım adeta şuan.size gelmek istiyorum.bi arkadaşımdan duydum.bu kiloları vermem mümkünmü ve ödem varmıdır sizce?
cevap: hatice hanım, eğer hızlı kilo aldıysanız, hızlıca da vermeniz mümkün olur. antidepresanların ödem yapabildiğini zaten unutmayın.ayrıca eğer bu 4 aylık dönemde aşırı tuzlu ve karbonhidrat ağırlıklı besinler tükettiyseniz, ödem oluşma riskiniz artar. tahminimce aldığınız kilolarınızı büyük bir kısmı ödemdir. hızlı alınması da zaten bir gösterge. ama tabi, ayrıntılı yağ oranı ölçümünüzde her şey ortaya çıkacaktır.size yardımcı olmak isterim.iyi günler.
Bazı sabahlar uyandığınızda vücudunuzda garip değişiklerin olduğunu fark edersiniz. Birkaç gün önce giydiğiniz kıyafetin size artık olmadığını, yüzüğünüzün parmağınıza girmediğini, makyaj yapsanız dahi yüzünüzdeki şişkinliği indiremediğinizi görürsünüz. Bu sonuçlar gösterir ki sizde ödem mağduru insanların arasında yerinizi almışsınızdır.
PEKİ, BİZİ ANİDEN ETKİLEYEN ÖDEM NEDİR?
Ödem dokuların hücreleri arasında sıvı birikmesiyle oluşur. Ödem, belirli bir bölgeyle sınırlı kalabileceği gibi yaygın olarak da ortaya çıkabilir. Ödemin belirtileri daha çok; göz kapaklarında, ayaklarda ve ellerde şişmeyle kendini gösterir. Adet öncesi dönemde ise ödem özellikle göğüs ve karında şişkinlikle hissedilir. Ödem çeşitli bozukluklara bağlı olabilir. Başlıca etkenleri kılcal damarların geçirgenliğindeki artış, kılcal damarlar içindeki kanın basıncındaki ve dokularda bulunan sodyum (yani tuz !) miktarındaki değişikliklerdir. Odemli dokular şişkin ve soluk görünür. Deri gergin ve parlaktır. Doğal kıvrımlar kaybolmuştur. İlerlemiş durumlarda doku yıkımı da ortaya çıkabilir. Derialtı dokularının ödemi kolaylıkla fark edilebilir; Odemli bölgeye parmakla bastırıldığında bir süre kaybolmayan bir çukurluk oluşur. Ayrıca bu bölgeler, parmakla bastırdığınızda önce beyazlaşabilir, sonra kendi cilt rengine döner. Bu basit uygulama hafif Ödemlerin saptanmasını ve yaygınlaşmadan tedavi edilebilmesini sağlar. Ödem oluştuğunda, kişi önce bir gerginlik hisseder. Daha sonra belirtilen bölgelerdeki deride şişkinliklerin ortaya çıktığını fark eder. Ödem genellikle gece başlar. İlk belirtileri sıkıntı verirse de dayanılmaz boyutlara varmadığından, kişi ancak sabahleyin durumu anlar. Ödem belirtileri birkaç saat ya da birkaç gün sonra kaybolur. Ama bir süre sonra yeniden ortaya çıkar ve bazen mevsimlere bağlı olarak yineler.
PEKİ ÖDEMİN SEBEPLERİ NELERDİR?
Ödemin, birkaç çeşidi vardır. Örneğin, kan damarlarındaki anormalliklerde, ödem; kan damarlarının geçirgenliğinde ani bir değişiklikten kaynaklanır. Buna bağlı olarak yumuşak dokularda hızla sıvı birikir ve deri ödemi ortaya çıkar. Alerjik kökenli ödemin nedeni bazı besinlere ve aspirin ya da penisilin gibi bir ilaca karşı aşırı duyarlılıktır. Kalıtımsal ödem ise bağışıklık sistemindeki bir bozukluğa bağlıdır; pıhtılaşmada genetik olarak olan bir eksiklikten dolayı ortaya çıkar.
ÖDEM HER ZAMAN BİR SAĞLIK PROBLEMİ BULGUSU MUDUR?
Hayır. Hastalık dışında, başka pozisyonlarda da ortaya çıkabilir. Yüksek tansiyon da dahil olmak üzere tüm kalp-damar hastalıkları, ilerlemiş karaciğer hastalıkları ve böbrek hastalıklarında oluşabilen ödem; çok uzun süreli ayakta kalındığında, gebelik sürecince tüm bayanlarda, çok tuzlu beslenen bireylerde, uyku düzensizliği olan bireylerde, hava-yer değişikliklerine çok fazla maruz kalan kişilerde, kafeinli içecekleri fazlasıyla tüketen kişilerde, bayanların adet dönemlerinde, fazla kilo olan bireylerde, çok fazla karbonhidrat tüketen kişilerde, gereksiz-fazla ilaç kullanımı olan bireylerde ve stresli kişilerde ödem sıklıkla görülebilir. Bu durumlarda ödem, sağlık problemi olmaktan çıkar. Fakat vücutta uzun süreli kalışı, insanı sağlık açısından zamanla rahatsız etmeye başlar. Unutmayın ki, vücut onu da fazla kilo olarak görecektir. Ödem tedavisine başlamadan önce, ödem oluşmasının altında yatan sebebin ne olduğunun araştırılması ve sebebe göre tedavi planlaması gerekir.
Nedeni belli olmayan ödem korkulacak bir hastalık değildir. Ödemin durumu bir hastalığa bağlı olmayarak yıllarca sürebilir ve bu durum kişilerde korku yaratır. Bu durumda öncelikle yapılması gereken kişinin beslenme ve spor alışkanlıklarının gözden geçirilmesidir. Dikkat edilmesi gereken en önemli nokta ödem tedavisinde kullanılan idrar söktürücü ilaçların kesinlikle doktor kontrolünde kullanılması gerektiğidir.
ÖDEMİ ENGELLEMEK İÇİN NELER YAPMALIYIZ?
1. Günlük beslenme planınızda, fazlasıyla bulunan pirinç, beyaz makarna, beyaz ekmek, çay şekeri ve reçel-bal; ödem oluşmasına neden olan karbonhidrat kaynaklarıdır. Bu nedenle bu besinlerin fazlasından sakınmaya çalışınız. Ara ara, daha posalı ve daha az öğütülmüş besinlerden faydalanmanız doğru olacaktır.
2. Günlük tuz tüketiminizi mutlaka azaltmanız gerekir. Bu durumda, gözle görülen, ani kilo verme durumu yaşayacağınızı söyleyebiliriz.
3. Salamura ve turşu gibi tuzlu yiyeceklerden mutlaka uzak durmanız gerekir.
4. Yiyecekleri tatlandırmak için baharat, limon ve sirke tercih etmeniz uygun olacaktır.
5. Su tüketiminizi arttırmanız, günde 2- 2,5 litre su tüketmeniz, var olan ödeminizi atmanıza yardımcı olacaktır.
6. Sıcak havalarda ve egzersiz günlerinizde su tüketim miktarınızı arttırmanız daha doğru olacaktır.
7. Kafein içeren içeceklerden mümkün olduğunca uzak durmanız uygun olacaktır.
8. Ödemden kurtulmak için, sebze-meyve grubu besinleri mevsiminde, dengeli şekilde tüketmeniz uygun olacaktır.
9. Fazla kilolarınızın da ödem yapacağını unutmayıp, ideal vücut ağırlığınıza gelmeniz uygun olacaktır. Bu konuda mutlaka bir diyetisyenden bilinçli destek almanız yerinde olacaktır.
10. Sağlıklı ve dengeli beslenmeyi, bir yaşam tarzı haline getirmeniz; en kalıcı çözüm olacaktır.
11. Tuzlu-tatlı her türlü abur-cubur tüketiminden, mümkün olduğunca uzak durmaya çalışmanız uygun olacaktır.
ödem ile ilgili hastalarımızdan aldığımız sorular ve benim cevaplarım:
1. soru: merhaba rabia hanım, bazı sabahları kalktığımda yüzümün ve gözlerimin şiş olduğunu görüyorum. fakat gün içinde bu şişkinlik gidiyor. bu durum, bir önceki akşam yediklerimle alakalı olabilirmi?
cevap: merve hanım, bu şişkinliğiniz eğer hep bir önceki akşam karbonhidrat ağırlıklı beslenme sonrası oluyorsa, sebep direk o yediklerinizdir. demekkki ödem yapıcı şeyler tüketiyorsunuz. eğer yediklerinizle bağlantılı olduğunu düşünmüyorsanız, bünyenizle alakalı nedensiz olabilir veya bir rahatsızlığın göstergesi de olabilir. sizi rahatsız edecek boyutta değilse önemsemeyiniz.
2.soru: rabia hanım, ben son 4 ayda çok hızlı kilo aldım. hayatımda büyük değişiklik oldu. antidepresan tedavisi alıyorum.yeme düzenim çok değişti.hareketim çok azaldı.önceden nerdeyse her gün yürüyüş veya pilates yapan biriydim.içime kapandım adeta şuan.size gelmek istiyorum.bi arkadaşımdan duydum.bu kiloları vermem mümkünmü ve ödem varmıdır sizce?
cevap: hatice hanım, eğer hızlı kilo aldıysanız, hızlıca da vermeniz mümkün olur. antidepresanların ödem yapabildiğini zaten unutmayın.ayrıca eğer bu 4 aylık dönemde aşırı tuzlu ve karbonhidrat ağırlıklı besinler tükettiyseniz, ödem oluşma riskiniz artar. tahminimce aldığınız kilolarınızı büyük bir kısmı ödemdir. hızlı alınması da zaten bir gösterge. ama tabi, ayrıntılı yağ oranı ölçümünüzde her şey ortaya çıkacaktır.size yardımcı olmak isterim.iyi günler.
7 Beğeni 
| Makale Kütüphanemizden | ||||
|
ödem, ödem nedir, yüzde şişme, ödemin sebepleri, ödemin nedenleri, yüzde şişkinlik, vücutta ödem, vücutta şişkinlik, şişkinli, ellerde şişme, ödemi engellemek
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.
