2007'den Bugüne 92,259 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Oksidan Stres ve Antioksidan Vitaminler
MAKALE #644 © Yazan Dyt.Güneş AKYIL AYNACI | Yayın Ocak 2008 | 10,503 Okuyucu
SERBEST OKSİJEN RADİKALLERİ

Yeryüzünde hayatın doğuşuna serbest radikallerin neden olduğuna inanılmakla birlikte bunların aynı zamanda hemen hemen tüm canlılarda harabiyet ve ölümün primer nedeni de oldukları kabul edilmektedir.2-3 milyar yıl önce foto sentetik mikroorganizmaların evrimine paralel olarak büyük ölçüde artan atmosferik oksijen konsantrasyonu aerobik enerji metabolizmasına bağlı organizmaların gelişimine fırsat tanımıştır. O zamandan beri oksijen içeren atmosferde yaşam sürdürmek biyokimyasal savunma sisteminin artışına bağlı kalmıştır. Biyokimyasal savunma sistemi ( oksijen içeren çevrede olası serbest radikal zararlarından organizmaları koruyan sistem ) hem düşük molekül ağırlıklı serbest radikal temizleyicileri hem de kompleks enzim sistemlerini içermekte, hücreler büyük ölçüde zarar veren serbest radikal konsantrasyonunu azaltmaktadır. Serbest radikaller canlılarda özel metabolik amaçlar için sürekli oluşan “kimyasal kazalar” olarak adlandırılmakta ve bilim adamlarının düşüncelerini hala tutsak etmeye devam etmektedir.

En dış orbitalinde çiftlenmemiş elektronu bulunan bu nedenle son derece aktif olan moleküller serbest radikal olarak tanımlanmaktadır. Serbest radikaller diğer moleküllerle hızla reaksiyona girmeye ve onların yapısını değiştirmeye eğilimlidirler. Aerobik organizmalar çok toksik olan serbest oksijen radikalleri ile sürekli karşı karşıyadırlar. Sakin bir yaşamda bile düşük düzeylerde sürekli olarak serbest oksijen türevleri üretilmektedir. Metabolik aktivitenin artışıyla oluşan serbest oksijen türevleri miktarı da artmaktadır. En önemli serbest oksijen radikal kaynaklarından birisi mitokondrial elektron transport sistemidir. Oksijenin solunum zincirinden 4 elektron alarak suya indirgenmesi sırasında normalde % 1-2 oranında süperoksit ve hidrojen peroksit oluştuğu bildirilmiştir. Özellikle demir ve bakır gibi 2 değerlikli metallerde serbest oksijen radikali oluşumuna aracılık edebilmektedir. Bu gibi endojen kaynaklardan başka radyasyon, hava kirliliği, çeşitli kimyasal maddeler, oksidan ilaçlar, sigara, hiperoksijenarasyon ve bazı endüstriyel işlemler ( organik maddelerin havada çürümesi, boyaların kuruması, plastiklerin işlenmesi…), pestisitler, ısı, diyetle alınan yağlar, yoğun egzersiz… serbest oksijen radikali oluşturmaktadır.
Serbest oksijen radikalleri başta membran fosfolipitleri, proteinler ve nükleikasitler olmak üzere tüm biyomolekülleri etkileyerek çeşitli düzeylerde doku hasarına yol açmaktadır. Böylece kanser, ateroskleroz, epilepsi, midenin stres ülserleri gibi hastalıkların etiyopatolojisinde rol oynamaktadır. Serbest radikaller hücre membran yapısında bulunan poliansature yağ asitleri (PUFA) ile kolayca reaksiyona girip PUFA’dan bir hidrojen kopararak PUFA alkil radikali oluşturmaktadır. PUFA ise oksijen ile reaksiyona girerek lipit peroksit oluşturmakta, lipit peroksit’in komşu bir PUFA ile reaksiyona girmesi ile yeni bir PUFA oluşarak reaksiyonlar zincirleme olarak devam etmektedir.

Sebest5 oksijen radikalleri yapısında triptofan, metionin, trozin, histidin, sistein, sistin gibi aminoasitler bulunan proteinlerde de hasar oluşturmakta ve yapılarındaki aminoasitler oksidasyona uğramaktadır. Serbest oksijen radikalleri DNA yapısında da toksik etkiler yapmaktadır. Bu etki kendini daha çok nükleikasit bazlarının modifikasyonu ve DNA şeridinin kırılması şeklinde göstermektedir.

Özet olarak; serbest radikaller şekil:1 de görüldüğü gibi hücre içinde 3 temel reaksiyona maruz kalmaktadırlar. Lipit, protein veya DNA ile reaksiyona girerek sitotoksisite oluştururlar veya sitoplazma veya membranlar da bulunan küçük moleküllerle reaksiyona girerek serbest radikaller ortadan kalkabilir, ya da oluşan bir dizi enzim ile superoksit, hidrojen peroksit ve lipit peroksitleri temizlenebilir.


EGZERSİZ VE SERBEST RADİKAL OLUŞUMU

Kas aktivitesindeki artış enerji üretim ve tüketimini dolayısıyla çalışan kasa kan akımını ve oksijen kullanımını önemli derece de arttırmaktadır. Giderek artan şiddette iş yapıldığında kullanılan oksijen miktarı linear bir şekilde belirli bir düzeye erişinceye kadar artmaktadır.

Hangi tip ve amaçla olursa olsun yapılan egzersizlerin şiddetine bağlı olarak artan hücre metabolizma hızına cevap olarak solunum ve dolaşım sistemleri devreye girmektedir. Artan oksijen kullanımı sonucu metabolik süreçler hızlanarak serbest radikal oluşumu antioksidan savunma kapasitesini aşan oranda artınca hücre harabiyeti gelişebilmektedir. Yapılan çalışmalar şiddetli bir egzersizin yanı sıra düşük şiddetlerde yapılan egzersizlerde de serbest radikal oluşumu ve dolayısıyla oksidan stresin arttığını göstermektedir. Ancak oluşan serbest radikal miktarı metabolizma hızı ile4 doğru orantılı olarak artmaktadır. Egzersiz sırasında çalışan kasların oksijen tüketimi dinlenme durumuna göre 10 ile 40 kat artabilmektedir.

Eğer oksidan stres (serbest radikal reaksiyonlarının oluşturduğu zararların tümüne oksidan stres denilmektedir.) antioksidan savunma sisteminden daha baskın olursa oksidatif hasar oluşmaktadır. Sağlıklı bir vücutta oksidan düzeyi ve antioksidan savunma sistemi denge halindedir. Egzersiz sırasında artan oksidanlarla denge bozulmaktadır. Egzersiz sırasında oluşan oksidatif reaktif tipleri hücrenin her bölümünde protein, nükleikasit ve lipitlere zarar vermektedir. Organizma da direkt ve invivo olarak serbest radikal oluşumunu değerlendirmek kolay değildir. Onun için indirekt olarak lipit peroksidasyonu ölçümleri rutin olarak yapılmaktadır.

Yapılan çeşitli çalışmalarda egzersizin lipit peroksidasyonuna ve organizmanın antioksidan durumuna etkileri incelenmiştir. Genel olarak akut ve yoğun egzersizin lipit peroksidasyonunu arttırdığı, düzenli yapılan egzersizlerin ise organizmanın antioksidan durumunu olumlu yönde etkilediği saptanmıştır.

SERBEST RADİKALLERE KARŞI SAVUNMA MEKANİZMALARI

Organizma serbest oksijen radikallerin zararlı etkilerine karşı intrasellüler ve ekstrasellüler savunma mekanizmalarına sahiptir. Öncelikle intrasellüler savunma sistemi etkili olamaktadır.

Antioksidan savunma esas olarak üç antioksidan enzimle (superoksit dismutaz-SOD, katalaz-CAT, glutatyon peroksidaz-GPx) sağlanmaktadır. Yapılan çalışmalar organizmada doğal antioksidanlarda ( glutatyon gibi) değişiklikler olduğunu göstermektedir. Glutatyon peroksidaz, hidrojen peroksidin uzaklaştırılmasında rol oynamaktadır. Selenyum, glutatyon peroksidazın önemli bir parçasını oluşturmaktadır. Glutatyon peroksidaz ve diğer enzim aktiviteleri organizmada antioksidan durumundaki değişikliğin saptanmasında kullanılmaktadır. Bu enzimatik savunmalar yeterli olmayıp, lipit peroksidasyonu başlarsa düşük molekül ağırlıklı serbest radikal tutucuları, yağ asitleri yerine kendileri yükseltgenerek reaksiyonların devam etmesini önlemeye çalışmaktadır. Bunlar tokoferoller, karotenler ve askorbik asittir.

Organizmanın antioksidan durumunu değerlendirme kandaki antioksidan vitaminlerin (vitamin E-tokoferol, vitamin C ve β karoten) düzeyi ölçülerek de yapılabilmektedir. Vitamin E, tüm hücre membranlarındaki yağda eriyen temel antioksidandır ve direkt olarak oksiradikaller, singlet oksijen, lipit peroksidaz ürünleri ve süperoksit radikallerinden Zarasız tokoferol radikallerini oluşturarak lipit peroksidasyonunu önlemektedir. Vitamin C ise antioksidan antioksiadan aktivitesi sırasında okside olan vitamin E yi tekrar redükte ederek etkinlik kazandırmaktadır. Vitamin C suda eriyen ve direkt olarak süperoksit, hidroksil radikal ve singlet oksijenle reaksiyona giren bir vitamindir. β karoten A vitamininin öncüsü temel karotenoiddir ve esas görevi singlet oksijenin temizlenmesidir. Vitamin A’nın ise antioksidan olarak böyle bir görevi bulunmamaktadır.

Ekstrasellüler savunma sistemleri ise ya serbest radikal oluşumunu önleyerek ya da oluşan serbest oksijen radikallerini inaktive ederek etkinlik göstermektedir. Örneğin ekstrasellüler bir antioksidan olan transferin demir bağlayarak serbest oksijen radikal oluşumunu önlerken seruloplazmin ferroz demiri ferik demire okside ederek demirin transferine bağlanmasını kolaylaştırmaktadır. Organizmada demir ve bakır gibi minerallerin fazlalığı reaktif oksijen partiküllerinin oluşumunu hızlandırmaktadır. Demir ve bakırı bağlayan bu proteinlere makromolekül antioksidanlar denilmektedir.


ANTİOKSİDAN KULLANIMI İLE İLGİLİ ÖNERİLER


Antioksidanların lipit peroksidasyonunu azalttığı ile ilgili bilgiler olmasına rağmen hala ne miktarda tüketilen antioksidanlar bu olumlu etkileri gösterebilmektedir sorusu cevap beklemektedir.

Vitamin C ve β karotenin fizyolojik dozlarda antioksidan rol oynamasına karşı, farmakolojik dozlara ulaşıldığında proksidant etki gösterdiği belirtilmiştir. Vitamin C demirin emilimini arttırmakta ve birçok kişi için yararlı olmaktadır. Magadoz vitamin C alımı vücutta demir birikimine bu da kalp krizi gibi ciddi sorunlara neden olabilmektedir. Ayrıca fazla tüketilen C vitamini (500mg/gün) yiyeceklerle alınan B12 vitamininin kullanılabilirliğini olumsuz yönde etkileyerek B12 vitamin düzeyini azaltmaktadır.
Vitamin E nin yüksek dozlarda tüketimi ise A ve K vitamininin emilimini olumsuz yönde etkilemekte, 200-600 mg/gün E vitamini tüketiminin zararsız olduğu bildirilmektedir. Vitamin A nın fazla tüketimini toksik etki yaratırken yüksek doz β karotenin toksik etkisi saptanamamıştır.Selenyum ise 1 mg/gün ve 5 mg/gün tüketiminin uzun dönem kullanımı sonucu toksik etki yarattığı belirlenmiştir.

VİTAMİNLER TOKSİSİTE BELİRTİLERİ

Vitamin A -Kusma
-Fazla sıvı birikimine bağlı baş ağrısı
-Beyin tümöründe görülen belirtiler
-Uyku güçlüğü
-Eklem ağrısı
-Konstipasyon
-Deride kalınlaşma

Vitamin C -Genellikle toksik değil ama midede rahat
sızlık
-Diyare
-Böbrek taşı oluşum riski
(idrarda kristal oluşumuna neden olarak)
-Gut hastalığına zemin hazırlama
(ürik asit atımını etkileyerek)

(Yüksek doz aniden kesilince yetersizlik belirtileri gözlenmektedir.)

Vitamin E -Genellikle toksik değil ama midede rahatsızlık
-Diyare
-Baş dönmesi
-Kan pıhtılaşma zamanında artma

Bir besin öğesinin fazla tüketilmesi sonucu vücuttaki hassa dengeleri alt üst ederek olumsuz etki göstermesi belirti vermeden önce belki uzun zaman alabilir. Düzenli egzersiz yapan amatör ya da profesyonel sporculara diyetisyenlerin çoğu yeterli antioksidan almayı önermekte ve bunun için doğru yiyecek seçimine yardımcı olmaktadırlar.

Düzenli ya da fırsat buldukça egzersiz yapan herkese antioksidan vitaminlerden zengin yiyecek ve içecek tüketimi kesinlikle önerilmektedir.

Oksidatif strese daha fazla maruz kalan ;çölde, dağlık yerde, kirli havalı ortamda yaşayan, sigara içen, sağlıkları için fırsat buldukça, boş zamanlarını değerlendirmek için spor yapanlara , yarışma sporcularına, yaşlı kişilere günlük önerilen miktardan fazla olmamak kaydıyla vitamin-mineral karışımı tableti tüketmeleri antioksidan vitamini yeterli tüketildiğinden emin olunması için önerilebilir.

Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Oksidan Stres ve Antioksidan Vitaminler" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Dyt.Güneş AKYIL AYNACI'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Dyt.Güneş AKYIL AYNACI'nın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     1 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Güneş AKYIL AYNACI Fotoğraf
Dyt.Güneş AKYIL AYNACI
İçel (Mersin) (Online hizmet de veriyor)
Diyetisyen
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi47 kez tavsiye edildi
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Dyt.Güneş AKYIL AYNACI'nın Makaleleri
► Antioksidan Deposu Meyve Sebze Dyt.Yusuf YAŞAR
► Vitaminler Dyt.Funda GÖÇER TUZGÖL
► Kış Meyveleri ve Vitaminler Dyt.Gülhan KOCA
► Vitaminler ve Mineraller Dyt.Canan DOĞAN
► Stres ve Beslenme Dyt.İlay POLAT
► Oksidatif Stres Dyt.Andaç YEŞİLYURT
► Stres ile Baş Eden Besinler Dyt.Eda AĞILLI
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Oksidan Stres ve Antioksidan Vitaminler' başlığıyla benzeşen toplam 89 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Kan Grubuna Göre Beslenme Aralık 2016
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


16:16
Top