2007'den Bugüne 92,260 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Sevgi Arsızı
MAKALE #6442 © Yazan Psk.Dnş.Necdet GONCAGÜL | Yayın Şubat 2011 | 12,623 Okuyucu
Birine sevginizin tümünü sunmak, asla sizi de aynı şekilde seveceğinin garantisi değildir. Sevgiye karşılık beklemeyin. Sadece sevginin karşıdakinin kalbinde büyümesini bekleyin; fakat olmazsa da, sizin kalbinizde büyüdüğüne emin olun.
Birine çarpılmak için bir an yeterlidir, birinden hoşlanmak bir saat ve birini sevmek için de bir gün yeterlidir, ama birini unutmak ise bir ömür sürer. Görünüşe aldanmayın; kandırıcı olabilir. Zenginliğe aldanmayın; yok olup gidebilir.
Sizi güldüren birini seçin çünkü karanlık bir günü aydınlatan şey bir gülümsemedir. Kalbinizi gülümsetebilen birini bulun.
Öyle zamanlar vardır ki, bazen birini öylesine çok özlersiniz ki, onu hayallerinizden çıkarıp, gerçek hayatta kucaklamak istersiniz.
Hayal etmek istediğiniz şeyi hayal edin, gitmek istediğiniz yere gidin, olmak istediğiniz kişi olun, çünkü yaşayabileceğiniz tek bir hayatınız var ve tüm bunları yapabilmek için tek bir şansınız. Sizi tatlı kılacak kadar yeterli mutluluğunuz olsun, güçlü kılacak kadar acı deneyiminiz.

İnsan kılacak kadar üzüntünüz ve sizi mutlu kılmaya yetecek kadar umudunuz olsun. Daima kendinizi başkalarının ayakkabılarına koyun.
Eğer ayaklarınız acıyorsa, o kişininkiler de acıyordur. En mutlu kişiler, her şeyin en iyisine sahip olanlar değildir, onlar karşılarına çıkan her şeyin değerini en iyi bilenlerdir.

Mutluluk, ağlayanlar, incinenler, araştırma yapanlar ve çabalayanlar için vardır, çünkü böyle insanlar hayatlarına giren her insanın önemini takdir edenlerdir. Aşk bir gülücük ile başlar, bir öpücük ile gelişir ve bir gözyaşı ile son bulur.
En parlak gelecek, unutulmuş bir geçmişin üstünde yükselir, geçmişinizdeki kalp kırıklıklarını ve hataları silmezseniz hayatın içinde ilerleme şansınız olmaz.

Sevgisini içinde kurutan insanlar giderek daha çok acıkırlar. O boşluğu başka insanlardan aldıkları sevgilerle doldurmak isterler.

İnsanlar kabul görmek onaylanmak, takdir edilmek isterler. Ama insanlar aslında sevilmek isterler. Oldukları gibi, ne haldelerse değiştirme veya şartlar koşmadan ve özellikle karşılığında sevgi beklemeden ve onlara tutkuyla bağlanmadan, sevilmek isterler. Böyle bir sevgi gördüklerinde ele geçirmek sahip olmak, o kişiyi hapsetmek ondan sürekli sevgi çekmek…

Sevgi pınarı olan özlüklerinde sevgiyi yaşayan insanlar, kimsenin tekeline girmeyen bir kaynak gibidirler. Su avuçlarınızın arasından akar gider. Sevgi açlığı süren insanlar o sevgiyi elde etmek için her şeyi yapabilir. Ama her şeyi. Sevilmek için, topluluğun içindeki soytarı olmayı kabul ederler, angarya işleri kabul ederler, borç para verirler, kendi taleplerini yutarlar.

Çünkü açtırlar. En temel açlıktan, en gelişmiş açlığa kadar tümünde ortak olarak yürüyen doyma ve tekrar acıkma sürecinde yaşanan “yoksunluk krizi” tepkiseldir. Hırçınlaştırır, huzursuzlaştırır.

Temelde bakıldığında aslında kendilerini objektif bir gözle sevmediklerini görürsünüz. Öz sevgisi olmadığından sevgi açlığı ilk önce kendisine yaşatılmaktadır. Bu saydığımız öz sevgisi, beğeni veya kendisine duyulan narsist tutku değildir. Çoğu zaman sevgi dilencileri bu boşluklarını ona en benzeyen narsist tutku ile doldurmak isterler. “Kimse beni sevmiyorsa ben kendimi severim” düşüncesine sarılırlar bilinçsizce…
Oysa kendini tutku ve öfkeyle dış dünyadan yalıtmak sevilen insanlara imrenmeyi arttırır. Kişi sevilmek istemektedir. Ve aldığı sevgi asla yetmemektedir.

Eğer derin psikolojik tahlillere girerseniz bazen kabul edilmemiş onaylamamış bir çocuğa, bazense en başta onaylanmış sonra fiziksel ya da duygusal olarak terk edilmiş bir çocuğa ulaşırsınız.

Sevgi dilenmenin de sonu vardır. Bir dilencinin ötekine elini uzatması gibi. Zenginlik ansızın gelir. O bomboş olan kalp evrenle dolduğunda sevgi gelir. Lütuf ve sessizlik gelir. Hırçınlık yalnızlık kaygı ve kaçış gider.

Bir zamanlar sevgi dilenen kişi artık sevgi açlarının ve yolda kalmışların dostu olur.
“Sende bir hazine varken, neden benden bir dirhem istersin” sözü hem göklere hem yere nakşolur…


Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Sevgi Arsızı" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Dnş.Necdet GONCAGÜL'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Dnş.Necdet GONCAGÜL'ün izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     3 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Necdet GONCAGÜL Fotoğraf
Psk.Dnş.Necdet GONCAGÜL
İzmir
Psikolojik Danışman
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi1 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Dnş.Necdet GONCAGÜL'ün Yazıları
► Aşk mı Sevgi mi? Psk.Dnş.Fatih UYUMAZ
► Sevgi (Li) mi? Psk.Dnş.Ümran ÖRKÜN
► Sevgi... Psk.Enise AKGÜL
► Beş Sevgi Dili Psk.Bahar ERDEN
► Arzu ve Sevgi Psk.Dnş.Ezgi OKTAR
► Sevgi Uzerine Psk.Beria Bilge ŞENER
► 5 Sevgi Dili Psk.Meral KAYA
► Sevgi Bağımlılığı Psk.Büşra GÜNEŞ
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Sevgi Arsızı' başlığıyla benzeşen toplam 12 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Herşey Yalan Mart 2011
► Aşk Acısı Çekiyorum Şubat 2011
► Aldatanı Affetmeyin ÇOK OKUNUYOR Şubat 2011
► Kaybedenlerden Misiniz? Şubat 2011
► Gerçek Aşk Var mı? ÇOK OKUNUYOR Şubat 2011
◊ Köşe Yazılarım Şubat 2011
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


02:48
Top