2007'den Bugüne 92,227 Tavsiye, 28,206 Uzman ve 19,962 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Ergenlerde Kişilik Gelişimi
MAKALE #6489 © Yazan Uzm.Psk.Feyzullah ALPMAN | Yayın Şubat 2011 | 9,563 Okuyucu
Ergenlik dönemi insan hayatının dönüm noktalarından biridir. 12-13 yaşlarında başlayıp 19-20 yaşlarına kadar devam eden fiziksel ve ruhsal olarak çok büyük değişimlerin yaşandığı bir dönemdir. Fiziksel değişime nispeten daha kolay uyum sağlayan ergenler, ruhsal gelişimlerinde bocalamaktadırlar. Ergenlerden bazıları bu dönemi rahat atlatırken, birçoğu derinden etkilenmekte, yoğun bir bunalım ve karmaşa yaşamaktadırlar. Freud´a göre ergenlik yılları, içgüdüsel enerjinin yeniden genital bölgede harekete geçtiği bir dönemdir. Freud, çocukluk süresince kurulmuş olan id, ego ve süperego arasındaki dengenin, yeniden bozulduğunu söyler. Cinsel dürtüler gencin, çocukluk döneminde yaşadığı fallik dönemdeki çatışmaları yeniden yaşamasına yol açar; ancak romantik ilişkiler bu kez aile dışında aranır.

Ergenlik dönemi kimlik oluşumunun gerçekleştiği, netleştiği bir safhadır. Erik Erikson´a göre yetişkinliğe sağlıklı geçişin en önemli koşulu kimlik kazanmadır. Kimlik, bireyin kendine özgü davranış ve düşünce bütünü, başkalarından ayıran farklılıklarıdır. Kimliğin oluşması süreci ergenlikten çok önce başlar ve önceki dönemlerde başarılı sonuçlar alınması yetişkin kimliğine geçişi de kolaylaştırır. Bedeni, çok kısa bir süre içinde yetişkin görünümü alan ergen, artık çocuk gibi davranmayacağını anlar ve "Ben kimim?" "Yaşamdaki amaçlarım neler olmalı?" gibi sorularla kendini sorgular; geleceğe dönük kararlar almaya ve benliğini oluşturmaya başlar. Toplum içinde kendi seçtiği ideolojiye uygun bir rol bulursa kimlik kazanır. Bunu başaramayan ergenlerdeyse kimlik krizi devam eder. Pek çok denemeyle bu kriz çözülmezse, ergen kimlik kargaşasına düşebilir ya da olumsuz bir kimlik geliştirebilir.

Ergenlerde farklı kimlik statüleri vardır. Bunlar, erken bağlanmış, kargaşalı, kararsız ve başarılı kimlik statüleri.Erken bağlanmış kimlik statüsündeki ergenler, bir karar alma sürecinden geçmemiş, kimlikle ilgili tüm kararları genellikle ebeveynleri tarafından belirlenmiştir. Yetişkinliğe geçiş pürüzsüz ve çatışmasız yaşanır. Kargaşalı kimlik statüsündeki ergenlerse bir kriz yaşamaz ve mesleki rol seçimiyle ilgili olarak da bir güdüleri bulunmaz. Bunlar bir kimliğe bağlanmaktan tamamen kaçınma eğilimindedirler. Karasızlarsa bir kimlik krizi yaşarlar; kaygıları yüksek ve karar alma süreci uzun süre devam eder; bu nedenle ergenlerin, kendileriyle en ilgili oldukları statüdür. Başarılı kimlik statüsündekiler ise kimlik krizini atlatmış ve kimliğe bağlanmayı gerçekleştirmiş ergenlerdir.

Ergen kimliğini oluştururken belirli aşamalardan geçmektedir. Birincisi bağımsız olduğunu hissetmesidir. Ergen farklılığını kendine kabul ettirmek ve başkalarına onaylatmak ihtiyacı hisseder. Ebeveynlerle çatışma başlar. Bu döneme kadar anne ve babanın etkisi altında olan onlara itaat eden ergen, başkaldırmaya, kendi istek ve eylemlerini gerçekleştirmeye çalışır. Bağımsızlığa gereksinim duyan gençler için ev, çoğu zaman anlaşılmazlığın ve çatışmaların ortaya çıktığı bir yer olarak görülmeye başlanır. Anne babanın çocuğun gözünde ideal olma niteliklerini kaybettiği dönem yine bu dönemdir. "Her şeyi en iyi annem ve babam bilir" düşüncesinin yerini yavaş yavaş "annem babam nereden bilecek, onların dönemi geçmişte kalmış, ben onlardan daha iyi bilirim" gibi düşünceler alır. Ergenin isyanında mantık yoktur, başkaldırı içgüdüseldir. Ergenin başkaldırısını ebeveynler anlayışla karşılar, onun düşüncelerine saygı duyarlarsa, onun bağımsızlığını kabul ederlerse problem çözülür. Davranış ve düşüncelerine saygı duyulmayan, alay edilen, aşağılanan ergen silik bir kişilik yapısı geliştirir ve başkalarının peşinden gider. Evde yaşanan çatışmalar çok sık ve şiddetli olmaya başlamışsa, gençlerin, kendilerinin istenmedikleri düşüncesine kapılmaları da mümkündür.

Ergenler bu döneme kadar çevrelerinden etkilenmişlerdir. Ancak bu dönemde hedef belirleme ve bu hedefleri gerçekleştirme yönünde adımlar atmaya başlayacaktır. Bu dönemdeki amaçlar sürekli değişkenlik arz eder, kısa sürelidir, tutarsızdır. Ebeveynler ergeni anlamaz dayatmada bulunursa çatışma yaşarlar. Örneğin bu yaşlarda müzisyen olmak, sporcu olmak gibi istekleri ailece gereksiz görülüp farklı meslekler tercih etmesi istenir. Ergen engellendiğinde bağımsız bir birey olma girişimi sonuçsuz kalır. Kendi içindeki yetenekleri açığa çıkarma ve başarılı olma, ilgi çekme eğilimindedirler. Başarısız oldukları konularda çok çabuk vazgeçerler.

Bu dönemde arkadaşlık ilişkileri önem kazanır. Sırlarına rahatlıkla paylaşabileceği sağlam dostluklar arar. Bulduğunda da çok gizli bilgileri onunla paylaşır, otoriteye başkaldırı için destek arar, birlikte kendilerine özgü mekanlar belirlerler, paylaşımlarda bulunurlar. Ergenden dostuna ihanet ederse, bu sırdaşını satmak demektir ve güvenilmez kişi etiketi vurulur. Ailenin bu konudaki tutumu; ergenin ilerde toplum tarafından kabul gören, güvenilen, saygı duyulan bir kimlik kazanması için çok önemlidir.
Karşı cinsle ilişkilerde ergen, hazzın yönelimi açısından kimliğini netleştirir. Karşı cinsle iletişim kurduğunda ve beğenildiğinde bu gerçekleşir. Ancak engellendiğinde, suçlandığında, teşebbüslerinde başarısız olduğunda kendini değersiz hisseder ve ileriki yaşlarda evliliğinde sorunlar ortaya çıkar. Dış görünüşlerine çok önem verirler. Kendilerini fazla uzun, fazla kısa, şişman, çirkin bulabilirler. Bu da bazı gençleri dikkat çekmek ya da farklı görünmek isteğiyle giyimiyle, makyajıyla, saç rengi ya da biçimiyle öne çıkma çabası göstermeye iter.

Ergenlik döneminde duygularda farklılaşmalar, iniş çıkışlar yaşanabilmektedir. Gençler bir gün çok mutluyken, ertesi gün çok üzgün olabilirler. Zaman zaman duygularını ve heyecanlarını denetleyememeleri de sık görülen bir durumdur. Ergenlik ilk cinsel deneyimlerin de yaşandığı dönemdir. Kızların kendilerini beğendirmeye çalıştığı, erkeklerinse pek tanımadıkları yeni bedenlerini kontrol etmeye çalıştıkları bu dönemde, utangaçlık ya da sıkı geleneklere bağlılık, bu konunun aile içinde ya da gençler arasında konuşulmasına engel olur. Bu da gençlerin dürtülerinden utanç duymasına ve hayallere sığınmasına neden olabilir. Çevreye olan ilgilerini kesip, kendilerini hayallere veren gençler, böylece mastürbasyon yapmayı keşfederler. Mastürbasyon ya da kişinin kendi kendini tatmin etmesine dünyanın her yerinde yaygın olarak rastlanmaktadır. Yapılan araştırmalar erkeklerde ki oranın kızlara göre daha fazla olduğunu göstermektedir. Rahatlama, rüya görmek şeklinde de olabilir. Gençler bu konuda cezalandırıldıklarında suçluluk, cinsel doyumsuzluk yaşayabilirler. Ailelerin bunu normal bir davranış olduğunu kabul edip çocuklarıyla cinsel konularda daha rahat ve bilgilendirici konuşmalar yapmaları gerekir.

Ergen belli konularda lider olma, söz sahibi olma sorunluluk alma eğilimindedir. Bulunduğu sosyal çevrede yeteneklerini göstererek hayranlık uyandırmak, liderlik etmek, yönlendirmek, organize etmek ister. Bu konudaki başarısı özgüvenini artıracak, başkalarının sorumluluklarını alabilme, bir grubu yönetebilme, yönlendirebilme nitelikleri kazanacaktır. İleriki hayatında da bu aile reisi olabilme, işyerinde yönetici olabilme, organizasyon yapabilme özelliği kazandıracaktır.

Dünya görüşünün, ideolojik yaklaşımının oluşması da bu devrede gerçekleşir. Benimsediği görüşlerde çok katıdır, fanatiktir. Buradaki amacı boşluktan kurtulmak, bir gruba ait olmak, bir destek ihtiyacı hissetmektir.

Ergen kimlik oluşturma sürecinde cesaretlendirilir, desteklenirse kendine özgü bir kimlik oluşturur ve ruhsal açıdan sağlıklı olur. Bu dönemde kimliğini netleştiremezse sürekli kimlik karmaşası yaşayacak, bocalayacak ve kimlik bunalımı ortaya çıkacaktır. Ters kimlik geliştirebilir, otoritenin kendisinden istediği her şeyin tersini yapmak onun için tek ölçüt olabilir. Sürekli herkesle kavgalı, aksi ve inattır. Devam eden yaşamı süresince mutsuz olacak, sorunlar yaşayacak, anksiyete, depresyon, kişilik bozuklukları, obsesyonlar v.b. gibi hastalıklı kimlik örüntüsüne sahip olacaktır.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Ergenlerde Kişilik Gelişimi" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Feyzullah ALPMAN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Feyzullah ALPMAN'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     1 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Feyzullah ALPMAN Fotoğraf
Uzm.Psk.Feyzullah ALPMAN
İstanbul (Online hizmet de veriyor)
Uzman Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi166 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Psk.Feyzullah ALPMAN'ın Makaleleri
► Ergenlerde Kimlik Gelişimi Psk.Gizem HÜNERLİ
► Ergenlerde Özgüven Gelişimi Psk.Özlem DEMİRCİ
► Kişilik Gelişimi ve Bozuklukları Psk.Nihal ARAPTARLI
► Çocuklarda Kişilik Gelişimi Psk.Büke TUNCEL
► Kişilik ve Kişilik Gelişimi Psk.Şükriye KARAHAN
► Ergenlik Döneminde Kişilik Gelişimi Psk.Dnş.Barışcan ÖZTÜRK
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,962 uzman makalesi arasında 'Ergenlerde Kişilik Gelişimi' başlığıyla benzeşen toplam 20 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► İlişkilerde Uyum-5s Ağustos 2020
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


06:39
Top