2007'den Bugüne 92,309 Tavsiye, 28,219 Uzman ve 19,977 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Doğal Afetler ve Çocuklar
MAKALE #6696 © Yazan Dr.Melda ALANTAR | Yayın Mart 2011 | 7,817 Okuyucu

Doğal afetler çocuk ve gençler üzerinde travmatik etkilere neden olurlar. Tufan, fırtına, deprem gibi doğa olayları insanların yaşadıkları ortamın yıkımına yol açtıkları için yetişkinler açısından da korkutucudur. Toplumu tümüyle etkileyen afetler çocuklarda “güvenlik” ve “normallik-olağanlık-“ duyularının sarsılmasına neden olur.

Kasırga, bora, hortum, şiddetli fırtına, deprem, tsunami ve seller sık rastlanan doğa olaylarıdır. Genellikle kasırgaların oluşumu gün ya da haftalar önce tahmin edildiğinden, fırtına öncesi ailelerin ihtiyaçlarını sağlamaları ve hazırlanmaları için zamanları olur. Ancak bu durum özellikle çocuklarda korku ve endişenin duyulmasına yol açar. Kasırga sonrası şiddetli rüzgâr, yağmur, şimşek ve gök gürültüsü nedeniyle olaydan haftalar ve aylar sonra çocuklar seslere karşı korkuyla tepki verirler. Duygusal ve fiziksel olarak tükenme hissederler. Bazı çocuklar diğerleri yaralanıp hayatlarını kaybederken kurtuldukları için suçluluk duyabilirler. Bora, hortum gibi diğer doğa olaylarından farklı olarak depremler herhangi bir uyarı meydana gelmeden oluşur. Bu durum felaket kurbanlarında başa çıkmayı kolaylaştırıcı psikolojik uyumun azalmasına neden olur. Hayatta kalanlar artçı şokların sarsıntıları, patlama sesleri, yıkımı hatırlatan duman, is gibi gerçeklerle karşılaşmak zorunda kalırlar. Hortumlar da depremler gibi insanlara hazırlanmaları için zaman tanımadan aniden oluşurlar. Birkaç dakika içinde geniş çaplı yıkımlara neden olurlar. Özellikle çocuklar için karmaşa ve şaşkınlık yaratan bu durumla başa çıkmak çok zordur. Tufanlar da uyarı olmaksızın oluşur. Şiddetini artırarak hızla hareket ederek ağaçları devirir, yol ve köprüleri yıkar, binaları harabeye çevirir. Yıkık ve terkedilmiş mekânlar, her yeri kaplayan çamur ve soğuk insanları çaresizliğe sürükler. Seller bir gece içinde çekilmediği için yaşanılan mekânların temizlenmesi günler, haftalar alabilir. Uzmanlar doğal afetler sonrası sosyo-ekonomik ve kültürel düzeyleri farklı insanların, olaylar denetimlerinin dışında meydana geldiği için, kendilerini güçsüz hissettiklerini ve olumsuz duygusal tepkiler sergilediklerini belirtmektedir. Doğal felaketler sonrası çocuklarda sıklıkla gözlemlenen ortak duygular da bulunmaktadır. İnsanlar doğa olaylarını tümüyle engelliyebilme yetisine sahip değildirler. Bu nedenle çocuklarda da her şeyin kontrol dışı olduğu duygusu çok belirgindir. Afetler doğal, alışılmış düzenin bozulmasına yol açar. Çocuk “Böyle bir felaket yaşanıyorsa, başıma her türlü kötülük gelebilir” düşüncesiyle güvenini yitirebilir. Emniyette olmadığı duygusuna kapılır.

Travmatik etkiler yaratan doğa olayları sonrası çocuklarda sık görülen bazı belirtiler şunlardır:

* Okul öncesi çağ çocuklarında bebeksi davranışlar sergileme, parmak emme, alt ıslatma, anne-babaya sıkıca sarılma, yaramazlık, uyku bozuklukları, iştahsızlık, karanlıktan korkma, arkadaşlarından ve olağan günlük düzenden uzaklaşma v.b. belirtiler gözlemlenebilir.

* İlkokul dönemi çocuklarında öfke, saldırganlık, gece kâbusları, okul reddi, dikkat dağınıklığı, arkadaş ve etkinliklerden uzaklaşma, akademik ve davranışsal açılardan gerilemeler görülebilir.

* Ergenlerde beslenme ve uyku düzensizlikleri, karmaşık duygular, çelişkiler sinirlilik, fiziksel şikâyetler (baş ve mide ağrıları v.b.), dikkat dağınıklığı, okul başarısızlığı, suç işleme, alkol, sigara ve uyuşturucu kullanma gibi belirtiler gözlemlenebilir.

Bazı çocuklar felaketin kendilerinin daha önceden yapmış oldukları kabahatler yüzünden olduğunu düşünüp, suçluluk duyabilirler. Yaşanan olaylar üzerinde konuşmaktan kaçınanlar bulunduğu gibi, sürekli bu konu üzerinde konuşmayı isteyenler de olabilir. Bazı çocuklar bu davranışların hiçbirini göstermeyebilir, yaşadıkları sıkıntı dıştan fark edilmeyebilir. Kimi çocuklarda ise bu sıkıntılara bağlı davranışlar haftalar veya aylar sonra ortaya çıkabilir.

Ani yaşanan şiddetli tehdit duygusunun ardından çocuklar olayların etkileriyle başa çıkabilmek için yaşamlarında önemli olan yetişkinleri örnek alırlar. Anne-baba, öğretmen ve diğer erişkinler doğal afetin ardından sakin davranarak ve başlarına kötü bir şey gelmeyeceği konusunda inandırıcı konuşarak çocuk ve gençlere yardım edebilirler.

Anne-babalar doğal afetlerden etkilenen çocuklarına nasıl yardımcı olabilirler?

· Olaylar hakkında konuşmaktan kaçınmayın. Olanlardan sonra aklınıza kelime gelmiyorsa, ona sarılarak “Bu gerçekten hepimiz için zor bir durum” demek her zaman işe yarar. Sakin davranarak anne-baba olarak her zaman onun yanında olacağınızı belirtin. Olanlar konusunda çocuğunuza dürüst davranın. Durumun ciddiyetini inkâr etmeyin. “Üzülme her şey yolunda” demek çocuğun endişelerini azaltmaz. Çocuk yakın bir gelecek için bunun doğru olmadığını bilir. Ona karşı sıcak ve sevecen davranın.
· Çocukların duygu ve düşüncelerini ifade etmelerine izin verin. Bazı çocuklar olayları tekrar tekrar anlatmak isterler, bu yaraları sarma sürecinin bir parçasıdır. Onu dikkatle dinleyin. Küçük çocuklar ise itfaiye aracı, ambulans gibi oyuncaklarla oynayarak duygularını ortaya koyabilirler.
· En kısa sürede olaylardan önceki ev düzenini sağlamaya ya da yeni bir düzen oluşturmaya çalışın. Aile üyelerinin bir arada olmasına özen gösterin. Çocuğunuzun yetişkinlere yeniden güvenmesini sağlamak için ona verdiğiniz sözleri mutlaka tutun.
· Çocuklarınıza medyada sık yer alan afetlere ilişkin haber ve programları izletmeyin. Seyredebilecekleri diğer program önerilerinden söz edin.
· Olaylarda yakınlarını ve arkadaşlarını kaybeden çocuklara destek verilmelidir. Yetişkinler ölümle ilgili konuşmalardan, törenlerden çocukları uzak tutarak onları koruyacaklarını zannederler. Bu durum çocukta kaygı ve şaşkınlık yaratır. Ölümü anlatırken basit bir dil kullanın. Çocuğun yaşına uygun kısa, doğru bilgi verin. İsterse törene katılabileceğini söyleyin ve orada nelerle karşılaşacağına dair bilgi verin.
· Her kriz bir fırsattır. Çocuğunuza bu doğal afetlerin toplumumuzdaki ve dünyadaki tüm insanları bir araya getirdiğini anımsatın.
· Profesyonel destek alın. Okullarda görev yapan psikolojik danışmanlardan, hastane ve diğer kurumlarda çalışan pedagog, psikolog ve psikiyatrlardan yardım alabilirsiniz.

Eğitimciler doğal afetlerden etkilenen öğrencilere nasıl yardım edebilirler?


* Genellikle en kısa zamanda olağan günlük programa dönmek uygundur. Ancak öğrenciler huzursuzsa okul gününün başlangıcında grup halinde olaylar üzerinde konuşulabilir. Öğretmenler günlük ders programının dışına çıkarak şu soruları yöneltebilirler : “Olay olduğunda nerdeydin? Ne olduğunu, ne gördüğünü, neler işittiğini anlatmak ister misin? En zor, en kötü an ne zamandı? Duyguların neydi? Şimdi ne hissediyorsun? Seni en çok ne korkuttu ?”.
* Kâğıt, boya, kil, hamur gibi farklı malzemeler kullanarak resim yapma, öykü yazma, anı köşesi oluşturma gibi etkinlikler öğrencilere duygularını ifade etme olanağı sağlar
* Dersleri daha kısa tutarak, daha az ödev verin. Doğal afetlerin nasıl meydana geldiğini öğrencilerinizle konuşun.
* Çocuklar hayatlarını kontrol edebildikleri duygusunu yeniden kazanmak için somut bazı etkinlikler içinde yer alabilirler; örneğin zarar görenler için bağışta bulunmak, yakınlarına kart veya mektup göndermek, ölenleri anmak için ağaç dikmek.
* Okulda ölüm haberini duyurabilecek en uygun kişi müdürdür. Ölümü ilan ederken bu bilgiyi tüm öğrencilerin aynı anda duyabilecekleri merkezi anons sistemini kullanın. Daha sonra sınıfları tek tek dolaşın. Özellikle en çok etkilenenlere gidin. Ölen çocuğun sırasını veya eşyalarını kaldırmak için acele etmeyin. Bu işlemleri yaparken çocuğun arkadaşlarından yardım alın. Ölen çocuğun veya eğitimcinin ailesini ziyaret etmeleri, evine mektup yollamaları için öğrencileri cesaretlendirin. Cenaze törenleriyle ilgili düzenlemeler yapılmalı, genel ilke olarak isteyen öğretmen ve öğrencilerin cenazeye katılmalarına izin verilmelidir.
* Öğrencilerinizi meraklı gazetecilerden koruyun. Medyanın çocukları kullanmalarına izin vermeyin.
* Öğrencilerinize yaşadıklarının zor ancak geçici olduğunu ve her şeyin mutlaka yoluna gireceğini sıklıkla hatırlatın.

Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Doğal Afetler ve Çocuklar" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Dr.Melda ALANTAR'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Dr.Melda ALANTAR'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     6 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Melda ALANTAR Fotoğraf
Dr.Melda ALANTAR
İstanbul (Online hizmet de veriyor)
Doktor Pedagog
Pedagog Dr.
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi7 kez tavsiye edildiİş Adresi KayıtlıTavsiyeEdiyorum.com'u sıkça ziyaret ediyor.
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Dr.Melda ALANTAR'ın Makaleleri
► Doğal Sakinleştirici: Doğru ve Derin Nefes PDF Psk.Ümit ÇİFTÇİ
► Mükemmel Anne Olmak Yerine Doğal Anne Olun! Psk.Zehra AKPINAR YENİDÜNYA
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,977 uzman makalesi arasında 'Doğal Afetler ve Çocuklar' başlığıyla benzeşen toplam 42 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Asperger Sendromu Ocak 2013
► Evlat Edinilen Çocuklar Eylül 2011
► Spor ve Çocuklar Mayıs 2011
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


21:34
Top