2007'den Bugüne 92,260 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Nlp ve İletişim
MAKALE #710 © Yazan Psk.Dnş.Özden ŞENKOYUNCU | Yayın Şubat 2008 | 6,785 Okuyucu
NLP VE İLETİŞİM

Toplam kalite yönetimi ve insan kaynakları yönetimi gibi yeni yönetim modelleri en az müşteri mutluluğu kadar, çalışan mutluluğuna da vurgu yapmaktadır. Bunun farkında olan bütün işletmeler kendi ilerlemelerinin temel taşı olarak çalışan mutluluğunu görmektedirler.

Sorunlar yerine çözümlere odaklı bir kurum, potansiyelini en yüksek düzeyde kullanıyor demektir. Eğer çalışanın kişisel değişimini gerçekleştirebilirsek, kurumsal değişim de gerçekleşecektir.

Kişisel yaşamla iş yaşamının iç içe geçtiği günümüzde iş hayatında ,özellikle yönetim, satış ve pazarlama bölümlerinde NLP önemli bir güce sahiptir.

Peki, NLP ne demektir?

NLP Türkçesiyle beyin dilini programlama demektir. Bu ne anlama gelir.?

1- Ortaya koyduğumuz her davranış ve düşüncenin kaynağı sinir sistemimizdir. Sinir sistemimizin temeli ise duyu organlarımızdır. Her insan dünyayı farklı biçimde alglılar. Aslında bu cümle en önemli cümlelerden biridir. Çünkü iletişimdeki çatışmaları başlatan aslında bu kavramdır. Sinir sistemi NLP’nin Nöro kısmımnı açıklar.

2- Duyu organlarımızla aldığımız mesajlar beynimizin bir bölümünde dil sistemi içinde temsil edilmekte ve deneyimlerimiz kelime ve seslerle ifade edilmelktedir. Dil olmadan düşünceyi zihnimizde canlandıramayız ve ifade edemeyiz. Kendi kendimizle de dil ile iletişim sağlarız. Dolayısıyla bir dil sistemine ihtiyacımız vardır.Bu NLP’nin Linguistik kısmını açıklar.

3- Zihnimiz aynen bir bilgisayar gibi programlanmıştır. Her davranış bir tür yapı ve kalıp içinde oluşmaktadır.Konuşuyoruz, düşünüyoruz, anlıyoruz ve ortaya sonuçlar koyuyoruz. Bunların hepsi bir program dahilinde olmaktadır. Aynen bir bilgisayar programı gibi, doğduğumuz andan itibaren hepimiz, yeni girdilerle yazılımımızı destekliyoruz. Ve her birimizin programı biricik ve kendine has. Ancak bu girdileri ve programlamayı bilinçaltı süreçlerle yaptığımız için, hatalı ve gereksiz girdilerin ne yazıkki farkına varamıyoruz.
Bu programlamayı yapan beyin nasıl bir yapıdır, ona bakalım?

Beyin hepimizin bildiği gibi iki yarım küreden oluşmaktadır. Her iki yarım kürenin farklı fonksiyonları vardır.

Sağ beyin hayal gücü, resim, müzik, mimari ve duyular gibi işlevleri yaparken, sol beyin mantık, matematik ve dil gibi işlevleri yerine getirir. Sağ beyin yaratıcılığın , sol beyin mantığın merkezidir. İnsanlarda bir yarım küre genelde daha baskındır. Atatürk , Einstein gibi dahiler iki beyin yarım kürelerini de eşit kullanabilen insanlardır.

NLP’ye göre beynimiz bir bilgisayara benzediğine göre; beynimizin nasıl programlandığını bulursak, neden belli konulara belli tepkiler verdiğimizi bulmak mümkün olacaktır.

Peki NLP sorunların oluşması ve nedenleri hakkında neler söylüyor?

Her insan farklı ortamlarda büyüdüğü ve farklı etkilere maruz kaldığına göre hepimizin olaylara tepkileri farklı olacak demektir. Örneğin kimi insanlar topluluk önünde konuşmaktan çok çekindikleri halde, kimileri bundan büyük bir keyif alabilmektedir.

Aynı olayın birbirine zıt tepkilere yol açmasının nedeni nedir?

Bu sorunun cevabı, olay ile tepki arasında geçen sürede o insanın zihninde olanlarda gizli.

Olay-------------------- Tepki
Zihin süreçleri
İnançlar

Belirli olaylar zihinde otomatik olarak bir programı devreye sokuyor ve belli bir tepkiyi ortaya çıkarıyor ve biz bu programın genellikle farkına varmıyoruz.

Bu süreçte zihnimizde neler oluyor?

Canlandırma sistemleri devreye giriyor. Yani olayları kimimiz görüntü, kimimiz ses, kimimiz duygu kimimiz vücut hisleri, kimimiz koku ve tatlar ile canlandırıyoruz.

Geçmişte ders çalışma tekniklerinizi hatırlayın;
Bazılarınız sınav sırasında sorulan sorunun kitaptaki sayfasını bile hatırlayabilirken, bazılarınız sınava mutlaka yüksek sesle okuyarak hazırlanmıştır. Kimimiz için çalıştığı yer, yerin konforu öğrenme kalitesini çok etkilemektedir.

Kişinin canlandırma süreçlerini bilmek çok önemli,çünkü:

Kişiler arası iletişim bozukluklarında canlandırma sistemlerindeki farklılık çok önemli bir yer tutuyor.Örneğin, iş yerinde müdür konumundaki kişi görsel canlandırma sistemini kullanıyor olsun; yanında çalışan kişinin dokunma canlandırma sistemi daha aktif olsun. Bu durumda çalışan eğer koltuk çok rahatsızsa veya sandalyesinde raptiye varsa rahatsız olabilecekken , müdürü için çalışanın masasının düzensizliği rahatsız edici olabilmektedir.

Kullanılan canlandırma sistemleri bilinçli midir?

Yarı bilinçli veya bilinçsiz olarak kullanırız. Ancak bir şeyi düşünürken dikkat edersek kullandığımız canlandırma sistemlerini bulabiliriz.

Karşımızdaki kişinin göz pozisyonlarına bakarak o anda hangi canlandırma sistemini kullandığını anlayabiliriz.

-Kişi sağa ve yukarı bakıyorsa hayalinde bir şeyi görsel olarak yaratıyor demektir.
-Kişi sola ve yukarıya bakıyorsa hayalinde bir şeyi görsel olarak hatırlıyor demektir.
- Aynı şekilde sağa ve yana bakıyorsa işitsel olarak yaratılan,
- Sola ve yana bakıyorsa işitsel olarak hatırlanan bir şey var demektir.
-Sola ve aşağıya baktığında bir iç konuşma yapıyor,
_sağa ve aşağıya baktığında duyguları ve duyumlarını canlandırıyor demektir.

Peki kendimizin ve başkalarının canlandırma sistemlerini tanıdık bunun bize ne yararı olacak?

1-Kişinin kendisini başarılı başarılı bir şekilde motive edebildiği alanlardaki tekniğini, başarılı olamadığı alanlarda da kullanmasını sağlayabilir, bu yolla sorunuyla baş etmesini sağlayabiliriz.Örneğin
Kişi raporlarını zamanında teslim etme konusunda çok başarılı ama aşırı yemek konusunda iradesine sahip olamıyor olsun:
Kişiyi yazma konusunda harekete geçiren şey ‘ hadi ama bunu zamanında yapabilirsin şeklinde bir iç konuşması olsun. Aynı şeyi yeme konusunda da yapsın ve ‘ hadi ama sen iradene sahip olabilirsin’ demesini sağlayarak kilo sorununu çözmesini sağlayabiliriz.

2-Demir atma yöntemini uygulayabiliriz.

Öncelikle olumlu duygu yaşatan bir hayali görsel, işitsel,ve duyumsama olarak canlandırabiliriz. Bu duyguların en yoğun yaşandığı sırada herhangi bir şey yaparak bu duyguyu demirleriz.Örneğin kolumuza dokunuruz. Böylece dokunma ile olumlu duyguyu birbirine bağlarız. Birkaç denemeden sonra bu bağın kurulup kurulmadığına bakarız.

3- Nötralize etmek için demirleme

Olumlu demirlemeyi yaptıktan sonra patronunuza karşı yaşadığınız olumsuz duyguları diğer kolunuza demirlersiniz. Her iki kolunuza birden dokunarak bir boşalma duygusu sağlarsınız. Çoğunlukla sorun bir kerede çözülür.

NLP,nin 4 ana direği şunlardır:

1- Kendiniz ve başkalarıyla uyum sağlamaktır.

Bazen ‘Bir parçam bunu yapmak istiyor ama bir şey beni durduruyor’ dersiniz. Fiziksel uyumunuz ne kadar yüksekse zihinsel uyumunuz okadar yüksektir. Zihinsel uyumunuz ne kadar yüksekse iç uyumunuz o kadar artar ruhsal boyutta uyumu yakalarsınız.
Dünyayı , kendi ruh halimizi yansıtacak şekilde düzenleriz. Dolayısıyla iç çatışmalarımız dışarıdakileri de yaratır.

2- Ne istediğimizi bilmektir. Buna NLP’de hedefinizi ve istediğiniz sonucu belirlemek denir. Bu kendinize ‘ Ne istiyorsun?’, başkalarına da ‘Ne istiyorsunuz ?’ diye sormaktır. Bu ‘ Sorun Ne ? ‘ diye sormaktan iyidir.

3- Duyusal keskinliktir.Yani duyularınızı kullanmak , size neler olduğunu görmektir.

4- Davranış esnekliğidir. Yani istediğinizi elde edinceye kadar yaptıklarınızı değiştirin.

İnsanlarla ilişkilerimizi nasıl kurarız?

NLP’de buna mantıksal düzeyler denir.

1- İlk düzey çevredir. ( Nerede, ne zaman sorusuyla belirlenir.)
Çevre içinde bulunduğumuz yer ve birlikte olduğumuz kişilerdir. Bazı insanlardan ‘doğru yerde doğru zamanda bulunuyordum ‘sözünü işitiriz. Bu kişiler başarılarını çevreye bağlarlar. Sesiniz çok güzelse ve bulunduğunuz ortamda da bir prodüktörle karşılaşırsanız , bu doğru yer ve doğru zamandır.

‘Eğer çevrende destek olacak insanlar varsa psikoloji öğrenmek çok kolaydır.’ Cümlesi çevre mantıksal düzeyinde konuştuğunuzu gösterir.

2- İkinci düzey davranıştır. ( Ne yapıyorum? )
Bu düzeyde bilinçli eylemlerimiz, yani yaptıklarımız vardır. Bu eylem ve düşünceleri kapsar. Çünkü düşünce de bir eylemdir. Aslında bilinç düzeyinde fark etmesek de yaptıklarımız bir amaca yöneliktir. Ama bazen bilinçaltı amaçlara..

Bu teoriyi öğrendim. Bu raporu bitirdim.

3- Üçüncü düzey yeterliliktir. ( Nasıl yapıyorum?)
Bu, beceri düzeyidir. Düşünce stratejileri ve fiziksel becerileri kapsar. Alışkanlık haline getirip, ustalıkla yaptığımız davranışlardır.Bir kişi eğer başarısını ‘ şans’ olarak açıklıyorsa bu henüz beceri düzeyine gelmemiştir.

Bu sunumu hazırlayabilirim.

4- Dördüncü düzey inanç ve değerleri kapsar.( Neden yapıyorum?)
Geliştirmek istediğiniz, ama yapamayacağınıza inandığınız beceriler var mı? Yapamayacağınıza inandığınız sürece yapamayacaksınız. Çünkü gereken motivasyona sahip olamayacaksınız.
Eğer çatışan değer ve inançlarımız varsa bu daha da kötüdür. Ki birbiriyle çelişen eylemlerimizin altında bu yatar.

İnsanlara bir şeyler öğretmek önemlidir.

5- Beşinci düzeyde kimlik bulunur. ( Ben kimim? )
Kimlik , sizin kendinizle ilgili anlayışınız, temel misyonunuzun ne olduğunu açıklar. Aslında kimliğimiz esnektir. Değiştirip geliştirebiliriz.
‘Ben o tür bir insan değilim.’ Gibi

Ben bir psikoloğum

6- Altıncı düzey maneviyat düzeyidir.
Kişinin insanlıkla, evrenle veya tanrıyla bir olması şeklinde tanımlanır.

Bu düzeyler karıştığında ne olur?

İş arkadaşınız size gelip ‘Oda çok dağınık ‘der. Çevre düzeyinde konuşmuştur. Siz bunu davranış düzeyinde algılarsınız. ‘ Bu sabah topladım’ dersiniz. Arkadaşınız’ Pek iyi olmamış ‘ der. ( Beceri) ‘ Sen bana dağınık mı diyorsun’ dersiniz. (İnanç) İşte size bir tartışma ortamı. Oysa birbirinizin hangi düzeyde konuştuğuna dikkat etseydiniz gereksiz alınganlıklar olmazdı.

Davranış beceriye nasıl dönüşür?

Bir beceriyi öğrenmek dört aşamadan geçerYolculuğumuza bilinçdışı yetersizlik aşamasından başlarız. Çocukken otomobil kullanmayı bilmediğinizin ayırdında bile değilsinizdir.Sonra bilinçli yetersizlik aşamasına gelirsiniz. Artık otomobil kullanamadığınızın farkındasınızdır. Bu aşama rahatsız edicidir ama en çok burada öğrenilir.Buradan bilinçli yeterlilik düzeyine gelinir. Artık ehliyet almışsınızdır.Uzun yıllar otomobil kullandıktan sonra bilinçdışı yeterlilik düzeyine gelirsiniz. Bu ustalıktır.

Düzey değiştirmek nasıl olur?

Bir sorunu çözmek için başka bir düzeye geçmek genellikle işe yarar. Bir sorun onu yaratan düzeyde düşünülerek çözülemez. İnanç düzeyindeki bir değişim, beceri ve davranışları etkileyecektir. Kimlik düzeyinde bir değişimin ise etkisi daha fazla olacaktır. Hangi düzeyde tıkandığımızı bulmamız gerekir.

1- Çevreden konuyla ilgili daha çok bilgiye ihtiyacımız olabilir.
2- Ne yapacağınızı bilmiyor olabilirsiniz.
3- Nasıl yapacağınızı bilmiyor olabilirsiniz.
4- İnanç ve değerlerime ters düşer mi diye düşünüyor olabilirsiniz.
5- Konu sizin kişiliğinize aykırı düşüyor olabilir.

Başarılı olmak için ne yapmalıyım?

İstediğimiz sonuçları 3 nedenden dolayı elde edemeyiz:
1- Bunlar gerçekçi olarak ulaşılabilir değildir.
2- Yeterince güdüleyici değildir. Yani olmasa da olurlar.
3- Arzu edilir olmalarına karşın, daha geniş bir bakış açısından istenmeyebilirler.

Bu durumda neler yapmalıyız?

1- Olumlu bir şekilde ifade edin.
Örneğin ‘ sigarayı bırakmak istiyorum’ yerine , sağlıklı ciğerlere sahip olmak istiyorum deyin. Birinde ‘bırakmak’ birinde ‘ sahip olmak ‘ vardır.

2- Sizin ve başkalarının ne yapmaları gerektiğini belirleyin.
Bunun için ‘kazan-kazan ‘ sonucunu yaratmaya çalışın. Şu soruyu sorun:
Başkalarının istediğim sonuca ulaşmamda bana yardım etmeleri için ne yapmalıyım.

3- Sonucu özgül hale getirin.
Sonucu tüm ayrıntılarıyla hayal edin, mümkünse gerçekçi bir bitiş tarihi belirleyin. Bu hedefi kiminle istiyorsunuz veya istemiyorsunuz.

3- Başarı göstergelerini tespit edin..
Sonuca ulaştığınızı nasıl anlayacaksınız? Kilo vermek istiyorsunuz diyelim: Kaç kiloya indiğinizde bunu başarmış sayacaksınız?

4- Elinizdeki kaynakları değerlendirin.
En başta gelenler para ve maddi gelirlerdir.İnsanlarda birer kaynaktır. Size yardım edebilirler. Kişilik özellikleriniz de birer kaynaktır. Azimli olmak gibi…

5- Sonuca ulaşmanın sonuçlarını ve yan ürünlerini göz önüne alın.
Diyelim ki ev değiştireceksiniz: Ev alışveriş merkezlerine yakın mı, ulaşım ne olacak? Gibi…..
6- Şimdiki davranışınızın olumlu yan ürünlerini fark edin. Bunları nasıl koruyabilirsiniz?

7- Bu sonuç içinize siniyor mu?
Yani benlik duygunuz ve kimliğinizle tutarlı mı?

NLP’NİN TEMEL DOĞRULARI

1-İnsan davranışının bir amacı vardır.

Bu amaca ulaşamamışsak ya bizim kontrolümüz dışındadır yada iyi planlayamamışızdır.
Hedefler istediğimiz şeylerdir, sonuçlarsa yarattığımız şeyler.

2-Bilinçdışı iyilikseverdir. Tüm davranışların olumlu bir niyeti vardır.

İntihar da bile iyi bir niyet vardır. Huzur bulmak ve acıdan kurtulmak gibi.
Davranışlarımızın iyi bir şey ortaya çıkaracağını sanırız oysa başkalarının niyetlerini hesaba katmayız ve hayal kırıklığına uğrarız.

Bu davranışım bana ne kazandırıyor? Sorusunu sormalıyız.

3-Seçeneğe sahip olmak, hiç seçeneksiz olmaktan iyidir. İnsanlar o an ellerinde olan en iyi olasılığı seçerler.

Durumla baş edemeyen insanlar yoktur, sadece baş edilmeyecek durumlar vardır.

4- İhtiyacımız olan bütün kaynaklara ya sahibiz yada onları yaratabiliriz.

Yani demin anlattığım çapaları kullanabiliriz.

5-Bütün bilgileri duyularımızla işleriz.

Ama bir anda dışarıdan gelen bütün uyaranları almayacağımız için , her insan benzersiz ve farklı bir şekilde filtreler kullanır.

6- İnsanlar gerçekliğin kendisine değil, haritasına tepki verirler.

Yine her insan aynı anda , aynı ortamda farklı haritalar çıkarır ve filtreler.O haritaya göre de tepki verir.

7-Zihin ve beden tek bir sistemdir.

Örneğin zihinlerinde bir şey canlandıran insanlar, genelde yukarı doğru bakarlar ve boyun kasları gergindir. Ya da bir insanın kızgınlığını yüzünden anlayabiliriz.

8-İnsanlar mükemmel çalışır.

Hiç kimse hatalı veya kusurlu değildir. Önemli olan nasıl çalışmakta olduklarını keşfedip, bunu daha faydalı ve arzulanan sonuçlar elde etmek için kullanmaktır.

9-İletişiminizin anlamı aldığınız tepkidir.

Bu, sizin umduğunuzdan farklı olabilri. İletişimde başarısızlık yoktur, sadece geribildirimler vardır. Eğer istediğiniz sonuca ulaşamıyorsanız başka bir şey yapın.

10-Başarılı performansı modellemek, mükemmelliğe götürür.

Eğer bir insan bir şeyi yapabiliyorsa, bunu modellemek ve başkalarına öğretmek mümkündür.

11- Anlamak istiyorsan, harekete geç.

Öğrenmenin yolu yapmaktan geçer.

Son olarak NLP’nin iş yaşamındaki yararlarını şöyle sıralayabiliriz:

1- İş yaşamıyla özel yaşamın yapıcı anlamda etkileşim kurmasına yardımcı olur.
2- Öğrenme sürecinin hızlı ve etkin hale gelmesini sağlar.
3- Gerçek ilgi alanlarınızı bulmanızı sağlayarak değişimi gerçekleştirir.
4- Başkalarına duyarlılığı arttırır.
5- Bireysel performansı arttırır.
6- Yaratıcılığı geliştirir.
7- Örgütsel mükemmelliğe erişilmesini sağlar.
8- İç ve dış iletişimi arttırarak ,örgütsel aidiyet duygusunu arttırır.
9- Buna bağlın olarak motivasyonu arttırır.
10- Bireyin mesleki becerilerini arttırır.
11- Seçeneklerini arttırarak, etki alanını genişletir.

Kaynak: Nlp’nin İlkeleri, Joseph O'Connor, Ian McDermott, Sistem Yayıncılık
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler  
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Nlp ve İletişim' başlığıyla benzeşen toplam 18 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
 
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


10:09
Top