2007'den Bugüne 92,313 Tavsiye, 28,221 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Boş Yuva Sendromu (Çocukların Evden Ayrılmasında Ebeveyn Psikolojisi)
MAKALE #7189 © Yazan Psk.Evren Evrim ÖNAL | Yayın Temmuz 2011 | 7,603 Okuyucu
Boş yuva sendromu, çocukları evden ayrıldığında ebeveyn tarafından yaşanan depresif ve hüzünlü ruh hali olarak tanımlanır. Bu dönemde aynı zamanda menopoza girme veya kendi ebeveynlerinin bakımını üstlenme ihtimali yükselen kadınların olumsuz etkilenme olasılığı erkeklere oranla daha fazladır. Anne olmak, birçok kadının üstlendiği en önemli roldür ve çocukların evden gitmesiyle derin bir kayıp ve boşluk duygusu oluşabilir.

Gençlerde, eğitim, askerlik, iş hayatı, evlilik gibi yeni bir hayata başlarken aile desteğinden uzak kalmaya bağlı sorunlar yaşanması, anne-babanın yalnız kalması, uğraşlarının azalması buna bağlı kaygılar ve mutsuzluk gelişmesidir.

Gençlerin yeni sorumluluklar üstlenmeleri, hayatın doğal bir parçasıdır. Bunu yapamamaları, gençlerin kendilerine güvenlerinin kaybı, yetersizlik duygularına kapılmaları gibi başka sancılı süreçler başlatabilir. Bu nedenle, gençlerin ergenlikle birlikte başlayan aileden kopma ihtiyaçlarını doğal bir süreç olarak kabullenmek, ebeveynleri daha farklı anne-babalık rollerine hazırlamak gerekir. Gençlerin evden ayrılmaları, anne-babada kaygı bozukluğu, takıntılar, eş ile ilgili sorunlar(iletişimsizlik, sosyallik ve cinsellik), depresyon gibi durumlara yol açabilir. Gençler, aileden ayrılma sürecinde çok fazla zorluk çekebilir. Ailelere bu konuda danışmanlık almalarını önermek doğru olabilir. Aynı yaş döneminde menopoz, andropoz ve emeklilik gibi durumların birlikte olması sorunların daha şiddetli yaşanmasına yol açabilir. Bazı anne-babalar, bunu sahip oldukları bir rolü kaybetmek olarak düşünüp kaygılanabilirler.

Araştırmalar, ebeveyn-çocuk ilişkisinin kalitesinin boş yuva sendromu ile mücadelede etkili olabileceğini göstermektedir. Çocuklarla kurulmuş yakın ilişki bu geçiş döneminde ebeveynin boşluğa düşme riskini hafifletir. Anlaşmazlıklar, çatışmalar ve olumsuz duyguların hakim olduğu bir ebeveyn-çocuk ilişkisi ise yetişkinliğe geçiş yapan çocukların ve ileri yaşın zorluklarını yaşayan anne babaların birbirlerinden alacağı desteği azaltır.

Çocuğa yönelik harcanan zaman ve enerji artık hayatın farklı alanlarına kaydırılabilir. Eskiden zevk alınan uğraşlara yönelmek, yenilerini keşfetmek veya çalışmaya yönelik girişimlerde bulunmak sendromun etkisini azaltabilir. Araştırmalar çalışan kadınların bu durumdan daha az etkilendiğini gösterir. Böyle bir geçiş dönemi aynı zamanda çocuğun yeni hayatında farklı bir rol alınması ve ebeveyn kimliğinde değişim yaratmak için bir fırsattır. Çocukla daha arkadaşça bir ilişki kurulabilinir ve onların mahremiyetine duyulan saygı artabilir.

Boş yuva sendromuna yönelik içgörünün artması, çocuk daha evi terketmeden hazırlık yapmaya yönlendirir. Arkadaşlara, uğraşlara, kariyere ve farklı eğitimlere zaman ayırmak, herkes bir çatı altındayken aile ile geçirilen zamana özen göstermek ve çocukların bağımsızlığı ile elde edilecek zaman, alan ve maddi imkanları kullanmak için planlar yapmak ebeveyni çocukların ayrılışına hazırlar.

Bazı Anne Babalar Daha Duyarlı

Araştırmalar bazı anne babaların diğerlerine göre daha duyarlı olduğunu göstermektedir. Boş yuva sendromundan en fazla etkilenen insanların ortak bazı özellikleri şöyledir:
  • Değişimi stres verici bir unsur olarak algılamaktadırlar.
  • Evden ayrılmanın çocukları ve kendileri için zor bir duygusal deneyim olduğunu düşünürler.
  • Evliliği değişken, dengesiz bulurlar ve yeterince tatmin edici bulmazlar.
  • Bebeğin sütten kesilmesinde ya da çocuğun okula gönderilmesinde zorluk yaşamış olan anne babalar, bu durumdan daha çok etkilenirler.
  • Yüksek özgüven sahibi olan kişilere oranla düşük özgüven sahibi kişilerin, yoksunluk duygusunu yaşama olasılıkları daha güçlüdür.
  • Çalışan anne babalara göre, çalışmayan anne babalar boş yuva sendromundan daha çok etkilenmektedir.
  • Çocuklarının kendi sorumluluklarını üstlenemeyeceklerini düşünen anne babalar boş yuva sendromundan daha çok etkilenmektedir.
Yeni Mücadeleler

Boş yuva sendromunu yaşayan ve bu durumla baş etmek için çabalayan insanlar;
  • Yetişkin çocukları ile farklı ve yeni bir ilişki kurarlar.
  • Çocuklarla birlikte yıllarca aynı evde yaşamanın ardından, çocuklar evden ayrıldığında anne baba başbaşa kalır ve tekrar çift olma yolunda ilerler.
  • Anne babalar, evden ayrılan çocuğun ya da çocukların neden oluğu boş zamanları değerlendirirler.
  • Anne babaların, çocuğun ya da çocukların evden ayrılmasını olumlu ve sağlıklı bir durum olarak değerlendiren sosyal çevre tarafından anlayışa ve desteğe ihtiyaçları vardır.
Diğer Zorluklar

Boş yuva sendromu yaşayan anne babaların kederlerini, aynı anda gerçekleşen diğer yaşam olayları da etkilemekte ve acıyı şiddetlendirmektedir. Bu yaşam olayları şunlar olabilir:
  • Emeklilik
  • İş Kaybı
  • Menopoz-Andropoz
  • Eşin ölümü
Tekrar İş Yaşamına Dönme

Boş yuva sendromu yaşayan bazı anne babalar tekrar çalışmaya ya da eğitime dönüş yapabilirler. Anne babalara şunlar önerilebilir:
  • “Bir gün mutlaka yapacağım.” diye kendinize söz verdiğiniz hayallerinizin bir listesini yapın ve hayallerinizi gerçeğe dönüştürmeye başlayın.
  • Öncelikle ulaşılması kısa süren ve gerçekleştirilmesi diğerlerine göre daha kolay olan bir hedef belirleyin.
  • Arkadaşlarınızla iletişiminizi güçlendirin ve muhtemel iş fırsatlarını değerlendirin.
  • Hobi kurslarına, derneklere ve meslek kuruluşlarına katılın.
Depresyon ve Stres ile Başa Çıkma

Çocuğun evden ayrılması anne babalar için oldukça önemli bir stres kaynağıdır. Anne babalara, bu durumla başa çıkmak bazı öneriler şunlardır:
  • Kederinizi kabul edin. Sosyal çevrenizin ve hatta ailenizin sizi anlamadığını, size destek olmadığını düşünseniz bile, acınızı yaşamanız için kendinize izin verin.
  • Bazı uğraşlar size zorlandığınız bu değişimi kabullenmeniz için yardımcı olacaktır. Duygularınızı kabullenmeniz ve yaşayabilmeniz için evden ayrılan çocuğunuzun odasını yeniden dekore etmek, bahçe işleri ile uğraşmak, spor yapmak ve buna benzer hobilerle ilgilenebilirsiniz.
  • Eşinizle duygularınızı, düşüncelerinizi ve gelecekle ilgili planlarınızı paylaşın.
  • Arkadaşlarınızla duygularınızı ve düşünclerinizi paylaşın. Boş yuva sendromunu yaşamış olan arkadaşlarınızın önerileri ve destekleri oldukça yararlı olacaktır.
  • Kendinize bu önemli değişime uyum sağlamanız için zaman verin. Özellikle ilk bir kaç hafta ya da ilk bir kaç ay kendinizi zorlamayın.
  • İlgi alanlarınıza ve hobilerinize artık bol bol zaman ayırabileceğinizi unutmayın.
  • Kendinizi iyi hissetmenizi sağlayan uğraşılarınıza ağırlık verin. Ayrıca günlük tutmak gibi tamamen kendinize özel bir uğraş da kendinizi daha iyi hissetmenizi sağlayabilir.
  • Çocuğunuzun evden ayrılmasının üzerinden bir kaç ay geçmesine rağmen, kendinizi üzüntülü ve bunalmış hissederseniz, profesyonel yardıma başvurun.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Boş Yuva Sendromu (Çocukların Evden Ayrılmasında Ebeveyn Psikolojisi)" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Evren Evrim ÖNAL'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Evren Evrim ÖNAL'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     2 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Evren Evrim ÖNAL'ın Yazıları
► Çocuğum Evden Kaçıyor Ne Yapabilirim Psk.Dnş.Alaaddin DEBGİCİ
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Boş Yuva Sendromu (Çocukların Evden Ayrılmasında Ebeveyn Psikolojisi)' başlığıyla benzeşen toplam 15 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Karşı Gelen Çocuk Temmuz 2011
► Kardeş Kıskançlığı Temmuz 2011
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


11:39
Top