2007'den Bugüne 92,307 Tavsiye, 28,219 Uzman ve 19,976 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Boşanmanın Çocuk ve Ergen Üzerinde Etkileri
MAKALE #735 © Yazan Psk.Dnş.Özden ŞENKOYUNCU | Yayın Şubat 2008 | 7,754 Okuyucu
Boşanma, çocukların başına gelebilecek en sarsıcı olaylardan birisi ve potansiyel olarak gelişmelerini ciddi biçimde etkileyebilir. Potansiyel olarak diyoruz çünkü kaçınılmaz olarak zarar veren bir durum değildir. Zarar görüp görmemeleri, anne-babanın ilişkilerini nasıl sürdürdüklerine ve çocuklarla ilgilenip ilgilenmediklerine bağlıdır.

Günümüzde iki evlilikten biri boşanmayla sonuçlanmaktadır. Boşanmalar ilk 7 yıl içinde gerçekleşmektedir. Bu nedenle çocukların 3’te 1’i tek ebeveynli evlerde yaşayacak.Yani artık boşanma olayı ciddi bir ‘sosyal sorun’ olarak karşımıza çıkmaktadır. Boşanmış ailelerdeki çocuklar gelişimleriyle ve psikolojileriyle ilgili daha fazla risk altında görünmektedir. Ancak ne yazıkki çocukların iyiliği için bir arada bulunmak da çok nadir olarak işe yaramaktadır. Hatta genellikle daha çok zarar vermektedir. Özellikle fiziksel şiddet ve kavgaların bulunduğu evliliklerde çocuklar boşanmış ailelerdekinden daha çok zarar görmektedir.

Günümüzde pek çok çocuk ‘boşanma’ kelimesini bilmektedir. Alkol ve şiddet olan ailelerde çocuklar ebeveynlerinin yüz ifadesinden bile anlam çıkarmayı bilmektedir. Ama böyle ailelerde bile çocuklar boşanmaya hazır değildir. Hele kavgaların çocuklara hiç yansıtılmadığı ailelerde çocuklar büyük bir şok yaşarlar. Bir ebeveynlerinden ayrı kalmak onları dehşete düşürür. Ama ebeveynlerine bağlılık duyguları hiç yok olmaz.
Boşanma durumunda çocuğun etkilenme derecesini çocuğun yaşı belirler. Aynı yaş grubundaki çocuklar benzer özellikler taşır. Bu çocuklarda boşanma bir çok değişik duygusal tepkiye yol açar. Bu duyguları ileriki aşamalarda tekrar tekrar yaşayabilirler.

OKUL ÖNCESİ DÖNEM

Çocuklarda önceki dönemlere gerileme, duygusal gereksinimlerde artma, yetişkinin eteğinden ayrılmama, artmış agresyon, korku, üzüntü ve kızgınlık gibi duygusal tepkiler gelişir.

Okul öncesi erkek çocuklarda , boşanmaya bağlı daha fazla gelişimsel bozukluk görülür ve problemler daha uzun sürer. Evi genelde baba terk ettiğinden özellikle ‘ödipal’ dönemdeki ( 3-5 yaş arası dönem) erkek çocuklar bundan daha çok etkilenir. Çünkü bu devrede erkek çocuk gelişimsel özelliği olarak, babasını rakip olarak görmektedir. Babasının bu nedenle evden ayrıldığını düşünür.

Okul öncesi çocuğun bilişsel, gelişimsel ve duygusal olgunluğu yeterli olmadığından boşanmaya duyarlıdırlar. Bu dönem çocukları ‘benmerkezci’ olduğundan ve hayalle gerçeği ayırt edemediğinden, ebeveynlerinin onların yaptığı bir şey yüzünden boşandığını düşünürler. Ve tipik gerileme davranışları gösterirler: Parmak emme, yatak ıslatma, tutturma, vurma, aşırı düşkünlük, bir oyuncağa veya bir nesneye aşırı bağlanma. Öfkelerini yaşlarına, kişilik özelliklerine ve ailenin durumuna göre değişik şekillerde ifade ederler: Kavga ederek, bağırarak ve kırıp dökerek.

Birlikte yaşadıkları ebeveynlerinin evi terk etmesinden korkarlar. Çünkü zaman ve uzaklık kavramları gelişmemiştir. Onlar için babalarının sabah işe gitmesiyle başka bir eve taşınması arasında bir fark yoktur. Bu nedenle anne her sabah işe gittiğinde bir daha hiç dönmeyeceğinden endişe edebilir.Eskisi gibi sevilmemekten, yiyecek ve yatacak yer bulamamaktan korkarlar.Hayalleri çok gelişmiş olduğundan, ebeveynlerinin hiç ayrılmadığını hayal ederler. İkisini bir araya getirme hayalleri kurarlar. Cansız nesneleri de canlı gibi algıladıkları için ( masa onlar için canlıdır ve ona vurabilir) korkarlar ve ebeveynlerinin koruyuculuğundan ayrılmak onlar için çok ürkütücüdür.Bu etkiler genelde bir yıl içinde düzelir.

10 yıllık çalışmalarda küçük çocukların daha az problem yaşadığı bulunmuştur. Çünkü o zamanı hatırlayamamaktadırlar. 3 yaşından önce boşanma yaşamış erkek çocuklarla, 3-6 yaş arasındakilere göre daha az sorun görülmektedir.

5 yaştan önce boşanma yaşayan kız çocuklarda ergenlikte uygunsuz cinsel ilişki ve flörte daha çok rastlanmaktadır. 3-6 yaş arası kız çocuklar ödipal dönemde olduklarından anneyi babaya karşı rakip olarak görürler. Babanın gitmesini kızını istememesi olarak algılar. Ne yazıkki baba isteğini ergenlikte uygunsuz cinsel ilişkilerle telafi etmeye çalışır.

Babalar evden gittiğinde, çocuk güçlü erkek modelinden yoksun kalır.Erkek çocuklar sorumluluk, başarı, babalık, diğer insanlarla iletişim, karşı cinsle iletişim gibi konularda nasıl davranmaları gerektiğini babalarından öğrenirler. Ve bu öğretmenden yoksun kalırlar.Babasız büyüyen erkek çocuklar daha az rekabetçi, sporla daha az ilgili, daha bağımlı, saldırgan ve cinsel kimliği konusunda kafası karışık olabilmektedirler. Kız çocukları ise cinsellik dışı yollarla bir erkekle iletişim kurma fırsatını kaçırmış olur.
Üvey baba ile problemler de özellikle kız çocuklarda yaşanmaktadır.Çünkü anne boşanmadan sonra kız çocuğuna daha çok sorumluluk verip, dayanışma içine girmektedir. Tekrar evlenme halinde bu durum tersine döndüğünden dayanışma bozulmakta ve üvey baba kız çocuk tarafından tehdit olarak algılanmaktadır. Sorun yaşanmaması için üvey babanın duygusal katılıktan kaçınan nazik yabancı rolünü üstlenmesi yararlı olur. Küçük kızlar üvey babayla daha iyi iletişim kurarken, 9-15 yaş arası kızlar direnç gösterir. Çünkü güçlü seksüel arzuları nedeniyle üvey babayı tehdit olarak algılarlar.

6-11 YAŞ ÇOCUKLARI

Bu dönemde sosyal farkındalık ve kendini farkındalık artmıştır.Bu yaşta, giden ebeveyn çocuk tarafından kendini reddi olarak algılanır.Erkekler kız çocuklara göre daha fazla kızgınlık ve stres yaşamaktadırlar. Babanın gitmesinden anneyi sorumlu tutabilirler. Okul öncesi çocuklarına göre kızgınlıklarını aile dışındaki kişilere de yansıtmaktadırlar.

ERGENLER

Normalde ergenler yakınlaşma ve sevgi hislerini ev dışındakilerle doyurmaya başlamış olurlar. Kişisel davranışları hakkında karar verme sorumluluğunu alabilirler. Yaşam stillerini belirlemeye başlarlar. Bu otonomi mücadelesi dağılmamış ailelerde bile sorun yaratırken , boşanmış ailelerde daha da zordur.

Ergenler boşanmaya iki farklı yolla tepki verirler:

1. grup gerileme davranışları gösterip, daha küçük çocuklarla zaman geçirirken, 2.grup hazır olmadığı halde bağımsız olmaya çalışır.Suça yönelik davranışlar artar. Kızlarda arkadaşlara bağımlılık ve cinsel ilişkiye erken başlama görülür.
Ergenler kendilerini ailelerinden duygusal olarak yalıtarak tepki vermektedir. Denetim eksikliğinden dolayı okula gitmeme ve kaçma davranışları görülmektedir.İleride evliliklerinin boşanma ile sonuçlanması olasılığı daha yüksektir.

NELER YAPILMALI

Çocuklarınızın yaşlarına uygun biçimde, boşanmanın onları nasıl etkileyeceğini somut ifadelerle açıklayın.

Çocuklarınızın her zaman sevilecek ve korunacaklarına inanmalarını sağlayın.
Çocuklarınızı diğer ebeveynleriyle ilişkiyi sürdürmeleri için cesaretlendirin ve bunun için elinizden geleni yapın.

Eski eşinizle ilişkinizi mümkün olduğu kadar sorunsuz sürdürün ya da sorunlarınızı çocuklarınıza yansıtmayın.

Çocuklar hakkında eski eşinizle işbirliği yapın.

Çocuklarınıza sizin için değerli olduklarını hissettirin.

Başka insanlardan yardım ve uzmanlık istemeleri için çocuklarınıza yardım edin.

KAYNAK: www.gata.edu.tr
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler  
► Boşanmanın Çocuk Üzerindeki Etkileri Dr.Psk.Nilgün Öngider GREGORY
► Boşanmanın Çocuklar Üzerindeki Etkileri Psk.Dnş.Seval Ulviye AKYOL
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,976 uzman makalesi arasında 'Boşanmanın Çocuk ve Ergen Üzerinde Etkileri' başlığıyla benzeşen toplam 17 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
 
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


12:17
Top