2007'den Bugüne 92,301 Tavsiye, 28,216 Uzman ve 19,976 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Ölüm Çocuğa Nasıl Anlatılmalı?
MAKALE #7539 © Yazan Psk.Hande AKIMAN | Yayın Ekim 2011 | 5,154 Okuyucu
Ölüm, hazırlıklı olsak dahi hazırlıksız yakalandığımız bir tecrübedir. Bu durumu bir çocuğa anlatmak ise çoğu zaman çok zor olabilmektedir. Ölüm çocuğa anlatılırken, çocuğun içinde bulunduğu gelişimsel dönem göz önüne alınmalıdır. Kelimeler ve anlatım bu döneme göre olmalıdır. Çocuklar, çevrelerinde bir şeylerin ters gittiğinin farkına varabilecek gözlemcilerdir. Ölümü çocuğa anlatmaktan kaçınmak veya mümkün olduğunca saklamaya çalışmak ise çocuğun güven duygularını zedeler. Bu nedenle, ölüm haberi uygun bir dille ve çocuğun kendisini yakın hissettiği biri tarafından çocuğa verilmelidir. Yakınını kaybettiği haberi alan bir çocuğun, matemini tutmasına izin verilmelidir. Onun da kendi içinde, duygusal süreçlerden geçmesi en sağlıklısıdır. Bu dönemde çocuk, kendisini güvende hissetmeli, kafasındaki sorulara yanıt almalıdır.

UYGUN ANLATIM KULLANILMALI

Okul öncesi dönem çocuklarıyla ölüm hakkında konuşurken basit cümleler kurulmalı ve anlayacakları kavramlar kullanılmalıdır; “Dayın öldü. Artık nefes alamaz, koşamaz, gülemez ya da konuşamaz” gibi. Çocuklar, bu durumu anlamlandırmak için bol bol soru soracaklardır. Bu sorulara sade ve düz cevaplar verilmeli, karmaşık anlatımlardan kaçınılmalıdır.

Ölüm olgusunu anlatmak için kullanılan kelimelerin yan anlamları çocuklar için kafa karıştırıcı olabilir. Örneğin, “Deden uyuyor ve bir daha uyanmayacak” demek çocuğun uykuya dalmaktan korkmasına neden olabilir. “Gitti ve geri gelmeyecek” demek çocukta ayrılma korkusuna, gidenin bir daha geri gelmeyeceği düşüncesinin oluşmasına neden olabilir. “Anneannen çok yaşlı olduğu için öldü” demek, çocuğun, sadece yaşlı insanların öldüğüne inanmasına neden olabilir. Bu inanç, genç birinin ölümünü duyduğunda güveninin sarsılmasına neden olabilir.


HEM ANLATTIKLARI HEM DE DAVRANIŞLARI “DİNLENMELİ”

Çocukları dinlemek “o anda orada” olmayı gerektirmektedir. Çocuğun anlattığı ve anlatmadığı şeyleri duymak, görmek ve hissetmek gerekir. Çocuklar, duygularını rahatça açığa çıkarabilmek için yargılanmayacaklarından emin olmalıdırlar. Özellikle yas döneminde, onların da üzüldüğü ve bu üzüntüyü yaşamaları gerektiği unutulmamalıdır. Çocğun bu dönemi sağlıklı geçirebilmesi için duygularını kendisine öğretilen ya da kendisinden beklenilen şekilde değil, özgürce yaşamasına müsaade edilmelidir.

Çocukların, yakınlarını kaybettiklerinde gösterdikleri tepkiler yetişkinlerinkinden farklıdır. Çocukların yasının farklılık gösterdiği kimi davranışlar şöyledir;
  • · Acılarını ara sıra ve kısa süreliğine sergiliyor gibi gözükürler. Bunun nedeni, çocuğun, uzun süreliğine derin hisler yaşayamaması olabilir. Yas dönemindeki bir çocuk bir an ağlıyor, kısa bir süre sonra neşeyle oyununu oynuyor olabilir. Bu durumda aileler, çocuğun bu durumun farkına varamadığını ya da çabucak üstesinden geldiğini düşünebilirler. Genellikle her iki düşünce de doğrudur. Çocukların zihinleri onları, duygusal olarak kaldıramayacakları şeylerden korur.
  • · Çocuklarda yas süreci yıllarca sürer. Çocuk büyüdükçe, yakınını kaybetmiş olma hissi tekrar tekrar su yüzüne çıkar. Özellikle, doğumgünleri, mezuniyet, düğün veya çocuk sahibi olma dönemlerinde bu duygular tekrar tekrar yaşanıır.
  • · Yas tutan çocuklar, duygularını yetişkinler kadar açık göstermeyebilirler. Kendi köşelerine çekilip sessiz durmak yerine aşırı hareketlilik sergileyebilirler.
  • · Çocuklar, yetişkinler gibi, fikir ve duyguları doğrultusunda düşünmezler. Yasla ilgili duygularını sözcüklerle ifade etmekte zorlanırlar. Yas tutan çocuklardaki kızgınlık, ölüm korkusu, terkedilmişlik hisleri kendilerini davranışlarda belli edebilirler. Örneğin oyunlarında ölüm temasına yer vermeleri, bu konudaki hisleri ve kaygılarıyla başetmelerinin bir yoludur. Bu oyunlar çocuklara, duygularını belirtmek için güvenli bir alan sağlamaktadır.
  • · Yas dönemindeki yetişkinler çoğunlukla kendilerini geri çeker ve yakınlarıyla dahi konuşmayı reddedebilirler. Öte yandan çocuklar çevrelerindeki herkesle hatta yabancılarla dahi konuşmaya başlarlar. Bunun nedeni, çevrelerinin nasıl tepki gösterdiklerini görmek ve kendilerinin nasıl davranmaları gerektiği ile ilgili ipuçları edinmek istemeleridir.
  • · Yas dönemindeki çocuklar karmaşık sorular sorabilirler, “Biliyorum dedem öldü ama ne zaman gelecek?” gibi. Çocuk bu yolla, gerçeğin (ölüm hikayesinin) değişmediğini test eder.

Farklı gelişim dönemlerindeki çocukların ölümle ilgili algılarının da farklılıklar gösterdiği unutulmamalıdır.

Çocukların yas dönemini atlatmaları zaman alabilir. Yaşadıkları üzüntüyü sözel olarak dile getiremeselerde, kendilerince belli ederler. Bu dönemde çocuklara yardımcı olmak, yas dönemini sağlıklı olarak atlatmalarını sağlar. Ölüm olgusunu çocuklara çiçek veya böcekler örnek gösterilerek anlatılabilir. Önceden edinilmiş bu tip bir tecrübe, yakın birinin kaybında örnek olarak kullanılabilir.

Yakınını kaybeden çocukların ölümle ilgili üç adet ortak kaygıları vardır.

Ölümüne ben mi neden oldum?
Çocuklar genellikle “sihirli güçleri” olduğunu düşünme eğilimindedirler. Anneleri kızgınken “Birgün senin yüzünden öleceğim” der ve kısa bir süre sonra ölürse, çocuk bu ölümün kendisi yüzünden olup olmadığını sorgular. Bir arkadaşıyla oynarken arkadaşına “İnşallah ölürsün” gibi bir ifade kullandıktan kısa bir süre sonra arkadaşı ölürse, düşüncelerinin ölüme neden olduğuna inanabilir.

Bana da olacak mı?
Çocuklar için, başka bir arkadaşlarının ölümü oldukça zordur. Ölümün, ebeveynler veya doktoru tarafından engellenen bir olay olduğunu düşünürse, kendisinin de birgün ölebileceğinden korkar.

Bana kim bakacak?
Çocuklar, kendi bakımları ile ilgili olarak ebeveynlerine ve diğer yetişkinlere bağımlı oldukları için, kendileri için önemli biri öldüğünde bakımlarını kimin üstleneceğini merak ederler. Çocuğa, kendisine kimin bakacağının, hayatında ne gibi değişiklikler olcağının bilgisinin verilmesi, çocuğun kendisini güvende hissetmesine yardımcı olur. Bu dönemde, şehir değişikliği gibi büyük değişiklikler önerilmemektedir.

ÇOCUĞUN YAS SÜRECİNİ YAŞAMASINA İZİN VERİLMELİ

Çevrenin ölüm hakkında açıkça konuşmaması, çocukta güvensizliğe neden olabilir. Bu dönemde çocuk kaybı anlama çabası içindedir fakat anormal yas tepkileri gösteren bir çevrenin tutumu nedeniyle kendini tehdit altında hissedebilir. Çocuğu korumak için ona bu durumu mümkün olduğunca az hissettirme çabasında olunabilir. Bu durum, ölüm kavramını anlamakta zorlanan çocuk için işleri daha da zor kılar. Ölüm hakkında konuşmaktan çekinilmesi, ölümü çocuğun gözünde, bilinmeyen, gizli ve endişe verici bir noktaya getirir. Çocuğun ölümle ilgili sorularına cevap veren yaetişkinin tutumu önemlidir. Çocuk ile konuşurken rahat, kesin, basit açıklamalar kullanılmalıdır. Kuşkulu ve şaşkın cevaplar çocuklar tarafından rahatlıkla fark edilir. Çocuk ağlamak isterse, ağlamasına müsaade edilmelidir. Hatta yetişkinin de birlikte ağlaması, ortak hisleri paylaştıklarını göstermesi açısından önemlidir.

Ölüm olduğunda çocukların cenaze hazırlıklarına ve cenaze törenlerine katılmaları, daha iyi hissetmelerini sağlayabilir. Bu etkinliklere katılma konusunda kendilerini iyi hissetikleri sürece desteklenmelerinde fayda vardır. Öte yandan, çocuğun bu etkinlikler içinde yer almak istemediği gözlemlenirse, katılması için zorlanmamalıdır. Çocuk cenaze törenine katılmadan önce, törende nelerin yapılacağı hakkında bilgilendirilmelidir. Hayatta olan ebeveyn yaşadığı yas nedeniyle bu görevi üstlenemeyecek durumda ise çocuğun kendini yakın hissettiği bir yetişkin, aileden biri, bu görevi üstlenebilir. Cenaze sürecinde yer alan, yaşadığı duruma öfkesini bildiren, ölen ebeveynin fotoğraflarını evde bulunduran ve onunla ilgili hikayeler dinleyen, mezar ziyaretleri yapan çocuklarda ileriki zamanlarda ortaya çıkabilecek depresyon ihtimali daha az olarak değerlendirilmiştir.

Ölüm, çocuğu korumamız gereken bir olgu değil, yaşına göre yaşamasına izin verdiğimiz bir tecrübe olmalıdır. Bu dönemde çocuğun çevresinin sakin, sevecen, çocuğun ihtiyaçlarını karşılayabilecek durumda olması önemlidir. Çocuk, yas sürecini sağlıklı geçirebildiği sürece, ileride yaşayabileceği problemler de azalacaktır.


KAYNAKÇA

Grief, Bereavement, and Coping With Loss (PDQ®)
http://www.cancer.gov/cancertopics/pdq/supportivecare/bereavement/Patient/page6

Sezer, Sevgi – Saya, Pelin; Gelişimsel Açıdan Ölüm Kavramı, Dicle Üniversitesi Ziya Gökalp Eğitim Fakültesi Dergisi, 13 (2009), 151-165

Stages of Grıef in Children
http://www.californiasids.com/UploadedFiles/ParentVersions/StagesOfGriefInChildren_E-Pa.pdf

Yıldız, Armağan; “Çocuk, Ölüm Ve Kayıp”
http://psikiyatriksosyalhizmet.com/wp-content/uploads/2010/02/cocuk_olum_kayip.pdf

Malchiodi, Cathy A. Using Creative Activities as Intervention for Grieving Children
http://www.tlcinst.org/creative.html
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler  
► Boşanma Çocuğa Nasıl Açıklanmalıdır? Psk.Dnş.Alaaddin DEBGİCİ
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,976 uzman makalesi arasında 'Ölüm Çocuğa Nasıl Anlatılmalı?' başlığıyla benzeşen toplam 19 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
 
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


23:35
Top