2007'den Bugüne 92,307 Tavsiye, 28,219 Uzman ve 19,976 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Türkiye’de Özürlüler ve Rehabilitasyonda Yaşanan Sıkıntılar
MAKALE #7614 © Yazan Fzt.Mansur KURAL | Yayın Ekim 2011 | 3,872 Okuyucu
TÜRKİYE’DE ÖZÜRLÜLER VE REHABİLİTASYONDA YAŞANAN SIKINTILAR

Özürlü sayısına ilişkin net istatistiki veriler olmamakla birlikte bu topraklarda 7.5 milyon civarında özürlü bulunduğu varsayılmaktadır.Bu veri de net bilgiler sunmamaktadır.Zira,bu özür gruplarına bölünmemiş ve sınıflandırılmamıştır.bu handikabı bir an önce aşmak diğer çalışmaların önünü açmak açısından temel öneme sahiptir.


Özürlülerle ilgili bir politikaya sahip olunmaması da diğer temel sorundur.Bakım ve rehabilitasyonundan tutun da topluma kazandırma ve sosyalleşmeye kadar yaşanan sorunlara ilişkin net bir çalışma etraflıca ve sonuç alıcı olarak yürütülmemektedir.Ne söylenirse söylensin cılız birkaç girişim dışında sorunun çözümüne dönük olarak genellikle hiçbir şey yapılmamaktadır.Oysa bu sorun,yalnız başına 7.5 milyon insanın değil bir bütün olarak ailelerden başlayarak tüm toplumun sorunudur.Ve nihayetinde bu çalışma sadece rehabilitasyon ve bakımını ilgilendirecek boyutlarıyla değil,özrün ortaya çıkmadan asgari seviyelere indirilmesine kadar uzatılmalıdır.Çağdaş bir toplumun hedeflemesi gereken de budur.

Elbette bu çalışmanın sonuçlarıyla özrün toplum yaşantısından tamamen dışlanması mümkün olmamakla birlikte,önemli oranda sonuç alındığı görülmektedir.Nitekim gelişmiş ülkeler yaptıkları bu çalışmalarla özür oranını optimum seviyeye indirmişler ve bu seviyenin binde 2 gibi bir rakama karşılık geldiği bilinmektedir.Kaldı ki,bu konudaki iyi niyetli her adımın meyvesini kısa vade de olmasa da uzun vadede almak en büyük kazanç olacaktır.

Bu sorunu toplumsal boyutlarıyla ele almadan yapılacak her çalışmanın eksik kalacağını başından belirtelim.Yapılacak her çalışmanın bakım,rehabilitasyon,sosyal,kültürel,ekonomik,psikolojik ve mesleki boyutlarının da düşünerek ele alınması politika da başarının temel kaldıracı olacaktır.Topyekün mücadele perspektifiyle ele alınmayan hiçbir çalışmanın başarı şansı yoktur.Bu çalışma sadece özürlünün kendisine ilişkin bir çalışma olarak ta ele alınmamalıdır.Kapsama alanı,özürlünün ailesinden başlayarak bu alanda çalışan mesleki personeli,muhtemel özürlü adaylarını,işverenleri,tüm toplumu,çevre düzenlemelerini,merkezleri ve topluma yeniden kazandırma ünitelerini ele alacak kadar geniş tutulmalıdır.Merkezler inşa etmek ve oralara ister yeterli olsun isterse olamasın personel atayıp kabul yapmakla işler bitmediği gibi daha da ağırlaşır aslında.Önemli olan yukarıda içeriği tanımlanan boyutlarıyla soruna bakış sunmak ve samimi girişimlerin koruyucu işlerden rehabilitasyona kadar organizasyon ve toplum sağlığına genel ve özel düzeyde katkı sunmaktır.

Sorunları aşağıdaki gibi sıralamak olanaklıdır:

1-Özürlüler konusunda sistematik ve istatistiki çalışmalar mutlaka en kısa zamanda görevli kuruluşlar tarafından yapılmalıdır.Bu ülke de ne kadar özürlü bulunduğu,bunların hangi özür grubunda yer aldığı,rehabilitasyon ve eğitim çalışmalarından yararlanıp yararlanmadıkları,istek ve beklentileri,yerel düzeyde yapılan çalışmalar ve bunların olumlu –olumsuz etkileri konularını içeren ciddi bir çalışmaya ihtiyaç vardır.Diğer çalışmalara yön verecek bu çalışma öncelikli olmalıdır.

2-Rehabilitasyon ve eğitim merkezlerinin ve bunları tamamlayan diğer kuruluşların hem sayısal olarak ve hem de verdikleri hizmetin kalitesinin arttırılmasının temel olduğu varsayılmalıdır.Verilen hizmetin içeriğinin net olması sağlanmalıdır.Böylece ileride ortaya çıkabilecek karmaşalardan başından kurtulunmuş olacaktır.Oto kontrol ve özdenetimin öneminin altını çizmekte de yarar görüyoruz.

3-Bu merkezlerde çalışacak personelin eğitimi de önem arz eden diğer bir sorundur.Gerek zaman zaman yapılacak hizmet içi eğitimler olarak ve gerekse de personel seçimi anından itibaren bu alanda çalışmanın özelliklerinden kaynaklı olarak gönüllü personel seçimine özen göstermek gerekir.

4-Özürlü ailelerinin ve toplumun genel olarak eğitimine ayrıca özel bir önem vermek gerekir.Toplumun bu alana duyarlılığını her koşulda en üst seviyeye çıkarmak için her fırsattan yararlanmalıdır.(Bu gazete de bu araçlardan biridir.)Bu vb. araçlardan yararlanarak yapılan çalışmalar ,hem mevcut özürlüler konusunda duyarlılık sağlayacak ve ham de yeni olaşabilecek özürler başından sağlanan duyarlılık ve eğitimle doğmadan ortadan kaldırılmış olacaktır.

5-Evden başlayarak tüm toplu taşıma araçları ve bir yerden bir yere transferlerin kolaylaştırılması açısından yeni düzenlemelerin mutlak yapılması gerekmektedir.Zira özürlülerin eve bağlanıp kalması ve sosyalleştirilme de başarısızlığın kilit noktalarından biri de budur.Ailelerin bu anlamda çektiği sıkıntıların ortadan kaldırılması önümüze çıkacak engelleri ortadan kaldırmış olacaktır.

6-Bu merkezlerde çalışacak personel sıkıntısı çekilmektedir.Zira bu alan gerçekten ağır psikolojik ve fiziksel tahribatlar yaratmaktadır.O açıdan bu alana ilişkin özel teşvik ve özendirme politikası uygulanmalıdır.

7-Özür gruplarına evde hizmet olanakları araştırılmalıdır.Yerinde hizmetin yararlarından maksimum düzeyde faydalanılmalıdır.

8-Özürlü kimliği ile her işin rahatça yapılabileceği bir ortam için mücadele edilmelidir.Zira bu topraklardaki bürokrasi ve kırtasiyecilik herkesin malumudur.

9-Özürlünün özrünün rehabilitasyonu ve eğitimi kadar önemli olan bir diğer şey de,özürlünün psikososyal,emosyonel,sosyal,kültürel ve mesleki rehabilitasyonu da aynı derece de önemli ve gereklidir.(aileyi de bu kapsam içinde görmek gerektiğini sanırız hatırlatmaya özel bir gereklilik duymuyoruz..)Mesleki rehabilitasyon özürlünün hem topluma kazandırılması açısından ve hem de toplam toplumsal üretime katılıp ülkenin geleceğinde söz sahibi olması açısından gereklidir!!!(bağımlılıktan kurtulan birey ve emek üreten bir değer olarak)Mesleki rehabilitasyonda deneyimli ve becerikli personelin bu konudaki önemi yadsınamaz.

Ne kadar çaba sarf edersek edelim özürlü ve özrü dünyadan tamamen ortadan kaldırmak olanaksızdır.Bu konuda en gelişmiş ülkeler dahi olmak üzere ancak özürlü oranını her türlü olanakları harekete geçirmelerine rağmen binde 2 seviyelerine indirebilmişlerdir.Sorunumuz,neyle uğraştığımızı bilerek ona göre duruş tespit ederek üzerimize düşen görevleri hakkıyla yerine getirmektir.

Sorunları ve çözümleri tek tek sıralayıp hiçbir şey yapmamak olmamalı tavrımız.Bu konuda ve her konuda topu her zaman taca yani bizim dışımıza atmak en kolay ve ahlaki olmayan bir yoldur.Oysa görev zorludur.tüm toplumsal kesimlerin ve de tek tek kişilerin her türlü katkısına ihtiyaç duymaktadır.ÖZCESİ GÖREV HERKESİNDİR..!!!!!!

Mansur Kural

Fizyoterapist

Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Türkiye’de Özürlüler ve Rehabilitasyonda Yaşanan Sıkıntılar" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Fzt.Mansur KURAL'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Fzt.Mansur KURAL'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Fzt.Mansur KURAL
Bursa
Fizyoterapist
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi2 kez tavsiye edildi
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Fzt.Mansur KURAL'ın Yazıları
► Hemofilik Bireylerde Sünnet: Türkiye Modeli Prof.Dr.M.İhsan KARAMAN
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,976 uzman makalesi arasında 'Türkiye’de Özürlüler ve Rehabilitasyonda Yaşanan Sıkıntılar' başlığıyla benzeşen toplam 71 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


08:49
Top