Anoreksia Nervoza ve Bulimia Nervoza : Tanı ve Tedavi
Anoreksia Nervoza ve Bulimia Nervoza
Günümüzde birçok insan hayatımıza fast food tarzı, fazla enerji veren ve fazla yağ içeren besinler nedeniyle şişmanlamakta ve birçoğu obezite denilen hastalığa mağlup olmaktadırlar. Obezite nedeniyle vücudumuzdaki normal fizyolojik döngü bozulduğu gibi çeşitli hastalıklara da davetiye çıkarmış oluyoruz. Bunun yanı sıra bunun hastalık olduğunu fark etmediğimiz diğer bir sorun ise zayıflıktır. İki çeşit zayıflık hastalığı vardır. Bunlar anoreksia nervoza ve bulimia nervozadır. Bu rahatsızlıklar birer yeme bozukluğu hastalığıdır ki genelde yüksek sosyo-ekonomik düzeydeki ailelerde görülür. İnceliğe önem verilmesi, şişmanlamaktan korkulması ve gelişim sorunları olan genç kızların bu bozukluklara yakalanmalarında etken olmaktadırlar. Şişmanlama korkusuyla besin alımı bilinçsizce sınırlanmakta ve bu da iştahın gittikçe azalmasına sebep olmaktadır. Bu duruma psikolojik sorunların da eklenmesi yeme bozukluğu şeklinde ortaya çıkmaktadır. Bu rahatsızlık ya yiyecekten tiksinerek yemeyi reddetme ya da yediğinden dolayı suçluluk duyarak çıkarma şeklinde ortaya çıkmaktadır. Yiyeceği tiksinerek reddetme sonucu zayıflama anoreksia nevroza, yediğini çıkarma bulimia nevroza olarak tanımlanmaktadır.
Tanı
Anorektik bireyler başlangıçta düzensiz, değişik beslenme alışkanlıkları geliştirirler ve zamanla yemekten tiksinti duyarak yemeği reddederler, fiziksel aktivitelerini de arttırırlar. Bunun sonucunda beden ağırlığında %25-35 kayıp oluşur. Bazıları kabızlık yakınmasından dolayı laksatif kullanma alışkanlığı geliştirirler. Zamanında müdahale edilmezse gelişecek klinik bulguları şöyledir:
Anemi: Fe, B12 ve B6 vitamin eksikliği
Lökositopeni: Bağışıklık sisteminin zayıfladığı anlamında kanın şekilli elemanlarının aşırı düşüşü
Elektrolit dengesizliği
Kanda sağlığın olumsuz etkilendiğini belli eden bazı değerlerin yükselmesi
Yağ depolarındaki aşırı azalma nedeniyle kolesterol artış
Kas erimesi
Adetten kesilme
Saçlarda aşırı kuruma ve incelme
Vücut ısısının aşırı düşük olması
1960’lı yıllarda tanımlanan Bulimima Nevroza da Anoreksia Nevroza ile benzer şekilde daha çok genç kızlarda görülmektedir. Nöbetler halinde aşırı yeme, bunun ardından kilo almamak için isteyerek yenilenlerin çıkarılması, müshil kullanımı, çok aşırı egzersiz yapma gibi kabul edilemez davranışlarda bulunma şeklinde tanımlanabilir. Bulimik kişi genelde kalorisi yoğun kolay yenilebilen yiyecekleri gizli gizli yemeği tercih eder. Bu yeme krizinden sonra kendini suçlu hisseder. Hastaların birçoğunda bulgular Anoreksia Nevroza’da olduğu gibidir. Tanı kriterleri şöyledir:
1.En az 3 aydan beri ve en az haftada 2 defa kontrol edilemeyen çok aşırı yemeler
2.Bu aşırı yemeleri telafi etmek için çıkarmak, müshil kullanmak, aşırı egzersiz yapmak
3.Vücut şekli ve vücut ağırlığı ile aşırı ilgili olmak
Tedavi
Psikolojik, beslenme ve tıbbi yaklaşımları içeren tedaviye hastalık belirtileri ortaya çıkar çıkmaz başlanmalıdır. Hastalığın ilerlemesi hastanede psikiyatrik tedaviyi gerektirebilir.
Diyet tedavisinin temel amacı hastanın besinlere karşı olan fikirlerini ve düşüncelerini değiştirmektir.
Hastadaki klinik bulgular değerlendirildikten sonra bireyin tolere edebildiği yiyecekler ile yüksek enerji ve protein sağlanması yoluna gidilir. Diyet posa, vitamin ve mineral yönünden yeterli olmalıdır. Diyet hastanın hoşuna giden besinlerden oluşmalı; karbonhidrat,yağ ve protein şeklinde ayrılan makro besin öğelerinin dengeli olmasına dikkat edilmelidir.
Ayrıca hastaya davranış değişikliğine yönelik bir uzmandan uzun süreli bir eğitim verilmesi şarttır.
Günümüzde birçok insan hayatımıza fast food tarzı, fazla enerji veren ve fazla yağ içeren besinler nedeniyle şişmanlamakta ve birçoğu obezite denilen hastalığa mağlup olmaktadırlar. Obezite nedeniyle vücudumuzdaki normal fizyolojik döngü bozulduğu gibi çeşitli hastalıklara da davetiye çıkarmış oluyoruz. Bunun yanı sıra bunun hastalık olduğunu fark etmediğimiz diğer bir sorun ise zayıflıktır. İki çeşit zayıflık hastalığı vardır. Bunlar anoreksia nervoza ve bulimia nervozadır. Bu rahatsızlıklar birer yeme bozukluğu hastalığıdır ki genelde yüksek sosyo-ekonomik düzeydeki ailelerde görülür. İnceliğe önem verilmesi, şişmanlamaktan korkulması ve gelişim sorunları olan genç kızların bu bozukluklara yakalanmalarında etken olmaktadırlar. Şişmanlama korkusuyla besin alımı bilinçsizce sınırlanmakta ve bu da iştahın gittikçe azalmasına sebep olmaktadır. Bu duruma psikolojik sorunların da eklenmesi yeme bozukluğu şeklinde ortaya çıkmaktadır. Bu rahatsızlık ya yiyecekten tiksinerek yemeyi reddetme ya da yediğinden dolayı suçluluk duyarak çıkarma şeklinde ortaya çıkmaktadır. Yiyeceği tiksinerek reddetme sonucu zayıflama anoreksia nevroza, yediğini çıkarma bulimia nevroza olarak tanımlanmaktadır.
Tanı
Anorektik bireyler başlangıçta düzensiz, değişik beslenme alışkanlıkları geliştirirler ve zamanla yemekten tiksinti duyarak yemeği reddederler, fiziksel aktivitelerini de arttırırlar. Bunun sonucunda beden ağırlığında %25-35 kayıp oluşur. Bazıları kabızlık yakınmasından dolayı laksatif kullanma alışkanlığı geliştirirler. Zamanında müdahale edilmezse gelişecek klinik bulguları şöyledir:
Anemi: Fe, B12 ve B6 vitamin eksikliği
Lökositopeni: Bağışıklık sisteminin zayıfladığı anlamında kanın şekilli elemanlarının aşırı düşüşü
Elektrolit dengesizliği
Kanda sağlığın olumsuz etkilendiğini belli eden bazı değerlerin yükselmesi
Yağ depolarındaki aşırı azalma nedeniyle kolesterol artış
Kas erimesi
Adetten kesilme
Saçlarda aşırı kuruma ve incelme
Vücut ısısının aşırı düşük olması
1960’lı yıllarda tanımlanan Bulimima Nevroza da Anoreksia Nevroza ile benzer şekilde daha çok genç kızlarda görülmektedir. Nöbetler halinde aşırı yeme, bunun ardından kilo almamak için isteyerek yenilenlerin çıkarılması, müshil kullanımı, çok aşırı egzersiz yapma gibi kabul edilemez davranışlarda bulunma şeklinde tanımlanabilir. Bulimik kişi genelde kalorisi yoğun kolay yenilebilen yiyecekleri gizli gizli yemeği tercih eder. Bu yeme krizinden sonra kendini suçlu hisseder. Hastaların birçoğunda bulgular Anoreksia Nevroza’da olduğu gibidir. Tanı kriterleri şöyledir:
1.En az 3 aydan beri ve en az haftada 2 defa kontrol edilemeyen çok aşırı yemeler
2.Bu aşırı yemeleri telafi etmek için çıkarmak, müshil kullanmak, aşırı egzersiz yapmak
3.Vücut şekli ve vücut ağırlığı ile aşırı ilgili olmak
Tedavi
Psikolojik, beslenme ve tıbbi yaklaşımları içeren tedaviye hastalık belirtileri ortaya çıkar çıkmaz başlanmalıdır. Hastalığın ilerlemesi hastanede psikiyatrik tedaviyi gerektirebilir.
Diyet tedavisinin temel amacı hastanın besinlere karşı olan fikirlerini ve düşüncelerini değiştirmektir.
Hastadaki klinik bulgular değerlendirildikten sonra bireyin tolere edebildiği yiyecekler ile yüksek enerji ve protein sağlanması yoluna gidilir. Diyet posa, vitamin ve mineral yönünden yeterli olmalıdır. Diyet hastanın hoşuna giden besinlerden oluşmalı; karbonhidrat,yağ ve protein şeklinde ayrılan makro besin öğelerinin dengeli olmasına dikkat edilmelidir.
Ayrıca hastaya davranış değişikliğine yönelik bir uzmandan uzun süreli bir eğitim verilmesi şarttır.
Dyt.Funda Sevim
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Anoreksia Nervoza ve Bulimia Nervoza : Tanı ve Tedavi" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Dyt.Funda SEVİM'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Dyt.Funda SEVİM'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
Beğenin
Yazan Uzman
|
Makale Kütüphanemizden | ||||
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.