Çocuklarda Konuşma Bozuklukları
KONUŞMA VE DİL BOZUKLUKLARI
Günlük yaşantımızın önemli bir kısmı sözlü anlatıma dayanmaktadır. Uyanık olduğumuz sürenin % 75’i sözlü iletişim, bunu % 30’u konuşma, % 45’i dinleme ile geçmektedir. Konuşmanın, sözlü iletişimin önemi teknoloji ile birlikte artmaktadır.
Konuşmada etkili organların: ağız, diyafram, akciğerler, ses telleri, yumuşak dil,dişler, dudaklar, çene, burun gibi organların birinde oluşan arıza “konuşma özürü” nedeni olabilir.
Tanım olarak konuşma özürü;
: Konuşmanın akışını bozan ve niteliğini etkileyen her türlü olağandışı aksaklığa verilen addır.
: Çevresindeki insanların konuşmasından, dikkati çekecek ölçüde sapma gösteren ya da iletişimi güçleştiren etmenlerin konuşmada uyumsuzluk yarattığı özüre denir.
diye çeşitli kaynaklarda açıklanmıştır.
Başlıca konuşma ve dil bozuklukları; kekemelik, ses ve artikülasyon bozukluğu, konuşulanı anlama veya sözlü ifade bozuklukları,afoni, disfoni, konuşma kusuru, disloji, afazidir.
Konuşma özürü nedenleri;
Yapısal, görevsel ve psikolojik olmak üzere 3 grupta toplanır.
a) Yapısal etmenler:
Bazı konuşma özürleri belirli organsal nedenlere bağlıdır. Bunlar;
: Dil kaslarının normal çalışmaması
: Dil bağının çok önde olması
: Dudakların yarık olması
: Dudakların normalden fazla gergin olması
: Burunda et olması
: Dişlerin olmayışı
: İşitme kaybı
: Beyinde özür
: Çene-kas sinirlerinin bozukluğu
Bu özürlerin meydana geliş zamanı ve şekli konuşma özürünü başlatıcı rol oynadığı gibi özürün devamında da etkili olabilir.
b) Görevsel nedenler:
Konuşma özürlü çocukların çoğunun konuşma organlarında yapısal bozukluk görülür. Bu gibi durumda organlar görevlerini hiç yapamaz ya da eksik yaparlar.
c) Psikolojik nedenler:
Çocuğun duygusal bir çatışma içinde oluşu, çevresinde özellikle anne-babasının uyum problemi olması konuşmayı etkiler. Yeni bir kardeşin dünyaya gelmesi dil gelişimini geriletebilir ya da iki ayrı dili öğrenip konuşması da dil kusurlarına neden olabilir.
Aşağıda, okul öncesi çocuklarında görülebilecek dil ve konuşma bozuklukları hakkında bazı açıklamalar bulacaksınız. Bu açıklamalara, genellikle çocuklarda görülen problemlerin özellikleri de ilave edilmiştir. Ancak aynı özürle damgalanmış tüm çocukların aynı şekilde konuşacakları ve ya tıpı tıpına aynı şekilde davranacakları anlamına gelmez.
DİL BOZUKLUKLARI
Dil bozukluları, konuşulanları anlamada, düşünce ve duygularını anlatmada görülen problemleri içine alır. Dil bozukluğu olan çocuklar “anlama” ve “manalı konuşma” bozukluğu olan çocuklar diye iki gruba ayrılır.
: Anlama: Bir çocukta “söyleneni anlama bozukluğu var” dendiğinde, kız olsun erkek olsun çocuğun konuşulanı anlamada zorluğu var demektir. Böyle bir çocuk, söylenilen herhangi bir sözü anlamada zorluk çekmekte veya kelimeleri tek tek anlamakta ama söylenen cümleyi tümüyle kavrayamamaktadır. Ya da verilen talimatları izleyememektedir.
Bu tip problemi olan çocuklar, diğer çocukların yaptıklarına bakarak ne istendiğini anlamaya çalışırlar. Konuşulanı anlama zorluğu olan çocuklarda konuşmayı öğrenmede de güçlükler içinde olduklarından ifade problemleri de görülür.
: Konuşma :Konuşma bozukluğu olan çocukların kelime hazineleri de sınırlı olabilir. Böyle bir çocuk diğer yaşıtlarına göre ancak birkaç kelime ile konuşabilir. Bir eşyayı isteyeceği zaman o eşyanın yerine “şunu”, “onu” diyerek veya “kaşığı versene” yerine “çatalı versene” gibi yanlış kelimeler kullanarak konuşur. Bazı vakalarda da çocuk ya hiç konuşmaz isteklerini işaretle anlatır ya da “eve gitmek istiyorum” yerine “ben, ev” gibi tek kelimeler ve kısa cümleler kullanır.
KONUŞMA BOZUKLUKLARI
a) Kekemelik :
Konuşmanın ritm ve akıcılığında dikkati çeken kekemelik genellikle harf veya hecelerdeki tekrarlamalardır. Kekeleme sırasında fazladan çıkarılan sesle, tikler, ses tonunda yükselme ve alçalmalar olur.
Çocuk kelimeyi söylemeye çalışırken göz kırpma,uzağa-etrafa bakma, parmaklarını bir yere vurma, dudaklarını oynatma, bükme veya ayağını yere vurma gibi davranışlar gösterir. Kekeme çocuğun problemi olduğu zaman, belli günlerde, belli zaman ve devrelerde hafif veya şiddetli olarak görülür. Ama genelde kekemelik bir dereceye kadar daima vardır.
Yukarıda açıklanan ve bazı durumlarda kesilen konuşmaya “tutuk konuşma”, davranışlar tarafından kesilemeyen konuşmaya “akıcı konuşma” veya “konuşmada akıcılık” denir.
Kekemeliğin;
: Beyin sinirleri ile ses çıkarma organlarının beraberlik içinde olmayışı,
: Sinir sitemini etkileyen hastalıklar,
: İkiz oluşu,
: Kalıtım,
: Salaklık
gibi yapısal nedenleri olduğu gibi, bazı psikolojik ve sosyal faktörler de kekemeliğe neden olabilir.
Kekemelik erkeklerde, kadınlara oranla 20 kat daha yaygındır. Kişinin heyecanlanması halinde büsbütün artar.
b) Ses yitimi (Afoni):
Sesin tam olarak kaybedilmesidir. Bu durumun nedeni, ses tellerinin hastalanması, ses telleri sinirlerinin bozukluğu yada histeridir. Başka bir deyişle afoni, es çıkaramama durumudur. Duygusal açıdan kendilerini rahatsız eden durumlarda bazı kimselerin “dilleri tutulur”. Histerik afoni denilen bu durumda, hasta çok kısık bir sesle konuşur ama öksürmesi istenirse normal bir sesle öksürür. Bu durumun tedavisi hastayı rahatsız eden nedenin bulunmasına bağlıdır.
c) Kısmi ses yitimi (Disfoni):
Ses tellerinin yangılanması (larenjit) nedeniyle ya da ses tellerinin sinirlerindeki bir hastalık nedeniyle oluşmuş kısmi ses yitimidir. Kısık bir şekilde ses çıkarma durumudur.
d) Konuşma kusuru; konuşmada rastlanan hafif bozukluklardır.
e) Dislali: Çene yapısındaki bozukluktan dolayı konuşmanın genizden yapılmasıdır.
f) Disloji: Zihin gelişiminden kaynaklanan bozukluklardır.
g) Afazi: Zihin gelişimi geriliğinin etkisiyle, kelimelerin beyinde anlamlılaştırılıp kullanılamamasıdır.
SÜREĞEN SES BOZUKLUKLARI
Süreğen ses bozuklukları, ses açıklığını, yüksekliğini ve kalitesini etkiler. Bu çocukların sesleri normal değildir. Çocuk çok yüksek, fısıltılı, monoton bir sesle konuşabilir ya da ses boğuk, kısık, sert ve cırtlak olabilir. Belki de aşırı burun sesi (hypernasal) veya normal burun sesi(nasal) olur. Böyle olmasa bile çocuk daima soğuk almış veya sinüzitli gibi(hımhım) şeklinde konuşur.
ARTİKÜLASYON BOZUKLUKLARI
Artikülasyon bozukluğu bir konuşma bozukluğudur. Aynı yaşta, aynı dil veya şiveyle konuşan çocuklardan birisinin önemli derecede ayrı bir sesle konuşmasına artikülasyon bozukluğu denir. Böyle bir durumda asıl ses kaybolmuş veya bozulmuş yada asıl sese fazladan sesler eklenmiş veya olması gereken seslerin yerini başka sesler almış olabilir.
: Artikülasyon bozukluğu sayılmayan problemler
Çocukların konuşmasında görülen bazı problemler artikülasyon bozukluğu değildir. Çocukların birçoğu sesleri uygun olarak telaffuz etmezler. Bir sesi, bir kelime içinde doğru, başka bir kelime ya da kelimeler içinde hatalı telaffuz ederler. Eğer onların hatalı telaffuzlarını düzeltirseniz onlar da doğrusunu öğrenirler. Mesela “körpü” dediklerinde siz “köprü”, “samırsak” dediklerinde siz “sarımsak” demelisiniz. Bu şekilde yanlış telaffuzlar, çocuğun hala sesleri öğrenme düzeyinde olduğunu göstermektedir.
GENEL ORTAK BOZUKLUKLAR
a) İşitme kaybıyla ilgili bozukluklar
İşitme kaybı olan çocukların sesleri çok yüksek, çok yumuşak ya da çok değişik olabilir. Bu çocukların bazıları hiç konuşamadıkları gibi bazıları da birşeyi ifade için tekkelime veya tek bir ifade kullanırlar. Bazıları ise kendi yaşlarındaki çocukların ulaştığı dilbilgisi seviyesine ulaşamadıklarından cümleleri yarım yarım kullanırlar. Okulöncesi çocuklarında sık sık olan ortakulak enfeksiyonları çocuğun konuşmasını, dil gelişimini etkiler ve az da olsa, çocukta bir telaffuz veya dil bozukluğu bırakır.
b) Beyin zedelenmesiyle ilgili bozukluklar
Beyin zedelenmesi kas kontrolü bozuklukları olarak tanımlanır. Birkaç çeşittir ve bunlardan biride çocuklarda görülen ağır derecede belirli iletişim problemidir. Beyin zedelenmesi olup konuşma zorluğu olmayan çocuklar da vardır. Bunlardan bazılarında azdan ağır dereceye varan konuşma problemleri, çenelerin, dudakların, dilin, boğazın ve damağın çalışmasını sağlayan kasların zayıflığından dolayı artikülasyon bozuklukları görülebilir. Bazı çocukların ise ses çıkarmaya yardımcı olacak yeterince nefes verme zorlukları vardır.
c) Zeka geriliği ile ilgili bozukluklar
Zeka geriliği olan çocuğun hem anlama hem de konuşmada problemi vardır. Bu durum zeka geriliğinin derecesine, önceden gördüğü tedaviye ve ev çevresi gibi daha birçok faktörlere bağlıdır. Bu çocukların emirleri izlemeleri, kavramları anlamaları veya genel olarak dil gelişimleri alma, kabiliyetleri zayıftır. Dille ifade (kelime hazineleri, cümle uzunlukları ve cümle yapıları) becerileri kendilerinden daha küçüklerinki gibidir. İsteklerini gürültülü seslerle veya yüz, el-kol işaretleriyle ifade ederler.
d) Duygusal rahatsızlıklarla ilgili bozukluklar
Duygusal bozukluğu olan çocuklar, normal konuşma ve dil becerilerine sahiptirler ama konuşmayı reddederler. Konuşma yerine işaret kullanırlar. Bazılarının da ağır derecede ALMA-VERME (anlama ve ifade etme) problemleri vardır. Bunlar bazı konuşmalara sözlü tepkide bulunurken bazılarına hiç tepki vermeyebilir. Ayrıca çok gürültülü, çok hafif konuşanlar da vardır. Bazıları da mırıltılı, şarkı söyler gibi bir sesle konuşurlar.
e) Damak yarıklığı ile ilgili bozukluklar
Damak yarıklığı ,ağız tavanında dar bir yarıktır. Konuşmayı etkileyen bu durum, bazı çocuklarda doğuştan gelmektedir. Bozukluk genellikle çocuğun gelişimine göre seri halde yapılan ameliyatlarla düzeltilmektedir. Bundaki başarı ameliyatı yapanın ehliyet derecesine bağlıdır.
Damak yarıklığı olan bir çocuğun (ister düzeltilmiş, ister düzeltilmemiş olsun) S, Z, Ş, C, K, ve J seslerini çıkartması zor olabilir.
Tavşan dudağı kalıtsal kökenli olabilir. Genellikle ilk 3 ay içinde düzeltilebilir. Bu kusurları olan bebekler, emmede zorluk çekerler, ayrıca nefes alırken yiyecek maddelerini akciğerlerine kaçırabilirler. Bebeğin şişesine geçirilecek özel meme başlığıyla bu önlenebilir.
Konuşma bozukluğu olan çocuklara yapılacak yardım
1. Çocukların anlamalarına yardım ediniz
Konuşma bozukluğu olan çocuklar yapın dediğiniz işi yapamazlar ve söylediğinizi anlayamazlar Onların konuşulanları anlamalarına:
: Dikkati çekerek,
: Dil gelişim seviyelerine uygun bir dille, ne yapacaklarını söyleyerek (Mesela; eğer çocuk2-3 kelimelik cümlelerle konuşuyorsa siz de aynı kelime sayısında cümleler kurunuz.)
: Üzerinde konuştuğunuz eşyanın veya terin adlarını kullanarak (Ö) veya “orada”, “şurada” demeyiniz.
: Eğer cevap alamazsanız, sorunuzu veya ifadenizi, tabii işaretlerle tekrar ederek,
: Yine cevap yoksa yapılacak işi, işin gerektirdiği hareketleri yaparak, çocuğa yaptırarak işi adım adım göstererek yardımda bulunabilirsiniz.
2. Çocukların söylediklerini genişletiniz
Genişletme, çocukların yeni bir dil yapısını öğrenmeleri için onlara yardım şeklidir. Bu tekniği kullandığınız zaman çocuğun söylediklerini daha çok, büyüklerin söyledikleri gibi tekrarlanır. Sözünüzü çocukların söylediklerinden daha uzun tutmanız onlara, sizin onların dediklerini anladığınızı, aynı zamanda, düşüncelerini daha gelişmiş ve daha ileri bir seviyede nasıl ifade edeceklerini gösterir.
3. Yeni cümle modelleri yapma
Model, çocuğun söyledikleri üzerinde bir açıklama, bir yorumdur. Uzatma, çocuğun söyledikleri üzerine yapılan ilavelerdir. Model, çocuğun söyledikleri ile ilişkili cümlenin modelini daha iyi hale getirecek öğeler bulma çalışmasıdır.
Çocuk: Kız ağlıyor.
Öğretmen: Evet, o bir yerini incitmiş.
Çocuk: Hanım “hoşçakal” diyor.
Öğretmen: Hanım eve gidiyor.
Konuşmada model kullanma, çocukların verecekleri tepkilere ek tepkide bulunmalarını sağlar. Modelleştirme, çocuğa öğrenebileceği ekler yaparak sözlü tepkide bulunma imkanı verir.
4. Halen çocuklar neyi biliyorsa onu kullanınız.
Yeni birşeyi öğretmek için çocuğun, bu yeni şeyle ilgili bildiği ne varsa işe oradan başlamak işi kolaylaştırır. Mesela çocuk tek kelimelik cümlelerle konuşuyorsa, siz çocuğun bildiği iki kelimeyi bir araya koyarak iki kelimelik cümleler yaptırınız.
Syvlia ,konuşmalarında tek kelime kullanır. O, “daha çok” ve “meyve suyu” kelimelerini bilir. Siz ona hergün yemek saatinde “Syvlia, daha çok meyve suyu istiyor musun?” sorusunu sorabilirsiniz. “İşte burada istediğin kadar var.” Deyiniz. Bu sözleri hergün tekrarlarsanız, Syvlia birgün gelir “Daha çok meyve suyu”diyebilir.
5. Taklit etmeleri için çocukları teşvik ediniz.
Aslında yaptığınızı devamlı olarak taklit ettirmek iyi bir yol değildir. Ancak konuşmayı öğrenmesi için çocuğu taklide teşvik gereklidir.
Taklitle, hislerini nasıl ifade edeceklerinde de, çocuklara yardımcı olabilirsiniz. Mesela; eğer Ali, Ayşe’ye vurursa siz Ayşe’den “Ali ağrıttı mı? Söyle!” diyebilirsiniz.
6. Yaptığınız iş üzerinde konuşunuz.
Çocuklar ilk konuşmalarında şimdiki zamanı kullanırlar. Siz de çocukların yapmakta oldukları iş üzerinde konuşunuz. Mesela, eğer çocuklara temizlik yaparken yardım ediyorsanız, onlara aşağıdaki şekilde tavsiyelerde bulunabilirsiniz.
“Boya fırçalarını yıkamalıyız. Ali onları su dolu bir kabın içine koyuyor. Ayşe, sen onları çalkalar mısın? Tamam hepsi temizlendi. Onları şimdi boya kutusunun üstüne kim koyabilir? İyi hepsi de yerine kondu. Can şimdi onları dolaba götürüyor.
7. Çocukla konuşurken uygun seviyede bir dil kullanınız.
Onların konuştukları dil gelişim seviyesinde konuşunuz. Tek kelimelik cümlelerle konuşan bir çocukla konuşuyorsanız kullandığınız cümleler fazla kelimelerden oluşmamalıdır.
CİDDİ ARTİKÜLASYON PROBLEMLERİ OLAN ÇOCUKLARA YAPILACAK YARDIM
1) Çocukların söylediklerini anlama
Ciddi artikülasyon problemi olan çocukların, konuşmalarını anlamada özellikle ilk günlerde güçlük çekebilirsiniz. Bunun için fazlaca sabırlı olmanız gerekmektedir. Bu çocuğun konuşmasını zamanla daha iyi anlayabilirsiniz. Bazı olaylarda sınıf arkadaşları onun konuşmasını sizden daha iyi anlayabilirler ve böylece size, doğal olarak tercümanlık yaparlar.
Ana-baba da bu bakımdan size yardımcı olabilir. Okulöncesi çağındaki çocuğun bir kelimeyi nasıl telaffuz ettiğini aileden sorabilirsiniz. Çocuğun evinde geçen olayları bilirseniz hangi konuda daha iyi konuşabileceğinizi kestirebilirsiniz.
2) Nasıl dinleyeceklerini çocuklara öğretiniz.
Bir sesi doğru olarak söylemeden önce çocuk, doğru ve yanlış telaffuzlar arasındaki farkı bilmelidir. Bunun anlamı çocuğun sesleri ayırma becerilerine sahip olmasıdır. Ciddi artikülasyon problemi olan çocuklar, bu beceriye sahip olmadıklarından, telaffuzlarını geliştirmeye başlamadan önce sık sık dinleme egzersizleri yapmak zorundadırlar.
SES BOZUKLUĞU OLAN ÇOCUKLARA YAPILACAK YARDIM
1. SEBEBİ BULUNUZ
Çocuklardaki ses bozuklukları, çeşitli sebeplerden ileri gelir. Bu sebep fiziki bir problemden ileri geliyorsa, çocuğa yardım için sizin yapacağınız bir şey yoktur. Bununla beraber bazı vakalarda çocukla çalışırken, sesini değiştirmede etkili olabilirsiniz. Böyle bir durumda çocuğa teşhis koyan konuşma ve dil uzmanıyla veya kulak-burun-boğaz doktoruyla temasa geçerek durumu öğreniniz. Eğer ki çocuğun problemi, sizin yardım edebileceğiniz cinsten biriyse onlar size ne yapacağınızı söylerler.
2. Bozuk Ses Çıkarmayı Önleyiniz
Sesin bozuk çıkması bazı çocuklarda, aşırı şekilde bağırıp çağırmaktan ileri gelir. Buna sesi kullanma" denir. Sesin bozukluğu belki de çocukların yerli yersiz bağırmasından ileri gelebilir. Bu çocuklar, değişik durumlar için ne tonda ses kullanacaklarını öğrenmek zorundadırlar. Eğer siz onların yakınında iseniz, konuşurken çok bağırmalarına gerek olmadığını hatırlatırsınız. Bu şekilde onlara, dışarıya çıkmadan, oyun yerine gitmeden önce çok bağırmamaları için uyarıda bulunarak onları korumaya çalışırsınız. Ses özürü olmayan ama seslerinde bir bozukluk görülen çocuklara dikkat ediyorsunuzdur herhalde. Bunu yaptığınız takdirde, normal sesli çocukları ses bozukluğundan korumuş olursunuz.
3. İyi Bir Model Olunuz
Kendi iyi ses alışkanlığınızı kullanarak, çocuklara iyi bir model olunuz. Konuşurken sesiniz ne aşırı şekilde yüksek ne de çok yumuşak olmalıdır ki, çocukların kulağına hoş gelsin.
4. Çocuklara Değişik Sesler Üzerinde Denemeler Yaptırınız
Ses bozukluğu olan çocuklar, mevcut konuşma seslerini bırakarak değişik şekilde (sesle) konuşmaya başlamalıdırlar. Bununla beraber, dil uzmanı eğitim süresinin çoğunu yeni sesler çıkartma çalışmasına harcadığından siz de, çocukların bildikleri seslerin dışında, yeni sesler üzerinde durarak bunları tanımalarına, yeni seslerle konuşmalarına yardım edebilirsiniz.
Çeşitli oyunlar ve faaliyetler yoluyla çocuklara, yeni sesler çıkarmaları için deneyler yaptırabilirsiniz. Çocuklara değişik kişilerin, hayvanların veya eşyaların rolünü vererek onlar, gibi ses çıkarmalarını söyleyiniz ve egzersizler yaptırınız. Bu rollerde çocuklar yüksek yumuşak, hoşa giden veya başka çeşit sesler kullanabilirler. Bu gibi faaliyetler, onların seslerini değiştirebileceklerinin farkına varmalarını sağlar ve değişik sesler çıkarmanın verdiği değişik duygular duymalarına yardım eder. Yeni bir sesi kullanmayı öğrenmek birçok kereler veya her zaman kolay değildir. Çocukların istenilen hedefe varabilmeleri öyle birkaç faaliyetle olmaz. Bu iş tahmininizden daha çok zaman alabilir. Bununla beraber, bu tip deneyler ses terapisinde çocuklar için çok faydalıdır.
KEKEME ÇOCUKLARA YAPILACAK YARDIM
1) Güzel bir örnek bulunuz
Çocuklara karşı rahat sakin bir şekilde konuşunuz. Konuşmanız her bakımdan, cümle yapısı ,kelime seçimi ve ses tonu dahil, iyi bir örnek olmalıdır. Çocuklara karşı sakin olmaları ve konuşmaları için ana-babayı da teşvik ediniz. Bu tip bir davranış sadece kekeme çocuk için bir model hizmeti değil aynı zamanda kekemelerin konuşmalarının insanları heyecanlandırdığının da farkına varmalarına yardım eder.
2) Konuşmayı isteklendiren bir hava yaratınız
Konuşması kesilmeden veya bir, uyarı yapılmadan, konuşması için çocuğa bir fırsat veriniz. Çocuğun yarım kalan cümlesini tamamlayınız. Çocuk size bir şey söylemek istediği zaman; sakin o1, otur yerine gibi sözler söylemekten kaçınınız.
Çocuğun nasıl söylediğine değil ne söylediğine dikkat ediniz. Çocuğun yaptığı yanlışları, ne kadar büyük olursa olsun, ortaya koyarak, onu tenkit etmeye çalışmayınız. Sadece basit olarak, ne söylediğine dikkat ederek konuşunuz. Kekeme, çocuk, söylediklerinin sizce kabul edildiğini hissetmek ve anlaşıldığını bilmek ister.
Aynı şekilde kekeme düzgün bir söz söylediğinde ona, “iyi söyledin, aferin” gibi sözler söylemekten kaçınınız. Çünkü bu sözler, aynen, “bu olmadı, yanlış söyledin” demiş gibi çocuğu etkiler.
3)Çocukların hangi konularda akıcı konuştuklarını bulunuz
Kekeme çocuklar bazı durumlarda, diğerlerine göre daha kolay ve düzgün konuşurlar. Sınıfınızda olan bir çocuğun hangi durumlarda, çok düzgün konuştuğunu bularak, etkili konuşması için sık sık o durumu yaratınız. Böylece çocuğun etkili konuşmasına ve cesaretlenmesine yardım edebilirsiniz.
4)Çocuklara ne yapacaklarını söyleyiniz
Kekeme çocuğa "derin bir nefes al", "dur ve tekrar başla" veya "yavaş ol" gibi sözler problemi kolaylaştırma yerine daha karmaşık hale getirebilir. Onların gayretlerini izlemek yapılacak en iyi tavsiyelerden birisidir. Bazı çocuklar konuşmaya başlamadan önce nefesleri kesilir, soluk soluğa kalırlar veya birinci kelimeyi tekrarlayarak konuşmaya başlamak için çaba gösterirler. Birçok tavsiyeler alan çocuklar bunları doğru olarak yapıp yapamayacaklarından korkmaya başlarlar. Ancak konuşmaktan ne kadar çok korkarlarsa, konuşmaya başladıklarında o kadar çok kekelerler. Bu çocuklar konuşmalarına karşı başkalarının gösterdiği duygusal reaksiyonların iyice farkındadırlar. Bunlar, konuşmalarına karşı gösterilen hayret ve sabırsızlık karşısında utanırlar, üzülürler. Bu da onlarda daha çok problem yaratır. Eğer çocuk konuşma problemini söyler ve diğerleri de onunla alay ederse işe karışarak birçok insanın böyle tekrarlar yaptığını söyler ve böylece kelimeleri tekrardan herkesin utandığını çocuğa anlatmaya çalışırsınız.
Günlük yaşantımızın önemli bir kısmı sözlü anlatıma dayanmaktadır. Uyanık olduğumuz sürenin % 75’i sözlü iletişim, bunu % 30’u konuşma, % 45’i dinleme ile geçmektedir. Konuşmanın, sözlü iletişimin önemi teknoloji ile birlikte artmaktadır.
Konuşmada etkili organların: ağız, diyafram, akciğerler, ses telleri, yumuşak dil,dişler, dudaklar, çene, burun gibi organların birinde oluşan arıza “konuşma özürü” nedeni olabilir.
Tanım olarak konuşma özürü;
: Konuşmanın akışını bozan ve niteliğini etkileyen her türlü olağandışı aksaklığa verilen addır.
: Çevresindeki insanların konuşmasından, dikkati çekecek ölçüde sapma gösteren ya da iletişimi güçleştiren etmenlerin konuşmada uyumsuzluk yarattığı özüre denir.
diye çeşitli kaynaklarda açıklanmıştır.
Başlıca konuşma ve dil bozuklukları; kekemelik, ses ve artikülasyon bozukluğu, konuşulanı anlama veya sözlü ifade bozuklukları,afoni, disfoni, konuşma kusuru, disloji, afazidir.
Konuşma özürü nedenleri;
Yapısal, görevsel ve psikolojik olmak üzere 3 grupta toplanır.
a) Yapısal etmenler:
Bazı konuşma özürleri belirli organsal nedenlere bağlıdır. Bunlar;
: Dil kaslarının normal çalışmaması
: Dil bağının çok önde olması
: Dudakların yarık olması
: Dudakların normalden fazla gergin olması
: Burunda et olması
: Dişlerin olmayışı
: İşitme kaybı
: Beyinde özür
: Çene-kas sinirlerinin bozukluğu
Bu özürlerin meydana geliş zamanı ve şekli konuşma özürünü başlatıcı rol oynadığı gibi özürün devamında da etkili olabilir.
b) Görevsel nedenler:
Konuşma özürlü çocukların çoğunun konuşma organlarında yapısal bozukluk görülür. Bu gibi durumda organlar görevlerini hiç yapamaz ya da eksik yaparlar.
c) Psikolojik nedenler:
Çocuğun duygusal bir çatışma içinde oluşu, çevresinde özellikle anne-babasının uyum problemi olması konuşmayı etkiler. Yeni bir kardeşin dünyaya gelmesi dil gelişimini geriletebilir ya da iki ayrı dili öğrenip konuşması da dil kusurlarına neden olabilir.
Aşağıda, okul öncesi çocuklarında görülebilecek dil ve konuşma bozuklukları hakkında bazı açıklamalar bulacaksınız. Bu açıklamalara, genellikle çocuklarda görülen problemlerin özellikleri de ilave edilmiştir. Ancak aynı özürle damgalanmış tüm çocukların aynı şekilde konuşacakları ve ya tıpı tıpına aynı şekilde davranacakları anlamına gelmez.
DİL BOZUKLUKLARI
Dil bozukluları, konuşulanları anlamada, düşünce ve duygularını anlatmada görülen problemleri içine alır. Dil bozukluğu olan çocuklar “anlama” ve “manalı konuşma” bozukluğu olan çocuklar diye iki gruba ayrılır.
: Anlama: Bir çocukta “söyleneni anlama bozukluğu var” dendiğinde, kız olsun erkek olsun çocuğun konuşulanı anlamada zorluğu var demektir. Böyle bir çocuk, söylenilen herhangi bir sözü anlamada zorluk çekmekte veya kelimeleri tek tek anlamakta ama söylenen cümleyi tümüyle kavrayamamaktadır. Ya da verilen talimatları izleyememektedir.
Bu tip problemi olan çocuklar, diğer çocukların yaptıklarına bakarak ne istendiğini anlamaya çalışırlar. Konuşulanı anlama zorluğu olan çocuklarda konuşmayı öğrenmede de güçlükler içinde olduklarından ifade problemleri de görülür.
: Konuşma :Konuşma bozukluğu olan çocukların kelime hazineleri de sınırlı olabilir. Böyle bir çocuk diğer yaşıtlarına göre ancak birkaç kelime ile konuşabilir. Bir eşyayı isteyeceği zaman o eşyanın yerine “şunu”, “onu” diyerek veya “kaşığı versene” yerine “çatalı versene” gibi yanlış kelimeler kullanarak konuşur. Bazı vakalarda da çocuk ya hiç konuşmaz isteklerini işaretle anlatır ya da “eve gitmek istiyorum” yerine “ben, ev” gibi tek kelimeler ve kısa cümleler kullanır.
KONUŞMA BOZUKLUKLARI
a) Kekemelik :
Konuşmanın ritm ve akıcılığında dikkati çeken kekemelik genellikle harf veya hecelerdeki tekrarlamalardır. Kekeleme sırasında fazladan çıkarılan sesle, tikler, ses tonunda yükselme ve alçalmalar olur.
Çocuk kelimeyi söylemeye çalışırken göz kırpma,uzağa-etrafa bakma, parmaklarını bir yere vurma, dudaklarını oynatma, bükme veya ayağını yere vurma gibi davranışlar gösterir. Kekeme çocuğun problemi olduğu zaman, belli günlerde, belli zaman ve devrelerde hafif veya şiddetli olarak görülür. Ama genelde kekemelik bir dereceye kadar daima vardır.
Yukarıda açıklanan ve bazı durumlarda kesilen konuşmaya “tutuk konuşma”, davranışlar tarafından kesilemeyen konuşmaya “akıcı konuşma” veya “konuşmada akıcılık” denir.
Kekemeliğin;
: Beyin sinirleri ile ses çıkarma organlarının beraberlik içinde olmayışı,
: Sinir sitemini etkileyen hastalıklar,
: İkiz oluşu,
: Kalıtım,
: Salaklık
gibi yapısal nedenleri olduğu gibi, bazı psikolojik ve sosyal faktörler de kekemeliğe neden olabilir.
Kekemelik erkeklerde, kadınlara oranla 20 kat daha yaygındır. Kişinin heyecanlanması halinde büsbütün artar.
b) Ses yitimi (Afoni):
Sesin tam olarak kaybedilmesidir. Bu durumun nedeni, ses tellerinin hastalanması, ses telleri sinirlerinin bozukluğu yada histeridir. Başka bir deyişle afoni, es çıkaramama durumudur. Duygusal açıdan kendilerini rahatsız eden durumlarda bazı kimselerin “dilleri tutulur”. Histerik afoni denilen bu durumda, hasta çok kısık bir sesle konuşur ama öksürmesi istenirse normal bir sesle öksürür. Bu durumun tedavisi hastayı rahatsız eden nedenin bulunmasına bağlıdır.
c) Kısmi ses yitimi (Disfoni):
Ses tellerinin yangılanması (larenjit) nedeniyle ya da ses tellerinin sinirlerindeki bir hastalık nedeniyle oluşmuş kısmi ses yitimidir. Kısık bir şekilde ses çıkarma durumudur.
d) Konuşma kusuru; konuşmada rastlanan hafif bozukluklardır.
e) Dislali: Çene yapısındaki bozukluktan dolayı konuşmanın genizden yapılmasıdır.
f) Disloji: Zihin gelişiminden kaynaklanan bozukluklardır.
g) Afazi: Zihin gelişimi geriliğinin etkisiyle, kelimelerin beyinde anlamlılaştırılıp kullanılamamasıdır.
SÜREĞEN SES BOZUKLUKLARI
Süreğen ses bozuklukları, ses açıklığını, yüksekliğini ve kalitesini etkiler. Bu çocukların sesleri normal değildir. Çocuk çok yüksek, fısıltılı, monoton bir sesle konuşabilir ya da ses boğuk, kısık, sert ve cırtlak olabilir. Belki de aşırı burun sesi (hypernasal) veya normal burun sesi(nasal) olur. Böyle olmasa bile çocuk daima soğuk almış veya sinüzitli gibi(hımhım) şeklinde konuşur.
ARTİKÜLASYON BOZUKLUKLARI
Artikülasyon bozukluğu bir konuşma bozukluğudur. Aynı yaşta, aynı dil veya şiveyle konuşan çocuklardan birisinin önemli derecede ayrı bir sesle konuşmasına artikülasyon bozukluğu denir. Böyle bir durumda asıl ses kaybolmuş veya bozulmuş yada asıl sese fazladan sesler eklenmiş veya olması gereken seslerin yerini başka sesler almış olabilir.
: Artikülasyon bozukluğu sayılmayan problemler
Çocukların konuşmasında görülen bazı problemler artikülasyon bozukluğu değildir. Çocukların birçoğu sesleri uygun olarak telaffuz etmezler. Bir sesi, bir kelime içinde doğru, başka bir kelime ya da kelimeler içinde hatalı telaffuz ederler. Eğer onların hatalı telaffuzlarını düzeltirseniz onlar da doğrusunu öğrenirler. Mesela “körpü” dediklerinde siz “köprü”, “samırsak” dediklerinde siz “sarımsak” demelisiniz. Bu şekilde yanlış telaffuzlar, çocuğun hala sesleri öğrenme düzeyinde olduğunu göstermektedir.
GENEL ORTAK BOZUKLUKLAR
a) İşitme kaybıyla ilgili bozukluklar
İşitme kaybı olan çocukların sesleri çok yüksek, çok yumuşak ya da çok değişik olabilir. Bu çocukların bazıları hiç konuşamadıkları gibi bazıları da birşeyi ifade için tekkelime veya tek bir ifade kullanırlar. Bazıları ise kendi yaşlarındaki çocukların ulaştığı dilbilgisi seviyesine ulaşamadıklarından cümleleri yarım yarım kullanırlar. Okulöncesi çocuklarında sık sık olan ortakulak enfeksiyonları çocuğun konuşmasını, dil gelişimini etkiler ve az da olsa, çocukta bir telaffuz veya dil bozukluğu bırakır.
b) Beyin zedelenmesiyle ilgili bozukluklar
Beyin zedelenmesi kas kontrolü bozuklukları olarak tanımlanır. Birkaç çeşittir ve bunlardan biride çocuklarda görülen ağır derecede belirli iletişim problemidir. Beyin zedelenmesi olup konuşma zorluğu olmayan çocuklar da vardır. Bunlardan bazılarında azdan ağır dereceye varan konuşma problemleri, çenelerin, dudakların, dilin, boğazın ve damağın çalışmasını sağlayan kasların zayıflığından dolayı artikülasyon bozuklukları görülebilir. Bazı çocukların ise ses çıkarmaya yardımcı olacak yeterince nefes verme zorlukları vardır.
c) Zeka geriliği ile ilgili bozukluklar
Zeka geriliği olan çocuğun hem anlama hem de konuşmada problemi vardır. Bu durum zeka geriliğinin derecesine, önceden gördüğü tedaviye ve ev çevresi gibi daha birçok faktörlere bağlıdır. Bu çocukların emirleri izlemeleri, kavramları anlamaları veya genel olarak dil gelişimleri alma, kabiliyetleri zayıftır. Dille ifade (kelime hazineleri, cümle uzunlukları ve cümle yapıları) becerileri kendilerinden daha küçüklerinki gibidir. İsteklerini gürültülü seslerle veya yüz, el-kol işaretleriyle ifade ederler.
d) Duygusal rahatsızlıklarla ilgili bozukluklar
Duygusal bozukluğu olan çocuklar, normal konuşma ve dil becerilerine sahiptirler ama konuşmayı reddederler. Konuşma yerine işaret kullanırlar. Bazılarının da ağır derecede ALMA-VERME (anlama ve ifade etme) problemleri vardır. Bunlar bazı konuşmalara sözlü tepkide bulunurken bazılarına hiç tepki vermeyebilir. Ayrıca çok gürültülü, çok hafif konuşanlar da vardır. Bazıları da mırıltılı, şarkı söyler gibi bir sesle konuşurlar.
e) Damak yarıklığı ile ilgili bozukluklar
Damak yarıklığı ,ağız tavanında dar bir yarıktır. Konuşmayı etkileyen bu durum, bazı çocuklarda doğuştan gelmektedir. Bozukluk genellikle çocuğun gelişimine göre seri halde yapılan ameliyatlarla düzeltilmektedir. Bundaki başarı ameliyatı yapanın ehliyet derecesine bağlıdır.
Damak yarıklığı olan bir çocuğun (ister düzeltilmiş, ister düzeltilmemiş olsun) S, Z, Ş, C, K, ve J seslerini çıkartması zor olabilir.
Tavşan dudağı kalıtsal kökenli olabilir. Genellikle ilk 3 ay içinde düzeltilebilir. Bu kusurları olan bebekler, emmede zorluk çekerler, ayrıca nefes alırken yiyecek maddelerini akciğerlerine kaçırabilirler. Bebeğin şişesine geçirilecek özel meme başlığıyla bu önlenebilir.
Konuşma bozukluğu olan çocuklara yapılacak yardım
1. Çocukların anlamalarına yardım ediniz
Konuşma bozukluğu olan çocuklar yapın dediğiniz işi yapamazlar ve söylediğinizi anlayamazlar Onların konuşulanları anlamalarına:
: Dikkati çekerek,
: Dil gelişim seviyelerine uygun bir dille, ne yapacaklarını söyleyerek (Mesela; eğer çocuk2-3 kelimelik cümlelerle konuşuyorsa siz de aynı kelime sayısında cümleler kurunuz.)
: Üzerinde konuştuğunuz eşyanın veya terin adlarını kullanarak (Ö) veya “orada”, “şurada” demeyiniz.
: Eğer cevap alamazsanız, sorunuzu veya ifadenizi, tabii işaretlerle tekrar ederek,
: Yine cevap yoksa yapılacak işi, işin gerektirdiği hareketleri yaparak, çocuğa yaptırarak işi adım adım göstererek yardımda bulunabilirsiniz.
2. Çocukların söylediklerini genişletiniz
Genişletme, çocukların yeni bir dil yapısını öğrenmeleri için onlara yardım şeklidir. Bu tekniği kullandığınız zaman çocuğun söylediklerini daha çok, büyüklerin söyledikleri gibi tekrarlanır. Sözünüzü çocukların söylediklerinden daha uzun tutmanız onlara, sizin onların dediklerini anladığınızı, aynı zamanda, düşüncelerini daha gelişmiş ve daha ileri bir seviyede nasıl ifade edeceklerini gösterir.
3. Yeni cümle modelleri yapma
Model, çocuğun söyledikleri üzerinde bir açıklama, bir yorumdur. Uzatma, çocuğun söyledikleri üzerine yapılan ilavelerdir. Model, çocuğun söyledikleri ile ilişkili cümlenin modelini daha iyi hale getirecek öğeler bulma çalışmasıdır.
Çocuk: Kız ağlıyor.
Öğretmen: Evet, o bir yerini incitmiş.
Çocuk: Hanım “hoşçakal” diyor.
Öğretmen: Hanım eve gidiyor.
Konuşmada model kullanma, çocukların verecekleri tepkilere ek tepkide bulunmalarını sağlar. Modelleştirme, çocuğa öğrenebileceği ekler yaparak sözlü tepkide bulunma imkanı verir.
4. Halen çocuklar neyi biliyorsa onu kullanınız.
Yeni birşeyi öğretmek için çocuğun, bu yeni şeyle ilgili bildiği ne varsa işe oradan başlamak işi kolaylaştırır. Mesela çocuk tek kelimelik cümlelerle konuşuyorsa, siz çocuğun bildiği iki kelimeyi bir araya koyarak iki kelimelik cümleler yaptırınız.
Syvlia ,konuşmalarında tek kelime kullanır. O, “daha çok” ve “meyve suyu” kelimelerini bilir. Siz ona hergün yemek saatinde “Syvlia, daha çok meyve suyu istiyor musun?” sorusunu sorabilirsiniz. “İşte burada istediğin kadar var.” Deyiniz. Bu sözleri hergün tekrarlarsanız, Syvlia birgün gelir “Daha çok meyve suyu”diyebilir.
5. Taklit etmeleri için çocukları teşvik ediniz.
Aslında yaptığınızı devamlı olarak taklit ettirmek iyi bir yol değildir. Ancak konuşmayı öğrenmesi için çocuğu taklide teşvik gereklidir.
Taklitle, hislerini nasıl ifade edeceklerinde de, çocuklara yardımcı olabilirsiniz. Mesela; eğer Ali, Ayşe’ye vurursa siz Ayşe’den “Ali ağrıttı mı? Söyle!” diyebilirsiniz.
6. Yaptığınız iş üzerinde konuşunuz.
Çocuklar ilk konuşmalarında şimdiki zamanı kullanırlar. Siz de çocukların yapmakta oldukları iş üzerinde konuşunuz. Mesela, eğer çocuklara temizlik yaparken yardım ediyorsanız, onlara aşağıdaki şekilde tavsiyelerde bulunabilirsiniz.
“Boya fırçalarını yıkamalıyız. Ali onları su dolu bir kabın içine koyuyor. Ayşe, sen onları çalkalar mısın? Tamam hepsi temizlendi. Onları şimdi boya kutusunun üstüne kim koyabilir? İyi hepsi de yerine kondu. Can şimdi onları dolaba götürüyor.
7. Çocukla konuşurken uygun seviyede bir dil kullanınız.
Onların konuştukları dil gelişim seviyesinde konuşunuz. Tek kelimelik cümlelerle konuşan bir çocukla konuşuyorsanız kullandığınız cümleler fazla kelimelerden oluşmamalıdır.
CİDDİ ARTİKÜLASYON PROBLEMLERİ OLAN ÇOCUKLARA YAPILACAK YARDIM
1) Çocukların söylediklerini anlama
Ciddi artikülasyon problemi olan çocukların, konuşmalarını anlamada özellikle ilk günlerde güçlük çekebilirsiniz. Bunun için fazlaca sabırlı olmanız gerekmektedir. Bu çocuğun konuşmasını zamanla daha iyi anlayabilirsiniz. Bazı olaylarda sınıf arkadaşları onun konuşmasını sizden daha iyi anlayabilirler ve böylece size, doğal olarak tercümanlık yaparlar.
Ana-baba da bu bakımdan size yardımcı olabilir. Okulöncesi çağındaki çocuğun bir kelimeyi nasıl telaffuz ettiğini aileden sorabilirsiniz. Çocuğun evinde geçen olayları bilirseniz hangi konuda daha iyi konuşabileceğinizi kestirebilirsiniz.
2) Nasıl dinleyeceklerini çocuklara öğretiniz.
Bir sesi doğru olarak söylemeden önce çocuk, doğru ve yanlış telaffuzlar arasındaki farkı bilmelidir. Bunun anlamı çocuğun sesleri ayırma becerilerine sahip olmasıdır. Ciddi artikülasyon problemi olan çocuklar, bu beceriye sahip olmadıklarından, telaffuzlarını geliştirmeye başlamadan önce sık sık dinleme egzersizleri yapmak zorundadırlar.
SES BOZUKLUĞU OLAN ÇOCUKLARA YAPILACAK YARDIM
1. SEBEBİ BULUNUZ
Çocuklardaki ses bozuklukları, çeşitli sebeplerden ileri gelir. Bu sebep fiziki bir problemden ileri geliyorsa, çocuğa yardım için sizin yapacağınız bir şey yoktur. Bununla beraber bazı vakalarda çocukla çalışırken, sesini değiştirmede etkili olabilirsiniz. Böyle bir durumda çocuğa teşhis koyan konuşma ve dil uzmanıyla veya kulak-burun-boğaz doktoruyla temasa geçerek durumu öğreniniz. Eğer ki çocuğun problemi, sizin yardım edebileceğiniz cinsten biriyse onlar size ne yapacağınızı söylerler.
2. Bozuk Ses Çıkarmayı Önleyiniz
Sesin bozuk çıkması bazı çocuklarda, aşırı şekilde bağırıp çağırmaktan ileri gelir. Buna sesi kullanma" denir. Sesin bozukluğu belki de çocukların yerli yersiz bağırmasından ileri gelebilir. Bu çocuklar, değişik durumlar için ne tonda ses kullanacaklarını öğrenmek zorundadırlar. Eğer siz onların yakınında iseniz, konuşurken çok bağırmalarına gerek olmadığını hatırlatırsınız. Bu şekilde onlara, dışarıya çıkmadan, oyun yerine gitmeden önce çok bağırmamaları için uyarıda bulunarak onları korumaya çalışırsınız. Ses özürü olmayan ama seslerinde bir bozukluk görülen çocuklara dikkat ediyorsunuzdur herhalde. Bunu yaptığınız takdirde, normal sesli çocukları ses bozukluğundan korumuş olursunuz.
3. İyi Bir Model Olunuz
Kendi iyi ses alışkanlığınızı kullanarak, çocuklara iyi bir model olunuz. Konuşurken sesiniz ne aşırı şekilde yüksek ne de çok yumuşak olmalıdır ki, çocukların kulağına hoş gelsin.
4. Çocuklara Değişik Sesler Üzerinde Denemeler Yaptırınız
Ses bozukluğu olan çocuklar, mevcut konuşma seslerini bırakarak değişik şekilde (sesle) konuşmaya başlamalıdırlar. Bununla beraber, dil uzmanı eğitim süresinin çoğunu yeni sesler çıkartma çalışmasına harcadığından siz de, çocukların bildikleri seslerin dışında, yeni sesler üzerinde durarak bunları tanımalarına, yeni seslerle konuşmalarına yardım edebilirsiniz.
Çeşitli oyunlar ve faaliyetler yoluyla çocuklara, yeni sesler çıkarmaları için deneyler yaptırabilirsiniz. Çocuklara değişik kişilerin, hayvanların veya eşyaların rolünü vererek onlar, gibi ses çıkarmalarını söyleyiniz ve egzersizler yaptırınız. Bu rollerde çocuklar yüksek yumuşak, hoşa giden veya başka çeşit sesler kullanabilirler. Bu gibi faaliyetler, onların seslerini değiştirebileceklerinin farkına varmalarını sağlar ve değişik sesler çıkarmanın verdiği değişik duygular duymalarına yardım eder. Yeni bir sesi kullanmayı öğrenmek birçok kereler veya her zaman kolay değildir. Çocukların istenilen hedefe varabilmeleri öyle birkaç faaliyetle olmaz. Bu iş tahmininizden daha çok zaman alabilir. Bununla beraber, bu tip deneyler ses terapisinde çocuklar için çok faydalıdır.
KEKEME ÇOCUKLARA YAPILACAK YARDIM
1) Güzel bir örnek bulunuz
Çocuklara karşı rahat sakin bir şekilde konuşunuz. Konuşmanız her bakımdan, cümle yapısı ,kelime seçimi ve ses tonu dahil, iyi bir örnek olmalıdır. Çocuklara karşı sakin olmaları ve konuşmaları için ana-babayı da teşvik ediniz. Bu tip bir davranış sadece kekeme çocuk için bir model hizmeti değil aynı zamanda kekemelerin konuşmalarının insanları heyecanlandırdığının da farkına varmalarına yardım eder.
2) Konuşmayı isteklendiren bir hava yaratınız
Konuşması kesilmeden veya bir, uyarı yapılmadan, konuşması için çocuğa bir fırsat veriniz. Çocuğun yarım kalan cümlesini tamamlayınız. Çocuk size bir şey söylemek istediği zaman; sakin o1, otur yerine gibi sözler söylemekten kaçınınız.
Çocuğun nasıl söylediğine değil ne söylediğine dikkat ediniz. Çocuğun yaptığı yanlışları, ne kadar büyük olursa olsun, ortaya koyarak, onu tenkit etmeye çalışmayınız. Sadece basit olarak, ne söylediğine dikkat ederek konuşunuz. Kekeme, çocuk, söylediklerinin sizce kabul edildiğini hissetmek ve anlaşıldığını bilmek ister.
Aynı şekilde kekeme düzgün bir söz söylediğinde ona, “iyi söyledin, aferin” gibi sözler söylemekten kaçınınız. Çünkü bu sözler, aynen, “bu olmadı, yanlış söyledin” demiş gibi çocuğu etkiler.
3)Çocukların hangi konularda akıcı konuştuklarını bulunuz
Kekeme çocuklar bazı durumlarda, diğerlerine göre daha kolay ve düzgün konuşurlar. Sınıfınızda olan bir çocuğun hangi durumlarda, çok düzgün konuştuğunu bularak, etkili konuşması için sık sık o durumu yaratınız. Böylece çocuğun etkili konuşmasına ve cesaretlenmesine yardım edebilirsiniz.
4)Çocuklara ne yapacaklarını söyleyiniz
Kekeme çocuğa "derin bir nefes al", "dur ve tekrar başla" veya "yavaş ol" gibi sözler problemi kolaylaştırma yerine daha karmaşık hale getirebilir. Onların gayretlerini izlemek yapılacak en iyi tavsiyelerden birisidir. Bazı çocuklar konuşmaya başlamadan önce nefesleri kesilir, soluk soluğa kalırlar veya birinci kelimeyi tekrarlayarak konuşmaya başlamak için çaba gösterirler. Birçok tavsiyeler alan çocuklar bunları doğru olarak yapıp yapamayacaklarından korkmaya başlarlar. Ancak konuşmaktan ne kadar çok korkarlarsa, konuşmaya başladıklarında o kadar çok kekelerler. Bu çocuklar konuşmalarına karşı başkalarının gösterdiği duygusal reaksiyonların iyice farkındadırlar. Bunlar, konuşmalarına karşı gösterilen hayret ve sabırsızlık karşısında utanırlar, üzülürler. Bu da onlarda daha çok problem yaratır. Eğer çocuk konuşma problemini söyler ve diğerleri de onunla alay ederse işe karışarak birçok insanın böyle tekrarlar yaptığını söyler ve böylece kelimeleri tekrardan herkesin utandığını çocuğa anlatmaya çalışırsınız.
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Çocuklarda Konuşma Bozuklukları" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Dnş.Alaaddin DEBGİCİ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Dnş.Alaaddin DEBGİCİ'nin izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
6 Beğeni
Yazan Uzman
|
konuşma bozuklukları, kekemelik, çocuklarda kekemelik, bebeğim konuşamıyor, çocukta konuşma güçlüğü, çocukta konuşma problemi, çocukta konuşma hatası, dil bozukluğu, konuşma bozukluğu, konuşma özrü, konuşma özürü, dil bozuklukları, tutuk konuşma, ses yitimi, afoni, disfoni, artikülasyon bozukluğu
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.