Eşim (Anneme-Babama) Neden Benzemiyor !
MAKALE #8019 © Yazan Psk.Dnş.Hüseyin DEMİREL | Yayın Aralık 2011 | 3,386 Okuyucu
EŞİM (anneme-babama) NEDEN BENZEMİYOR !
Evliliğinizi iyi götürmek istiyorsanız, 1) hatalı olduğunuzda itiraf edin, 2) haklı olduğunuzda susmayı bilin.(Nash)
Evliliklerin kabul etsek te etmesek te yaşadıkları en büyük paradokslardan bir tanesidir bu soru. Bazılarımızın içsel düşünme yaparken fark ettikleri bazılarının ise fark edip kabul etmediği çok önemli bir sorudur. Biraz açalım biz bu soruyu :
*Bizler gerçekten neden eşimizde annemizi (babamızı) arıyoruz ?
*Bu arayışımıza sebep olan şeyler neler ?
*Evliliğimize herhangi bir zararı ya da faydası var mı ?
*Eşimi bazı davranışları neden değişmiyor neden değiştiremiyorum ?
Yukarıdaki soruları okurken bazı şeylerin farkına vardığınıza eminim şimdi bu sorular üzerinde biraz dönelim ve gerçekten ne kadar farkındayız,bu olayın etkileri neler bakalım.
YENİ EVLENECEKLER Her evli çift erkek annesini,bayan babasını ister eşinde,hareketlerinde arar burada herhangi bir problem yok ancak bizim isteklerimiz bazen ileri gidebilmektedir bazen nerdeyse annemizi isteriz aynı şeyleri aynı şefkati aynı tamamen sade sevgiyi isteriz belki de aşırıya gideriz. Ve bunun kötü tarafı biz o anda bu aşırıya gitmeyi fark etmememizdir. Evleneceği kişiyi arayanlarda karşına çıkacak kişiye fark etmeden ailesini arar bu konuyu açmak için size şöyle bir örnek olaydan bahsedeyim; yeni evlenecek bir arkadaşımla sohbetimde kendisine şu soruyu sordum sen eşinin nasıl biri olmasını istersin ? başta zorlansada daha sonra nası biri istediğini uzun uzun anlattı, bana bahsettiği kişinin kim olduğunu kime benzediği sorduğumda biraz şaşkınlık biraz gülümsemeyle“ evet o benim babam “cevabını aldım. Bu soruyu yeni evlenecek herkesin kendisine sormasını ve değerlendirmesini istiyorum. Peki ne yapmalıyız ; elbette bizler anne ve babalarımıza benzeyen eşler arayacağız ancak evlenme yaşını günümüzde 27 yaş olması sebebiyle bu yaşlarda seçiciliğimizin daha da arttığı konusunda hem fikiriz. Evleneceğimiz kişiyi ince çizgilerle değil kalın çizgiler içerisinde aramamız gerekmektedir.
Bu cümleyi bir örnekle açalım Halil ile Ayşe arkadaşları aracılığıyla tanışmaya giderler Halil başlar ben sofrayı kaldırmam,evi süpürmem,sabah kahvaltısız asla yapamam. Ayşe içinden bu nasıl adam diye geçirir ne yazık ki bu çok karşılaşılan bir tablo eminim bu yazıyı okuyan ve bunu yapıp gülenler var aranızda. Arkadaşlar öncelikle biz her zaman her yerde önce kendimiz olmalıyız,doğallığımızı kaybettiğimiz anda esas kendimizi kaybederiz. Evlilik gibi çok öenmli ve ciddi kararlar alma dönemlerinde olabildiğince kendimiz olmaya gayret göstermeliyiz. Gelin şimdi Halil ile Ayşe’yi tekrar buluşturalım. Halil ev işlerinde yardım etmek isterim ama fazla elimden gelmez ve sevmem yinede elimden geldiği sürece tabi ki yardım ederim olmaz sa olmazlarım eşimin bana ciddi bir şekilde saygı duyması,ailem ve arkadaşlarımın yanında bana değer verdiğini gösterebilmesi… gibi sayabiliriz. Şimdi Halil ilk baştaki cümlelerinin altında yatan sebepleri biraz irdeleyelim sizde bana hak verecekmisiniz görelim. Annemiz sofrayı kaldırır,annemiz evi süpürür,annemiz her gün kahvaltı hazırlar sabahın o erken saatinde uyanır çünkü onlar annemiz biz eşimizi arıyoruz unutmayın…(bu cümleleri okuyan bayanlar biraz içlerinden kızabilirler bana ancak aşağıdaki paragrafta bu cümlemi biraz daha netleştiriyorum okumaya devam…)
EVLİ ÇİFTLER bu sorunla bekli de en çok karşılaşan kişilerdir.Çünkü biz evliliğin ilk yıllarını tabiri caizse birbirimizi adam etmeye uğraşırız yani değiştirmeye peki değiştiremediğimizde ne olur ? Esas olay burada başlar. Erkekler annesini arar zaman zaman annesinden bahseder “annem olsaydı v.b.” bu kelimenin sık kullanılması evliliğe ciddi zarar verir. Aynı zamanda “babam böyle yapardı vb.” bunlar aklımıza gelir elbette ama sesli düşünme olayını azaltmamız gerekir. Eşiniz eşinizdir anneniz veya babanız olamaz şunları farkına çok iyi varabilmek gerekir. Eşimize duyduğumuz duygularla anne ve babalara duyulan duygular farklıdır eşleştirilemez, karşılaştırılamaz. Annelerin güzelliği oradadır arkadaşlar bu kadar masum ve saf,yalnız oğludur ondan hiçbir şey beklemez çünkü hayatı paylaşmaz oğluyla hayatı yaşatmaktır onun amacı. Eşimiz peki onun amacı hayatı paylaşmak ve yaşamak buradaki ince ama çok hassas bir fark var. Eminim biraz düşünüldüğünde bana hak vereceksiniz. Erkeklere çok yüklendim farkındayım biraz da bayanlar tarafından bakalım. Eşimizi babamız olsun isteriz öyle ağır olsun öyle becerikli olsun bazen de babam gibi gülsün babam gibi sevsin işte o aradığınız kişi babanız,eşiniz değil ! babamız olduğu yerde kalsın hep değerli hayatınızın kahramanı belki de ancak şuan da bir kahraman değil ama hayatınızı paylaştığınız çok sevdiğim bir cümle beraber ölmeyi planladığınız kişidir o onu aksatmayın herkesi her şeyi olduğuyla sevin.
Evliliklerde eşlerimizi çok fazla değiştirme çabasına giriyoruz,değişim şarttır ve mecburidir buna harcayacağımız enerjiyi eşlerimizi anlamaya onu olduğu şekilde özümsemeye çalışırsak hem daha yaşanılır hale gelir hayat,hem de yoğun iş hayatımızda enerjimizi diri tutarız. Bu eşlerimizi “aman ne yapayım artık uğraşamam” mantığı geliştirmek değildir.( Eşlerin birbirlerinin davranışlarını değiştirmesi konusu çok ayrıntılı bir konu olduğu için ve konuyu dağıtmaması bakımında fazla açamayacağım. Özel sorularınızı mesaj veya mail yoluyla yazabilirsiniz). Bizler kendimizi en çok saçma ve basit konularda üzebiliyoruz bu da iş hayatımızı,günümüzü aşırı yorgun ve bitkin geçirmemizi sağlıyor özellikle İstanbul gibi büyük bir şehirde yaşıyorsanız evdeki sorunların ağırlığı iki üç kat fazla gelebilmektedir. Şu kısa hayatta evliliğimizi ve yaşamımızı olabildiğince güzel, huzurlu, neşeli geçirmeliyiz .
Evlilikte sorun olan ve hatta boşanmaya kadar gidebilen sorunlardan bir tanesi olan bu konu üzerinde İtalya da yapılan bir araştırmayı sizinle paylaşmak istiyorum
Karım anneme hiç benzemiyor
Boşanmış veya boşanmak için mahkemeye vurmuş İtalyan kadın ve erkeklerinin boşanma sebepleri şöyle :
ERKEKLER
Karım anneme benzemiyor % 21
Karım beni aldatıyor % 15
Karım çok bencil % 11
Evliliğimiz rutin hale geldi % 10
Karımı fizik olarak beğenmiyorum % 8
Karım illa çocuk istiyor % 5
Kaynanamı çekemiyorum % 4
Bu araştırmada görüldüğü üzere boşanmanın en üst sırasında hepimizin basit bir sorun gibi gördüğü konu gelmektedir.aynı araştırmacının ilginç ve güzel bir araştırmasıyla son veriyorum.Herkese sağlıklı mutlu huzurlu eşiyle uyumlu günler diliyorum bu tür problemleriniz varsa mesaj yoluyla ulaşabilirsiniz esen kalın…
Anket, çiftlerin % 80'inin boşanmadan olumsuz etkilendiğini gösteriyor. Ve, İtalyan usulü boşanmadan sonra çiftler birbirlerine şöyle beddua ediyor:
ERKEKLER
Benim gibi ızdırap çeksin % 26
Depresyon geçirsin % 19
Kilo alır İnşallah % 4
Saçları dökülsün % 3
Ölsün % 3
KADINLAR
Kocam İnşallah beni unutamaz % 23
Yeni karısıylayken beni düşünsün % 15
İnşallah manastıra kapanır % 6
Histerik bir karıya düşsün % 4
Vergi cezasına çarptırılsın % 3
Ölsün % 1
Evliliğinizi iyi götürmek istiyorsanız, 1) hatalı olduğunuzda itiraf edin, 2) haklı olduğunuzda susmayı bilin.(Nash)
Evliliklerin kabul etsek te etmesek te yaşadıkları en büyük paradokslardan bir tanesidir bu soru. Bazılarımızın içsel düşünme yaparken fark ettikleri bazılarının ise fark edip kabul etmediği çok önemli bir sorudur. Biraz açalım biz bu soruyu :
*Bizler gerçekten neden eşimizde annemizi (babamızı) arıyoruz ?
*Bu arayışımıza sebep olan şeyler neler ?
*Evliliğimize herhangi bir zararı ya da faydası var mı ?
*Eşimi bazı davranışları neden değişmiyor neden değiştiremiyorum ?
Yukarıdaki soruları okurken bazı şeylerin farkına vardığınıza eminim şimdi bu sorular üzerinde biraz dönelim ve gerçekten ne kadar farkındayız,bu olayın etkileri neler bakalım.
YENİ EVLENECEKLER Her evli çift erkek annesini,bayan babasını ister eşinde,hareketlerinde arar burada herhangi bir problem yok ancak bizim isteklerimiz bazen ileri gidebilmektedir bazen nerdeyse annemizi isteriz aynı şeyleri aynı şefkati aynı tamamen sade sevgiyi isteriz belki de aşırıya gideriz. Ve bunun kötü tarafı biz o anda bu aşırıya gitmeyi fark etmememizdir. Evleneceği kişiyi arayanlarda karşına çıkacak kişiye fark etmeden ailesini arar bu konuyu açmak için size şöyle bir örnek olaydan bahsedeyim; yeni evlenecek bir arkadaşımla sohbetimde kendisine şu soruyu sordum sen eşinin nasıl biri olmasını istersin ? başta zorlansada daha sonra nası biri istediğini uzun uzun anlattı, bana bahsettiği kişinin kim olduğunu kime benzediği sorduğumda biraz şaşkınlık biraz gülümsemeyle“ evet o benim babam “cevabını aldım. Bu soruyu yeni evlenecek herkesin kendisine sormasını ve değerlendirmesini istiyorum. Peki ne yapmalıyız ; elbette bizler anne ve babalarımıza benzeyen eşler arayacağız ancak evlenme yaşını günümüzde 27 yaş olması sebebiyle bu yaşlarda seçiciliğimizin daha da arttığı konusunda hem fikiriz. Evleneceğimiz kişiyi ince çizgilerle değil kalın çizgiler içerisinde aramamız gerekmektedir.
Bu cümleyi bir örnekle açalım Halil ile Ayşe arkadaşları aracılığıyla tanışmaya giderler Halil başlar ben sofrayı kaldırmam,evi süpürmem,sabah kahvaltısız asla yapamam. Ayşe içinden bu nasıl adam diye geçirir ne yazık ki bu çok karşılaşılan bir tablo eminim bu yazıyı okuyan ve bunu yapıp gülenler var aranızda. Arkadaşlar öncelikle biz her zaman her yerde önce kendimiz olmalıyız,doğallığımızı kaybettiğimiz anda esas kendimizi kaybederiz. Evlilik gibi çok öenmli ve ciddi kararlar alma dönemlerinde olabildiğince kendimiz olmaya gayret göstermeliyiz. Gelin şimdi Halil ile Ayşe’yi tekrar buluşturalım. Halil ev işlerinde yardım etmek isterim ama fazla elimden gelmez ve sevmem yinede elimden geldiği sürece tabi ki yardım ederim olmaz sa olmazlarım eşimin bana ciddi bir şekilde saygı duyması,ailem ve arkadaşlarımın yanında bana değer verdiğini gösterebilmesi… gibi sayabiliriz. Şimdi Halil ilk baştaki cümlelerinin altında yatan sebepleri biraz irdeleyelim sizde bana hak verecekmisiniz görelim. Annemiz sofrayı kaldırır,annemiz evi süpürür,annemiz her gün kahvaltı hazırlar sabahın o erken saatinde uyanır çünkü onlar annemiz biz eşimizi arıyoruz unutmayın…(bu cümleleri okuyan bayanlar biraz içlerinden kızabilirler bana ancak aşağıdaki paragrafta bu cümlemi biraz daha netleştiriyorum okumaya devam…)
EVLİ ÇİFTLER bu sorunla bekli de en çok karşılaşan kişilerdir.Çünkü biz evliliğin ilk yıllarını tabiri caizse birbirimizi adam etmeye uğraşırız yani değiştirmeye peki değiştiremediğimizde ne olur ? Esas olay burada başlar. Erkekler annesini arar zaman zaman annesinden bahseder “annem olsaydı v.b.” bu kelimenin sık kullanılması evliliğe ciddi zarar verir. Aynı zamanda “babam böyle yapardı vb.” bunlar aklımıza gelir elbette ama sesli düşünme olayını azaltmamız gerekir. Eşiniz eşinizdir anneniz veya babanız olamaz şunları farkına çok iyi varabilmek gerekir. Eşimize duyduğumuz duygularla anne ve babalara duyulan duygular farklıdır eşleştirilemez, karşılaştırılamaz. Annelerin güzelliği oradadır arkadaşlar bu kadar masum ve saf,yalnız oğludur ondan hiçbir şey beklemez çünkü hayatı paylaşmaz oğluyla hayatı yaşatmaktır onun amacı. Eşimiz peki onun amacı hayatı paylaşmak ve yaşamak buradaki ince ama çok hassas bir fark var. Eminim biraz düşünüldüğünde bana hak vereceksiniz. Erkeklere çok yüklendim farkındayım biraz da bayanlar tarafından bakalım. Eşimizi babamız olsun isteriz öyle ağır olsun öyle becerikli olsun bazen de babam gibi gülsün babam gibi sevsin işte o aradığınız kişi babanız,eşiniz değil ! babamız olduğu yerde kalsın hep değerli hayatınızın kahramanı belki de ancak şuan da bir kahraman değil ama hayatınızı paylaştığınız çok sevdiğim bir cümle beraber ölmeyi planladığınız kişidir o onu aksatmayın herkesi her şeyi olduğuyla sevin.
Evliliklerde eşlerimizi çok fazla değiştirme çabasına giriyoruz,değişim şarttır ve mecburidir buna harcayacağımız enerjiyi eşlerimizi anlamaya onu olduğu şekilde özümsemeye çalışırsak hem daha yaşanılır hale gelir hayat,hem de yoğun iş hayatımızda enerjimizi diri tutarız. Bu eşlerimizi “aman ne yapayım artık uğraşamam” mantığı geliştirmek değildir.( Eşlerin birbirlerinin davranışlarını değiştirmesi konusu çok ayrıntılı bir konu olduğu için ve konuyu dağıtmaması bakımında fazla açamayacağım. Özel sorularınızı mesaj veya mail yoluyla yazabilirsiniz). Bizler kendimizi en çok saçma ve basit konularda üzebiliyoruz bu da iş hayatımızı,günümüzü aşırı yorgun ve bitkin geçirmemizi sağlıyor özellikle İstanbul gibi büyük bir şehirde yaşıyorsanız evdeki sorunların ağırlığı iki üç kat fazla gelebilmektedir. Şu kısa hayatta evliliğimizi ve yaşamımızı olabildiğince güzel, huzurlu, neşeli geçirmeliyiz .
Evlilikte sorun olan ve hatta boşanmaya kadar gidebilen sorunlardan bir tanesi olan bu konu üzerinde İtalya da yapılan bir araştırmayı sizinle paylaşmak istiyorum
Karım anneme hiç benzemiyor
Boşanmış veya boşanmak için mahkemeye vurmuş İtalyan kadın ve erkeklerinin boşanma sebepleri şöyle :
ERKEKLER
Karım anneme benzemiyor % 21
Karım beni aldatıyor % 15
Karım çok bencil % 11
Evliliğimiz rutin hale geldi % 10
Karımı fizik olarak beğenmiyorum % 8
Karım illa çocuk istiyor % 5
Kaynanamı çekemiyorum % 4
Bu araştırmada görüldüğü üzere boşanmanın en üst sırasında hepimizin basit bir sorun gibi gördüğü konu gelmektedir.aynı araştırmacının ilginç ve güzel bir araştırmasıyla son veriyorum.Herkese sağlıklı mutlu huzurlu eşiyle uyumlu günler diliyorum bu tür problemleriniz varsa mesaj yoluyla ulaşabilirsiniz esen kalın…
Anket, çiftlerin % 80'inin boşanmadan olumsuz etkilendiğini gösteriyor. Ve, İtalyan usulü boşanmadan sonra çiftler birbirlerine şöyle beddua ediyor:
ERKEKLER
Benim gibi ızdırap çeksin % 26
Depresyon geçirsin % 19
Kilo alır İnşallah % 4
Saçları dökülsün % 3
Ölsün % 3
KADINLAR
Kocam İnşallah beni unutamaz % 23
Yeni karısıylayken beni düşünsün % 15
İnşallah manastıra kapanır % 6
Histerik bir karıya düşsün % 4
Vergi cezasına çarptırılsın % 3
Ölsün % 1
Beğenin 
evlilik uyum sorunları, evlilik öncesi, evlilik sonrası, evlenmek, eşim annesine benzetiyor, anneye benzeyen eş, babaya benzeyen eş, eş seçimi
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.
