Öfke Nedir?
MAKALE #8080 © Yazan Psk.Burcu TÜRK | Yayın Ocak 2012 | 8,226 Okuyucu
ÖFKE NEDİR?
v ÖFKE BİR DUYGUDUR.
v ÖFKE DOĞAL BİR DUYGUDUR.
v ÖFKE YAŞANMASI GEREKEN BİR DUYGUDUR.
Öfke, insanın doğuştan getirdiği ve yaşamın ilk yıllarında gelişen, çocuk ya da gencin günlük hayatı içerisinde çok sık oluşan, doyurulmamış isteklere, istenmeyen sonuçlara ve karşılanmayan beklentilere karşı verilen son derece doğal, evrensel, saldırganlık ve şiddet içermeyen, hayatı zenginleştiren, yaşamın sürdürülmesi için gerekli olan duygusal bir tepkidir.
Evrensel bir duygu olan öfke, günlük yaşamımızda önemli bir yere sahiptir. Öfkenin dört temel duygudan (sevinç, üzüntü, korku ve öfke) birisi olduğu kabul edilmektedir.
Öfke duygusu insan doğasının bir parçasıdır. Öfke genel anlamıyla “bireyin bir engellenme durumuyla karşı karşıya kalması, herhangi bir saldırıya maruz kalması, incinmesi, yoksun bırakılması ya da tehdit algılaması gibi durumlarda hissettiği bir duygudur.
Bu duygu genellikle, neden olarak görülen bireye ya da nesneye yönelik olarak ortaya konulan tepkilerle kendini göstermektedir. Bu tepkilerin ortaya konuluş biçiminin genellikle olumsuz olması, öfke duygusunun da olumsuz bir duygu olarak tanımlanmasına yol açmıştır.
Aslında öfke işlevsel olmayan bir duygu değildir. Diğer bütün duygularımızın olduğu gibi öfkenin de insan yaşamında önemli bir yeri vardır. Öfke insanın doğasında işlevi olan bir duygudur. Öfkeyi işlevsel olmaktan çıkararak istenmeyen bir duygu haline getiren şey, onun olumsuz bir biçimde yaşanması, ifade edilmesi, sergilenmesi ya da ortaya konulmasıdır.
Hoş olsun ya da olmasın, öfke duygusu bizim doğamızın bir parçasıdır. Bizler var olduğumuz sürece bu duygumuz da bizimle birlikte var olacaktır. O halde ne yapmamız gerekmektedir? Tabi ki öfkemizi yaşamamız, ortaya koymamız gerekmektedir. Fakat nasıl? İşte önemli sorun bu…
***
Bireylerde öfke iki biçimde görülür:
1. Sürekli öfke: Sürekli öfke bireylerde, genel olarak, “öfkelenmeye eğilimli olma durumu”nu ifade eder. Öfke düzeyi yüksek olduğundan dolayı herhangi bir engellenmeyle karşı karşıya kalan bireyde, öfke çok çabuk ve kolayca ortaya çıkabilir. Bu öfke durumu bireyde çoğu zaman doğal bir tepki halini almıştır. Sürekli öfkede, kendimizi öfkelenmekten alıkoymamız oldukça zordur. Sürekli öfke düzeyimiz yüksekse öfkemizi kontrol etmede büyük zorluklar yaşarız. Öfkemizi ifade etmede genellikle işe yarayan, yeni ve farklı tepkilerin olduğunu kabul etmekten kaçınırız. Ortaya koymuş olduğumuz tepkilerin doğruluğunda ısrar ederiz. Farklı tepkilerin daha işlevsel olduğunu kabul etmeyiz. Sürekli öfke durumunda, çoğu zaman bizi öfkelendiren şeyin ne olduğunu bilmeyiz. Bazı durumlarda öfkeli olduğumuz halde, öfkeli olmadığımızı iddia ederiz. Bu durum öfkenin, genel yaşam tarzımız haline gelmiş olmasından kaynaklanmaktadır. Sürekli öfke özelliğine sahipsek her an üzerimizde bir gerginlik hissederiz.
2. Durumluk öfke: Durumluk öfke bizde zamanla birlikte birikmiş ve ani bir biçimde ortaya çıkan öfkedir. Durumluk öfke, görünürde öfke biçiminde sergilenmesine ve öyle adlandırılmasına karşın aslında, bu duygunun temelinde bizlerin yaşadığı hayal kırıklığı, acı çekme, engellenme, incinme, karşılanmamış beklentiler vb. yaşantılar yatar. Yaşadığımız incinmişlik duygusu, ayrıca benlik saygımıza yöneltilen bir tehdit ya da güvenliğimizin tehlike altında olduğunu hissetmemiz durumunda ortaya çıkan korku gibi duygular, öfkelenmemize yol açabilmektedir. Aslında durumsal öfkeyi; amaca yönelmiş davranışımızın engellenmesi ya da haksızlık karşısında, şiddetli gerginlik, sinirlilik, hiddet gibi duyumsamaları yansıtan bir duygu durumu olarak ifade edebiliriz.
***
***
***
***
Öfkenin kaynağı, kişiden kişiye ve yaşamsal dönemlere göre değişiklik gösterebilir. Örneğin, yetişkinlerde genellikle öfkenin kaynağı yoksun kalma ya da sosyal engellenmeyken, çocuklarda kısıtlayıcı kurallardan kaynaklanabilir . Bazı kişilerin ya da bir grup bireyin hangi koşullarda öfke tepkisi göstereceği daha çok çevrelerini algılayış biçimleri ile ilişkilidir.
***
***
Araştırmalar öfke duygusunun cinsiyete göre değiştiğine işaret etmektedir. Öfkelenme sıklığı açısından kadınların, erkekler kadar ve onlara benzer yoğunlukta ve benzer nedenlerle öfkelendiği belirtilmektedir. Erkekler kadınlara kıyasla öfke duygularını daha doğrudan ifade etmektedirler. Kadınların ifade biçimi ise daha dolaylı olmaktadır. Öfke tepkilerinin yaşa göre azaldığını da tespit eden pek çok araştırma yapılmıştır. Yaşlı bireylerin öfkelerini daha az dışa vurdukları (daha az şiddetli), içsel olarak öfkelerini kontrol etmeye çalıştıkları ve daha çok sakinleşme stratejileri kullandıkları görülmüştür.
***
KAYNAKLAR
Avcı R (2006). Şiddet davranışı gösteren ve göstermeyen ergenlerin ailelerinin aile işlevleri, öfke ve öfke ifade tarzları açısından incelenmesi. Eğitim Bilimleri AD Yüksek Lisans Tezi, Çukurova
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü. Adana.
Balkaya F (2006). Üniversite öğrencilerinde temas biçimlerinin öfke ve anksiyete ile ilişkisi. Doktora Tezi, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü. Ankara.
Balkaya F, Şahin NH (2003). Çok boyutlu öfke ölçeği. Türk Psikiyatri Dergisi, 14 (3): 192-202.
Batıgün AD (2004). İntihar ile ilişkili bazı değişkenler: Öfke/saldırganlık, dürtüsel davranışlar,
problem çözme becerileri, yaşamı sürdürme nedenleri. Kriz Dergisi, 12 (2): 49-61.
Batıgün AD, Şahin NH (Ankara, 2009) Kişilerarası Tarz, Öfke ve Benlik Algısı: Psikopatolojilerde Ortak Ögeler. Ankara Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri
2 Beğeni
Makale Kütüphanemizden | ||||
|
öfke, öfke duygusu, sürekli öfke, durumluk öfke, öfke içevurumu, öfke dışavurumu, öfke ifadesi, öfkenin tanımı, öfke nedir
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.