2007'den Bugüne 92,260 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Yaşamsal Bağlılığın Göstergeleri, Pencere Önü Çiçekleri
MAKALE #8189 © Yazan Uzm.Psk.Saadet ELEVLİ | Yayın Ocak 2012 | 4,849 Okuyucu
YAŞAMSAL BAĞLILIĞIN GÖSTERGELERİ, PENCERE ÖNÜ ÇİÇEKLERİ

Hayata bağlılığın, insanın içindeki yaşama sevincinin, yaşama coşkusunun pek çok göstergesi var aslında, bunlardan biri de evimizdeki çiçekler, pencere önündeki küçük menekşeler ya da balkon demirlerinden sarkan küsen çiçekleri, begonyalar, karanfiller, sardunyalar, güller, nergisler…

İnsanlar gelişen teknoloji ile birlikte gökdelenler inşa etti, pek çok yenilik sayesinde deyim yerindeyse insanların ayakları yerden kesildi, ama insanın bir yanı hep doğaya dönük kaldı, bir yüzü hep toprağı özledi, avuçlarını sıkınca kum zerreciklerinin akışını hissetmek istedi. Beton insanın toprağı bellemesini engelledi ama küçücük evinin balkonunun bir kenarında, meyve kasaları içinde maydanoz, süs biberleri yetiştirmesini engelleyemedi. Çünkü toprak “yaşam”dı, “can”dı, “canlılık”tı, “hayatın, hayatın canlılığının” bir kanıtıydı, insanın içindeki yaşama dönük yüzünün yansımasıydı. İnsanın hayata bağlılığının bir uzantısıydı. Eski insanlar, babaannelerimiz , anneannelerimiz nerede boşalmış bir yoğurt kabı bulsa, tükenmiş bir yağ tenekesi ellerine geçse içine toprak doldurup çiçek dikmezler miydi? Sarı ayçiçeği yağı tenekelerinin içinde hayata dolu dolu kahkahalar atan cam güzelleri, mercan köşkleri, karanfiller, güller… Çocukluğumdan en çok aklımda kalanlar arasında, babaannemin merdivende sıralanmış çiçekleri ve bahçede çok kıymetli gülleriydi. O zamanlardaki her çocuk gibi, çünkü şimdinin çocuklukları eskilerin çocukluğundan biraz farklı, 23 nisanlarda en güzel çiçekleri okulun bahçesindeki Atatürk büstüne götürmek ayrı bir heyecandı bizim için. 23 nisan sabahı, bayramlık kıyafetler giyilir ve bahçedeki en güzel çiçekler toplanır ve Atatürk büstü çiçeklerle donatılırdı. Çocuklar çiçek toplamayı çok severler ve nerede yol üzerinde yeni açmış çiçekler varsa, onları önce çocuklar görürler, çünkü çocuklar her zaman yetişkinlerden daha fazla yaşam coşkusu taşırlar, küçük şeylerde bile içlerindeki hayata dair duydukları heyecan dolar taşar küçücük bedenlerinden dışarıya. Çocukluğumun unutamadıklarından, sakladıklarından bir diğeri de, babaannemle gittiğimiz ev gezmelerinden toplanan ve sonrasında yedek saksılarda çoğaltılan çiçekler. Ne zaman misafirliğe gidilse, ayrılırken mutlaka ev sahibinin çiçeklerine şöyle bir göz atılırdı ve babaannem eğer kendinde olmayan bir çiçek gördü ise, ev sahibinden mutlaka bir dal isterdi, ve çoğaltmak için çiçekten kırılan dal, büyük bir seremoni ile ıslatılmış bir bez parçasına sarılır, hatta mümkünse içinde de bir avuç toprak konulur, öyle eve kadar getirilirdi ki, eve gelene kadar solmasın! Eve geldikten sonra da ayrı bir seremoni başlardı. Kırılan dal bir su bardağının içine ıslanır ve birkaç hafta kök salması beklenirdi, kök saldıktan sonra da özenle saklanan ay çiçek yağı tenekelerinin içine dikilir ve sonrasında da her sabah su verilirdi. Ve o çiçek baharda çığlık çığlığa çiçekleriyle hayata merhaba derdi. O çiçeklerin çığlıkları da babaannemin hayata haykırışlarıydı aslında.

Sokaklar şehrin nasıl gerçek yüzünün birer yansıması ise, evler de o evde yaşayanların içsel dünyalarının birer yansımasıdır. Bir ev görürsünüz balkonu botanik bahçesi, başka bir ev görürsünüz balkonda üste yığılmış atıl eşyalar. Bu çok basit görüntü bile o evde yaşayan insanların hayatları, hayata bağlılıkları, yaşama sevinçleri konusunda pek çok ip ucu verir. Güneş ışığının sadece günün belli saatlerinde şöyle bir merhaba deyip hızlıca kayıverdiği bodrum katında yaşayan ve pencere önünde küçük saksılarda çiçekler yetiştiren insanlar bana hep güçlü olmayı çağrıştırmıştır, çünkü bu manzara yaşama bağlılığın, yaşama coşkusunun ve hayata dair umudunun olduğunun tablosudur. Bir insan sabahları çiçeklerine su vermeyi unutmuyorsa, o insan yaşama sevinci ile dolu demektir. Çünkü çiçek yaşamı hissetmenin, içindeki yaşam coşkusunu dışarıya yansıtmanın başka dilde ifadesidir. İnsan kendinde olmayan bir şeyi asla başka bir şeye yöneltemez. Bir insanda yaşama bağlılık, yaşayan her şeye bağlılıktır.

Güneşe açılan perdeler, hayata aralanan kapılardır. İnsan bir kere sevmeye başladı mı yaşamaya da başlar. Önce kendimize, sonra diğerine olan güvensizliğimizin bir göstergesi de olsa demir parmaklıklı pencereler, o pencerelerde umutlarınızı büyüttüğünüz çiçekler. Baharda açan çiçekleriyle yaşam çığlığımızı haykırırlar! Çiçekler yaşama bağlılığın, hayata dair umudu olduğunun göstergesidir, yaşama sebebidir, yaşama sebebinin başka dilde ifadesidir.

Pencere önü çiçekleriniz, pencerenizden hiç eksik olmasın!

Psikolog Saadet Elevli

çağdaş Marmaris gazetesi 24.12.2011 tarihli yazısı
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Yaşamsal Bağlılığın Göstergeleri, Pencere Önü Çiçekleri" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Saadet ELEVLİ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Saadet ELEVLİ'nin izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Saadet ELEVLİ Fotoğraf
Uzm.Psk.Saadet ELEVLİ
Muğla (Online hizmet de veriyor)
Uzman Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi13 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Psk.Saadet ELEVLİ'nin Makaleleri
► Emdr: Zihne Açılan Pencere Psk.Mine Didem ARULAT
► Yaşamsal Netlik Psk.Namık ACAR
► Yaşamsal Travmalarımız Psk.Özlem AKKEL
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Yaşamsal Bağlılığın Göstergeleri, Pencere Önü Çiçekleri' başlığıyla benzeşen toplam 5 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Coronafobi Mart 2020
► Okul Korkusu Kasım 2015
► Somatizasyon Bozukluğu Kasım 2015
► Yeme Bozukluğu Kasım 2015
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


08:28
Top