2007'den Bugüne 92,309 Tavsiye, 28,219 Uzman ve 19,977 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Bebeklik ve Çocukluk Döneminde Karşılaşılan Uyku Sorunları ile Baş Etme
MAKALE #8239 © Yazan Uzm.Psk.Tuğba DEMİRÖZ | Yayın Ocak 2012 | 5,992 Okuyucu
Uyku, bebeklik ve çocukluk dönemlerinde gerekli besinlerinden biridir. Uyku çocuğun bedensel gelişimini, boyunun uzamasını, acıkmasını, sakinleşmesini ve psikolojik yönden sağlıklı kalmasını sağlar. Bu sebeple bebeklik ve çocukluk dönemlerinde özellikle de okul çağına kadar uykunun düzenli olmasına özen göstermek gerekir. Okul çağına kadar çocukların en az 10 saat uyumasına ortam hazırlamak ve ona uyması için fırsat vermek önemlidir. Yaş ilerledikçe uyku süresi giderek azalacağı gibi, 10 saat uykuya ihtiyaç duymayan çocuklar da olacaktır. Her çocuğun uyku yapısının farklı olduğu göz önünde bulundurulmalı, çocuğa uyuması için gereksiz baskıdan kaçınılmalıdır. Neticede her anne baba çocuğunun uykusunu alıp almadığını rahatlıkla bilir. Uykusunu almış her çocuk yataktan dinç ve mutlu kalkarken, uykusunu alamamış çocuklar ağlayarak uyanır, mızmızlaşır, uzun süre hırçın davranışlar sergiler, uyku yoksunluğu süresi uzadıkça davranış bozuklukları da aynı oranda artar.

Okul öncesi dönem çocuğunun uykusu, öğle uykusuna ihtiyaç duyma sebebiyle yetişkin dönem uykusundan farklılaşmakta, ilköğretim yaşantısının başlamasıyla öğlen uyumak şartlardan dolayı giderek zorlaşmakta ve çocuk tıpkı yetişkinler gibi yalnızca gece uykusuyla yetinmeye başlamaktadır. Çocukluk dönemi uykusunun yetişkin uykusundan tek arkı bu değildir. Çocukların uyku yapıları da yetişkinlerden epey farklıdır. Örneğin bebeklerin uykularının büyük bölümü (% 50-% 60)REM uykusundan oluşmakta, yaş ilerledikçe REM uykusu giderek azalmakta, ilköğretim çağında özellikle 8 yaşla birlikte yetişkindeki düzey olan %20-25 oranına inmektedir. Uyku sorunları ise sadece uyku yapısı sorunlarına bağlı olarak ortaya çıkmaz. Bu sorunları şu şekilde sıralayabiliriz:


• Uykuya dalmada güçlük çekmek

• Gece uykusundan sık sık uyanmak
• Uykuda konuşmak
• Ağlayarak uyanmak
• Gece boyu uyumamak
• Gün boyu uykulu görünüm
• Işık olmadan uyumamak
• Yanında yatan birisi olmadan uyumamak
• Kabus görmek
• Alt ıslatmak
• Diş sıkmak, gıcırdatmak
• Erken uyanmak


Çocukların uyku problemleri genellikle

• Düzensiz uyku alışkanlıkları
• Yatağa gitmek istememe
• Uykuya dalma endişelerinden kaynaklanır.

Süreğen uyku problemleri genellikle duygusal zorlukların habercisidir. Özellikle terk edilme endişesi (ayrılık kaygısı), yalnız bırakılma ya da kalma korkusu küçük çocukların gelişimsel sorunlarından biridir. Nihayetinde uyku ayrılık anıdır. Bu sebeple bazı çocuklar ayrılmamak için uyumayı reddedebilirler. Bundan dolayı aileler düzenli uykuya bebeklikten itibaren önem vermeli, her gün aynı saatte yatağa gitmeye özen göstermelidirler. Yanı sıra çocuğun yalnız uyuması, onları zorlamadan ve sert davranmadan sağlanmalı, yalnız yatma konusunda cesaretlendirmelidir. Yalnız yatmama isteği sadece terk edilme durumundan kaynaklanmaz. Bazen çocuk birşeylerden korktuğu için yalnız yatmak istemez, bazen de anne baba bebeklikten itibaren çocukla aynı odayı; hatta aynı yatağı paylaştığı için çocuğun yatma alışkanlığı o şekilde gelişmesinden kaynaklanır. Bu sorunlara mahal vermemek için eğer ev müsaitse bebek uyuduktan sonra kendi yatağına yatırılmalı, kendi yatağında uyanmalıdır. Eğer yalnız yatmama korkulardan kaynaklı ise muhakkak bu konuda bir psikologdan yardım almalı, öncelikle korkuyla baş etmeyi çocuk başarabilmelidir. Durum neden kaynaklanırsa kaynaklansın uyku vakti yaklaştığında çocuğun uykusunu açıcı (kovalamaca, hoplama, boğuşma, gıdıklama, dans, aksiyon filmleri…)şeylerden kaçınılmalı, onların yerine sakinleştirici oyunlar, yatma öncesi rahatlatıcı aktivitelere yönelmelidir. Ilık bir duş, mırıldanarak konuşma, gülümseyen bir yüz, hafif bir masaj, masal okumak gibi… Aksi halde yalnız uyumak çocuk için daha zor olacaktır.


Uyku insan gelişiminin tüm yaşlarında çok önemli olmakla birlikte özellikle bebeklik ve çocukluk dönemlerinde çok çok önemlidir. Bu sebeple aile iç uykuya yeterince önem vermelidir. Çocuğun yattığı yer ve yatma saati belli olmalı, yatak odası uykuya sıcaklık, havalandırma, ışıklandırma, ses bakımından uygun olmalıdır. Bu konuda ilgisiz bir tutum yanlış olduğu gibi aşırı kuralcı, titiz bir tutumda sağlıklı değildir.


Uykunun ceza aracı olarak kullanılmasından kaçınılmalıdır. Bazı aileler biraz yaramazlık yapan ya da gürültü patırtı yapıp evdeki misafirlerle sohbet ettirmeyen çocuğa “Hadi bakalım doğru yatağına gidiyorsun.” ya da “Ancak uslu durursan bizimle oturabilirsin; yoksa hemen yatağa.” denilerek, uykuyu ceza aracı olarak kullanırlar. Bu davranışın birkaç kez tekrarlanması bile çocukta uykunun ceza olduğu sonucunu çıkarmasını geciktirmez ve uyku ile ceza arasında bir kez bağ kuran çocuk artık uyumaktan, yatağına gitmekten şiddetle kaçınır. Uyumamak için hırçınlaşır, yüksek sesle ağlar, ne yapılsa ağlamasını artırmaktan başka işe yaramaz. Uykusu gözünden aksa bile inadı bırakmaz ve ailede uyku adına verilen süreğen garip bir savaş başlar. Çocuğa uyumadan önce sert davranmanın çözüm olduğunu sanan kişiler büyük bir yanılgı içindedir. Uyku gevşemiş bir zihin ve beden ile ulaşabilen haldir, gergin ve sinirli durumda uyku aksine kaçar. Bu sebeple uykudan önce sert davranmak, azarlamak, otorite takınmak yerine; konuşma volümü kısılmalı, gece moduna geçilmeli, yavaş, sakin, huzur verici tonda konuşmaya gayret edilmelidir.


Kabus, çocuklukta çok sık karşılaşılan durumlardandır. Kız çocuklarda erkeklere nazaran daha fazla rastlanmaktadır. Kabus gören çocuk genelde bağırarak, ağlayarak uyanır. Çocuğa bu konuda “Korkacak bir şey yok, bak sadece kötü bir rüyaydı.” , “Cesur ol, erkek adam rüyadan korkar mı?”demek ya da alay etmek, gülmek onu rahatlamak yerine anlaşılmadığını düşünmesine, daha çok telaşlanmasına yol açabilmektedir. Bu durumda aileye düşen çocuğunun yanına giderek onu rahatlatmak, güvende olduğu konusunda teminat vermek, yalnız olmadığını yanında olduklarını vurgulamalarıdır. Beden farkındalığını geliştirme çalışmaları da çok işe yarar. “Yatağına dokun, dolabına dokun, ışığı aç, rüya olduğunu fark edeceksin, gördüğün gibi odandasın ve güvendesin, çağırdığında hemen yanına geliriz, kabustan korkman çok normal, ben de kabus gördüğümde korkuyla uyanıyorum, odamda olduğumu anladığımda hemen rahatlıyorum.” demek bir çok çocukta çok işe yaramaktadır.


Uyku korkusu (kabustan farklı), uykuda dolaşma, uykuda konuşma seyrek rastlanan uyku sorunlarındandır. Bu durumlar parasomnia olarak adlandırılır. Uyku korkusu olan çocuklar kontrolsüzce bağırır, uyanık gibi görünmeye çalışır; fakat iletişim kurmaz, sıklıkla da 4-12 yaş arası çocuklarda görülen seyrek rastlanan durumlardandır. Uykuda dolaşan çocuklar ise uyanık görünseler de uyumaktadırlar. Bu sebeple farkında olmadan kendilerini incitebilir, kendilerine zarar verebilirler. Genellikle 6-12 yaşlar arasında görülen bu durum, erkek çocuklarda kızlara oranla daha fazla rastlanır. Uykusunda dolaşan çocuğu ayaktayken uyandırmak yerine sakin ve sessizce yatağına götürmek, uyandırmaktan kaçınmak önemlidir.

Çocukluk döneminde görülen alt ıslatma vakalarının bazıları uyku bozukluklarıyla bağlantılı olup, uykunun bütün safhalarında görülebilir. Sıklıkla uykuya daldıktan sonra ilk bir saat içinde olur. Alt ıslatma 4 yaşına kadar normalken bu yaştan sonra mesane kontrolünü sağlamış çocuk halen gece yatağını ıslatıyorsa, psikologdan destek alarak rahatlıkla çözülebilen konulardandır.

Uykuda konuşma ise, çoğunlukla hafif uyku döneminde görülen, konuşma içeriği net olmayan, ilgili ilgisiz şeylerin söylenmesi durumudur. Çocuk anlamı olmayan bir şeyler söyledikten sonra sessizce uyumaya devam eder. Ender olarak bazı çocuklar aynı odada uyuyan bir başka kişi ile konuşmaya başlarlar. Diğer kişi uyanık olduğunu zannederek onunla konuşmayı sürdürebilir. Genellikle uyanıkken verdikleri duygusal ve bedensel tepkileri uykudayken de verir, konuştukları konuya göre sinirlenebilir, ses tonları yükselebilir bedenen gerilebilirler. Bu durum çoğunlukla aileleri korkutmakta, uykuda konuşmaya sebep ise çoğunlukla stres olmaktadır. aile öncelikle çocuğunu rahatlatmalı, ona güven vermeli, endişe ve korkularını dillendirmesine müsaade etmeli hatta bu konuda onu cesaretlendirmelidir. Psikoterapi ile stresle baş etmeyi öğrenen çocuklarda uykuda konuşma ciddi oranda azaldığı görülmektedir.


Diş sıkma ve diş gıcırdatma (Bruksizm), kaygı verici, stresli günler yaşayan çocuklarda görülen bir durumdur. Bu sebeple kaygı kaynağını tespit etmek ve çocuğa stresle baş etme yolları, gevşeme egzersizleri öğretmek, paylaşımları artırmak, kendini ifade etme konusunda yüreklendirmek çok önemlidir.

Son olarak odanın ferahlaması için hoş ve hafif bir çiçek kokusu (yasemin, ıhlamur…) sıkılması uykuya geçişi kolaylaştıracağı, evdeki kötü kokular (kızartma, balık, yemek, sigara…) ya da ağır bir koku (şekerli parfümler, lavanta, safran…)uykuya geçişi zorlaştıracağı bilinmelidir. Aynı şekilde hafif bir enstürmantal (meditasyon ve hipnotik gevşeme müzikleri…) müzikte uykuya geçişi kolaylaştırıcı etki yapacaktır.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Bebeklik ve Çocukluk Döneminde Karşılaşılan Uyku Sorunları ile Baş Etme" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Tuğba DEMİRÖZ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Tuğba DEMİRÖZ'ün izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     2 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Tuğba DEMİRÖZ Fotoğraf
Uzm.Psk.Tuğba DEMİRÖZ
İstanbul
Uzman Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi244 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Psk.Tuğba DEMİRÖZ'ün Yazıları
► Bebeklik Döneminde Baba Olmak Psk.Sinem OLCAY
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,977 uzman makalesi arasında 'Bebeklik ve Çocukluk Döneminde Karşılaşılan Uyku Sorunları ile Baş Etme' başlığıyla benzeşen toplam 26 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Manüplasyon Ocak 2017
► Empati Kasım 2016
◊ Kıyamet Senaryoları Temmuz 2013
◊ Ticari Zeka Haziran 2013
◊ Hey Tuğba Naber? Nisan 2013
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


22:17
Top