2007'den Bugüne 92,297 Tavsiye, 28,217 Uzman ve 19,977 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Maslow’un İhtiyaç Hiyerarşisi Teorisi
MAKALE #8242 © Yazan Uzm.Psk.Tuğba DEMİRÖZ | Yayın Ocak 2012 | 11,957 Okuyucu
Maslow, 1970 tarihli “Motivasyon ve Kişilik” adlı yapıtının önsözünde, birçok tartışmalara neden olan teorisini açıklamıştır. İçinde bulunduğu dönem psikoloji biliminin elde ettiği verilerden yararlandığını, bununla beraber psikoloji ekollerinin oluşturduğu insan imajını reddettiğini, insanı anlamanın yolunu insanı daha bütüncü şekilde ele almak olduğunu savunmuştur. Ona göre kendisinin ortaya koyduğu bakış açısı, kendi deyimiyle “bu gerçek devrim”; yani “yeni bir insan-doğa-bilim-değer imajı” özellikle iletişim kanallarını ellerinde tutan bir kısım aydın tarafından görmezlikten gelinmiştir. Bu aydın topluluğun birçok üyesi “insanı çürütücü bir nefret ve zalimliğe götüren derin bir ümitsizlik, küçümseme ve şüphenin” hakim olduğu bir tutum içindedir. Bu kişilere göre insan doğasının ve toplumun iyiye doğru gelişmesi mümkün değildir. Ayrıca bu kişiler insanın yüksek değerlere veya kendi çıkarları ve egosu dışında, diğer insan, hayvan ve cansızlara doğru yayılan bir sevgi içinde olabileceklerine inanmamaktadırlar. Dürüstlüğün, cömertliğin, şerefin, şefkatin ve sevginin var olduğunu hastalıklı bir şüphecilikle kabul etmez ve tüm bu insani değerlere inananlara düşmanca tavırlarla “ahmak, izci, Pollyanna, doğrucu Davut, saf, hayalperest…”sıfatlar yakıştırır ve küçümserler. Bu tavırların temelindeki dinamikler ne olursa olsun Hümanistik Psikoloji bunların tam karşısındadır. Maslow, insan doğasındaki iyiliği belirleyen dinamikleri kabul ederken titiz davranmak gerektiğini; fakat insan doğasının eninde sonunda ve gerçekte kötü olduğu iddialarını da reddettiğini söyler.

Onun bu görüşleri tartışılmakla beraber her psikolog, psikolojik danışman, çocuk gelişim uzmanları ve eğitimciler tarafından mutlaka okunmalıdır. Bu teori sadece insana farklı bir açıdan bakmakla kalmaz, bizleri düşünmeye sevk eder, göz ardı edilen kavramları hatırlamamızı sağlar. Oldukça iyimser bir teori denebilir. Saldırganlık, yıkıcılık ve düşmanca duyguların bazı hormonal ve kromozal olayların dışında, doğuştan gelen özellikler olmayıp, belirli sebepler sonucunda geliştiklerini savunur.


Maslow’a göre insan; birleşmiş örgütlenmiş bir bütündür. İnsanın bir parçası değil, bütünü motive olur. Örneğin kişi acıktığında; onun sadece mide ve bağırsaklarında değişim olmaz, aynı zamanda algıları da değişir. Yiyeceklerle ilgili uyaranları diğerlerine göre daha çabuk algılar. Hafızası da değişime uğrar. Yiyeceklerle ilgili deneyimler bilince daha yakın hale gelerek hatırlanır. Düşünce içerikleri de değişimden nasibini alır. Yaptığı işe konsantrasyonu bozulur, işini düşünmekten çok, nasıl karnını doyuracağını düşünmeye başlar. Heyecanları da etkilenir. Açken diğer anlara kıyasla daha gergin, tahammülsüz ve sinirli olur. Kısacası, acıktığımızda sadece mide ve bağırsak değişimlerine yoğunlaştığımızda, davranışlarla ilgili birçok öneli ipucunu da kaçırmış oluruz.

Maslow, motivasyonun temelinde yatan ihtiyaç ve dürtülerin atomistik listelerini oluşturmanın yanıltıcı olacağını, bu tür listelerin dürtüler arasında bir eşitliğin bulunduğu, dürtülerin ortaya çıkışının ve güçlerinin aynı olduğu yanılgısına götüreceği ikazında bulunur. Çünkü bir dürtünün ortaya bilincine varılması; ancak diğer dürtülerin tahmin edilme durumuna bağlıdır. Öte yandan listeler, dürtülerin sanki birbirinden kopuk şeylermiş izlenimini verdiğini, oysa dürtülerin birbirinden kopuk değil aksine birbirine sıkı sıkıya bağlı olduğunu savunur. Nitekim insan parçalarının toplamından daha büyük bir bütündür. Ayrıca listeler dürtülerin dinamik özelliklerinin; yani bilinçli ya da bilinçdışı yönlerini de görmeye engel teşkil etmektedir. Çünkü bazen bir dürtü, diğer dürtülerin kendini ifade etme yolu olabilmektedir. Şöyle ki engellenmiş, kırılmış, başarısızlığa uğramış bazı kişiler kendini sınırsızca yemek yemeye verebilmektedirler.
Ona göre, insanın basamaklı bir sıra gösteren temel ihtiyaçlarını kabaca iki motivasyon grubuna ayırabiliriz. O, bunlarla ilgili olarak “Aşağı seviyedeki ihtiyaçlar” ve “Yukarı seviyedeki ihtiyaçlar” kavramlarını kullanmaktadır.
İhtiyaçlar hiyerarşisinin en alt basamağında yeme, içme, barınma, ısınma, uyuma, dinlenme, dışkılama…gibi fizyolojik ihtiyaçlar bulunur. Bunun üstünde sırayla güvenlik, ait olma ve sevgi; değer-saygı; kendini gerçekleştirme ve estetik ihtiyaçları gelir ve tüm bu ihtiyaçların üstünde veya dışında gibi görünen; aslında temel ihtiyaçlarla iç içe geçmiş anlama ve bilme ihtiyacı vardır.

Genel olarak bir ihtiyacın ortaya çıkması, altındaki ihtiyacın tatmin edilmesine bağlıdır. Bir alt sıradaki ihtiyaç belirli bir oranda tatmin edilmedikçe, süt sıradaki ihtiyaçlar kendilerini hissettirmez, organizmayı güdülemezler. Tüm bu ihtiyaçların tatmini için gerekli bir takım ön şartlar bulunur. İnsan bu ihtiyaçlarının tehlikeye girmesine, doğrudan doğruya temel ihtiyaçları tehlikedeymiş gibi tepkide bulunur. Konuşma özgürlüğü, başkalarına zarar vermedikçe istediğini yapma özgürlüğü, kendini ifade etme özgürlüğü, kendini savunma özgürlüğü, adaletin-doğruluğun-dürüstlüğün-tarafsızlığın hakim olduğu bir toplum, bu ön şartlardandır.


Duyum, algı, öğrenme, kavrama, hatırlama… yani bilişsel kapasitelerimizin işlevleri arasında temel ihtiyaçlarımız karşılama, tatmin etme işlevleri vardır. Bu kapasitelerimizden mahrum kalmamız veya bunların özgürce kullanımının engellenmesi , temel ihtiyaçlarımızın tatmininin tehlikeye girmesine neden olacaktır.


O, aşağı ve yüksek seviyedeki ihtiyaçları çeşitli kavram ve ölçütlere göre birbirinde ayırmıştır. Bunların bazıları şöyledir:

• Yüksek seviyedeki ihtiyaçlar, üst seviyedeki canlılara özgü veya evrimsel gelişimin sonucu olan ihtiyaçlardır. Örneğin yeme tüm canlılarda bulunan ortak bir ihtiyaçken, sevgi memeliler de özellikle de insanlarda görülen bir ihtiyaçtır. Kendini gerçekleştirme ihtiyacı ise sadece insana özgü bir ihtiyaçtır.
• Yüksek seviyedeki ihtiyaçlar, insanın gelişim aşamalarında sonradan ortaya çıkan ihtiyaçlardır. Doğduğunda her birey açlık, susuzluk, korunma gibi ihtiyaçlarla güdülenir. Yaş ilerledikçe çevresindeki diğer ilişki içine girer, duygusal bağlar geliştirir. Böylelikle sevgi, bağımsızlık, saygı, başarı ve kendini gerçekleştirme ihtiyaçları ortaya çıkar.
• Yüksek seviyedeki ihtiyaçlar, hayatın devamı için aşağı seviyedeki ihtiyaçlara oranla daha az zorlayıcıdırlar. Bu sebeple gerektiğinde yüksek seviyedeki ihtiyaçların tatmininden, açık, susuzluk, korunma gibi ihtiyaçların tatmini için daha kolay vaz geçilebilir.
• Yüksek seviyedeki ihtiyaçlar, aşağı seviyedeki ihtiyaçlara oranla daha az ivedidir.
• Yüksek seviyedeki ihtiyaçların tatmini için aile, sosyal çevre, ekonomi, siyasal ortam, eğitim gibi etkenler bakımından daha iyi çevre şartları gerekir. Örneğin insanların birbirlerini sevmeleri, değer-saygı ihtiyaçlarını tatmin etmeleri için kişi başına düşen milli gelirin yüksek olması gerekir.

KAYNAKLAR:


Arık, Alev (1995). Motivasyon ve Heyecan Ders Notları


Arkonaç,Sibel (1993). Psikoloji Zihin Süreçleri Bilimi. İstanbul: Alfa Basım Yayın Dağıtım.


Cüceloğlu, Doğan (1993). İnsan ve Davranışı. İstanbul: Remzi Kitabevi.


Davis, Keith (1981). Human Behavior at Work, Organizational Behavior. 6. Ed. McGraw Hill


Dessler, G (1986). Organization Theory. 2.Ed. Prentice-Hall


Koçel, Tanel (2011). İşletme Yöneticiliği. Beta Yayınevi. 13.Basım


Maslow, A (1970). Motivation and Personality. ‘.Ed. Harper and Row


Robbins, S.P. (1998). Organizational Behavior 8.Ed. Prentice Hall


Stoner, James (1978). Management. Prentice-Hall


Szilagyi, A.D. & Walllace M.J (1990). Organizational Behavior and Performance. 5. Ed. Harper Collins
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Maslow’un İhtiyaç Hiyerarşisi Teorisi" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Uzm.Psk.Tuğba DEMİRÖZ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Uzm.Psk.Tuğba DEMİRÖZ'ün izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     2 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Tuğba DEMİRÖZ Fotoğraf
Uzm.Psk.Tuğba DEMİRÖZ
İstanbul
Uzman Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi244 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Uzm.Psk.Tuğba DEMİRÖZ'ün Yazıları
► Kaos Teorisi ve Psikoterapi Psk.Gülcem YILDIRIM
► Emdr Yönteminin Teorisi Psk.Cem GÜMÜŞ
► Geştalt'ın İçsel Çatışma Teorisi Psk.Doğancan GÖKÇE
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,977 uzman makalesi arasında 'Maslow’un İhtiyaç Hiyerarşisi Teorisi' başlığıyla benzeşen toplam 15 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Manüplasyon Ocak 2017
► Empati Kasım 2016
◊ Kıyamet Senaryoları Temmuz 2013
◊ Ticari Zeka Haziran 2013
◊ Hey Tuğba Naber? Nisan 2013
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


09:17
Top