2007'den Bugüne 92,262 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Cinsiyet ve Toplumsal Cinsiyet Kavramları
MAKALE #8251 © Yazan Psk.Güldane SALMAN | Yayın Şubat 2012 | 17,894 Okuyucu
Cinsiyet ve Toplumsal Cinsiyet Kavramları
Cinsiyet
Cinsiyet kavramı, kadın ya da erkek olmanın biyolojik yönünü anlatır ve demografik bilgi sağlar (Dökmen, 2010).
Toplumsal Cinsiyet

Toplumsal cinsiyet kavramı ise cinsiyetlere toplum tarafından yüklenen anlam, cinsiyetlerden beklentiler ve cinsiyetlerin psikolojik özelliklerini ifade eder (Dökmen, 2010). Toplumsal cinsiyet rolleri toplumdan topluma değişiklik gösterir (Bern, 1983, akt: Z.Dökmen)

Ann Oakley toplumsal cinsiyet kavramını sosyolojiye sokan kişidir. Ann Oakley’e göre ‘cinsiyet’ (sex) biyolojik erkek-kadın ayırımını anlatırken, ‘toplumsal cinsiyet’ (gender) erkeklik ve kadınlık arasındaki buna paralel ve toplumsal bakımdan eşitsiz bölünmeye gönderme yapmaktadır (Marshall, 1998, akt: Ş. Ökten) Kavram ilk kez 1972’de kullanılmıştır (Kirman, 2004, akt: Ş. Ökten). Günümüzde kadınların karşı çıktıkları ve mücadele etmek zorunda kaldıkları birçok sorunun toplumsal cinsiyetle ilgili olduğu yönünde yaygın bir kanaat olduğu görülmektedir. Dişilik; zayıf, bağımlı, duygusal ve pasif gibi özelliklerle, erillik ise; güçlü, cesur, hırslı, saldırgan, bağımsız gibi özelliklerle anılmaktadır (Yaktıl, O.)

Cinsel Rol Ayrışması İle İlgili Yaklaşımlar

Doğalcı ve Biyolojik Yaklaşım

Bu yaklaşım erkek ve kadın arasındaki biyolojik ve genetik yapı farklılıklarını vurgular. Erkeğin biyolojik gücünün, kadının ise doğurgan yapısının toplumsal cinsiyet rollerinin belirlenmesinde etkili olduğunu söyler. Bu yaklaşıma göre toplumsal cinsiyet rollerinin ortadan kaldırılması güçtür ve bu roller evrenseldir (Yaktıl, O. ) Doğalcı ve biyolojik yaklaşım 1960’lara kadar tek başına geçerli olmuştur (Onur, 2005).

Sosyal ve Kültürel Yetiştirmeci Yaklaşım


Bu yaklaşım erkek ve kadının toplumsal rollerinin sosyal ve kültürel çevre tarafından belirlendiği görüşünü savunur. Öğrenme ve sosyalleşme sürecindeki birey, içselleştirme yoluyla kendisine sunulan toplumsal rolü kabul eder. Sosyal ve kültürel yetiştirmeci yaklaşıma göre toplumsal roller toplumdan topluma değişir, yani evrensel değildir (Yaktıl, O.)
Türk Atasözleri ve Deyimlerinde Toplumsal Cinsiyet Rolleri

Türk atasözleri ve deyimlerinde kadın ve erkek arasındaki ilişkiye sıkça değinilir. Eşlerarası ilişkide eşitlikten çok otorite ilişkisi dikkati çeker. “Erkeksiz ev, yelkensiz gemiye benzer” atasözü erkeğin evin reisi olduğunu söyler. Başka bir atasözüne göre kadın elinin hamuru ile erkek işine karışmamalıdır. Kadının evde otoriter konumda olması asla tasvip edilmez. Durumu özetleyen bir kaç atasözü de şunlardır:
• Kadının hükmettiği evde mutluluk olmaz.
• Bir evde iki horoz olunca sabah güç olur.
• Kocana göre bağla başını, harcına göre pişir aşını. (Ergan, N.G.)
Ersöz’e göre de (2010), kadına yönelik kalıp yargılar içeren Türk atasözlerinde, kadın daha çok aile içinde yani özel alanda, eş ve anne kimliği ile yer almaktadır. Kadının eşi ile ilişkisi eşitlikten çok otoriter bir ilişkiye dayanmaktadır.

Reklamlarda Toplumsal Cinsiyet Kavramı

Gıda reklamlarında erkekler genellikle ev içerisinde ve mutfakta görünse de, mutfak ile ilgili hiçbir işe aktif olarak katılmamakta, yalnızca tüketmekte ya da işbirliği yapmak amacıyla orada bulunmaktadır. Yemek ile ilgili asıl görev kadına aittir. Kadın iyi bir eş, iyi bir anne olarak mutfaktaki sorumluluğunu tek başına yerine getirmektedir. Bu durumdan şikâyetçi görünmemekte, tersine yaptıklarının tüketilmesini sıcak bir gülümseyiş ile kabullenmektedir.

Temizlik ürünleri reklamlarında ise erkekler bu ürünleri tanıtan, ürün hakkında bilgi veren kişiler olarak kullanılmışlardır. Bu ürünleri kendileri kullanmadıkları halde, tüketilmeleri konusunda kadınları ikna etmeye çalışmaktadırlar. Bu reklamlarda ürünü aktif olarak kullananın kadınlar olmasına rağmen, ürün ile ilgili bilgiye en iyi erkeklerin sahip olduğu mesajı verilmektedir (Çolakoğlu ve Doğaner, 2008).

Tıpta Cinsiyet Yanlılığının Tanımı

Tıpta cinsiyet yanlılığı kadın ve erkeğin birbirinden farklı olarak tedavi edilmeleri olarak tanımlanır. Etkisi pozitif, negatif ya da nötr olabilir (Lenhart, 1993). Ruiz-Cantero ve ark. göre (2007), araştırma amaçları doğrultusunda bakıldığında cinsiyet yanlılığı, cinsiyet duyarsızlığı ya da erkek cinsiyeti odaklılığı sebebiyle araştırma deseninin ve analizinin sistematik hatalara yol açması olarak değerlendirilir. Araştırmalarda cinsiyet yanlılığı, sosyal yapıya bağlı olarak kadın ya da erkeği olduğundan daha benzer ya da daha farklı olarak kabul etme şeklinde de tanımlanabilir. Bu yanlılık gerçek değerlerden sistematik olarak farklı olan yanlış ya da eksik bilgiyi üretir.

Alfa ve Beta Yanlılığı

Feminist psikolojide bazı çalışmalar cinsiyetler arasındaki farklılıkların aktarıldığı kadar evrensel, çarpıcı ya da süreğen olmadığını bulmuştur. Feminist psikodinamik teoriler ise aksine kadınlarla erkekler arasında kalıcı ve köklü farklılıkların olduğunu savunur. Bu görüşler cinsiyetler arası farkı olduğundan büyük ya da olduğundan küçük gösterme eğilimindedir. Farklılıkları olduğundan fazla gösterme yanlılığına “alfa yanlılığı”, olduğundan küçük gösterme yanlılığına ise “beta yanlılığı” denir (Hare-Mustin ve Marecek, 1987).

Flanagan (2004), alfa ve beta yanlılıklarını açıklayarak bu yanlılıklara bazı teori ve çalışmalardan örnekler vermiştir:
a) Alfa yanlılığına örnekler;
• Evrim teorisi
• Ahlak anlayışı teorileri
• Erkeklerin kadınlardan daha üstün olduğunu vurgulayan psikanalitik teori. Freud maskulenliği ve erkek anotomisini insanlığın standartı olarak alır. Feminenlik ve kadın anatomisi standarttan sapma olarak değerlendirilir. Jung’un animus ve animası feminenlik ve maskulenliği birbirinin karşıtı olarak ele alır. Daha yeni psikodinamik teoriler de kadın deneyimini erkek deneyiminden bir sapma olarak değerlendirir (Sahoo, 2004).
• Ruh sağlığı bozuklukları, örneğin depresyonun kadınlarda daha yaygın olması.
b) Beta yanlılığına örnekler; bazı çalışmaların sadece kadın ya da sadece erkeklerle yapıldığı halde her iki cinsiyete de genellenmesiyle ortaya çıkabilmektedir;
• Milgram ve Zimbardo’nun çalışmaları, Rahe ve ark., Friedman ve Rosenman’ın stresle ilgili çalışmaları, Schachter ve Sugar’ın çalışmaları sadece erkek katılımcılarla yapılmış çalışmalardır.
• Freud’un hastalarıyla yaptığı çalışmalar, Moscovici ve Hofling ve ark.’ın sosyal etkileşim çalışmaları, Darley ve Latane’nin seyirci davranışı çalışmaları yalnızca ya da çoğunlukla kadın katılımcılarla yapılmış çalışmalardır.
• Kohlberg’in ahlak gelişimi teorisi yalnızca erkek katılımcılarla çalışılarak hem kadın hem de erkek davranışlarına genellenmiş bir teoridir. Erikson da sadece erkeklerle araştırmalar yürütmüş ve bu araştırmalar sonucunda insan gelişimine yönelik bir gelişim teorisi sunmuştur. Levinson da sadece erkeklerle çalışmıştır.

Araştırma Süreçlerinde Alfa ve Beta Yanlılığından Kaçınılması

Worell (2002), kadın ve erkek arasındaki farklılıklara odaklanılan çalışmaların tüm süreçlerinde dikkat edilmesi gereken noktaları şu şekilde belirtmektedir:
Araştırma deseninin seçilmesinde;
1. Cinsiyetler arasındaki farka dair hipotez veri toplanmadan ve verilerin analizine başlanmadan net olarak belirlenmelidir.
2. Cinsiyetler arasındaki farkların kaynağı bulunmak istendiğinde bu konudaki teorilerin test edilebileceğinden emin olunmalıdır.
3. Araştırmacılar araştırma sorularının sorulmasında ve araştırma deseninin dizaynında alfa ve beta yanlılıklarının farkında olmalıdır.

İstatistiksel analizde;


1. Cinsiyetler arası fark uygun anlamlılık testleriyle ölçülmelidir.
2. Anlamlı bulunmuş olsa da olmasa da tüm cinsiyet farklılıkları bulgularının etki büyüklükleri verilmelidir; böylece araştırmayı okuyanlar farkın büyüklüğünü bilebileceklerdir.

Bulguların raporlanmasında;


1. Kadınlar ve erkekler için ortalama, varyans, anlamlılık testleri, tüm anlamlı ve anlamsız bulgular için etki büyüklükleri rapor edilmelidir; böylece cinsiyet içi ve cinsiyetler arası benzerlik ve farklılıklar bağımsız olarak yorumlanabilmelidir.
2. Yayınlama hatalarının en aza indirilmesi için, araştırmanın yayınlanacağı dergi, kitap vs. nin editörü anlamlı olmayan farklılıkların da yayınlanmasına dikkat etmelidir.
Bulguların yorumlanmasında,

1. Bulguların yorumlanmasında tedbirli davranılmalıdır. Kadınların bir eksikliğine işaret eden çıkarımlar başka geçerli açıklamalarla sorgulanmalıdır.
2. Araştırma bulguları direkt olarak test edilmeyen bir teorik modelle desteklenirken, tedbirli olunmalıdır. Örneğin, cinsiyetler arasındaki kalıtımsal farklılıklara işaret eden açıklamalar yalnızca uygun ölçümler yapıldığında ve bu açıklamalar direkt olarak test edildiğinde yapılmalıdır.
3. Araştırmacılar cinsiyet farklılıkları bulgularının medya yoluyla popüler olduğunun ve genellikle yanlış yorumlandığının farkında olmalıdır. Uygun çıkarımların yapılabileceği çalışmalar yapmaları için araştırmacıların standartlarını en yüksek bilimsel standartta tutmaları gerekmektedir. Amaç kadınlara zarar verecek yanlış yorumları en aza indirmektir.

Kaynakça

1. Çolakoğlu, B.E., Doğaner, M. (2008). Televizyon Reklamlarına Toplumsal Cinsiyetin Yansıması: Erkek Analizi. Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 18 (2), 333-342.
2. Dökmen, Z. Y. (2010). Toplumsal Cinsiyet. İstanbul: Remzi Kitabevi.
3. Ergan, N. G. Türk Atasözleri ve Deyimlerinde Aile ve Akrabalık Anlayışları, Çukurova Üniversitesi Türkoloji Araştırmaları Merkezi.http://turkoloji.cu.edu.tr/YENİ%20TURK%20DİLİ/14.php
4. Ersöz Günindi, A. (2010). Türk atasözleri ve deyimlerinde kadına yönelik toplumsal cinsiyet rolleri. Gazi Türkiyat, (6), 167. Retrieved from ULAKBİM Ulusal Veri Tabanları (UVT) - ULAKBIM Turkish National Databases database.
5. Flanagan, C. (2004). Revise A2 Psychology. Letts and Lonsdale.
6. Hare-Mustin, R.T., Marecek, J. (1987). Gender and the meaning of difference: alpha and beta bias. Annual Convention of the American Psychological Association.
7.Kirman, 2004:231, akt. Ökten, Ş. (2009), Toplumsal Cinsiyet ve İktidar: Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin Toplumsal Cinsiyet Düzeni. Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi, 2(8), 302-312
8. Lenhart, S. (1993). Gender discrimination: A health and career development for women physicians. J Am Med Womens Assoc.
9.Marshall, 1998-98, akt. Ökten, Ş. (2009), Toplumsal Cinsiyet ve İktidar: Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin Toplumsal Cinsiyet Düzeni. Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi, 2(8), 302-312.
10.Onur, B. (2005). İstanbul: Kitap Yayınevi
11. Sahoo, F. M. (2004). Sex roles in transition. The changing dailogues between men and women. Kalpaz Publicaitons.
12. Worell, J. (2002). Encyclopedia of women and gender: sex similarities and differences. Academic Press.
13.Yaktıl Oğuz, G. Toplumsal Yaşamda Kadın, 1. Ünite
     2 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler  
► Toplumsal Cinsiyet Rolleri Psk.Aydın Deniz YÜCE
► Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Psk.Kadriye DOĞAN
► Toplumsal Cinsiyet Rolleri Psk.Dnş.Fatma YÜCEL TEMİZKAN
► Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Erkeklik Psk.Dnş.Nuray ÖZBEN AVŞAR
► Cinsiyet Üzerine Dr.Psk.Aygül KAKIRMAN
► Cinsiyet Eğitimi Psk.Dnş.Nuray ÖZBEN AVŞAR
► Cinsiyet Kimliği Bozukluğu Psk.Serpil YILMAN KAYA
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Cinsiyet ve Toplumsal Cinsiyet Kavramları' başlığıyla benzeşen toplam 19 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
 
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


17:31
Top