2007'den Bugüne 92,312 Tavsiye, 28,221 Uzman ve 19,978 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Sağlık Sektöründe Yönetici Pozisyonu
MAKALE #8345 © Yazan Dyt.Seyran Seçil KURAL | Yayın Şubat 2012 | 5,448 Okuyucu
Hayatımız boyunca verimli ve huzurlu bir şekilde yaşayabilmek için en birincil ihtiyaçlarımızdan birisidir; sağlığımızın korunması… Bir boğaz ağrısı ya da kanser hastalığımızda başvurduğumuz aklımıza gelen tek yerdir Sağlık Hizmetleri Birimleri. Üniversite hastaneleri, sağlık ocakları, aile sağlığı merkezleri, özel ve kamu hastaneleri… En iyi, en güvenilir, en eksiksiz hizmeti almaktır amacımız. Bu hizmeti tam anlamıyla verebilmeleri için, sağlık hizmetlerinin her dalda bilgi birikiminin ve iş hakimiyetinin noksansız olması gerekir. Bunun sağlanması için; her birimin yatay ve dikey olarak birbiriyle bağlantılı çalışması, emir- komuta işlemi olmadan işlerin yürütülmesi, sorunlarla yüzleşip çıkmaza girildiğinde hemen olağan üstü toplantılarla çözümlerin üretilmesi, kurumsallaşmayı en üst düzeyde ilerletmesi, saygınlığı sağlaması ve güzel geri bildirimler alması gerekir. İşte bu öğeler arasında devreye giren en önemli birim Sağlık Hizmetleri Yönetimidir.

Sağlık hizmetleri; insan hayatının kalitesi ile doğrudan ilişkili olması nedeniyle yönetim açısından özellikleri olan bir daldır. Topluma yönelik ve sektörler arası işbirliğini gerektiren yönetimsel faaliyetlerden oluşan ilk basamak tedavi edici hizmetlerin yönetimi iken, daha karmaşık bir hale gelen sağlık hizmetlerinin verildiği hastanelerde, otelcilik hizmetinin yanı sıra, poliklinik, ameliyathane hizmetleri, yoğun bakım üniteleri, laboratuar ve röntgen gibi bir yönetim gerektiren de ikinci ve üçüncü basamak tedavi hizmetleridir.

Sağlık hizmetlerinin yönetiminde, sağlık konusuna ek olarak, işletme ekonomi, sosyoloji, psikoloji, insan kaynakları, muhasebe, hukuk gibi dallarda da bilgi ve birikiminin olması ve bunların beceriye en iyi şekilde aktarılması gerekir. Verilecek ve yapılacak olan yanlış davranışlar ve kararlar başka kuruluşlarda (sanayi) üretim düşüklüğü ya da maddi olarak zarar ile sonuçlanırken, bu konudaki yanlışlar en temel öğesi olan insan yaşantısını tehlikeye sokmak, kalitesinde düşüşe sebep olmak, ve toplumun sağlık düzeyinin düşmesi ile sonuçlanır. En mantıklı, e verimli, en uygulanabilir bir şekilde kararlar verilmesi için elde tutulacak tek nokta Yönetim – Yönetici kavramıdır.
Yönetimin tarihçesine bakacak olursak; 1970 ‘li yıllara kadar Denetim yönetimli bir amaçtaydı. Yöneticilerin yetişme tarzı; kendi çalışmalarını yönetim ilkelerinden sonra bu süreci denetlemek olmuştur. Bu anlayışla çalışanların faaliyetlerini denetlemek birinci ihtiyaç konumundadır. Bu yönetim tarzı talimat olarak da nitelendirilebilir. Çünkü; başarı, çalışanların denetim süreçlerini geliştirmesi şeklinde olduğundan, sonuçlar korkudan dolayı oluşmaktaydı. “senin çalışmalarını denetlemeliyim.” İlkesi ağır basmıştır.
1980 yıllarında yönetim modeli olarak Liderlik benimsenmiş ve buna göre yönetici “senin ilerlemene nasıl yardımcı olabilirim?” sorusunu göz önüne alınmış, korkuyu önünden kaldırmış, çalışanı yetiştirmek amaçlı olmuştur.

1990 yıllarında ise Mentörlük modeli çıkmış ve ilke “sana nasıl yapılacağını göstereyim.” Olmuştur.

Ülkemizdeki sağlık hizmetleri işletmeciliği sektörüne baktığımızda ise %90 oranında kamu hastanelerinden oluştuğundan 1970’li yıllardaki denetim modeline denk düştüğü gözükmektedir.

Sağlık yöneticiliğinin tarihçesine baktığımızda ülkemiz için, gereksinimin karşılanmasına yönelik ilk yüksek öğretim kurumu 1963 yılında Sağlık Sosyal Yardım Bakanlığı (SSYB) tarafından kurulan “Sağlık İdaresi Yüksek Okulu” dur. 1982 yılına kadar 500 kadar öğrenci mezun vermiştir. Halen eğitime devam eden bu güne kadar 58 mezun veren Hacettepe Üniversitesi Sağlık İdaresi Yüksek Okulu ile birleşmiştir.
Üniversitelerin lisans sonrası eğitim faaliyetleri 1988’ li yıllarda yaygınlaşmıştır. Özellikle ülkemizde ciddi anlamda sağlık yöneticiliğine gereksinimimiz olduğundan dolayı, eğitimler ve teorik-pratik bilgi birikimleri 1990’li yıllara doğru oluşmaya başlamıştır ve giderek artan bir yol izlemektedir.

Aslında dışardan bakıldığında aynı anlama gelen iş ve meslek kavramı burada yollarını ayırmaktadır. Bir işin mesleğe dönüşümünün en temel gereksinimlerinden biride, lisans ve lisansüstü eğitimine ait göstergelerdir.

Sağlık tanımında da olduğu gibi toplumun gelişmişliğini ve kalkınmasını gösterir derken; ülkenin gelişmesini sağlamak için mutlaka sağlığa gerekli yatırımların yapılması gerektiği bilinmektedir. Tüm dünyada sağlık hizmetleri yönetimi ile var olan ortak sorunlar; kaynakların yanlış tahsisi, hizmetlerde hakkaniyetin sağlanamaması, hizmetlerdeki büyük verimsizlik ve artan maliyetin günden güne gelir artışlarına göre daha fazla olmasıdır.

Köken itibariyle tarihin en eski organizasyonlarından biri olan sağlık hizmetlerinin kişisel ve toplumsal yaşantımızdaki yeri ve önemi artmaktadır. Sağlık hizmetlerine talep arttıkça, verilen hizmetlerinde maliyetleri artmaktadır. Sağlık hizmetlerinin verimli, kaliteli ve etkin faaliyet göstermeleri için sürekli olan talebin en mükemmel şekilde karşılanması gerekir.

Türkiye ‘deki sağlık hizmetlerinin verimli ve etkin olamamalarının altında yatan etmenler; sağlık hizmetleri planlarının belgesel olmaması, çalışan personelin temel ve hizmet içi eğitimlerindeki yetersizlik, insan gücü planlarının kısa vadeli olması, çalışmanın karşılığında verilen ücretlerin yetersiz ve dengesiz oluşu, kamu hastanelerine ayrılan ödeneklerin yetersiz oluşu, yönetim ve organizasyon sorunları, toplumun eğitim düzeyinin ve kültürel yapısının “kurumsallaşma” süreci üzerinde olumsuz etkileridir. Bu sorunların çözülmesiyle beklenen refaha her türlü ulaşılacaktır.

Kurumsallaşma sayesinde işletme çevresi tarafından kabul edilecek, diğer sağlık hizmetlerinden ayırt edilecek ve kimlik kazanılacaktır. Bu süreçte, işletmeye bu ruhu benimsetebilecek profesyonel yöneticilere ihtiyaç gün geçtikçe artmaktadır.
Profesyonel; toplumda bir görevi bir mesleği düzenli ve en az hata ile sürdüren kişidir.
Bir işin profesyoneli olmak, onun en ince ayrıntılarına kadar kavramış olmayı ve uygulayabilmeyi gerektirir. En önemli ölçütü; işinin gereklerini en mükemmel haliyle gerçekleştirebilmektir.

Profesyoneller belirli alanlarda uzmandırlar.Profesyonelleşme sürecini yaratan nedenlerden bazıları; bilgi ve beceri düzeyinin artması, iş yaşamına yönelik düzenlemelerin ortak bir paydada buluşturulması ve buna dayanarak lisans, sertifika sisteminin yerleşmesi, hizmet sektörünün genişlemesidir.
İşletmenin profesyonelleşmesi yönetimde profesyonellerin istihdam edilmesi, profesyonel çalışanların özelliklerini destekleyecek şekilde gerçekleştirilmesi ve sektördeki diğer kurumlarla ilişki içerisinde bulunmasıdır.
Sağlık hizmetlerinin yöneticiliğinin oturmuş bir meslek olma macerası son 70 yıla dayanmaktadır. Mesleği ve unvanı ne olursa olsun, bir sağlık hizmetinin en uygun şekilde yönetilmesi için, yöneticilerinin sağlık hizmetlerinin yönetimi konusunda eğitim alması zorunludur ve bunun için profesyonelleşmek gerekir.
Profesyonel bir sağlık hizmetleri yöneticisinde sorunlarla etkin mücadele yeteneği, çalışanların isteklerini ve ihtiyaçlarını dinleme, işine ve çalışanlarına karşı ilgili olma, sosyal sorumluluk taşıma, verdiği sözleri yerine getirme, pozitif yaklaşım, kişisel yönetim, kendine olan güveni, stresle ve kendi özel hayatıyla ilgili konularda kolay başa çıkabilme, düzenli bilgi birikimi ve deneyimi, en isabetli kararları alma ve hızlı düşünebilme gibi özelliklerin bir arada olması gerekir.
Yapılan bir çalışmada yönetimin profesyonelleşmesi kurumsallaşma üzerinde olumlu etkiler yaratarak, kurumsallaşmaya sağlıklı bir şekilde geçildiğini göstermektedir.
Şuan görülmektedir ki; kurumların %90 ‘ın da hekimler yönetici pozisyonundadır. Yalnız yöneticiler ve hekimler arasında fark çok büyüktür. Hekimler sadece kendi alanlarında uzmandırlar, kuralları ve denetlemeyi sevmezler, ilgi odakları hastalardır, kararları bireyseldir, idealist yanları çok güçlüdür, maliyet konularıyla ilgilenmezler. Yöneticiler; pek çok alanda uzmandırlar, denetlemeleri ve kuralları standartlaştırırlar, insan gruplarıyla ilgilenirler, gerçekçidirler, maliyet planlarının arasında en ön noktadadır.
Bütün bu anlatılanların sonunda görülüyor ki; hekimlerin hastalarıyla ilgilenmesi ve sadece birkaç noktada yönetim kurulunda onlarında fikirlerine de başvurulmaları gerekmektedir. Ama en önemlisi; sağlık yönetiminde profesyonelleşme ve kurumsallaşma konusunun daha da hızlanması için profesyonel yöneticilerin yönetim kurulunu oluşturması gerektiğidir.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Sağlık Sektöründe Yönetici Pozisyonu" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Dyt.Seyran Seçil KURAL'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Dyt.Seyran Seçil KURAL'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     1 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Dyt.Seyran Seçil KURAL'ın Makaleleri
► Çay ve Sağlık Dyt.Yunus Emre UZUN
► İlk Dileğim Sağlık... Dyt.Ayşe GÜRBİLEK
► Ceviz ve Sağlık Dyt.Serpil TARMAN
► Balık ve Sağlık Dyt.Diğdem AKÇA
► Kolestrol ve Sağlık Dyt.Dilan DALGIÇ
► Damacanalar ve Sağlık Dyt.Nilay KEÇECİ
► Süt, Dondurma ve Sağlık Prof.Dr.Dyt.Murat BAŞ
► Beslenme ve Sağlık Dyt.İlkay AKBABA
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,978 uzman makalesi arasında 'Sağlık Sektöründe Yönetici Pozisyonu' başlığıyla benzeşen toplam 64 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Ramazanda Beslenme Stili Ağustos 2009
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


11:15
Top