Çocukta Temel Güven Duygusu
TEMEL GÜVEN
Her Anne- Baba çocuğunu sever, onun gelişimi için içinde bulunduğu ortamı en iyi şekilde değerlendirmek ister. En iyi fiziksel koşulları yavrusu için düzenler, onunla ilgili olumlu hayaller kurar, ancak; Fiziksel koşulları düzenlemek, bebeğimizin gelecekte sağlıklı bir yetişkin olabilmesi için yeterli değildir. Bunun için onunla iletişim de önemlidir.
Eğer, çevremizde birileri bir türlü kimseye güvenemiyorsa, kendini olduğu gibi kabul edemiyorsa, korku dolu, kıskanç, benlik yapısı billurlaşmamışsa, kendi yaşantısı ile ilgili kararlar almakta zorlanıyorsa veya çoğu ilişkilerde yalan ve gizliliğe ihtiyaç duyuyorsa, 0-2 yaş döneminde temel güven duygusunda zedelenme olmuş olabilir. Annesi ya da kendisine bakan kişi ile bağını güçlü kuramamış olabilir.
Bebeklik döneminde bakımın yanı sıra sevgi dolu yaklaşım, ihtiyaçlarının karşılanmasının devamlılığı ve tutarlılığı temel güven duygusunun kazanılmasında çok önemlidir. Bebeğe bakan kişinin bebekle ilişkisi önemlidir. Sevgi, sıcaklık, korunma, emniyetini sağlama ve fiziksel ihtiyacının (beslenme, uyku, temizlik, uygun giyim, vb.)zamanında karşılanması bu duyguyu perçinler.
Bebeğe bakan kişinin tutum ve tavırları da önemlidir. Alt değişimi sırasında bebekle konuşma, göz teması kurma, bebeğe dokunma, iş bitiminde kucağa alma, öpme ve oyun oynama bebekte sevme sevilme duygularını oluşturacak, ben varım, kabul görüyorum, beğeniliyorum, ben değerliyim duygularını benimseyip benlik kavramını geliştirecektir.
0-2 yaş döneminde bebeğe bakan kişinin devamlılığı da önemlidir. Sık sık bakıcı değiştirme, anne yoksunluğu gibi durumlar bebeğin farklı davranış ve tepkilerle karşılaşmasına neden olacağından güven duygusunun gelişiminde sıkıntı yaratabilir. Fiziksel ihtiyaçların giderilmesi sırasında yaşanan gecikmeler ve tutarsız yaklaşımlar da güven duygusunu zedeleyebilir.
Bu dönemde, sevgi duygusunun ifade şekli de önemlidir. Bebeği örseleyici tarzda öpme, sıkıştırarak sevme hatta ağlamasına neden olacak biçimde sevme bebekte anlaşılmaz duygulara neden olabilir. Havaya atıp tutma kendisini emniyette hissetme duygusunu sarsabilir. Banyosunu yaptırırken suyun ısısının ayarlanamaması korku ve kaygıya neden olabilir. Bebeğe bakan kişinin sinirli tavırları, aceleci davranışları ve stresli oluşu bebeğin de strese girmesine neden olabilir.
Bebeğin ilk adımları, ilk diş çıkarışı, ilk cümle kurmaları önemlidir. Yaşanan ilklerin keyfini bebekle birlikte çıkarmalı ona neleri başardığı hissettirilmelidir. Diğer bebeklerle kıyaslama yapılmamalı, bireysel farklılıklar göz önünde bulundurulmalıdır. Bebeğinizde gelişimsel gerilik olup olmadığı düzenli yapılması gereken sağlık kontrollerinde ortaya çıkacaktır, ancak yine de bebeklerin gelişimleri belirli bir sıra izlediğinden standart gelişim çizelgelerine uygun gelişip gelişmediği takip edilmelidir.
Çocuğumuzun gelecekte;
-Duygularını kontrol edebilen, kabul eden ve uygun şekilde ifade eden,
-Cesur,
-Dürüst, yalan ve gizliliğe ihtiyaç duymayan,
-Empati duygusu gelişmiş, başkalarıyla olumlu iletişim kurabilen,
-Gelecekle ilgili hedefler koyabilen,
-Sağlıklı kararlar alabilen yetişkin olmasını istiyorsak güven duygusunu zedeleyen yaklaşımlarda bulunmamalıyız. Sevgimizi, ilgimizi esirgemeden onunla geçirdiğimiz zamanın kıymetini bilerek geleceğin yetişkinlerinin, kişiliklerine olan katkılarımızı düşünerek davranışlarımızı düzenlemeliyiz.
Çocuk Gelişimi Uzmanı & Aile Danışmanı
Meral HASANDAYIOĞLU
Her Anne- Baba çocuğunu sever, onun gelişimi için içinde bulunduğu ortamı en iyi şekilde değerlendirmek ister. En iyi fiziksel koşulları yavrusu için düzenler, onunla ilgili olumlu hayaller kurar, ancak; Fiziksel koşulları düzenlemek, bebeğimizin gelecekte sağlıklı bir yetişkin olabilmesi için yeterli değildir. Bunun için onunla iletişim de önemlidir.
Eğer, çevremizde birileri bir türlü kimseye güvenemiyorsa, kendini olduğu gibi kabul edemiyorsa, korku dolu, kıskanç, benlik yapısı billurlaşmamışsa, kendi yaşantısı ile ilgili kararlar almakta zorlanıyorsa veya çoğu ilişkilerde yalan ve gizliliğe ihtiyaç duyuyorsa, 0-2 yaş döneminde temel güven duygusunda zedelenme olmuş olabilir. Annesi ya da kendisine bakan kişi ile bağını güçlü kuramamış olabilir.
Bebeklik döneminde bakımın yanı sıra sevgi dolu yaklaşım, ihtiyaçlarının karşılanmasının devamlılığı ve tutarlılığı temel güven duygusunun kazanılmasında çok önemlidir. Bebeğe bakan kişinin bebekle ilişkisi önemlidir. Sevgi, sıcaklık, korunma, emniyetini sağlama ve fiziksel ihtiyacının (beslenme, uyku, temizlik, uygun giyim, vb.)zamanında karşılanması bu duyguyu perçinler.
Bebeğe bakan kişinin tutum ve tavırları da önemlidir. Alt değişimi sırasında bebekle konuşma, göz teması kurma, bebeğe dokunma, iş bitiminde kucağa alma, öpme ve oyun oynama bebekte sevme sevilme duygularını oluşturacak, ben varım, kabul görüyorum, beğeniliyorum, ben değerliyim duygularını benimseyip benlik kavramını geliştirecektir.
0-2 yaş döneminde bebeğe bakan kişinin devamlılığı da önemlidir. Sık sık bakıcı değiştirme, anne yoksunluğu gibi durumlar bebeğin farklı davranış ve tepkilerle karşılaşmasına neden olacağından güven duygusunun gelişiminde sıkıntı yaratabilir. Fiziksel ihtiyaçların giderilmesi sırasında yaşanan gecikmeler ve tutarsız yaklaşımlar da güven duygusunu zedeleyebilir.
Bu dönemde, sevgi duygusunun ifade şekli de önemlidir. Bebeği örseleyici tarzda öpme, sıkıştırarak sevme hatta ağlamasına neden olacak biçimde sevme bebekte anlaşılmaz duygulara neden olabilir. Havaya atıp tutma kendisini emniyette hissetme duygusunu sarsabilir. Banyosunu yaptırırken suyun ısısının ayarlanamaması korku ve kaygıya neden olabilir. Bebeğe bakan kişinin sinirli tavırları, aceleci davranışları ve stresli oluşu bebeğin de strese girmesine neden olabilir.
Bebeğin ilk adımları, ilk diş çıkarışı, ilk cümle kurmaları önemlidir. Yaşanan ilklerin keyfini bebekle birlikte çıkarmalı ona neleri başardığı hissettirilmelidir. Diğer bebeklerle kıyaslama yapılmamalı, bireysel farklılıklar göz önünde bulundurulmalıdır. Bebeğinizde gelişimsel gerilik olup olmadığı düzenli yapılması gereken sağlık kontrollerinde ortaya çıkacaktır, ancak yine de bebeklerin gelişimleri belirli bir sıra izlediğinden standart gelişim çizelgelerine uygun gelişip gelişmediği takip edilmelidir.
Çocuğumuzun gelecekte;
-Duygularını kontrol edebilen, kabul eden ve uygun şekilde ifade eden,
-Cesur,
-Dürüst, yalan ve gizliliğe ihtiyaç duymayan,
-Empati duygusu gelişmiş, başkalarıyla olumlu iletişim kurabilen,
-Gelecekle ilgili hedefler koyabilen,
-Sağlıklı kararlar alabilen yetişkin olmasını istiyorsak güven duygusunu zedeleyen yaklaşımlarda bulunmamalıyız. Sevgimizi, ilgimizi esirgemeden onunla geçirdiğimiz zamanın kıymetini bilerek geleceğin yetişkinlerinin, kişiliklerine olan katkılarımızı düşünerek davranışlarımızı düzenlemeliyiz.
Çocuk Gelişimi Uzmanı & Aile Danışmanı
Meral HASANDAYIOĞLU
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Çocukta Temel Güven Duygusu" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Meral HASANDAYIOĞLU'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Meral HASANDAYIOĞLU'nun izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
4 Beğeni
Yazan Uzman
|
Makale Kütüphanemizden |
çocukta bağlanma, kendine güven, özgüven, çocukta güven, çocukta güven duygusu, güven duygusu, güven, temel güven
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.