2007'den Bugüne 92,313 Tavsiye, 28,222 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Cinselliğe Bakış ve Korku Refleksi Vajinismus
MAKALE #8544 © Yazan Psk.Beril PAPUÇÇUER CEYLAN | Yayın Mart 2012 | 4,597 Okuyucu
CİNSELLİĞE BAKIŞ

İnsan yaşamının ayrılmaz bir parçası olan cinsellik, kadın ya da erkeğin düşünce, davranış ve duygu alanlarını içine alan, aynı zamanda haz, arzu, üreme, aşk, ilişki ve yakınlık gibi kavramlarla ilişkili önemli bir hayat olgusudur. Düşünsel olarak bakıldığında, insanın kendisini bir başkasına açma kararını vermesidir. Duygusal boyutta, bir başkasına sevgi duyma, onu koruma, ona güvenme, onu düşünme ve merak etme, benzerlik ve farklılıklarını keşfetme arzusu vardır. Davranışsal pencereden bakıldığında ise, fiziksel yakınlaşma, dokunma, bakma, gülümseme, sarılma, öpme ve sevişme öne çıkar. İlişki ve cinsellik insana sevilmeye değer olduğu duygusunu yaşatır.


Günümüzde sağlıklı cinsel yaşamın tanımı yapılırken çeşitli bakış açılarından farklı noktalara ulaşılmaktadır. Kadın ve erkek arasındaki kaygı ve suçluluk uyandırmayan, karşılıklı kabul edilmiş tutumlar sağlıklı sınırlar içinde değerlendirilebilir. Cinsellik, cinsel doyumu ve iki insanın bir armoni içerisinde beraberliklerini içeren; sosyal kurallar, değer yargıları ile belirlenmiş, biyolojik, psikolojik, sosyal yönleri olan özel bir yaşantı olarak tanımlanabilir. Yoğun haz duygularıyla ilişkili olmakla birlikte haz almaya yönelik her davranışın cinsellik içerdiğini öne sürmek hatalı olur. Bunun gibi cinsellik görüntüsü içindeki davranışların bazıları da bağımlılık, öfke, kabul edilme, bencilce doyum bulma gibi farklı iç isteklerden kaynaklanıyor olabilir. Yani cinsellik, fiziksel seksten daha öte bir anlam taşımakta olup, içsel cinsel isteğin fantastik öğelerle zenginleştirilip, bireyin ahlaki kurallarının öngörüleri doğrultusunda yer ve zamana göre düzenlenerek yaşanmasıdır.

Cinselliği bir yemeğe ve o yemekten alınan hazza benzetirsek, bedenimiz tümüyle sağlıklı olsa da aceleyle tıkıştırma, telaş, ya da tam tersi aşırı isteksiz ve yavaş yeme tutumları, yemekten aldığımız tadı etkileyecektir. Bu uygunsuz yeme tutumlarına vücudumuz bazen hazımsızlık, bazen kabızlık ya da ishalle yanıt verebilir. Diğer taraftan herkesin farklı bir ağız tadı ve yemek zevki vardır. Asla genelleştirilemez. Ya da aynı yemek farklı zaman dilimlerinde, bazen sunuluşu, bazen bizim içinde bulunduğumuz ruh hali gibi nedenlerle aynı tadı vermeyebilir. İşte cinsellikte, tıpkı yukarıda verilen örneklerdeki gibi, kişilere özeldir, asla genellenemez ya da kıyaslanamaz.

Cinselliğin yaşanması, cinsel nitelikli bir uyarının başlamasıyla oluşmakla birlikte, bireyin cinsel bir uyarıyı alacak şekilde hazırlıklı olmasıyla da ilişkilidir. Örneğin, çok üzgün, gergin ya da kaygılı bir bireyin cinsel uyarıyı alabilmesi oldukça zordur. Diğer taraftan, cinsel yanıtın ortaya çıkışında hormonların önemli rolü vardır. Hormonlar, beynin hormonlarla ilgili bölgeleri, sinir sistemi ve cinsel organlarla olan ilişki cinsel uyaranlarla birleşerek bir bütün olarak cinsel tepkilere yol açmaktadır.

Hayal kurma, güzel birini görme, hoşa giden müzik dinleme, film seyretme, birbirini okşama, cinsel ilişkiyi düşünme gibi çok çeşitli uyaranlar cinsel tepkiyi ortaya çıkarabilirler. Bu bedensel tepkiler üç dönemden geçer.

·

Uyarılma ya da heyecanlanma
·
Cinsel doyum ya da orgazm
·
Sonlanış

Uyarılma dönemi


Çeşitli fanteziler, içten gelen ya da dış dünyadaki cinsel objelerin, beş duyu kanalıyla algılanmasıyla başlar. Uyarılma, kadında vajinal ıslanma ve küçük dudakların kanla dolması; erkekte peniste, kadında klitoriste sertleşme ile karakterizedir. Uyarılma evresi birkaç dakikadan birkaç saate kadar sürebilir. Heyecan arttıkça vajenin en dip kısmı biçim değiştirir, böylece vajenin daha alt kısımları penisle temas eder. Bu noktaya özellikle "penisim küçük" şeklinde kuşkuları olan erkekler dikkat etmelidir. Vajende oluşan bu şişkinlik ve vajenin esnek yapısından dolayı, ilişki sırasında vajen, penisin boyutlarına göre biçim alır. Dolayısıyla, penisin küçük ya da büyük oluşu kadının aldığı zevki etkilemez.

Uyarılma döneminde doyuma ulaşmadan durmak kişilere herhangi bir zarar vermez. Kişi beklediğini bulamamaktan dolayı engellenmiş hissedebilir ancak olumsuz fiziksel etkisi yoktur.

Cinsel doyum dönemi

Uyarılmanın sürmesi ile erkeğin testisleri büyüyerek yükselir. Kadının vajina duvarının dış dörtte üçü boyunca kasılma görülür. Vajinanın küçük dudaklarında çekilme ile klitoris gövdesinde salınım hareketleri ortaya çıkar. Kadında göğüs büyüklüğü %25 oranında artar. Penis ve vajinanın giderek genişlemesi ile birlikte renk değişiklikleri belirir. Kalp vurumu ve solunum hızlanır, kan basıncı yükselir. Uyarılma devam ettikçe erkek artık duramayacağı bir yere gelir ve boşalır. Buna erkek iç genital organların kasılması da eşlik eder. Boşalan ejakulat miktarı, kişiden kişiye değişmekle birlikte, 2,5 ml (1 tatlı kaşığı) kadar olup, içinde aşağı yukarı 120 milyon sperm hücresi vardır. Kadında orgazm, vajinanın alt bölümü ve rahmin istemsiz güçlü ve sürekli kasılmaları ile karakterizedir. Her iki cinste de dış ve iç anal sfinkterde istemsiz kasılmalar olur. Orgazm sırasındaki kasılmalar 0,8 sn. aralıklarla olmaktadır. Ayrıca yüzün mimik kaslarında istemli ve istemsiz hareketler bulunur.

Sonlanış dönemi

Genital organlardan kanın çekilmesiyle bedenin dinlenme durumuna dönmesi olup buna subjektif bir iyilik duygusu eşlik eder. Orgazm olduğunda sonlanma hızlıdır, eğer olmazsa bu süre 2-6 saat sürebilir. Orgazm sonrası erkeklerde birkaç dakikadan birkaç saate kadar sürebilen bir dinlenme dönemi meydana gelir. Bu dönemde yeniden ereksiyon ve orgazm yaşayamazlar. Kadınlarda dinlenme dönemi olmadığı, çoklu ve ardarda orgazm kapasitesi bulunduğu dikkati çekmektedir.  
  1. Ülkemizde her evli on kadından birinde görülen vajinismus; stres ve korku sonucu oluşan bir korunma refleksidir.
  2. Strese yol açan ise penis-vajina ilişkisi veya hayalidir. “Ya acırsa” korkusuyla istemsiz bir şekilde yani kadının kontrolü dışında ortaya çıkan vajinismus kasılmaları, cinsel ilişkinin gerçekleşmesine izin vermemek için bilinçdışından köken alan vajinal bir refleks olduğu kadar ilkel ve bedensel bir korku refleksidir.
  3. Bu refleks bazen bir dokunuşla, bazen birleşme düşüncesinin akla gelmesiyle, bazen geçmişte olan travmatik deneyimlerin akla gelmesiyle, bazen penisin veya tampon, doktor parmağı, hatta hastanın kendi parmağı gibi başka bir cismin vajinaya yaklaşmasıyla veya bazen eşin cinsel ilişki için pozisyon almasıyla bile tetiklenebilir.
  4. Böyle bir durum bir kez yerleşti mi artık şartlı refleks haline gelir ve her birleşme denemesi veya düşüncesinde kendiliğinden ortaya çıkar. İnsan, bunun yanlış olduğunu bilse bile artık onu kontrol etmek elinde değildir, ne yapsa engel olamaz. Bu nedenle vajinismuslu bir kadına “gevşe”, “onu düşünme”, “bir şeyler iç”, “sakinleştiricial”, “buhar banyosu yap” gibi öneriler eşyanın tabiatına aykırı önerilerdir.
  5. İstemsiz tepki aynen bir insanın aniden korkutulduğunda gösterdiği tepkiye benzer. İşin özünde geçmişi insanın yaradılışının ilk çağlarına dayanan kaç ya da savaş durumu vardır. Her iki durumda da aslında vücudun kendini korumaya çalışması söz konusudur. Ya saldırıp tehlikeyi yok edecek ya da tehlikeden hızla uzaklaşacaktır.
  6. Vajinismus hastaları jinekolojik muayene veya cinsel birleşme söz konusu olduğunda gerildiğini, kasıldığını, bu kasılmaların aşk kaslarıyla kalmayıp tüm vücuduna yayıldığını ve vücudunda daha bir sürü tepkinin harekete geçtiğini şimdi daha iyi anlıyoruz. Doğal olanı yapıyor; kendini korumaya çalışıyor.
vajinusmuslu bir kadın örneği:
  1. cinsel ilişki hakkında kaygıları ve korkuları vardı, kendine güveni yoktu.
  2. Eşiyle birçok defa denemesine karşın cinsel birleşmeyi tamamlayamamıştı.
  3. Her seferinde paniğe kapılmış, “acıyacak, ağrıyacak, delinecek, yırtılacak, kanayacak,patlayacak, delinecek” korkularıyla gerginleşmiş, kasılmış, eşini itmiş, bacaklarını kapatarak ağlamış ve vajinasında ağrı hissetmişti.
  4. Ailesinden cinselliğiayıp, yasak ve günah sayan şeyler görmüştü.
  5. aynada bedenine bakarken kendi beğenmiyor ve rahatsız hissediyordu.
  6. Cinsel terapiye gelmeden önce jinekolojik muayene olmasına karşın, çıplak olduğunda vajinasına bakamamakta ya da dokunamamaktaydı.
  7. Eşinin vajinasına dokunmasına ve kendisini çıplak görmesine izin vermiyordu.
  8. jinekoloğu normal olduğuna dair güven vermesine karşın, vajinasının anatomik olarak diğer kadınlarınkinden farklı olduğunu ve bu nedenle de daha fazla ağrı hissettiğini düşünüyordu.
  9. olumsuz cinsel mesajlar, dinsel çarpıtmalar, hurafeler ve zayıf benlik imgesi vajinismusun ardında yatan önemli faktörler olarak görünüyordu.
  10. Sonuç olarak, vajinismus tedavisi için bir cinsel terapiste başvurmak tedavinin yarısıdır. Bir “erteleme ve kaçınma hastalığı” olan vajinismusun %100 tedavisi vardır ve cinsel terapidir
vajinusmusa genel bakış

vajinismus hastalarının yaş ortalaması genellikle 26-35 yaş arasındadır. Vajnismuslu kadınlar tedaviye başvurma konusunda oldukça dirençliler ve çoğu zaman yıllar geçtikten ve çocuk sahibi olmaları konusunda çevreden gelen baskıya artık dayanamaz duruma gelince tedaviye gelirler.Vajinismus her eğitim ve kültür seviyesinden kadında ortak olarak yaşanan içsel bir korkudur. Özellikle üniversite mezunu hatta doktora düzeyinde eğitim almış kadınlarda vajinismus daha çok görülmekte ve tahmin edilenin aksine bu kadınlar tedaviye de daha çok direnç göstermektedirler.

Vajinismusun bilişsel, davranışsal, psikodinamik ve varoluşsal çok sayıda nedeni olabilir. Vajinismusun en sık görülen nedeni ilk ilişkide aşırı derecede acı ve ağrı duyulacağı ve kanama olacağı korkusudur. Toplumumuzda kız çocukları cinselliği ayıp, günah, yasak olarak algılayarak, kendi bedenleri ve cinsel organları konusunda neredeyse hiç bilgi edinemeden büyümektedirler. Buna kızlık zarı ile ilgili abartılı ve yanlış inanışlar da eklenince ilk gece sorun çıkması kaçınılmaz olmaktadır. Kadının vajinismusu yaşaması için mutlaka bir taciz ya da tecavüz öyküsünün olması gerekmez. Yine de birçok vakanın küçüklükte özellikle yakın aile çevresindeki ağabey ya da amca olarak bilinen kişilerden fiziksel ya da sözel cinsel ima içeren davranışlara ya da görüntülere maruz kalmış olduğunu terapi sürecinde öğrenmekteyiz.

Vajinismusun tedavisi cinsel terapi ile %100 mümkün ve başarılıdır. Terapi sürecinde özellikle vajinismusun sadece kadının sorunu olarak değil çiftin ortak sorunu olarak algılanması ve çiftin cinsellikle ilgili bakış açılarının ve yanlış inanışların giderilip yerine doğru bilgilerin verilmesi üzerinde duruyoruz. Bilişsel yeniden yapılandırma adını verdiğimiz bu sürece, bir takım evde uygulanan egzersizleri dahil ettiğimizde sorun kısa sürede çözülüyor.

Kızlık zarını aldırmak vajinismusu tedavi etmez ve bu ne yazık ki bazı doktorlar tarafından da hastaya önerilen yanlış bir uygulamadır. Normal şartlarda kızlık zarı cinsel ilişkiye bir engel teşkil etmez, kadının korkusu giderilmeden sadece kızlık zarının alınması faydalı olmayacaktır. Vajinismus tedavi edildikten sonra tekrarlamaz. Eğer kadın korkularıyla tam olarak yüzleşmiş, cinselliği korkulacak ve kaçınılacak bir şey olarak değil zevkin ve sevginin paylaşımı olarak algılamaya başlamışsa vajinismusun tekrarlaması gibi bir durum söz konusu olmaz.

Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Cinselliğe Bakış ve Korku Refleksi Vajinismus" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Beril PAPUÇÇUER CEYLAN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Beril PAPUÇÇUER CEYLAN'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     1 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Beril PAPUÇÇUER CEYLAN Fotoğraf
Psk.Beril PAPUÇÇUER CEYLAN
İstanbul (Online hizmet de veriyor)
Klinik Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi10 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Beril PAPUÇÇUER CEYLAN'ın Makaleleri
► Korku Ama Korku Değil:Fobiler Psk.Dnş.Kemal TUNCER
► Emme Refleksi, Anne Sütü ve Ruhsal Yansımaları Psk.Dnş.İbrahim GÜLYAŞAR
► Korku Psk.Ziya ÜNLÜTÜRK
► Kaygı ve Korku Psk.Fırat TURAN
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Cinselliğe Bakış ve Korku Refleksi Vajinismus' başlığıyla benzeşen toplam 31 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Boşanma Dram Değildir Ağustos 2012
► Öfke Ağustos 2012
► Saldırganlık ve Şiddet Ağustos 2012
► Televizyon ve Çocuk Ağustos 2012
► Ayrılıkla Baş Etme Ağustos 2012
► Depresyonun Tedavisi Temmuz 2012
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


20:58
Top