Çocuklarda Yeme Tutumları: Çocuğum Yemek Yemiyor
MAKALE #8772 © Yazan Dr.Hacer RÜZGAR | Yayın Nisan 2012 | 5,988 Okuyucu
ÇOCUKLARDA YEME TUTUMLARI
(Çocuğum yemek yemiyor)
Bedensel açıdan bir problemi olmayan bir çocuğun yemek yemesi için hiçbir engel yoktur. Bir çocuk inat etmedikçe ve yemek bulamadıkça aç kalmaz.
Yemek yemenin bazı kuralları vardır. Bunların bir kısmı ebeveyne aittir, ama çocuğa da bazı konularda hak tanınması gereklidir.
Abur cuburun kaldırılması, yemek öğünlerinden önce belli bir süre su, meyve suyu, süt gibi mide hacmini büyültecek girişimlerden çocuğu uzak tutmak gerekmektedir.
Yemeğin ne zaman yeneceği, yeme süresinin ne kadar olacağı( en fazla yarım saat), yemeğin ne olacağını ebeveyn belirler, ancak NE KADAR YİYECEĞİNE ÇOCUĞUN KARAR VERMESİ çok önemlidir.
Ebeveynin dikkat etmesi gerekenler:
Eğer bu tutumlar sergilenmesine rağmen çocuğunuz yeterince yemiyorsa bir profesyonelden yardım almanız gerekebilir.
(Çocuğum yemek yemiyor)
Bedensel açıdan bir problemi olmayan bir çocuğun yemek yemesi için hiçbir engel yoktur. Bir çocuk inat etmedikçe ve yemek bulamadıkça aç kalmaz.
Yemek yemenin bazı kuralları vardır. Bunların bir kısmı ebeveyne aittir, ama çocuğa da bazı konularda hak tanınması gereklidir.
Abur cuburun kaldırılması, yemek öğünlerinden önce belli bir süre su, meyve suyu, süt gibi mide hacmini büyültecek girişimlerden çocuğu uzak tutmak gerekmektedir.
Yemeğin ne zaman yeneceği, yeme süresinin ne kadar olacağı( en fazla yarım saat), yemeğin ne olacağını ebeveyn belirler, ancak NE KADAR YİYECEĞİNE ÇOCUĞUN KARAR VERMESİ çok önemlidir.
Ebeveynin dikkat etmesi gerekenler:
- Bazen çocuk katı gıdaya geçse bile ebeveyn blenderdan geçirerek çocuğunu yedirmeye devam eder. Bu tür durumlar katı gıdaya geçişte çocuğun boğazına yanlışlıkla yiyecek kaçtığında ebeveynin çocuğunu kaybetme korkusuna kapılmasında yada özellikle annenin çocuğun büyümesini kabullenememesinde gözlemlenir. Böyle bir tutum çocuğun bebeklikten çıkmasını engeller. Çünkü çocuğun büyüyebilmesi için her alanda ilerleme kaydetmesi gerekmektedir.
- İki yaşına doğru inat dönemine giren çocuğa yeme konusunda ısrar edildiğinde farkında olmadan çocuğun inadı arttırılabilir ve yemek yemek işi bilek güreşine dönüşebilir, çocuk nuh der peygamber demez. Burada kısaca inat döneminden bahsedersek: İnat dönemi ( anal dönem) 2 yaşa doğru başlar 4 yaşına kadar sürer, bu dönemin temel özelliği çocuğun kendisini bir birey olarak fark etmesi ve kendisini dünyanın merkezinde, tümgüçlü olarak hissetmesi, çocuk her dediğinin yapılmasını ister, istekleri de olmayınca buna tahammül edemez, agresif olur, bağırır çağırır, ebeveyn böyle durumlarda tutarlı olmayı başarırsa yani taviz vermeyip ılımlı olmayı başarabilirse, çocuk ortama ayak uydurmak zorunda kalır. İşte bu dönemde bir çocuğa anne kaşıkla yemek yedirmeye kalkışırsa inatçı çocuk aç kalsa da yemez, ya da inat edip istediğini yiyene kadar bir şey yemeyi kabullenmez, mesela çikolata diye tutturur aileyi bezdirir.
- Evde çocuğun yediğine karışan başka biri varsa , çocuk allem eder kallem eder abur cuburu bir şekilde elde eder. Burada da ebeveynin tutarlı olması çok önemlidir, otorite olabilmeyi ebeveyn başarmalıdır.
- Çocukların tat algıları erişkinlerden farklıdır. Çocuğun dili üzerinde daha çok tat tomurcuğu vardır, zamanla bunlar körelir, bu nedenle bir çocuk yemeklerden erişkinlere göre daha fazla tatlar alır, erişkinlerin yiyebildiği bütün yemekleri kötü kokulu, ağır ,pis diye nitelendirebilir.
- Anneler yeni bir yemeğe çocuğu alıştırmak istiyorsa, yemeği az az vermesi çocuğun daha iyi tolere etmesini sağlar, önce 1 kaşık, diğer seferde 2 kaşık gibi, az az.
- Çocuğunuzun ne kadar yiyeceğine lütfen siz karışmayın. Yemek konusunda ona da bir söz hakkı vermeniz, onun bu konuda iletişime açık olmasını sağlayacaktır. Bunu sağlarsanız çocuğunuz sizin koyduğunuz kurallara daha kolay uyacaktır, çünkü siz de onun kararını kabul etmiş oluyorsunuz.
- 3 öğün ve genelde belirli saatlerde yemek saati belirleyin, bu saatler pek değişmesin. Yemek aralarında abur cubur vermemeye özen gösterin, yemekten yarım saat önce sıvı alımını da lütfen kesin. Çocuğunuz yememek de ısrar ederse geri adım atmayın ( taviz vermek gibi), yarım saat dolunca sofrayı kaldırın, çok üzerine gitmeyin, birkaç öğünden sonra sizin de bu konuda ısrarcı olmamanız nedeniyle yavaş yavaş yemeye başlayacaktır. Acelemiz yok az yesin ama yesin.
- Bu konuda baktınız çocuğunuz geri adım atmıyor, onun hayır demeyeceği bir şey bulun, ama bu direkt maddi değeri olan bir şey olmasın mesela oyuncak gibi, ama belki bir çikolata yada birlikte yapılan bir faaliyet olabilir. Bunu eğer çocuğunuz da kabul ederse ödül olarak belirleyin, burada amaç ceza sistemi değil, istenilen şey yapılırsa, ödül alınır, yapılmazsa ödülden mahrum bırakılır. Hatta bunu mümkünse takvim olarak yapın, somutlaşan bir şey çocuğun daha da ilgisini çeker, mesela yemeğini biraz da olsa yiyen bir çocuk akşamları çikolatasını alabilir, hafta sonu da belli bir sayıda yıldızı olursa ( ilk başta hergün tam yemek yemesi şart değil, 3-4 gün yiyebildiyse) başka daha büyük ama direkt maddi değeri olmayan bir şey daha çok aile içi iletişimi arttıran önceden belirlenen bir ödülü hak edebilir. Olmadı mı kızmak yok, zaten ödül kaybedilmiş oluyor. Denemeye davam ama yıldız sasını biraz düşürerek. Amacımız çocuğunuzun ödülü hak edip bunun keyfine varabilmesi ve farkında olmadan yeme alışkanlığı kazanması.
Eğer bu tutumlar sergilenmesine rağmen çocuğunuz yeterince yemiyorsa bir profesyonelden yardım almanız gerekebilir.
Beğenin 
| Makale Kütüphanemizden | ||||
|
çocukda yeme, yeme tutumları, çocukta yemek, çocukta yeme tutumları, çocukta yeme problemi, çocukta yemek problemi, çocuklarda yeme problemleri, yemeyen çocuk, yemek sevmeyen çocuk
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.
