Ergenlik
MAKALE #8780 © Yazan Dr.Hacer RÜZGAR | Yayın Nisan 2012 | 4,129 Okuyucu
ERGENLİK
Ergenlik bir çocuğun erişkin olmak için geçirmesi gereken bir evredir. Bu evrede çocukta birçok değişiklik olur. Ergenlik başlangıcında çocuğun bedensel, hormonal ve ruhsal anlamda değişim geçirmesi söz konusudur.
Boyu uzayan, kilosu değişen, sesi kalınlaşan, ikincil cinsiyet karakterleri belirginleşen ergen bedenine yabancılaşmaya başlar. Bu değişimleri kabullenmek kolay olmaz.
Ergenliğin başlangıç yaşı cinsiyet farklılığı gösterir. Kız çocukları daha erken ergenliğe girer. Kız çocukları 10-12 yaşları arasında ergenliğe girerken, bu süreç erkek çocuklarında 12-13 yaşlarında başlar.
Ergenin yeni yaşantısı ebeveyni korkutur. Bir anda değişen çocukları karşısında ebeveyn ne yapacağı konusunda tereddüt yaşar. Artık karşısında daha çok ses çıkartan, dediklerinin doğruluğunu savunan, ve bu savunuşu daha çok eylem planında gösteren, sesi yükselen, kapıları çarpan birisi vardır. Bununla birlikte ergen arkadaşlarına daha düşkün hale gelir, ilk dönemlerde hemcins arkadaş seçilir, yavaş yavaş ergenin ebeveyninden sakladığı sırları olmaya başlar. Ebeveyn bu dönemde kendisine meydan okuyan, kendisinden uzaklaşan ve bir şeyler sakladığını hisseden çocuğuna ulaşamadığını hissetmeye başlar ve bu da ebeveynin kaygısını arttırır. Bu kaygıyla ebeveyn farkında olmadan çocuğuna daha çok bağlanmaya ve daha çok müdahale etmeye başlar, bu da ergenin ebeveyni ile arasındaki oluşan mesafeyi daha da arttırır.
Bireyselleşme çabaları ile ergen ebeveyninden uzaklaşıp akran grubuna yaklaşır. Farklı bir ortamda, ebeveyni olmadan varolmaya çalışan ergen, akran grubunun kurallarını sorgulamadan kabul etmeye hazırdır. Ergen akran grubunda kendisi gibi düşünen, kendisi gibi dertleri olan, ebeveyni ile çatışmalar yaşayan ergenlerle karşılaşır ve bu ortamı benimsemesi çok kolay olur. Arkadaşlarının doğruları onun için de doğrudur. Ancak bu kabulleniş ebeveynin görüşlerini benimsemede gözlenmez. Ergen için ebeveynin söyledikleri, süzgeçten geçirilmesi gereken, kabullenildiğinde boyun eğme korkuları uyandıran sözler niteliği taşır. Bu nedenle tipik olarak ebeveynin her dediğine karşı çıkan, diklenen ergen gözlemleriz.
Bedenine yabancılaşan, ve bedenindeki değişimi kabullenmekte güçlük çeken ergen bu dönemde cinselliğini keşfeder. Bu keşif ergenin ebeveyninin de cinselliğini fark etmesini sağlar. Bu nedenle ebeveyne yaklaşan ergen, bu yakınlaşmada sınırları ihlal edeceği korkusu yaşar. Bilinçdışı oluşan bu sürecin de ergenin ebeveyninden uzaklaşmasında katkısı büyüktür. Ebeveynin ergene bu süreçlerde yardımcı olması, ergenin aklında oluşabilecek sorulara uygun bir şekilde cevap vermesi önemlidir. Bu süreçte ergene kılavuzluk yapan ebeveynin hemcins ebeveyn olması önemlidir.
Ergenin kendi bedeni ile uğraşları çok artabilir.Ayna karşısından ayrılmayan bir ergen görülebileceği gibi aynaya bakmak istemeyen, sivilcelerinden yada değişen yüz hatlarından hoşlanmayan ergen de olabilmektedir.
Ergenlikte yaşın ilerlemesiyle karşı cinse de yakınlaşma çabaları gözlenmeye başlar.
Ergenlik döneminin sonlanışı için net bir yaş dilimi yoktur. Genel olarak 19 yaş civarı sonlandığı kabul edilir. Bu dönemlerde eskiye nazaran kendisini sözel olarak daha iyi ifade edebilen, hedefleri olan bir bireyle karşılaşırız. Üniversite sürecinin başlaması ile ergenin ailesine maddi ve manevi olarak bağlı olmaya devam etmesi bireyselleşme süreçlerini geciktirerek ergenliğin sonlanmasını güçlendirebilir.
Ergenlik döneminde, ergenin kimlik ve kişilik yapısının olgunlaşması beklenir. Bu süreçlerin gerçekleşmesi çok zordur. Bununla birlikte, bu zor süreçler ergenin yeni oluşumlara açık olmasını da sağlar. Zorlu hayat koşulları nedeniyle travmatize olmuş, yıpranmış bir çocuğun ergenlik döneminde bunları işleme şansı doğar.
Ebeveynin ergene bu süreçlerde yardımcı olması çok önemlidir. Ne çok yakın ne çok uzak, ne çok anlayışlı ne çok katı olarak. Ebeveynin tutarlı davranışlarının ergenin erişkin olma sürecine katkısı büyüktür. Bu dönemlerde ebeveynin tutarlı olması da kolay gerçekleşmez. Bu tutarlılığa engel olan önemli şeyler arasında ebeveynin kendisinden uzaklaşma çabası olan çocuğunu kaybetme korkuları ve daha da kontrolcü olabilme ihtiyacı ile isyan bayrakları açan ergenin tavırları karşısında otoritesinin al aşağı olduğunu hissetmesidir. Bu süreçler hakkında bilgisi olan ebeveynin “ergen” olan çocuğuna yaklaşımı daha yapıcı olur.
Ergenlik bir çocuğun erişkin olmak için geçirmesi gereken bir evredir. Bu evrede çocukta birçok değişiklik olur. Ergenlik başlangıcında çocuğun bedensel, hormonal ve ruhsal anlamda değişim geçirmesi söz konusudur.
Boyu uzayan, kilosu değişen, sesi kalınlaşan, ikincil cinsiyet karakterleri belirginleşen ergen bedenine yabancılaşmaya başlar. Bu değişimleri kabullenmek kolay olmaz.
Ergenliğin başlangıç yaşı cinsiyet farklılığı gösterir. Kız çocukları daha erken ergenliğe girer. Kız çocukları 10-12 yaşları arasında ergenliğe girerken, bu süreç erkek çocuklarında 12-13 yaşlarında başlar.
Ergenin yeni yaşantısı ebeveyni korkutur. Bir anda değişen çocukları karşısında ebeveyn ne yapacağı konusunda tereddüt yaşar. Artık karşısında daha çok ses çıkartan, dediklerinin doğruluğunu savunan, ve bu savunuşu daha çok eylem planında gösteren, sesi yükselen, kapıları çarpan birisi vardır. Bununla birlikte ergen arkadaşlarına daha düşkün hale gelir, ilk dönemlerde hemcins arkadaş seçilir, yavaş yavaş ergenin ebeveyninden sakladığı sırları olmaya başlar. Ebeveyn bu dönemde kendisine meydan okuyan, kendisinden uzaklaşan ve bir şeyler sakladığını hisseden çocuğuna ulaşamadığını hissetmeye başlar ve bu da ebeveynin kaygısını arttırır. Bu kaygıyla ebeveyn farkında olmadan çocuğuna daha çok bağlanmaya ve daha çok müdahale etmeye başlar, bu da ergenin ebeveyni ile arasındaki oluşan mesafeyi daha da arttırır.
Bireyselleşme çabaları ile ergen ebeveyninden uzaklaşıp akran grubuna yaklaşır. Farklı bir ortamda, ebeveyni olmadan varolmaya çalışan ergen, akran grubunun kurallarını sorgulamadan kabul etmeye hazırdır. Ergen akran grubunda kendisi gibi düşünen, kendisi gibi dertleri olan, ebeveyni ile çatışmalar yaşayan ergenlerle karşılaşır ve bu ortamı benimsemesi çok kolay olur. Arkadaşlarının doğruları onun için de doğrudur. Ancak bu kabulleniş ebeveynin görüşlerini benimsemede gözlenmez. Ergen için ebeveynin söyledikleri, süzgeçten geçirilmesi gereken, kabullenildiğinde boyun eğme korkuları uyandıran sözler niteliği taşır. Bu nedenle tipik olarak ebeveynin her dediğine karşı çıkan, diklenen ergen gözlemleriz.
Bedenine yabancılaşan, ve bedenindeki değişimi kabullenmekte güçlük çeken ergen bu dönemde cinselliğini keşfeder. Bu keşif ergenin ebeveyninin de cinselliğini fark etmesini sağlar. Bu nedenle ebeveyne yaklaşan ergen, bu yakınlaşmada sınırları ihlal edeceği korkusu yaşar. Bilinçdışı oluşan bu sürecin de ergenin ebeveyninden uzaklaşmasında katkısı büyüktür. Ebeveynin ergene bu süreçlerde yardımcı olması, ergenin aklında oluşabilecek sorulara uygun bir şekilde cevap vermesi önemlidir. Bu süreçte ergene kılavuzluk yapan ebeveynin hemcins ebeveyn olması önemlidir.
Ergenin kendi bedeni ile uğraşları çok artabilir.Ayna karşısından ayrılmayan bir ergen görülebileceği gibi aynaya bakmak istemeyen, sivilcelerinden yada değişen yüz hatlarından hoşlanmayan ergen de olabilmektedir.
Ergenlikte yaşın ilerlemesiyle karşı cinse de yakınlaşma çabaları gözlenmeye başlar.
Ergenlik döneminin sonlanışı için net bir yaş dilimi yoktur. Genel olarak 19 yaş civarı sonlandığı kabul edilir. Bu dönemlerde eskiye nazaran kendisini sözel olarak daha iyi ifade edebilen, hedefleri olan bir bireyle karşılaşırız. Üniversite sürecinin başlaması ile ergenin ailesine maddi ve manevi olarak bağlı olmaya devam etmesi bireyselleşme süreçlerini geciktirerek ergenliğin sonlanmasını güçlendirebilir.
Ergenlik döneminde, ergenin kimlik ve kişilik yapısının olgunlaşması beklenir. Bu süreçlerin gerçekleşmesi çok zordur. Bununla birlikte, bu zor süreçler ergenin yeni oluşumlara açık olmasını da sağlar. Zorlu hayat koşulları nedeniyle travmatize olmuş, yıpranmış bir çocuğun ergenlik döneminde bunları işleme şansı doğar.
Ebeveynin ergene bu süreçlerde yardımcı olması çok önemlidir. Ne çok yakın ne çok uzak, ne çok anlayışlı ne çok katı olarak. Ebeveynin tutarlı davranışlarının ergenin erişkin olma sürecine katkısı büyüktür. Bu dönemlerde ebeveynin tutarlı olması da kolay gerçekleşmez. Bu tutarlılığa engel olan önemli şeyler arasında ebeveynin kendisinden uzaklaşma çabası olan çocuğunu kaybetme korkuları ve daha da kontrolcü olabilme ihtiyacı ile isyan bayrakları açan ergenin tavırları karşısında otoritesinin al aşağı olduğunu hissetmesidir. Bu süreçler hakkında bilgisi olan ebeveynin “ergen” olan çocuğuna yaklaşımı daha yapıcı olur.
Beğenin 
| Makale Kütüphanemizden | ||||
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.
