2007'den Bugüne 92,313 Tavsiye, 28,222 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Kaygı
MAKALE #8980 © Yazan Psk.İlkten ÇETİN | Yayın Mayıs 2012 | 6,755 Okuyucu
KAYGI

Kaygı, kaynağı ya da sonuçları belli olmayan, şiddeti ve süresi kişiden kişiye farklılık gösteren bir huzursuzluk halidir, bireyin yaşadığı günlük sorunlar karşısında kendisini yetersiz hissetmesinden kaynaklanır. Kaygı, bireyin aşırı duyarlık göstermesine, sürekli sıkıntı içinde olmasına, gergin olmasına ve çok çabuk umutsuzluğa kapılmasına neden olur.


Kaygılı birey kendisine mutlaka üzülecek bir şey bulur, ona üzüntü yaşatan problemin çözülmesi onun üzüntüsünün bitmesine sebep olmaz çünkü sırada bekleyen ve onu üzecek bir sürü problem vardır. Günün her saatinde, gece uykuya yatmadan önce, uykuya yattıktan sonra, uyku sırasında da devam eder. Bu durum uykunun kaçmasına, kabus görülmesine, sık sık uykunun bölünmesine neden olur.

Kaygı, gerçek bir duruma ilişkin hissedilen bir duygu değildir. Tam tersine gerçekte olmayan, mantıkdışı bir durum için hissedilen bir duygudur. Kaygıyı yüksek düzeyde yaşayan bireyler günlük yaşamlarında onları zorlayan bir takım durumlarla karşı karşıya kalırlar. Örneğin;
Kaygılı birey dikkatini toplamakta zorlanır bu da onun karar verme sürecini olumsuz etkiler. Çok zor karar verir. Çok çaba harcayıp aldığı/verdiği bir kararı uygulamakta da zorlanır. Çünkü verdiği kararın sonucunda olası olumsuzluklara odaklanır.
Kaygılı birey karamsardır. Olaylara bakış açısı olumsuzluklar üzerine kuruludur. Başkaları için normal olan, hatta çok küçük bir sorunu dünyanın sonu gelmiş gibi yaşarlar. Hem kendi yaşantılarına ilişkin hem de başkalarının yaşantılarına ilişkin beklentileri de olumsuzdur. Karşısındaki kişi onun kaygısına katılmadığında kendisini reddedilmiş hisseder ve kızgınlık yaşar. Çünkü onların da kaygı duyması gerektiğine inanır.
Kaygılı birey kendisini çaresiz hisseder. Her insan beklemediği bir olumsuz durumla karşılaştığında kaygılanır ve kendisini çaresiz hisseder. Fakat kaygılı insan her olayda bunu hisseder. Bu durum çarpıntıya, zor nefes alıp vermeye, aşırı terlemeye, bayılmaya, paniğe sebep olabilir. Bu durumlar karşıdaki kişinin de paniğe kapılmasına sebep olur.
Kaygı, öğrenilebilen bir duygudur. Bu sebeple kaygılı insanların çocukluğuna bakıldığında kaygılı bir anne, kaygılı bir baba, kaygılı bir bakım veren kişi ya da kaygılı bir büyük ebeveyn görme olasılığı yüksektir. Birey çocukluğunda etrafındaki kişilerden aldığı bu kaygı ile çevresindeki kişilere ve durumlara kaygı duyar, güvenmez, onlardan uzaklaşır, içine kapanır.
Kaygılı bireyin çocukluğunda reddedici, küçük düşürücü, alaycı tepkiler veren yetişkinlerin arasında büyüme olasılığı da yüksektir. Bunun ergenlik döneminde de devam etmesi bireye kendini çaresiz hissettirir ve kaygı yaşamasına neden olur.
Ceza yönteminin yanlış uygulandığı aile ortamlarında yetişen çocuklar ileride kaygıyı yoğun yaşayan bireyler olurlar. Çocuğun istenmedik davranışı ile orantısız cezalar verildiğinde, sürekli öfke tepkileriyle karşılaştığında, gelişim dönemlerine ait bazı durumlara (alt ıslatma, mastürbasyon gibi) abartılı olumsuz tepkiler ve ceza verilmesi de kaygı oluşmasına neden olur. Bu tepkilerle karşı karşıya kalan çocuk, dünyaya, yaşama ve insanlara düşmanca duygular besler, kendisi bu duygularla baş edemediği için yetersiz hisseder. Yakın çer esindeki insanların başına gelebilecek olumsuz olaylardan dolayı kaygı duymaya başlar.

Kaygı, kolay kolay vazgeçilecek, son verilecek bir duygu değildir. Tam tersine giderek daha geniş alanlara yayılan bir duygudur. Annesini reddedici olarak algılayan bir erkek, tüm kadınların böyle olacağını düşünür ve kadınlardan uzak durur. Babasını sert, esnek olmayan, saldırgan davranışlarını hatırlayan bir kadın bütün erkeklerin böyle olduğunu düşünür, yani bireyin çocukluğunda edindiği bazı inançlar, yetişkinlikte çevresindeki insanlara uyum sağlamasını, onlarla sağlıklı ilişkiler kurmasını engelleyebilir.
Kaygılı birey kendisine kaygı yaratacak durumlardan kaçmaya çalışırken etrafındaki seçeneklerin çoğunu algılamaz. Bu durum hem onun algısını ve dikkatini olumsuz etkiler hem de yaşam alanını daraltır.

Kaygılı birey, kaygı yaratan durumlardan uzak durmaya çalışır. Örneğin, kalabalık karşısında konuşurken kaygı yaşayan birey, anlatacağı konuyu çok iyi bilmesine rağmen kalabalık karşısında sunum yapmayı tercih etmez. Bazen de içinde bulunduğu duygu durumunun tam tersi şeyler hissediyormuş gibi davranır. Bir erkekten çok hoşlanan bir kız, onu gördüğünde hiç ilgilenmiyormuş gibi davranabilir. Bunu yaparak onu kendisinden uzaklaştırır, reddedilme olasılığını ortadan kaldırır.

Bazı insanlar, kaygılarının farkında değillerdir. Bunu ancak kendilerini kaygılandıran bir durum ile karşılaştıklarında hissederler. Bazı insanlarsa kaygısız yaşayamazlar, kaygı onlar için bir yaşam b içimi olmuştur, kaygı olmadan yaşayamayacaklarını düşünürler.
Kaygı, günlük yaşamda üstlenilmesi gereken sorumluluklara sahip çıkmak için yeterli olgunluğa ulaşmamış olmanın göstergesidir. Bu yeterliğe sahip olmayan birey, çaresizlik ve güvensizlik yaşar, verdiği sıkıntıdan dolayı çevresindeki insanları da uzaklaştırır ve ihtiyacı olan desteği alamaz.

Bireyin kaygı duygusundan kurtulması, kendi varoluşunun sorumluluğunu üstlenmesi gerekir. Bu da ancak bireyin etrafındaki insanlardan, ruh sağlığı uzmanlarından destek almayı kabul etmesi ile mümkündür.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Kaygı" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.İlkten ÇETİN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.İlkten ÇETİN'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     5 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
İlkten ÇETİN Fotoğraf
Psk.İlkten ÇETİN
İstanbul (Online hizmet de veriyor)
Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi259 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.İlkten ÇETİN'in Makaleleri
► Kaygı ve Sosyal Kaygı Psk.İ.Nil BİREYŞOĞLU ÖZEN
► Çocuklarda Kaygı Psk.Mısra Nur NİŞANCI
► Kaygı ve Emdr Psk.Filiz KOÇAK
► Coronavirüs ve Kaygı Psk.Dicle CAYMAN
► Sosyal Kaygı Psk.Filiz KOÇAK
► Kaygı Duyarlılığı Psk.Özlem YILMAZ
► Sosyal Kaygı Psk.İ.Nil BİREYŞOĞLU ÖZEN
► Kaygı Bozuklukları Psk.Aslıhan DEĞERLİ AYTOĞAN
► Kaygı Bozuklukları Psk.Başak SOYSAL
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Kaygı' başlığıyla benzeşen toplam 17 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Kendine Sevgili Misin? Şubat 2022
► Bilişsel Çarpıtmalar (Düşünce Hataları) ÇOK OKUNUYOR Temmuz 2012
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


06:39
Top