Psikolojim Nasıl Düzelecek?
Sebebini bilemediğimiz ya da bilindik problemlerimiz belki geçici ve anlık bulduğumuz çözümlerimiz ile bir müddet şiddetini azaltmış bir şekilde rahatlamamızı sağlamak adına bulabildiğimiz yöntemler olmaktadır.
Bu durum; kendi kendime yetiyorum ya da sorunlarımı çözebiliyorum şeklinde kendimizde olumlu duygu ve düşüncelerin oluşmasını sağlamaktadır. Ancak bir süre sonra tüm o bulmuş olduğumuz çözümlerimiz ve en temel problemimizden en basit sorunumuza kadar hepsi birden yıkılıveriyor ve altından kalkmak için en gerekli olan enerjimizi çok kısa sürede bitiriyor. belki temel problemimiz o kadar da imkansız değil gibi düşünmekle farkında olmadan sadece sorunun üzerini bu düşünce ile örtüyoruz ancak zihnimiz her geçen süre içerisinde yeni küçükte olsa bir takım problemleri getiriyor ve biz her defasında sadece üzerini örtüp çözüm bullduğumuzu düşünerek hayatımıza devam ediyoruz, ta ki depresyon ve yoğun kaygı stres durumu artık tüm enerjimizi tükettiği zamana kadar. Anlatmaya çalıştığım aslında ilk olarak kendimizi net ve gerçek bir şekilde algılamamız ile birlikte olmayı istediğimiz hedeflediğimiz yer arasında yaşamış olduğumuz karmaşa mantıklı çözüm üretmemizin önünde bir set olarak durmaktadır.
Kendi kişilik yapımız ve potansiyelimizi olduğu kadarı ile kabul ettiğimiz zaman hedeflediğimiz ve hayalimizde ki kendimizden değil sadece gerçek olan kısmından sorunlara bakıp çözümleri de bu minvalde ortaya koymak daha kalıcı ve sağlıklı bir problem çözme becerisi olarak düşünülmelidir. Burada belirtmiş olduğum gerçek benlik ve ideal benlik arasındaki karmaşanın ne tarafında ne kadar olduğumuzu belirlemek kolay olmayan bir sürecin parçasıdır. Bu aşama işte tam olarak psikolojik desteğin en gerektiği en can alıcı yeri olarak düşünülmelidir.
Psikoterapi hizmetinin aylar ya da daha uzun sürmesi ve yeteri kadar fayda sağlayamaması bizim kendimizi algılayış biçimimizi değiştirmedikçe devam etmekte olacaktır. Kendimizi en iyi yapmak ve hedef benliğimizi gerçekte yaşamak..Kendini gerçekleştirmiş insan olmamız yolunda en önemli süreç olarak belirtilebilir.
Sahip olduğumuz problemlerimiz bizim olumsuz düşünmemizde önemli bir etken olmaktadır. Sorunumuz çözülünce ya da eskisi kadar rahatsız edici boyutta olmadığı zamanlarda ise düşünce yapımız otomatik olarak değişmekte daha mantıklı şekilde işlemektedir.O halde sorun varken farklı sorun yokken daha farklı düşünme biçimine sahip oluyoruz. Burada dikkat edilmesi gereken şey.. düşünme biçimimizi sorunlarımızın etkilemesine neden bu kadar çok izin veriyoruz ?
Biz aynı biz isek o zaman değişmesi gereken kısım düşünme biçimimiz değil sorunlarımız olmalıdır. Yaşam kalitemizi arttırmak için bu düşünce dizaynını bilincimiz için oluşturmak daha kolay sorun çözme becerisine sahip olmamız ve aynı zamanda psikolojik olarak daha konforlu yaşamamızı sağlayabilmektedir.
Önemli olan değişimi bizim İSTEMEMİZ ve bunun için yapılması gerekenleri bir sıraya koyarak aşama aşama ilerlememiz gerekemektedir.
Değişimden kasıt düşünce yapımızı değiştirmek olumlu ve olumsuz düşünceleri, kendimiz ile ilgili algılarımızı yeniden düzenlemek, sorunlarımıza mantıklı yaklaşabilmek ifade edilmektedir.
Düşünce yapımızın ilk değiştirmemiz gereken şey olarak belirlenmesi hemen akabinde ne kadar rahatladığımızı ve ruhumuzun adeta nefes aldığını hissetmemizi açıkça sağlayabilecektir.
İnsan var olduğu sürece mutluluk ta mutsuzluk ta var olacaktır.
Bizim değiştirmeye çalıştığımız şey ise MUTSUZLUĞUN depresyona dönüşmemesi, ruh sağlığımıza zarar vermemesi ve bunlar gibi daha pek çok psikolojik sorunları da beraberinde getirmesini önlemek olacaktır. Üzüntü olacaktır ama sağlıklı üzüntü kadar bir seviye de olmalıdır. Her insan sevinip üzüntü duyabilir yaşamı boyunca ancak duymuş olduğu üzüntünün sağlıklı bir boyutta kalabilmesini başarabilmek, sorunumuzun , üzüntümüze sebep olan şeylerin çok daha kısa sürede ortadan giderilmesini de beraberinde getirecektir.
Değişim bu anlamnda hayatımıza etki eden, kendimize ve tüm düşünce sistemimize etki eden bu neden le tüm davranışlarımızı neredeyse etki altına alabilen bu duygunun olumlu yöne çevirilmesi olarak nitelendirilmelidir.
Fakat çözüm ne olabilir? Kendimize bile itiraf edemediğimiz şeyleri nasıl olur da bir başkası ile paylaşırız ve üstelik karşımızdaki kişi bu durumumuzu çözebilmeme düşüncesi de vardır, yani kendimizi açsak bir türlü açmasak başka türlü diye içerisinde bulunduğumuz çözüm arayışı da bize bir tane daha sıkıntı getirmektedir.. Ayrıca bir de bu durum içerisine aşk acısını da eklersek bizim için tarifi imkansız bir dert yumağı içerisinde kaybolup gitmeye başlıyoruz demektir.. Gelecek ile ilgili bir hedefimimizin olamaması, hedeften kasıt; kendi özel yaşantımızı yeniden kendi istediğimzi biçimde dizayn etmektir, ancak bu tasarım içerisinde genel anlamda mutluluk ve huzur büyük oranda bulunmakta ve hal böyle olunca aslında biz ikinci bir aşamaya geçmişizdir. Yani artık sorunumuz bize ağır gelmeye başlamış ancak ancak o zaman kurtulma için s.o.s vermektedir ruhumuz.. Yaşamımızın uzun bir dönemi için belirtecek olursak ilk içimize attığımız öfke, dert, sıkıntı, üzgünlük adına tanımlanan kupon biriktirmeye başladığımız günden, artık bu sıkıntılarımızdan kurtulma fikri ortaya çıkana kadar ne çok irili ufaklı olumsuz duygumuz varsa hepsi bir sorunun küçük birer parçası durumuna geçmişlerdir. Artık bir psikologa ihtiyacımız vardır. Aslında artık bizi birilerinin dinlemesine, dertlerimizi üzüntülerimizi ve tüm olumsuz duygularımızı anlatacağımız bir anlamda yükümüzü paylaşabilecek herkese ihtiyaç duymaya başlamaktayızdır. Burada önemli olan bizimle bu paylaşım içerisinde olan kişilerin bu anlamda bize gerçekten faydalı olma ihtimalidir. İşte bu aşama psikoloji bilimi içerisine girmektedir. Çünkü bilimsel olarak bireye profesyonel bir yardım verme üzerine hayatını hediye etmiş psikolog ve psikolojik danışmanlar ancak bu doğrultuda kalıcı bir yardım için işbirliğine hazırdırlar. Önemli olan samimiyettir! Artık bizde hazırsak bizim için yanımızda olacağını ve fayda sağlayacağını düşündüğümüz bir psikolojik yardım çalışmasının içersinde olmaya başlarız ve biz ne kadar kendimizi açabilirsek danışan-danışman arasında kurulacak raport'un ne kadar güçlü olmasını istersek tüm sıkıntılarımızdan kurtulmaya başlamanın ilk adımını atmış oluruz.
Çağımızda insanların her türlü beklentileri ithiyaçları ve değer yargıları hızlı bir şekilde değişme göstermekte ve buna paralel olarak bireylerin psikolojik durumlarında ki değişmelerin ortaya çıkması kaçınılmaz bir gerçek olarak psikolojik durumların olumlu ya da olumsuz yönde değişmesine neden olmaktadır. Önemli olan duygu durumlarında meydana gelen her türlü olumsuz değişmelerin öncelikli olarak kaynaklarının tespit edilmesi çözüm için atılacak adımların daha gerçekçi olmasında ve kısa süreli çözüm odaklı bir terapi modelinin belirlenmesi aşamasına büyük katkı sağlayacaktır.
özetlemek gerekirse negatif bir ruh halinden kurtulmak adına alınan tüm profesyonel psikolojik yardımın yanı sıra kendimizde bir hedef oluşturmak ve kendimizi tüm yönleri ile keşfetmemizi sağlamak adına kişisel gelişim ve psikoterapi hizmetleri çalışmalarına katılmak ile negatif durumumuzun ne kadar kısa sürede olumlu yönde değiştiğini ve bu değişimin tüm hayatımızı kalıcı olarak etkilediğini farketmemiz... İşte tüm yapılan psikolojik danışmanlığın sonuçlandığı nokta olarak seçmemiz gayet makul bir seçim olarak karşımızda durmaktadır.
Bu durum; kendi kendime yetiyorum ya da sorunlarımı çözebiliyorum şeklinde kendimizde olumlu duygu ve düşüncelerin oluşmasını sağlamaktadır. Ancak bir süre sonra tüm o bulmuş olduğumuz çözümlerimiz ve en temel problemimizden en basit sorunumuza kadar hepsi birden yıkılıveriyor ve altından kalkmak için en gerekli olan enerjimizi çok kısa sürede bitiriyor. belki temel problemimiz o kadar da imkansız değil gibi düşünmekle farkında olmadan sadece sorunun üzerini bu düşünce ile örtüyoruz ancak zihnimiz her geçen süre içerisinde yeni küçükte olsa bir takım problemleri getiriyor ve biz her defasında sadece üzerini örtüp çözüm bullduğumuzu düşünerek hayatımıza devam ediyoruz, ta ki depresyon ve yoğun kaygı stres durumu artık tüm enerjimizi tükettiği zamana kadar. Anlatmaya çalıştığım aslında ilk olarak kendimizi net ve gerçek bir şekilde algılamamız ile birlikte olmayı istediğimiz hedeflediğimiz yer arasında yaşamış olduğumuz karmaşa mantıklı çözüm üretmemizin önünde bir set olarak durmaktadır.
Kendi kişilik yapımız ve potansiyelimizi olduğu kadarı ile kabul ettiğimiz zaman hedeflediğimiz ve hayalimizde ki kendimizden değil sadece gerçek olan kısmından sorunlara bakıp çözümleri de bu minvalde ortaya koymak daha kalıcı ve sağlıklı bir problem çözme becerisi olarak düşünülmelidir. Burada belirtmiş olduğum gerçek benlik ve ideal benlik arasındaki karmaşanın ne tarafında ne kadar olduğumuzu belirlemek kolay olmayan bir sürecin parçasıdır. Bu aşama işte tam olarak psikolojik desteğin en gerektiği en can alıcı yeri olarak düşünülmelidir.
Psikoterapi hizmetinin aylar ya da daha uzun sürmesi ve yeteri kadar fayda sağlayamaması bizim kendimizi algılayış biçimimizi değiştirmedikçe devam etmekte olacaktır. Kendimizi en iyi yapmak ve hedef benliğimizi gerçekte yaşamak..Kendini gerçekleştirmiş insan olmamız yolunda en önemli süreç olarak belirtilebilir.
Sahip olduğumuz problemlerimiz bizim olumsuz düşünmemizde önemli bir etken olmaktadır. Sorunumuz çözülünce ya da eskisi kadar rahatsız edici boyutta olmadığı zamanlarda ise düşünce yapımız otomatik olarak değişmekte daha mantıklı şekilde işlemektedir.O halde sorun varken farklı sorun yokken daha farklı düşünme biçimine sahip oluyoruz. Burada dikkat edilmesi gereken şey.. düşünme biçimimizi sorunlarımızın etkilemesine neden bu kadar çok izin veriyoruz ?
Biz aynı biz isek o zaman değişmesi gereken kısım düşünme biçimimiz değil sorunlarımız olmalıdır. Yaşam kalitemizi arttırmak için bu düşünce dizaynını bilincimiz için oluşturmak daha kolay sorun çözme becerisine sahip olmamız ve aynı zamanda psikolojik olarak daha konforlu yaşamamızı sağlayabilmektedir.
Önemli olan değişimi bizim İSTEMEMİZ ve bunun için yapılması gerekenleri bir sıraya koyarak aşama aşama ilerlememiz gerekemektedir.
Değişimden kasıt düşünce yapımızı değiştirmek olumlu ve olumsuz düşünceleri, kendimiz ile ilgili algılarımızı yeniden düzenlemek, sorunlarımıza mantıklı yaklaşabilmek ifade edilmektedir.
Düşünce yapımızın ilk değiştirmemiz gereken şey olarak belirlenmesi hemen akabinde ne kadar rahatladığımızı ve ruhumuzun adeta nefes aldığını hissetmemizi açıkça sağlayabilecektir.
İnsan var olduğu sürece mutluluk ta mutsuzluk ta var olacaktır.
Bizim değiştirmeye çalıştığımız şey ise MUTSUZLUĞUN depresyona dönüşmemesi, ruh sağlığımıza zarar vermemesi ve bunlar gibi daha pek çok psikolojik sorunları da beraberinde getirmesini önlemek olacaktır. Üzüntü olacaktır ama sağlıklı üzüntü kadar bir seviye de olmalıdır. Her insan sevinip üzüntü duyabilir yaşamı boyunca ancak duymuş olduğu üzüntünün sağlıklı bir boyutta kalabilmesini başarabilmek, sorunumuzun , üzüntümüze sebep olan şeylerin çok daha kısa sürede ortadan giderilmesini de beraberinde getirecektir.
Değişim bu anlamnda hayatımıza etki eden, kendimize ve tüm düşünce sistemimize etki eden bu neden le tüm davranışlarımızı neredeyse etki altına alabilen bu duygunun olumlu yöne çevirilmesi olarak nitelendirilmelidir.
Fakat çözüm ne olabilir? Kendimize bile itiraf edemediğimiz şeyleri nasıl olur da bir başkası ile paylaşırız ve üstelik karşımızdaki kişi bu durumumuzu çözebilmeme düşüncesi de vardır, yani kendimizi açsak bir türlü açmasak başka türlü diye içerisinde bulunduğumuz çözüm arayışı da bize bir tane daha sıkıntı getirmektedir.. Ayrıca bir de bu durum içerisine aşk acısını da eklersek bizim için tarifi imkansız bir dert yumağı içerisinde kaybolup gitmeye başlıyoruz demektir.. Gelecek ile ilgili bir hedefimimizin olamaması, hedeften kasıt; kendi özel yaşantımızı yeniden kendi istediğimzi biçimde dizayn etmektir, ancak bu tasarım içerisinde genel anlamda mutluluk ve huzur büyük oranda bulunmakta ve hal böyle olunca aslında biz ikinci bir aşamaya geçmişizdir. Yani artık sorunumuz bize ağır gelmeye başlamış ancak ancak o zaman kurtulma için s.o.s vermektedir ruhumuz.. Yaşamımızın uzun bir dönemi için belirtecek olursak ilk içimize attığımız öfke, dert, sıkıntı, üzgünlük adına tanımlanan kupon biriktirmeye başladığımız günden, artık bu sıkıntılarımızdan kurtulma fikri ortaya çıkana kadar ne çok irili ufaklı olumsuz duygumuz varsa hepsi bir sorunun küçük birer parçası durumuna geçmişlerdir. Artık bir psikologa ihtiyacımız vardır. Aslında artık bizi birilerinin dinlemesine, dertlerimizi üzüntülerimizi ve tüm olumsuz duygularımızı anlatacağımız bir anlamda yükümüzü paylaşabilecek herkese ihtiyaç duymaya başlamaktayızdır. Burada önemli olan bizimle bu paylaşım içerisinde olan kişilerin bu anlamda bize gerçekten faydalı olma ihtimalidir. İşte bu aşama psikoloji bilimi içerisine girmektedir. Çünkü bilimsel olarak bireye profesyonel bir yardım verme üzerine hayatını hediye etmiş psikolog ve psikolojik danışmanlar ancak bu doğrultuda kalıcı bir yardım için işbirliğine hazırdırlar. Önemli olan samimiyettir! Artık bizde hazırsak bizim için yanımızda olacağını ve fayda sağlayacağını düşündüğümüz bir psikolojik yardım çalışmasının içersinde olmaya başlarız ve biz ne kadar kendimizi açabilirsek danışan-danışman arasında kurulacak raport'un ne kadar güçlü olmasını istersek tüm sıkıntılarımızdan kurtulmaya başlamanın ilk adımını atmış oluruz.
Çağımızda insanların her türlü beklentileri ithiyaçları ve değer yargıları hızlı bir şekilde değişme göstermekte ve buna paralel olarak bireylerin psikolojik durumlarında ki değişmelerin ortaya çıkması kaçınılmaz bir gerçek olarak psikolojik durumların olumlu ya da olumsuz yönde değişmesine neden olmaktadır. Önemli olan duygu durumlarında meydana gelen her türlü olumsuz değişmelerin öncelikli olarak kaynaklarının tespit edilmesi çözüm için atılacak adımların daha gerçekçi olmasında ve kısa süreli çözüm odaklı bir terapi modelinin belirlenmesi aşamasına büyük katkı sağlayacaktır.
özetlemek gerekirse negatif bir ruh halinden kurtulmak adına alınan tüm profesyonel psikolojik yardımın yanı sıra kendimizde bir hedef oluşturmak ve kendimizi tüm yönleri ile keşfetmemizi sağlamak adına kişisel gelişim ve psikoterapi hizmetleri çalışmalarına katılmak ile negatif durumumuzun ne kadar kısa sürede olumlu yönde değiştiğini ve bu değişimin tüm hayatımızı kalıcı olarak etkilediğini farketmemiz... İşte tüm yapılan psikolojik danışmanlığın sonuçlandığı nokta olarak seçmemiz gayet makul bir seçim olarak karşımızda durmaktadır.
|
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Psikolojim Nasıl Düzelecek?" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Dnş.Halil İbrahim ÇABUK'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Dnş.Halil İbrahim ÇABUK'un izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
36 Beğeni 
Yazan Uzman
|
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.
