İletişim Engelleri
İLETİŞİM ENGELLERİ
Günlük hayatımızda sık sık dile getirdiğimiz iletişim kavramı, çeşitli konularda bilgiler üretme, bu bilgileri başkalarına aktarma ve kişisel olarak da bunları anlamlandırma sürecidir. Çoğu kez ilk akla gelen sözlü iletişim olsa da sözlü ve sözsüz iletişim olmak üzere iki türdedir. Her iki iletişim türünü de sıklıkla kullanırız.
Hayatımızda pek çok ihtiyacımızı iletişim kurarak sağlarız. Bu bizim hayatta kalabilmemizi sağlayan doğal bir süreçtir. Fakat etkili kullanılmadığında pek çok sorunlar yaşamamıza da neden olur. Evde, iş yaşamımızda, özel hayatımızda kullandığımız bir takım “iletişim engelleri” nedeniyle sıklıkla problemler yaşarız. Karşımızdaki bireyleri daha iyi anlama ve kendimizi daha ifade edebilmek için bu iletişim engellerinin farkında olmak ve değiştirmeye çalışmak önemlidir. Bu yazıda iletişim engellerinden bahsedilecektir.
1. Eleştiri: Yapılan olumsuz değerlendirmeler bireyi savunma yapma ve karşı eleştiri de bulunma için kışkırtır. Karşımızdaki bireyin benlik saygısını düşürebilir ve bireyler değerlendirilme korkusu ile gerçek düşünce ve duygularını saklayabilirler. Kendisini eleştiren kişiyle ilgili olarak olumsuz duygular yaşayıp iletişimi kesebilirler.
Örnek:
“ Hep tembellik yapıyorsun”
“Sorumluluklarının farkında değilsin”
“Çok dağınıksın”
“Kendinden başka kimseyi düşünmüyorsun”
2. Etiketleme: Karşıdaki bireyi damgalamayı içerir. Bu lakaplar giderek kalıcı hale gelip, kişinin kendine bakışını olumsuz yönde etkileyebilir. Ayrıca diğer insanlar da kişiyi bu lakabı ile değerlendirip, tanımaya çalışmadan doğrudan kabul ederler. Bireyde karşılık verme isteği uyandırabilir. Ayrıca olumsuz lakaplar olduğu kadar olumlu lakaplar da karşıdaki kişide gerginliğe neden olarak iletişim engeli oluşturabilir.
Örnek:
“Koca bebek “
“Bu kadar sulu göz olmak zorunda mısın ?”
“Çok yaramaz bir çocuksun”
3. Analiz etme: Karşıdaki kişinin aklından ne geçtiğini, ne yapmaya çalıştığını, niyetinin ne olduğunu bildiğini söylemektir. Bu karşıdaki kişiyi öfkelendirebilir, bir tehdit olarak algılanarak savunmaya geçmesine neden olabilir. Bir nevi “amatör psikologçuluk” olan bu engel bireyi tedirgin edebilir ve onda başarısızlık duygularının uyanmasına neden olabilir.
Örnek:
“Aslında sen öyle demek istemiyorsun”
“Ben senin neden böyle davrandığını biliyorum”
“Senin derdin ne biliyor musun?”
4. Niyetli Övme: Bir bireyi övmek kulağa hiç de bir iletişim engeli gibi gelmese de bazı durumlarda olumsuz sonuçlara neden olmaktadır. Engel oluşturan durumlarda çoğu zaman övgü, kişinin davranışlarını değiştirmek için kullanılmaktadır. Bazı zaman da karşıdaki kişinin beklentilerinin yüksek olduğu düşüncesiyle bireyde kaygı yaratabilmektedir. Özellikle de eğer kişinin özellikleri ile övgü aldığı durum birbirine uyuşmuyorsa bu kaygısı daha çok artmaktadır.
Örnek:
“Sen çok güçlü bir insansın bunu unutma”
“Senin gibi çalışkan bir çocuk bunun da altından kalkacaktır”
“Bence harika bir iş çıkartacaksın”
“ Eminim hayatın boyunca hep başarılı olmuşsundur”
5. Emretme: Bir şeyi zorla kabul ettirmeyi içerir. Kişide korku ve dirence neden olabilir. Karşıdaki kişi ya geri çekilir ve boyun eğici davranabilir ya da isyankar davranışlarda bulunup misilleme yapabilir. Ayrıca kişinin benlik saygısını düşürür.
“Bunu yapmak zorundasın”
“… yapman gerekir”
“…yapacaksın”
“Hemen buraya gel”
6. Tehdit etme: Bireyin karşıdaki kişi istediğini uygulamayınca, tehdidi vurgulayarak sunulan bir çözümdür. Emretme gibi kişide boyun eğme ve korku yaratabilir. Bazen de birey gerçekten bu durumun gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini denemek isteyebilir.
Örnek:
“Bunu yaparsın yoksa...”
“ Bu şekilde davranmaya devam edersen sonunda seni terk edeceğim”
7. Ahlak Bekçiliği: Bu iletişim engelinde bireyler fikirlerini bir takım otoritelere dayanarak söylerler. Sıklıkla “malı” ifadeleri kullanılır. Karşıdaki kişi suçluluk duyabilir kaygısı artabilir, davranışına bahaneler aramaya başlar. Birey gücenebilir ve genellikle bu “yapmalısın “’ lara karşı koyar.
Örnek:
“… yapmak senin görevin.”
“… şöyle yapman gerekir”
“ Büyüklerinin sözü her zaman dinlenmelidir”
8. Uygunsuz Soru Sorma: Soru sorma etkili bir iletişimde kullanılan bir şey olsa da bazı sorular iletişimi engellemektedir. Örneğin eksik, dolaylı, cevabı zaten bilinen, dolaylı sorular kişide olumsuz duygulara neden olmaktadır. Bu tarz sorular genellikle gerçekten bilgi sahibi olmayı amaçlamaz. Bazen de çok fazla soru sormak iletişimi engelleyebilir. Tüm bunlar karşıdaki kişinin kaçamak yanıtlar vermesine neden olurlar ve kişinin kaygısını arttırır. Böylece kişi savunucu tepkiler vererek, direnç gösterebilir.
Örnek:
“ Bugün günün nasıldı?”
“Geldin mi?
“Neden soğuk aldın, sıkı giyinmedin mi?”
“Sen ona ne yaptın, o sana ne dedi?”
“Neden uyuyamadın, akşam çok mu kahve içtin?”
9. Öğüt verme: Çoğu kişi açısından pek de bir iletişim engeli gibi görülmese de öğüt verme kişide bir takım olumsuz duygulara neden olmaktadır. Birey anlaşılmadığını düşünebilir ve buna gücenebilir. Çünkü karşıdaki kişiyi tam olarak anlamadan bu yapılır. Kişiye kendi sorunlarını çözmekten aciz olduğu mesajı verebilir ve onda karar verme için başkalarına bağımlı olmaya neden olabilir.
Örnek:
“ Neden … yapmıyorsun?”
“Ben olsam….. yapardım”
“Bunun için mi üzülüyorsun…. Yapmayı dene”
10. Konuyu değiştirme: Bazı konular bireylere konuşmak için duygusal yükü çok ağır geldiğinden bu konuları konuşmayı sevmezler. Ya kendileri rahatsız olurlar ya da karşıdaki kişinin üzüleceğinden korkarak konuyu kapatmayı denerler ya da başka konuya geçerler. Bu durum en sık ölüm, hastalık boşanma, öfke, çatışma gibi konularda görülür. Böyle bir tarz karşıdaki kişiye de güçlüklerle savaşmak yerine kaçmanın iyi olduğu mesajını verebilir. Sorunlarının önemsenmediği, gereksiz olduğu, anlaşılmadığı hissi yaratabilir.
“Daha güzel şeylerden konuşalım”
“Sanki dünyayı sen yönetiyorsun”
“ Sen deyince hatırladım. ….’ın sağlık durumu nasıl olmuş acaba”
“Başka şeyden konuşalım”
11. Mantık boyutuna çekme: Bu durumda kişi diğerlerinin duyguları bir kenara bırakarak mantık yoluyla ikna etmeye çalışır. Bireyin kendisini savunmasına ve yetersiz hissetmesine neden olur. Karşıdaki kişiye direnç gösterirler.
“İşte bu nedenle hatalısın”
“Olaylar gösterir ki… “
“ Gerçek şu ki …“
12. Teselli etme: Teselli etme de olumlu gibi görülen ve sıklıkla kullanılan bir iletişim engelidir. Bu bireyin anlaşılmamış hissetmesine neden olabilir ve birey öfkelenebilir. Kişi gücenebilir ve geri çekilebilir. Bireye içinde bulunduğu durumu abarttığı mesajını verebilir
Örnek:
“Aldırma, her şey düzelir”
“Zaman her şeyin ilacıdır”
“Bunu da atlatıcaksın”
“Olur böyle şeyler, geçer”
Bu 12 iletişim engelinin yanında 13. bir engel de karşıdaki kişiye engelleyici bir iletişim kurduğunu söylemektir ve bu da “eleştiri” iletişim engeli içerisindedir. Karşıdaki kişi bu şekilde yargılanmış olur ve düşmanca tavırlara neden olabilir.
Sıklıkla yapılan bu iletişim engelleri konusunda bilgi sahibi olmak ve bunları uygulamamaya çalışmak bireyin hep kendi ruh sağlığı için olumlu sonuçlara sahiptir hem de kişilerarası ilişkilerdeki çatışmaların azaltılması için önemlidir.
Günlük hayatımızda sık sık dile getirdiğimiz iletişim kavramı, çeşitli konularda bilgiler üretme, bu bilgileri başkalarına aktarma ve kişisel olarak da bunları anlamlandırma sürecidir. Çoğu kez ilk akla gelen sözlü iletişim olsa da sözlü ve sözsüz iletişim olmak üzere iki türdedir. Her iki iletişim türünü de sıklıkla kullanırız.
Hayatımızda pek çok ihtiyacımızı iletişim kurarak sağlarız. Bu bizim hayatta kalabilmemizi sağlayan doğal bir süreçtir. Fakat etkili kullanılmadığında pek çok sorunlar yaşamamıza da neden olur. Evde, iş yaşamımızda, özel hayatımızda kullandığımız bir takım “iletişim engelleri” nedeniyle sıklıkla problemler yaşarız. Karşımızdaki bireyleri daha iyi anlama ve kendimizi daha ifade edebilmek için bu iletişim engellerinin farkında olmak ve değiştirmeye çalışmak önemlidir. Bu yazıda iletişim engellerinden bahsedilecektir.
1. Eleştiri: Yapılan olumsuz değerlendirmeler bireyi savunma yapma ve karşı eleştiri de bulunma için kışkırtır. Karşımızdaki bireyin benlik saygısını düşürebilir ve bireyler değerlendirilme korkusu ile gerçek düşünce ve duygularını saklayabilirler. Kendisini eleştiren kişiyle ilgili olarak olumsuz duygular yaşayıp iletişimi kesebilirler.
Örnek:
“ Hep tembellik yapıyorsun”
“Sorumluluklarının farkında değilsin”
“Çok dağınıksın”
“Kendinden başka kimseyi düşünmüyorsun”
2. Etiketleme: Karşıdaki bireyi damgalamayı içerir. Bu lakaplar giderek kalıcı hale gelip, kişinin kendine bakışını olumsuz yönde etkileyebilir. Ayrıca diğer insanlar da kişiyi bu lakabı ile değerlendirip, tanımaya çalışmadan doğrudan kabul ederler. Bireyde karşılık verme isteği uyandırabilir. Ayrıca olumsuz lakaplar olduğu kadar olumlu lakaplar da karşıdaki kişide gerginliğe neden olarak iletişim engeli oluşturabilir.
Örnek:
“Koca bebek “
“Bu kadar sulu göz olmak zorunda mısın ?”
“Çok yaramaz bir çocuksun”
3. Analiz etme: Karşıdaki kişinin aklından ne geçtiğini, ne yapmaya çalıştığını, niyetinin ne olduğunu bildiğini söylemektir. Bu karşıdaki kişiyi öfkelendirebilir, bir tehdit olarak algılanarak savunmaya geçmesine neden olabilir. Bir nevi “amatör psikologçuluk” olan bu engel bireyi tedirgin edebilir ve onda başarısızlık duygularının uyanmasına neden olabilir.
Örnek:
“Aslında sen öyle demek istemiyorsun”
“Ben senin neden böyle davrandığını biliyorum”
“Senin derdin ne biliyor musun?”
4. Niyetli Övme: Bir bireyi övmek kulağa hiç de bir iletişim engeli gibi gelmese de bazı durumlarda olumsuz sonuçlara neden olmaktadır. Engel oluşturan durumlarda çoğu zaman övgü, kişinin davranışlarını değiştirmek için kullanılmaktadır. Bazı zaman da karşıdaki kişinin beklentilerinin yüksek olduğu düşüncesiyle bireyde kaygı yaratabilmektedir. Özellikle de eğer kişinin özellikleri ile övgü aldığı durum birbirine uyuşmuyorsa bu kaygısı daha çok artmaktadır.
Örnek:
“Sen çok güçlü bir insansın bunu unutma”
“Senin gibi çalışkan bir çocuk bunun da altından kalkacaktır”
“Bence harika bir iş çıkartacaksın”
“ Eminim hayatın boyunca hep başarılı olmuşsundur”
5. Emretme: Bir şeyi zorla kabul ettirmeyi içerir. Kişide korku ve dirence neden olabilir. Karşıdaki kişi ya geri çekilir ve boyun eğici davranabilir ya da isyankar davranışlarda bulunup misilleme yapabilir. Ayrıca kişinin benlik saygısını düşürür.
“Bunu yapmak zorundasın”
“… yapman gerekir”
“…yapacaksın”
“Hemen buraya gel”
6. Tehdit etme: Bireyin karşıdaki kişi istediğini uygulamayınca, tehdidi vurgulayarak sunulan bir çözümdür. Emretme gibi kişide boyun eğme ve korku yaratabilir. Bazen de birey gerçekten bu durumun gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini denemek isteyebilir.
Örnek:
“Bunu yaparsın yoksa...”
“ Bu şekilde davranmaya devam edersen sonunda seni terk edeceğim”
7. Ahlak Bekçiliği: Bu iletişim engelinde bireyler fikirlerini bir takım otoritelere dayanarak söylerler. Sıklıkla “malı” ifadeleri kullanılır. Karşıdaki kişi suçluluk duyabilir kaygısı artabilir, davranışına bahaneler aramaya başlar. Birey gücenebilir ve genellikle bu “yapmalısın “’ lara karşı koyar.
Örnek:
“… yapmak senin görevin.”
“… şöyle yapman gerekir”
“ Büyüklerinin sözü her zaman dinlenmelidir”
8. Uygunsuz Soru Sorma: Soru sorma etkili bir iletişimde kullanılan bir şey olsa da bazı sorular iletişimi engellemektedir. Örneğin eksik, dolaylı, cevabı zaten bilinen, dolaylı sorular kişide olumsuz duygulara neden olmaktadır. Bu tarz sorular genellikle gerçekten bilgi sahibi olmayı amaçlamaz. Bazen de çok fazla soru sormak iletişimi engelleyebilir. Tüm bunlar karşıdaki kişinin kaçamak yanıtlar vermesine neden olurlar ve kişinin kaygısını arttırır. Böylece kişi savunucu tepkiler vererek, direnç gösterebilir.
Örnek:
“ Bugün günün nasıldı?”
“Geldin mi?
“Neden soğuk aldın, sıkı giyinmedin mi?”
“Sen ona ne yaptın, o sana ne dedi?”
“Neden uyuyamadın, akşam çok mu kahve içtin?”
9. Öğüt verme: Çoğu kişi açısından pek de bir iletişim engeli gibi görülmese de öğüt verme kişide bir takım olumsuz duygulara neden olmaktadır. Birey anlaşılmadığını düşünebilir ve buna gücenebilir. Çünkü karşıdaki kişiyi tam olarak anlamadan bu yapılır. Kişiye kendi sorunlarını çözmekten aciz olduğu mesajı verebilir ve onda karar verme için başkalarına bağımlı olmaya neden olabilir.
Örnek:
“ Neden … yapmıyorsun?”
“Ben olsam….. yapardım”
“Bunun için mi üzülüyorsun…. Yapmayı dene”
10. Konuyu değiştirme: Bazı konular bireylere konuşmak için duygusal yükü çok ağır geldiğinden bu konuları konuşmayı sevmezler. Ya kendileri rahatsız olurlar ya da karşıdaki kişinin üzüleceğinden korkarak konuyu kapatmayı denerler ya da başka konuya geçerler. Bu durum en sık ölüm, hastalık boşanma, öfke, çatışma gibi konularda görülür. Böyle bir tarz karşıdaki kişiye de güçlüklerle savaşmak yerine kaçmanın iyi olduğu mesajını verebilir. Sorunlarının önemsenmediği, gereksiz olduğu, anlaşılmadığı hissi yaratabilir.
“Daha güzel şeylerden konuşalım”
“Sanki dünyayı sen yönetiyorsun”
“ Sen deyince hatırladım. ….’ın sağlık durumu nasıl olmuş acaba”
“Başka şeyden konuşalım”
11. Mantık boyutuna çekme: Bu durumda kişi diğerlerinin duyguları bir kenara bırakarak mantık yoluyla ikna etmeye çalışır. Bireyin kendisini savunmasına ve yetersiz hissetmesine neden olur. Karşıdaki kişiye direnç gösterirler.
“İşte bu nedenle hatalısın”
“Olaylar gösterir ki… “
“ Gerçek şu ki …“
12. Teselli etme: Teselli etme de olumlu gibi görülen ve sıklıkla kullanılan bir iletişim engelidir. Bu bireyin anlaşılmamış hissetmesine neden olabilir ve birey öfkelenebilir. Kişi gücenebilir ve geri çekilebilir. Bireye içinde bulunduğu durumu abarttığı mesajını verebilir
Örnek:
“Aldırma, her şey düzelir”
“Zaman her şeyin ilacıdır”
“Bunu da atlatıcaksın”
“Olur böyle şeyler, geçer”
Bu 12 iletişim engelinin yanında 13. bir engel de karşıdaki kişiye engelleyici bir iletişim kurduğunu söylemektir ve bu da “eleştiri” iletişim engeli içerisindedir. Karşıdaki kişi bu şekilde yargılanmış olur ve düşmanca tavırlara neden olabilir.
Sıklıkla yapılan bu iletişim engelleri konusunda bilgi sahibi olmak ve bunları uygulamamaya çalışmak bireyin hep kendi ruh sağlığı için olumlu sonuçlara sahiptir hem de kişilerarası ilişkilerdeki çatışmaların azaltılması için önemlidir.
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "İletişim Engelleri" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.İlkten ÇETİN'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.İlkten ÇETİN'in izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
10 Beğeni
Yazan Uzman
|
iletişim engeli, iletişim engelleri, iletişim hataları, iletişim yanlışları, iletişimde hatalar, yanlış iletişim cümleleri
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.