2007'den Bugüne 92,313 Tavsiye, 28,221 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Otoimmünite ve Otoimmün Hastalıklar
MAKALE #9228 © Yazan Prof.Dr.Cengiz KIRMAZ | Yayın Haziran 2012 | 27,090 Okuyucu
İmmün sistemin (bağışıklık sisteminin), çalışma alanı ve amacı dışına çıkarak, yabancı antijenlerle reaksiyona girmesi yerine vücudun kendi antijenlerine (dokularına) saldırmaya odaklanmasını, ilk kez Paul Ehrlich isimli araştırmacı ototoksik (kendi kendine verilen toksik cevap) terör "horror autotoxicus" olarak tanımlamıştır. Kişinin otoreaktif (kendine cevap veren) lenfositlerinin saldırılarından korunmada yetersiz kalması ve kendi dokularına karşı uygun olmayan cevap üretmesine “otoimmünite” adı verilir. T ve B lenfositlerin olgunlaşması sırasında otoreaktif lenfositlerin tümü yok olmaz. Normal sağlıklı bireylerde de olgun ve otoreaktif lenfositler dolaşımda bulunabilmektedir. Bu lenfositlerin aktivitesinin klonal anerji (duyarsızlık = cevapsızlık) veya klonal süpresyonla (baskılanma ile) düzenlenmesi gerekmektedir. Düzenlenmede ortaya çıkan hatalar, otoreaktif T ve B lenfositleri aktive eder ve otoantijenlere (kendi dokularımıza) karşı antikor veya hücresel bağışıklık sistemine ait cevaplar oluşur. Hücre ve organlarda ciddi hasarlar ve bazen ölümcül olaylar meydana gelir. Hücre veya organ hasarlarına, antikorlar ve T lenfositleri neden olur.

Antikor aracılığıyla gelişen hücre hasarının en iyi örneği, otoimmün hemolitik anemi (OHA)' dir. OHA' de, eritrosit (kırmızı kan hücreleri) yüzeyinde bulunan antijenler, otoantikor (OA)' lar tarafından tanınır, eritrosit yıkımı ve sonucunda da anemi (kansızlık) gelişir. Otoimmün bir tiroid hastalığı olan Hashimoto tiroiditi (HT)' nde oluşan OA' lar tiroid peroksidaz (TPO) ve tiroglobulin (TG) gibi dokuya spesifik antijenlerle reaksiyona girer ve ciddi doku hasarına neden olurlar. Birçok otoimmün hastalık, direkt olarak T lenfositleri tarafından oluşturulan doku hasarı ile karakterizedir. Bunun tipik örneği, romatoid artrit (RA)' tir. RA' te, otoreaktif T lenfositleri eklem dokularına saldırır, inflamatuvar (iltihabi) cevap oluşturarak eklemde şişme ve doku yıkımına neden olur. Benzer şekilde, insüline bağımlı diabetes mellitus (IDDM = Tip 1 DM) ve multipl skleroz (MS) gibi hastalıklar da primer olarak otoreaktif T lenfositlerinin etkisiyle ortaya çıkmaktadır.


OTOİMMÜN HASTALIKLARIN SPEKTRUMU


İnsanlardaki otoimmün hastalıklar, organa spesifik (özgül) ve sistemik otoimmün hastalıklar olmak üzere iki kategoriye ayrılarak incelenir. İlk grupta, dokuda bulunan antijenlerle reaksiyona giren OA' lar doku hasarına neden olurken; ikinci grupta, dokularda biriken immün kompleksler (antijen + antikor bileşimleri) nedeniyle inflamasyon (iltihap), kompleman (yıkıcı bir takım proteinler) aktivasyonu ve fagositlerin (antijenleri yutan hücreler) bölgede birikimi ortaya çıkar. Bu tür hastalıklar, insanların %5-7' sini etkiler ve genellikle kronik ve sakat bırakıcı durumlara neden olurlar.


ORGANA SPESİFİK OTOİMMÜN HASTALIKLAR


Bu hastalıklarda, immün cevap direkt olarak sadece bir organ veya bezde bulunan antijenleri hedef alır. Bu nedenle, ortaya çıkan bulgular büyük oranda hedef organa aittir. En sık hedef olan organlar; tiroid, böbrek üstü (adrenal) bezi, mide ve pankreastır. Bu tip otoimmün hastalığı olan kişilerde birden fazla otoimmün hastalık bir arada oluşabilmektedir. Gastrik (midede) otoimmüniteye bağlı pernisyöz anemili hastalarda, normal insanlara göre daha yüksek oranda tiroid OA' ları olabilmektedir. Tersi de mümkündür; yani, tiroid otoimmünitesi olan hastalarda mide OA' ları saptanabilmektedir. Hedef organın hücreleri direkt olarak lenfositler, makrofajlar ve plazma hücreleri tarafından yoğun şekilde saldırıya uğrarlar. İnflamatuvar (iltihabi) cevap sonunda tiroid bezi büyür ve guatr ortaya çıkar. Tiroid bezinde iyot tutulumuna katılan tiroglobulin ve tiroid peroksidaz ve diğer tiroid proteinlerine karşı oluşan OA' lar, iyot tutulumunu etkiler ve tiroid hormonlarının üretimi azalır (hipotiroidi gelişir).


Pernisiyöz anemi ve otoimmün hemolitik anemi gibi otoimmün anemiler ilaçların başlattığı otoimmün cevaplar şeklinde karşımıza çıkmaktadır. Pernisiyöz anemide mide-barsak sisteminden B12 vitaminin emilimini sağlayan intrinsik faktöre karşı oluşan OA' lar nedeniyle B12 vitamini eksikliği ve buna bağlı anemi oluşur. Bu yüzden bu hastalarda B12 vitamininin ağızdan verilmesi işe yaramaz; bu vitaminin enjeksiyon şeklinde (kabadan) verilmesi gerekmektedir. Otoimmün hemolitik anemili hastalarda eritrosit (kırmızı kan hücresi) antijenlerine karşı oluşan OA' lar; kompleman aracılı parçalanma veya antikor aracılı olarak eritrositlerin fagosit hücrelerince yutulmasına sebep olur. Otoimmün anemilerin bir kısmı, ilaçların indüklemesiyle ortaya çıkar; penisilin veya metildopa (Hipertensiyon ilacı) ile değişmiş olan eritrositler, antikor aracılı veya hücresel mekanizmalarla hasara uğrayabilir.


İnsüline bağımlı diyabet (IDDM), böbrekte görülen Good Pasteur Sendromu, Tiroidde görülen Graves (Basedow) Hastalığı, Myastenia Gravis gibi nörolojik hastalıklar da organa özgül diğer otoimmün hastalık örnekleridir.

SİSTEMİK OTOİMMÜN HASTALIKLAR


Sistemik otoimmün hastalıklarda, çeşitli hedef antijenlere yönelik cevaplar oluşarak sayısız organ ve dokuda hasarlar gelişir. Genellikle, romatolojik hastalıklar şeklinde ortaya çıkar. En sık hedef olan organlar; deri, böbrekler, eklemler ve kas dokusudur. Bu hastalıklara, immün düzenlenmedeki genel bir bozukluk sonucu hiperaktif T ve B lenfositlerin oluşması neden olur.


Multiple skleroz (MS), Santral sinir sistemini etkileyen sistemik bir otoimmün hastalıktır. Kol ve bacaklarda his kaybı şeklinde hafif veya felç hali ya da körlük gibi ağır bulgulara neden olabilir. MS' lu hastaların çoğu, 20-40 yaşlarında tanı alır. Hastalarda otoreaktif T lenfositleri oluşur, ayrıca da OA’ lar meydana gelir. Sonuçta sinir liflerinin miyelin kılıfı boyunca inflamatuvar (iltihabi) lezyonlara neden olurlar. Aktif MS' lu hastaların beyin-omurilik sıvısında aktive T lenfositleri bulunur. Beyin dokusu bu lenfositlerle istila edilmiş haldedir. Sonuç olarak, karakteristik iltihabi lezyonlara yol açarak miyelin kılıfında kayıba neden olurlar. Miyelinin sinir liflerini koruyucu fonksiyonu vardır. Miyelin kaybolunca sayısız nörolojik bozukluklar ortaya çıkar.


MS'un sebebi, birçok otoimmün hastalıkta olduğu gibi, iyi bilinmemektedir. Toplumsal çalışmalarda, yaşanılan çevrenin bir risk faktörü olduğu görülmüştür. Buna ilaveten, hastalığın genetik yönü de tespit edilmiştir. Son olarak, MS erkeklere göre kadınlarda daha sıktır. Bazı viral infeksiyonların MS için başlatıcı olabileceği düşünülmektedir. Buna rağmen MS' a neden olduğu gösterilen bir virüs henüz yoktur.


Romatoid artrit (RA), sıklıkla 40-60 yaşındaki kadınları etkileyen otoimmün bir hastalıktır. Eklemlerde kronik inflamasyon (iltihap) oluşur. Hematolojik (Kan sistemi), kardiovasküler (kalp ve damarlar) ve respiratuvar (solunum) sistemler de sıklıkla etkilenmektedir. RA' li hastaların çoğunda romatoid faktör (RF) olarak adlandırılan bir grup OA' lar üretilir. Klasik romatoid faktör IgM tipinde bir antikorudur. Bu tür OA' lar dolaşımdaki normal IgG' ye bağlanır ve IgM-lgG kompleksleri oluşur. Bu immün kompleksler eklemlerde depolanır ve kompleman kaskadını aktive edebilirler. Sonuçta eklemlerde kronik inflamasyon (iltihap) meydana gelir.


Sistemik lupus eritematozus (SLE), sistemik otoimmün hastalıkların en iyi örneklerinden biridir. Tipik olarak 20-40 yaş arasındaki kadınlarda görülür; kadınların erkeklere oranı 10:1'dir. Ateş, Halsizlik, artrit, deride rash (kırmızı döküntüler), plörezi (akciğer zarı tutuluşu) ve böbrek fonksiyon bozukluğu ile karakterizedir. SLE' lu hastaların yanaklarında karakteristik kelebek şeklinde "butterfly" rash tespit edilir. SLE’ un nedeni bilinmemekle birlikte, beyaz ırka göre Afrika orijinli Amerikalılarda ve İspanyol kadınlarında daha sık olduğunu görmekteyiz. Etkilenen kişilerde; DNA, histon, eritrosit, trombosit, lökosit ve pıhtılaşma faktörleri başta olmak üzere çok çeşitli hücre ve dokulara karşı OA’ lar üretilir. Bu antikorların spesifik antijenleri ile reaksiyona girmesi sonucu çeşitli bulgular oluşur. Eritrosit (kırmızı kan hücreleri) ve trombositlere (pıhtılaşma hücrleri) spesifik OA’ lar; kompleman aracılı yıkıma ve sırasıyla hemolitik anemi ve trombositopeniye neden olurlar. Çeşitli nükleer (hücre çekirdeği) antijenlerle OA’ ların immün kompleks yapması sonucunda bu immün kompleksler kapiller (küçük) damarların duvarında depolanır. Bu kompleksler kompleman sistemini aktive eder ve membran atak komplekslerini oluşturabilir. Ağır SLE' lu hastalarda aşırı kompleman aktivasyonu sonucunda, kompleman parçalanma ürünleri (C3a ve C5a)' nin serum seviyesi normalin 3-4 kat üstüne çıkar. C5a, nötrofillerde tip 3 kompleman reseptörlerinin (CR3)ortaya çıkışını artırır. Nötrofillerin bölgeye gelişini ve damar içi hücreler olan endotele tutunmasını hızlandırır. Nötrofiller, kapiller kan damarlarına yapışır, dolaşan nötrofil sayısı azalır (nötropeni) ve kapiller damarlarda tıkanmalar gelişir. Kompleman parçalanma ürünlerinin damar duvarında hasara neden olmasıyla vaskülit (damar iltihabı) ve glomerulonefrit (böbrek itihabı) gelişir.


OTOİMMÜN HASTALIKLARIN TEDAVİSİ


Otoimmün hastalıklar tedavi edilirken, ideal olanı, immün sisteme zarar vermeden sadece otoimmün cevapların azaltılmasıdır. Ancak, bu idealin gerçekleştirilmesi zordur.


Güncel tedaviler:


Günümüzde otoimmün hastalıkların tedavisi, sadece paliyatif (idareten) olup hastanın kaliteli bir hayat yaşamasını sağlamak için bulguların azaltılmasını kapsar. Bu tedaviler, immün sistemde nonspesifik süpresyon (baskılanma) yapar; ancak bunun sonucunda koruyucu immün cevaplar da baskılandığı için istenmeyen sonuçlar da doğabilmektedir. Lenfosit çoğalmasını azaltan immünsüpresif ilaçlar (kortikosteroidler, azatioprin ve siklofosfamid) sık kullanılır. İmmün cevapları azaltılan kişilerde enfeksiyon veya kanser gelişme riski artar. Otoimmünite tedavisinde siklosporin-A ve FK506' nın özel önemi vardır. Bu ajanlar T lenfosit reseptörleri aracılığıyla gelişen sinyal iletisini bloke ederler. Antijenle aktive edilen T lenfositler baskılarken aktive olmayan T lenfositlerini etkilemezler.


Bazı Myastenia gravis vakalarında timektomi (timus denilen immün sistem oraganının ameliyatla çıkarılması) başarılı sonuçlar vermiştir. Myastenia gravisli hastalarda, timus anormallikleri (timus hiperplazisi = timüs aşırı büyümesi veya timoma = timus tümörleri) vardır. Timektomi ile hayat boyu bulguların kaybolması sağlanabilir. Garves (Basedow) hastalığı, Myastenia gravis, romatoid artrit veya sistemik lupus eritematozuslu hastalarda plazmaferez (kanın sıvı kısmı olan ve antikorların bulundupu kısımın değiştirilmesi) yapılarak kısa süreli yararlar elde edilebilir. Plazmaferez, plazma ile ayrılan antijen-antikor komplekslerine bağlı otoimmün hastalıklarda yararlıdır. Komplekslerin ayrılması, geçici olmasına rağmen bulgularda kısa süreli azalma sağlar.


Deneysel tedavi yaklaşımları:


Deneysel otoimmün hayvan modelleri, spesifik immünitenin indüklenmesiyle otoimmünitenin tedavi edilebileceğini göstermektedir. Bu amaçla; spesifik bir antijene karşı klonlanan T lenfositleri ile aşılama, MHC moleküllerinin sentetik peptidlerle blokajı, monoklonal antikor tedavisi ve oral verilen antijenlerle toleransın indüklenmesi üzerinde çalışılmaktadır.


Kaynaklar


1. Adorini L, Guery JC, Trembleau S. Manipulation of the Th1/Th2 celi balance: an approach to treat hurnan autoirnmune diseases? Autoirnmunity 1996:23:53-68.

2. Benoist C, Mathis D. Autoirnmunity provoked by infection: how good is the case for T celi epitope rnimicry? Mat Immunol 2001:2:797- 801
3. Betlerle C, Spadaccino AC: Presoîto F, et al. The nıırnber of markers of pancreatic autoimrnunity is proportional to the risk for type 1 diabetes mellitus in Italian and English
patients with organ-specific autoirnmune diseases. Ann N Y Acad Sci 2002:958:276-80.
4. Boitard C. Mechanısms involved m organ- specific autoirnmune diseases. Ann Med Interne (Paris) 1999:150:213-20.
5 Brickrnan CM, Shoenfeld Y. The mosaic of autoimrnunity. Scand J Clin Lab Invest Suppl 2001:3-15.
6. Casares S, Hurtado A. McEvoy RC, et al. Down-regulation of diabetogenic CD4+ T cells by a soluble dirneric peptide-MHC class IIchimera. Nat Imrnunol 2002:3:383-91.
7. Collins J, Gough S. Autoimrnunity in thyroid disease. Eur J Nucl Med Mol Imaging 2002:29:5417-5424
8 Fujinami RS. Viruses and aııtoimmune disease-two sides of the same coin? Trends Microbiol 2001:9:377-81.
9. Gran B; Rostami A. T çeliş, cytokines, and autoantigens in multiple sclerosis. Cıırr Neurol NeurosciRep 2001:1:263-70.
10. Horwitz MS, Sarvetnick N. Viruses. Hoşt responses, and autoirnrnunity. Immunol Rev 1999:169:241-53.
11. Ji H. Ohmura K, Mahrnood U, et al. Arthritis critically dependent on innate imrnune systern players. Imrnunity 2002:16:157-68.
12. Lesage S. Goodnow CC. Organ-specific autoimmune disease: a deficiency of tolerogenic stimulation. J Exp Med
2001:194:F31-F36.
13. Mathisen PM: Tuohy VK. Gene therapy for autoimmune dernyelinating disease of the central nervous system. Arch Immunol Ther Exp(Warsz) 1999:47:33-5.
14. Olson JK Croxford JL Miller SD Virus- induced autoımmunity: potential role of viruses in initiation, perpetuation, and progression of T-cell-mediated autoimmune disease. Viral Immunol 2001:14:227-50.
15. Openshaw H. Nash RA. McSweeney PA. High- dose immunosuppression and hernatopoıetıc stem celi transplantation in autoimmune disease: clinical review. Biol Blood Marrow Transplant 2002:8:233-48.
16. O'Shea JJ, Ma A, Lipsky P. Cytokines and autoimmunity. Mat Rev Immunol 2002:2:37-45.
17. Ria F, van den EP, Madakamutil LT, et al. Molecular characterization of the T celi repertoire using immunoscope analysis and its possible implernentation in clinical practice. CurrMolMed2001:1:297-304.
18. Roitt İM, Hutchings PR, Dawe Ki, et al The forces driving autoimmune disease. J Autoimmun 1992;5 Suppl A 11-26.
19. Rouse BT, Deshpande S. Viruses and autoimrnunity: an affair but not a rnarriage contract. Rev Med Virol 2002;12'107-13.
20. Shevach EM. Regulatory T cells in autoimmmunity. Annu Rev Immunol 2000:18:423-49.
21. Stassi G: De Maria R. Autoirnmune thyroid disease: new models of celi death in autoimrnunity. Nat Rev Immunol 2002:2:195- 204.
22. Steinman RM. Nussenzweıg MC Avoıdıng horror autotoxicus: the importance of dendritic cells in peripheral T celi tolerance. Proc Natl Acad Sci U S A 2002:99:351-8.
23. Theofilopoulos AN, Dummer W, Kono DH. T celi homeostasis and systernic autoimrnunity. J Clin Invest 2001:108:335-40.
24. Theofilopoulos AN. The basis of autoimrnunity: Part l. Mechanisms of aberrant self-recognition. Imrnunol Today 1995;16:90-8.
25. Theofilopoulos AN. The basis of autoimrnunity. Part II. Genetic predisposition. Immunol Today 1995;16:150-9.


Sağlıklı günler dileğiyle…
Prof. Dr. Cengiz KIRMAZ
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Otoimmünite ve Otoimmün Hastalıklar" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Prof.Dr.Cengiz KIRMAZ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Prof.Dr.Cengiz KIRMAZ'ın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     3 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Cengiz KIRMAZ Fotoğraf
Prof.Dr.Cengiz KIRMAZ
İzmir
Doktor "İmmunoloji - Alerji ve Bağışıklık Hastalıkları"
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi378 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Prof.Dr.Cengiz KIRMAZ'ın Yazıları
► Otoimmün Tiroid Hastalıkları Prof.Dr.Metin ÖZATA
► Havaların Soğuması ve Hastalıklar Op.Dr.Süleyman ABACI
► Genetik Hastalıklar Kaderimiz mi? Dr.Ülkü GÖRMEZ
► Gebelik ve Romatizmal Hastalıklar Dr.Lale Zeynep KANMAZ
► Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklar Op.Dr.Kenan ERTOPÇU
► Adet Dönemleri ve Alerjik Hastalıklar Prof.Dr.Cengiz KIRMAZ
► Alerjik Hastalıklar ve Yaşam Kalitesi Prof.Dr.Cengiz KIRMAZ
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Otoimmünite ve Otoimmün Hastalıklar' başlığıyla benzeşen toplam 44 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Herediter Angioödem Mayıs 2015
► Nazal Polip Aralık 2014
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


12:18
Top