2007'den Bugüne 92,260 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Bilinmezlerin Bilimi Psikoloji ve Büyük Sosyal Sorunlarda Psikolojik Destek Uydurması
MAKALE #9275 © Yazan Psk.İzzet GÜLLÜ | Yayın Temmuz 2012 | 5,435 Okuyucu
BİLİNMEZLERİN BİLİMİ PSİKOLOJİ VE BÜYÜK SOSYAL SORUNLARDA PSİKOLOJİK DESTEK UYDURMASI

Dürüstlük hafifleticidir

Birçok şey bilinmezlik üzerine kuruludur. O sebeple pek çok şey bilinmediği sürece yaşar. Bilinmezi bilinir kılmak tepki çekse de dürüst bir tutumdur. Dürüst yaklaşım ruh hafifleticidir, açık sözlü olmak en samimi yaklaşım biçimidir.

Bilinmezlerin Bilimi: Psikoloji

Psikoloji ve psikiyatri bilinmezler üzerine kurulu olan, bilinenlerin yanında bilinmeyenlerin okyanus kadar engin olduğu bir sahadır. Bu iki alandaki bilinmezlerin bilinir kılınması çabası bugüne değin yok denecek kadar az olmuştur. Bilenler varlıklarını bilinmezlik üzerine kurdukları için işin gerçek mahiyetinin fazla bilinmesini istememişlerdir. Bilmeyenler ise zaten bilmedikleri bir meseledeki bilinenleri haklı olarak fark edememişler, ortaya koyamamışlardır.

Kriz Sonrası Psikolojik Destek Uydurması

Bu birbirine çok yakın iki sahadaki bilinmezler zincirinin ilk halkası akut sorun evrelerinde ortaya konan psikolojik destek konusudur. Örneğin deprem, göç, cinayet, sel felaketi gibi toplum ruhunda derin acılara yol açan sorunlar sonrası basında sıklıkla, “Çocuklara veya yetişkinlere psikolojik destek de verilmeye başlandı” haberleri yapılır, bunu hepimiz biliriz. Oysa bu gibi, “Yoğun acılı olsa bile aslında son derece insani olan durumlarda” verilen hizmet de, verilmesi gereken de aslında psikolojik değil, sosyal destektir. İnsanların bireysel nitelikli, tamamen psikolojik nitelikli sorunlarda psikolojik desteğe elbette ki ihtiyaçları vardır. Ancak böylesi sosyal odaklı sorunlar sonrası yaşanılan toplu etkilenmelerde ihtiyaç duydukları destek tamamen sosyal destektir.

Sosyal desteğin özünü sosyal yardımlar başta olmak üzere artan sosyal ilişkiler, yoğunlaştırılmış sosyal ortamlar ve aktiviteler gibi tamamen sosyal nitelikli yaklaşımlar oluşturur. Bunlarla hedeflenen ise halihazırdaki acıları (travma denilerek dramatize edilir, hastalıkmış gibi lanse edilir. Bir süre sonra da bu insani durumun adına PTSB yani posttravmatik stres bozukluğu deniliverir) en kısa sürede ortadan kaldırmak değil; dikkati dağıtarak, başka yoğunlaşma noktalarını devreye sokarak kişilerin alttaki acıyı - yangını farkındalık eşiği dışında tutmaya çalışarak daha düşük tonda hissetmelerini sağlamaktır. Yani bu gibi durumlarda asırlardır mahallede, köyde, muhtelif yerlerde birilerince amatörce yapılanı daha sistemli bir biçimde hayata geçirmektir.

Ancak günümüzde kimsenin bu gibi durumlarda verilen hizmeti sosyal destek olarak tanımlamak gibi bir arayışı yoktur, olmamıştır da. Çünkü bu tutum, biri daha baskın olmakla beraber toplum nezdinde etkin olan iki yakın mesleği en azından “bir” hizmet yaklaşımından devre dışı koyan, yardım işinde başka bir meslek grubunu öne çıkaran bir adım olacaktır. Bu mesleğin adı sosyal hizmet uzmanlığıdır.

Biri uzak durdu, diğeri başkası kapmasın diye sahiplendi

Bu ve benzeri ancak kesinlikle bilimsel temeli olmayan nedenlerle uzun yıllar psikolojik desteğe psikiyatrik yardım dışı bir çağrışım yapıyor, haliyle başka bir mesleği (psikologluğu) öne çıkarıyor (ya da çıkarır) diye psikiyatristlerce uzak durulmuştur. Psikologlar ise sahadaki psikiyatri tekelini delmenin en yakın görünen yolu olduğu için bu destek işine dört elle sarılmışlar, hatta tabii afet sonrasında ceplerinden para vererek otobüsler kiralamışlar, bu bölgelere herkesten önce yardıma koşmuşlardır. Burada insani yardım odaklı bir anlayış temel öncelikli güdü olarak görülse bile alttaki diğer önemli amil mesleki varlığı perçinleme, psikologluk alanını psikolojik destek hizmeti ile psikiyatriden ayırma, biraz olsun alanda kendine bağımsız olarak yer açma kaygısı olmuştur.

Hangi çözümleyici psikolojik tekniği uyguluyoruz

Peki psikologlar bu gibi durumlarda hangi mesleki - psikolojik destek tekniğini uygulamışlardır? Bu soru ve cevabı da bilinmezler girdabı içinde dönüp duran, ancak kimsenin üzerinde düşünmeyi bir türlü beceremediği bir mevzudur. Psikologlar adına psikolojik denilen ama özünde sosyal destek vasıfları taşıyan bu yardım yaklaşımını en azından içerik açısından çok konuşmayarak gizemli tutmuşlar, bu gerçek bugüne değin bu şekilde üstü örtülerek süre getirilmiştir. Tıpkı terapi tekniği gibi. Bir işin içi - içeriği zayıf yahut büyük ölçüde boş ise o şeyi popüler kılmanın yolu gizemli kılmak veya zorlaştırmak, en azından öyle lanse etmektir. Psikolojik destek, özellikle terapi, en çok da psikiyatri ilaçları varlıklarını bu şekilde perçinler, her duyduğuna inanmaya daha dünden eğilimli olan toplumların dimağında.

Evet, psikologların bu gibi durumlarda yaptıkları resim çizme / çizdirme, empatik bir anlayışla sohbet etme, yani temelde sosyal aktivite / sosyal ilişki odaklı ve son derece basit, asla uzmanlık gerektirmeyen, tamamen hayatın içinde olan bir yaklaşımdır. Ancak buna rağmen bu yardımın adının psikolojik destek olarak kabul görmesine kimse itiraz etmemiş, bilinmezler dünyası bir bilinmezlik halkası üzerine yine bir bilinmez uygulama örmüştür.

Bu ayrımın önemi ne

Peki sosyal içerikli bir desteğe psikolojik destek demenin mahzuru nedir? Birincisi mevcut durumu doğru tanımlamıyor, sosyal bir desteği psikolojik yardım yaklaşımı olarak tanımlıyor. İkincisi, bu hizmeti asıl sahiplerinin elinden alıyor, başka bir meslek grubunun eline veriyor. Üçüncüsü, son derece olağan bir süreçte çözüm umudu yaratıyor, ancak sunduğu sosyal odaklı sığ yaklaşımlarla bunu başaramıyor, hayal kırıklıkları yaratıyor. Böylece asıl verimli olabileceği alanlarda bile (bireysel nitelikli gerçek psikolojik sorunlarda vs.) kendisine duyulan güveni zayıflatıyor.

Önemli

Sosyal nitelikli akut ve ağır olaylar doğası gereği yıkıcı acılara sebep olur. Bu acılar başa gelen olayın nitelikleriyle (zaman ve şiddet) son derece doğrusal orantılıdır. Olay ani ve etkileyici ise insanlara yaşattığı acı da o ölçüde büyük olur. Bu durum verilen tepkilerin anormal değil, aslında normal olduğunu gösterir. Dolayısı ile burada en doğru yaklaşım kişilere yaşanılan olayla orantılı olan acılarını sınırsızca yaşamalarına müsaade etmektir. Psikolojik diye tarif edilen bir yaklaşım ister istemez bu acıları azaltma veya ortadan kaldırma mesajı veriyor, en azından bu yönde bir beklenti oluşturuyor. Sonra da hem bu sonucu başaramıyor, hem (velev ki zaman zaman başarsa bile) bu görünüşte başarı gibi duran sonuç insan doğasına son derece aykırı bir gelişme oluyor. Çünkü deprem sonrası ilaç vs. aldıkları için acılarını perdeleyenlerin bu süreci bir zaman sonra daha şiddetli ve daha uzun süre yaşadıkları bilimsel bir gerçektir. Yaşanmış acılar değil, içe atılmış ve baskılanmış olanları hasta eder. Acı yaşamak insani, diğer ikisi ise bizim sonradan icat ettiğimiz suni yaklaşımlardır.

Sonuç

Yapılması gereken sosyal hizmet uzmanlarınca ve/veya sıradan ama gönüllü vatandaşlarla bu gibi durumlarda sosyal nitelikli aktiviteleri çeşitlendirmek, insani ilişkileri artırmak, hizmet kaynaklarını hızla harekete geçirmek, böylece acıları bir nebze de olsa paylaşarak azaltmaya çabalamak olmalıdır.

Yoksa hastalığı ortadan kaldıran tedavi yardımı gibi bir çağrışım yapan, büyük umutlar bağlanan ancak sonunda gerek kişilerin kendi durumları hakkında gerekse bir mesleğin etkinliği konusunda hayal ve düş kırıklıkları yaşatarak zaten zor olan bir süreçte mevcut derin yaralara tuz ve biber eken psikolojik destek yaklaşımı değil.

Psikolog
İzzet Güllü

Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Bilinmezlerin Bilimi Psikoloji ve Büyük Sosyal Sorunlarda Psikolojik Destek Uydurması" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.İzzet GÜLLÜ'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.İzzet GÜLLÜ'nün izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     6 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
İzzet GÜLLÜ Fotoğraf
Psk.İzzet GÜLLÜ
Sakarya (Online hizmet de veriyor)
Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi18 kez tavsiye edildiİş Adresi KayıtlıTavsiyeEdiyorum.com'u sıkça ziyaret ediyor.
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.İzzet GÜLLÜ'nün Yazıları
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Bilinmezlerin Bilimi Psikoloji ve Büyük Sosyal Sorunlarda Psikolojik Destek Uydurması' başlığıyla benzeşen toplam 26 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
◊ Bir Veda Yazısı Haziran 2018
◊ Bu Yazıyı İyi Anla ÇOK OKUNUYOR Haziran 2018
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


10:23
Top