2007'den Bugüne 92,312 Tavsiye, 28,221 Uzman ve 19,978 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Onyomnya: Alışveriş Bağımlılığı
MAKALE #9300 © Yazan Dr.Sevilay ZORLU | Yayın Temmuz 2012 | 8,426 Okuyucu
“EN PAHALI” BAĞIMLILIK: ALIŞVERİŞ ÇILGINLIĞI

Mağazaların vitrinleri renk renk kıyafetlerle dolu şimdilerde. Dönem dönem cazip kampanyalar ve indirimler var. Yani, bir alışveriş bağımlısı için tehdit edici her şey mevcut...

Kişisel ihtiyaçların karşılandığı bu alışverişlerde harcamaların çoğu kredi kartıyla yapılıyor. Ancak Türkiye’de ilk örneği 1968 yılında basılan ancak kullanımı son yıllarda artan kredi kartları, birçok kişinin kazandığından çok harcamasına neden oluyor. Bu aşırı harcama durumunu birçok unsur tetikliyor. Ancak bu unsurlardan öyle biri var ki, günümüzde ciddi bir davranış bozukluğu olarak kabul ediliyor. Alış veriş merkezlerine ne zaman giderseniz gidin sürekli alış veriş yapan birilerini görmeniz mümkündür. Peki bütün bu yapılan alışverişler ihtiyaç doğrultusunda mı yapılıyor yoksa çılgınlık olsun diye mi yapılıyor?

Artık bağımlılık kavramını alkol, sigara, uyuşturucu bağımlılığı gibi maddelerin yanısıra bazı davranışlar için de kullanıyoruz. İş, alışveriş, spor bağımlısı gibi.

KİMLERE ALIŞVERİŞ BAĞIMLISI DENİR?

“Bütçemizin elverdiği ölçüde giyim, eşya, yiyecek gibi ihtiyaçlarımızı karşılamak için yaptığımız alışveriş, üzüntü, sıkıntı, yalnızlık gibi duyguların giderilmesi için yapılıyorsa ve bu olumsuz duyguları gidermek için her seferinde alışverişe başvuruluyorsa bağımlılık söz konusu demektir. En önemli göstergesi kişinin ihtiyacı olmadığı ve aldığı ürünleri kullanmadığı halde kendine engel olamayarak alışveriş yapmaya devam etmesidir.”

’Onyomanya’ yani alışveriş bağımlılığı isminin kökeni Yunanca Onyomanya, ONYOS satılık-satın alma, MANYA saplantıdan geliyor.

İlk kez 1915 yılında tanımlanan alışveriş bağımlılığı, aynen alkol ya da uyuşturucu bağımlılığı gibi ciddi bir davranış bozukluğu olarak görülüyor.
Bağımlılar yalnızlık, mutsuzluk, sinirlilik, engellenme, kendini ifade edememe gibi depresyona neden olabilecek etkenlerden dolayı, aşırı derecede harcama yaparak alışveriş yapıyor ve kendilerini sadece alışveriş yaptıkları zaman iyi ve mutlu hissediyor. Bu iyi ve mutlu olma hali, genelde kişinin kendini diğer insanlardan üstün görmesine neden oluyor.
Sosyoekonomik durumu değişime uğrayan Türkiye'de alışveriş bağımlısı sayısında son 10 yılda önemli bir artış yaşandığı gözleniyor.

ALIŞVERİŞ BAĞIMLILIĞI VE KADINLAR…

Alışveriş bağımlılığının toplumun ne kadarını etkilediği net olarak bilinmiyor. Çünkü pek çok kişi, alışveriş bağımlılığının bir problem olduğunu düşünmediği için profesyonel yardım almıyor. Profesyonel yardım alınmadığı için de herhangi bir istatistik çıkarılamıyor.

Alışveriş bağımlılığının genellikle kadınlar arasından çıktığı bilinse de, bu hastalığa yakalanan erkeklerin sayısının da küçümsenmeyecek kadar çok olduğu düşünülüyor.
Nedeni tam olarak bilinmiyor. Ortalama 17-30 yaşlar arasında başlıyor. Ancak araştırmalar bu kişilerin genellikle benlik değerlerinin düşük olduğunu gösteriyor; bu nedenle giyim ve mücevher en çok satın alınan şeyler olup, bunlar dış dünya tarafından en çok dikkat çeken objelerdir. Kadınlar; daha çok giysi, kozmetik, mücevher, ayakkabı ve çanta, erkekler ise elektronik, cep telefonu, bilgisayar otomobil ya da hırdavat satın alıyorlar.

Alışveriş alışkanlıklarımız öğrenilen bir davranış ve bunu annemizden öğreniyoruz. Çocukların kıyafetlerinin çoğunu alan anne olduğu için de, onları model alan kız çocukları anneleriyle birlikte alışverişe çıkmayı seviyorlar ve alışverişe daha yatkın oluyorlar. Araştırmayı yapan uzmanlara göre, toplum kadınların dış görünüşlerine o kadar çok önem veriyor ki kız çocuklarına erkeklere alınandan daha fazla kıyafet alınıyor. Babalar oğullarını futbol maçlarına götürürken, anneler kızlarıyla alışverişe çıkıyorlar, kız çocuklarının hayatları boyunca moda ve alışverişe duyduğu ilgi de böylelikle başlıyor.

ALIŞVERİŞ BAĞIMLILARININ SORUNLARI

Alışveriş bağımlılığı; diğer bağımlılıklarda olduğu gibi, sorunu yaşayan kişiye ve yakınlarına ekonomik ve psikolojik açıdan çok zor zamanlar yaşatabilecek önemli bir sorundur. Markaların pazarlama stratejileri ve medyanın reklam sektörünce kullanımı geliştikçe alışveriş bağımlılarının sayısı da artmaktadır. Herşey yolunda giderken asıl problemler, ihtiyaçlar ve kazancımız arasındaki dengenin bozulduğu zamanlarda ortaya çıkar. Harcamalarımızı kontrol edemediğimizde, yakın çevremizden satın aldıklarımızı, harcama miktarımızı saklamaya başladığımızda ve kredi kartları borçlarını ödeyemediğimizde tehlike sinyalleri çalmaktadır. Alışveriş için yapılan harcamalar yüzünden aile ve çevre ile sorunlar yaşanmaya başlanır.

ALIŞVERİŞ BAĞIMLILIĞININ NEDENİ NEDİR?

Aslında tüm bağımlılıkların ortak bir paydası vardır. Bağımlı kişiler maddeleri, duygusal boşluklarını doldurma biçimi ve yüzleşmekte zorluk çektikleri yanlarından gizlenecek bir perde gibi kullanırlar. Alışveriş bağımlıları, alışveriş öncesi kontrol edilemez bir istek hali ve haz yaşarken, alışveriş sonrasında yoğun bir suçluluk hissi duyarlar.
Alışveriş bağımlılığında da, kişiler satın alma davranışıyla bu duyguları yaratırlar. Alışveriş bağımlısı çoğunlukla rastgele alışveriş yapar. Alışveriş sırasında kişi mutlu, güçlü, yeterli ve rahatlamış hissetse de, sonrasında yoğun olarak suçluluk ve kendine kızgınlık duyar. Kendine verilen sözler kısa sürede bozulur ve döngü kendini daha da borçlandırarak sürdürür. Tekrarlanan süreçlerde satın alınanların verdiği kısa süreli iyilik duygusunun yerini alan suçluluk, zamanla artarak depresyona sebep olabilir. Ayrıca alışveriş bağımlılığı depresyonun yanı sıra, anksiyete bozuklukları, alkol, madde bağımlılığı, yeme bozuklukları gibi bazı ruhsal hastalıklarla birlikte de görülebilir.

İNDİRİM KAMPANYALARI

İndirim zamanlarında insanlar, ´fiyat´tan çok yapılan ´indirim miktarı´ üzerinde duruyorlar. Yüzde 30, yüzde 50 gibi indirim oranlarıyla büyülenerek, alışveriş anında almayı düşündüğümüz şeyin fiyatına değil, indirim oranına bakabiliyoruz. Olabileceğinden çok daha ucuza bulduğumuza ikna olmamız da bizi o nesneyi almaya itiyor.
İndirim zamanlarında aşırı harcama yapmamızın bir diğer nedeni de tasarruf algımızın sapması. Eğer birşeyi istediğimize gerçekten ikna olursak, başka bir zaman yüzde 60 indirimde almayacağımız bir kazağı, yüzde 5 indirim fiyatıyla hiçbir suçluluk duymadan satın alabiliyoruz.

Araştırmalara göre kadınların ve erkeklerin alışveriş yaparken ki düşünce biçimleri arasında farklılıklar bulunuyor. Örneğin kadınlar alışverişle geçen bir günün sonunda, ne kadar çok harcadıklarına değil, harcadıklarından ne kadar tasarruf ettiklerine bakıyor.
Davranışlar ve beyin arasındaki bağ incelendiğinde, “Tüketici davranışlarının yüzde 90´ının bilinçsizce gerçekleştiği” tespit edilmiş. Marketlerdeki “sınırlı sayıda” işaretleri, antik çağlardan kalma “kıtlık” korkumuzu canlandırarak o nesneyi almamıza neden oluyor. Etrafımızda koşuşturan diğer alışveriş çılgınlarının telaşı bizde “kıtlık” kaygısı yarattığından bilinçaltımız bize, onlara katılmamızı söylüyor. Koşuşturan kalabalık arasında canlanan rekabet duygumuz da cabası. İşte tüm bunlar, araştırmalarda indirim aylarında alışveriş yapan insanlarla, çatışma bölgelerine yaklaşan savaş pilotlarının stres düzeylerinin neden benzer çıktığını açıklıyor.

Almak istediğimiz bir şeyi görmek ve ona dokunmak, beynimizdeki eroine benzer bir etki yapan dopamin kimyasalını harekete geçiriyor. Beynimizin ´uyuşması´ da bize böylece ´alma´ izni veriyor. Alışveriş yapmak için bahanemizi de bulduğumuza göre hemen mağazalara koşabiliriz.

ALIŞVERİŞ BAĞIMLILIĞINDAN KURTULMANIN YOLLARI

• Bağımlılığın temel ilkeleri, alışveriş bağımlılığı tedavisi için de geçerlidir. Olayın farkında olmak, karar vermek, eyleme geçmek ve psikolojik destek gerekiyor. Alışveriş bağımlılığından kurtulmak için psikolojik destek, bireysel ve grup tedavi, aile ve arkadaş desteği oldukça önemlidir.
• Eğer böyle bir bağımlılığınız olduğunu düşünüyorsanız daha çok nakit para ile alışveriş yapmaya yönelin, böylelikle ödeyemeyeceğinizin üzerinde kredi harcamamış olursunuz.
• Kredi kartı kullanmanın, nakit harcamaya göre daha az endişe uyandırdığı araştırmalar tarafından ortaya konmuş durumda. Para uzatmak, beynimizde ´rahatsızlık´ hissini uyandıran bölgeleri uyarıyor, işte bu nedenle alışverişte nakit para kullanmanız tavsiye ediliyor
• Kredi kartınızın harcama limitini düşürün
• Araştırmalar, birşeyi alma kararını vermemizin genellikle 2.5 saniye sürdüğü belirtiliyor. Bu da demek oluyor ki, bir pantolonu alma karını vermeden önce derin bir nefes almalı, hatta o dükkandan çıkıp, kendimize karar vermek için 10 dakika vermeliyiz.
• Bir alışveriş listesi yapın ve o listedekiler dışında almamaya özen gösterin.
• Alışverişe yalnız çıkmamaya özen gösterin. Yanınızda sizi frenleyecek birilerinin olması oldukça önemli.
• Erkeklerin stres seviyeleri, kadınların alışveriş ´terapi´leri sırasında artıyor. Çalışmalar erkek ve kadınların alışverişte kavga etmeye başlamalarına kadar 70 dakika olduğunu gözler önüne seriyor.
• Kendinizi kötü hissettiğiniz anlarda rahatlamak için yürüyüşe çıkın veya egzersiz yapın.
• Alışverişle ilgili alışkanlıklarınızı değiştirip sadece ihtiyacınız olan şeyleri alıp ihtiyacı olmayan şeyleri almamak üzerine çalışma yapabilirsiniz
• İki hafta içinde yaptığınız tüm alışveriş harcamalarını bir kenara yazın. Bu, sizin alışverişe ne kadar fazla para harcadığınızı daha net görmenizi sağlayacaktır.
• Araştırmalar, canlı ve bize mutluluk veren renklerdeki nesneleri daha fazla alma eğiliminde olduğumuzu ortaya koyuyor. Bu nedenle, kısa süreli mutlulukların uzun süreli mutsuzluklara dönüşmemesi için dikkatli olmamız gerekiyor.
TARİHTEN NOTLAR...
Tarihte bilinen en ünlü alışveriş bağımlılarının arasında Marie Antoinette, Jacqueline Kennedy, Prenses Diana ve Mary Todd Lincoln geliyor. Bir suikaste kurban giden Amerikan Başkanı John F. Kennedy’nin eşi olan Jacqueline Kennedy ve İngiliz kraliyet ailesinden Prens Charles’ın eşi olan Leydi Diana’nın bağımlı olduğu şeylerin başında kıyafet, ayakkabı, antika eşya ve sanat eserleri geliyordu. Yine eski ABD Başkanlan’ndan Abraham Lincoln’ün eşi Mary Todd Lincoln’de de tam bir eldiven takıntısı olduğu biliniyor.

ONYOMANİ TEDAVİSİNDE NE YAPILABİLİR ?


Alışveriş bağımlılığının tedavisinde ilaç tedavisi ve psikoterapi beraber uygulanmaktadır. İlaç tedavisinde serotonin geri alım inhibitörleri olan antidepresanlar alışverişçilerin dürtü kontrol aşırı zihinsel meşguliyetlerini azaltmaya yardımcı olur. Alışverişçilerin kırılgan kendilik algısı ve başkalarının davranışlarına bağlı özgüven problemlerinin çözümünde dinamik ya da destekleyici psikoterapi uygulanabilmektedir. Yine alışverişteki davranış örüntüsüne yönelik olarak kognitif-davranışçı terapi uygulanabilmektedir.


Yurtdışında ise alışveriş bağımlıları için grup terapilerinin yapıldığı merkezler ve adsız alkoliklerde olduğu gibi kendine yardım grupları vardır. Bu hastalarda kişi bireysel temelde hastalıkla başa çıkamamışsa ve hastalık evlilik ilişkisine zarar verici boyuta gelmişse evlilik danışmanlığı önerilmektedir. Tedavi edilmeyen bağımlılık, boşanma nedenleri arasında önemli yer tutuyor


ALIŞVERİŞ BAĞIMLISI MISINIZ?

ALIŞVERİŞ BAĞIMLILIĞI DEĞERLENDİRME ÖLÇEĞİ
1.Kendinizi iyi hissetmediğiniz zamanlarda para harcamak için güçlü bir istek duyuyor musunuz?
Hayır Evet


2.Yaşam sorunlarını kaldırmak çok güç olduğu zamanlarda para harcamak için güçlü bir istek duyuyor musunuz?

Hayır Evet


3.Yukarıdaki eylemler ruh halinizi değiştiriyor mu?

Hayır Evet


4.Harcadığınız para miktarı son bir iki yıldır arttı mı?

Hayır Evet


5.Harcamalarınız ailenizde veya eşinizde bir hayal kırıklığı yarattı mı?

Hayır Evet


6.Başkaları sizin para harcamanızın bir sorun veya kontrolünüz dışında olduğunu söyledi mi?

Hayır Evet


7.Planladığınızdan daha fazla satın aldığınız oluyor mu?

Hayır Evet


10.Bu davranışınızı durdurmaya hiç çalıştınız mı?

Hayır Evet

11.Harcamalarınız veya borçlarınız yüzünden intihar etmeyi düşündünüz mü?
Hayır Evet

12.Bir önceki harcama döneminizden kalan borçlarınız varken, yine de aşırı harcama yapmaya devam ettiğiniz oluyor mu?
Hayır
Evet

Yukarıdaki şıklardan dördüne veya daha fazlasına cevabınız evetse, muhtemelen bir alışveriş bağımlısısınız. Profesyonel bir yardım tavsiye ederiz.

Uzm.Dr. Sevilay ZORLU

Psikiyatrist & Psikoterapist

Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Onyomnya: Alışveriş Bağımlılığı" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Dr.Sevilay ZORLU'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Dr.Sevilay ZORLU'nun izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Sevilay ZORLU Fotoğraf
Dr.Sevilay ZORLU
Antalya
Doktor "Ruh sağlığı ve hastalıkları - Psikiyatri"
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi115 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Dr.Sevilay ZORLU'nun Makaleleri
► Seks Bağımlılığı Dr.İbrahim ATEŞ
► Alkol Bağımlılığı Dr.İbrahim ATEŞ
► İnternet Bağımlılığı Nedir? Dr.Burhan BURHANOĞLU
► Alkol ve Uyuşturucu Bağımlılığı Doç.Dr.Murat Eren ÖZEN
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,978 uzman makalesi arasında 'Onyomnya: Alışveriş Bağımlılığı' başlığıyla benzeşen toplam 91 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Evlilikte Cinsel Yaşam Ağustos 2017
► Kaygı mı Korku mu? Mayıs 2016
► Boşanma ve Sonrası Kasım 2015
► Kolay İnciniyor Musunuz? Ağustos 2015
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


15:52
Top