2007'den Bugüne 92,309 Tavsiye, 28,219 Uzman ve 19,977 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Antidepresanlarla İlgili Bilimsel Veriler Ne Diyor?
MAKALE #934 © Yazan Dr.Ali Algın KÖŞKDERE | Yayın Nisan 2008 | 54,325 Okuyucu
AŞAĞIDAKİ YAZIDA EN SIK KULLANILAN 6 ANTİDEPRESANLA İLGİLİ BİLİMSEL VERİLERİ BULACAKSINIZ.

BU İLAÇLAR EĞER DEPRESYONUNUZUN ŞİDDETİ YAŞAMINIZI OLUMSUZ ETKİLİYORSA VE ETKİSİ BİRKAÇ HAFTADIR DEVAM EDİYORSA KULLANILIR. TEDAVİSİNİN BAŞLAMASINA VE BİTMESİNE BİR PSİKİYATRİST KARAR VERİR. KESİNLİKLE BİR PSİKOLOĞUN YA DA ECZACININ ÖNERİSİ ÜZERİNE KENDİNİZE İLAÇ BAŞLAYIP BIRAKMAYINIZ. TEDAVİNİZDE YALNIZCA İLAÇ KULLANIMININ EKSİK TEDAVİ GÖRMENİZE NEDEN OLACAĞINI, MUTLAKA PSİKOTERAPİ DE GÖRMENİZ GEREKTİĞİNİ UNUTMAYINIZ.

(İLAÇLAR, ETKEN MADDELERİNE GÖRE SIRALANMIŞTIR.)

SERTRALİN

ABD’de 1992’de 2. serotonin geri alım inhibitörü olarak majör depresyonda FDA onayı olan sertralin daha sonra obsesif kompulsif bozukluk, panik bozukluk, travma sonrası stres bozukluğu, adet öncesi sendromu ve sosyal kaygı bozukluğu içinde onay almıştır.


FARMAKOLOJİK ETKİLERİ

Yemekle alınırsa kan düzeyi %25 artar, 5,5 saatte zirveye ulaşır. Bunun yan etkiler açısından önemi bilinmese de yemeklerden sonra alımı önerilir.
Serum proteinlerine %98 oranında bağlanır. Süte geçer ve bebek serumunda bulunur ama düşük konsantrasyonlardadır. %12-14’ü dışkıyla değişmeden atılırken, geri kalanı metabolize edilerek dışkı ve idrardan atılır. Çocuklardaki metabolizması vücut-kitle oranına göre kıyaslandığında benzerdir.
Karaciğer yetmezliğinde yarı ömrü 2 katına çıkar. Böbrek yetmezliğinde farmokokinetiği çok etkilenmez. Yaşlılarda böbreklerden atılımı %40 azalır ve plazmadaki denge düzeyinde ulaşması 14-21 gün alır.


KLİNİK ÇALIŞMALAR

Setralin majör depresyon, panik bozukluk, obsesif kompulsif bozukluk, travma sonrası stres bozukluğu, adet öncesi sendromu, sosyal kaygı bozukluğunun yanında distiminin, kronik depresyonun, postpartum depresyonun, prematür ejakülasyonun, tıkınırcasına yeme bozukluğunun tedavisinde ve daha önce majör depresyon geçirmiş hastaların sigara bırakması esnasında başarıyla kullanılmıştır.
Tedavide kullananların %15’i yan etkiler yüzünden bırakır ve doz arttıkça yan etkiler de artar.


ORGANLARA ETKİLERİ

Trigliseritleri %5, kolesterolü %3 arttırır. Miyokard infarktüsü ve unstable anjina sonrasındaki kullanıma sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonunu ve diğer kardiyak parametreleri değiştirmez. Kalp hastalarında rahatlıkla kullanılabilir.
Zayıf ürikozürik etkisi vardır, üratı %7 oranında düşürür.
Bulantı, ilaç alanlarda %13-30, plasebo alanlarda %3-18 oranındadır. %4 oranında kilo artışı veya kaybı yapar. %13-21 hastada diyare görülür.
Cinsel disfonksyonun erkeklerde %14, kadınlarda %1,7 olduğu bildirilse de klinikte bunun daha fazla olduğu bilinmektedir.

İLAÇ ETKİLEŞİMLERİ
Terapötik indeksi dar olan CYP 2D6 inhibitörleriyle etkileşimine dikkat edilmelidir. Tolbutamitle (oral hipoglisemik) CYP 2D6 üzerinden etkileştiğinden beraber kullanımına dikkat edilmelidir.
Pimozitle beraber kullanımı kontrendikedir. %0,4 oranında mani (hipomani yapar. MD tedavisi olan 3000 hastada nöbet görülmezken OKB tedavi olan 1800 hastanın %0,2 sinde nöbet gözlenmiştir.


DOZ AŞIMI

Yüksek doz alan 1027 hastadan 72’si ölmüştür. Sadece sertralini yüksek dozda alan 634 hastanın 8’i ölmüştür.

FLUOKSETİN

Fluoksetin 1987’de ABD’de ilk piyasaya çıkan SGAİ (seratonin geri alım inhibitörü)‘dür. SGAİ ile ilgili çalışmaların çoğu fluoksetinle yapılmıştır. Şu anda majör depresyon, obsesif kompulsif bozukluk, bulimiya nervoza adet öncesi sendromunda FDA onayı vardır. Distimide, panik bozuklukta, sosyal kaygı bozukluğunda, bipolar depresyonun tedavisinde, mevsimsel affektif bozuklukta, trikotillomanide, poststroke depresyonda, postmenapozal sıcak basmalarında, VDB’da, alkol ve sigara kesilmesinde ek tedavi olarak etkindir. Fibromiyalji ve kronik yorgunluk sendromunda etkin olmadığı saptanmıştır.

FARMAKOLOJİK ETKİNLİKLERİ


Ağızdan iyi emilir, %72-90’ı sistemik dolaşıma geçer ve karaciğerde ilk geçiş metabolizmasına maruz kalır. 6-8 saatte maksimum doza ulaşır. %95 arasında proteine (albümin ve a-asit glikoproteinler) bağlanır, süte geçer.



Çocuklarda vücut-kitle değişiklikleri oranlandığında erişkinlerle benzer değerler elde edilir.


ORGANLARA ETKİLERİ

Solunum sistemini direk olarak etkilemez ama alerjik reaksiyon oluşturduğunda solunum sıkıntısı yapabilir. Anaflaktik allerjik reaksiyonlar da bildirilmiştir.

Bulantı, ishal ve kilo kaybı görülebilir. Zayıf olan depresiflerde (%11’inde) veya bulimiklerde kilo kaybı yapabilir. Aşırı terleme ve kızarıklık yapabilir. Sinirlilik, kaygı, insomnia, baş dönmesi -bu dört yan etki en sık ilaç bıraktıran merkezi sinir sistemi yan etkileridir– tremor ve yoğunluk yapabilir. İntihar riski TSA’lardan ve plasebodan düşüktür. Huzursuzluk yapabilir.


Obsesif kompulsif bozukluk için fluoksetin alanların %0,8’inde mani/hipomani görülmüştür. 10,782 hastanın %0,2 sinde nöbet oluşmuştur.

İLAÇ ETKİLEŞİMLERİ

Düşük terapötik indeksli, proteine bağlanan ilaçlarla (warfarin, digoksin gibi) kullanılırken dikkat edilmelidir. Oral hipoglisemik ve insülin alanlarda hipoglisemi yapabilir.

Tioridazinle (ülkemizde piyasadan kaldırılmıştır) birlikte kullanılmamalıdır. Fluoksetin kesildikten 5 hafta sonra kullanılabilir. Tioridazin düzeylerini yükselterek QTc aralığının uzamasına, aritmilere ve ani ölüme sebep olabilir.

Fluoksetin başlanan fenitoin veya karbamazepin kullanıcılarında antikonvülzan toksisitesi oluşturabilir. Haloperidol ve klozapin düzeylerini arttırır. Diazepam yarı ömrünü uzatır ve alprazolam düzeyini yükselterek sedasyonu arttırır.


KLİNİK KULLANIMI


Majör depresyonda 20 mg/günle başlanır, 5-80 mg/gün doz aralığında etkindir. Bulimia nervozada 60 mg/gün, OKB’de 20-80 mg/gün kullanılır. Panik Bozuklukta 5-10 mg/günle başlanır. Yaşlılarda, ergenlerde ve çocuklarda 10 mg/günle başlanmalı, klinik cevaba ve toleransa göre yükseltilmelidir.

DİĞER YAN ETKİLER
%1 oranında göğüs ağrısı, hemoraji hipertansiyon, çarpıntı, bulantı, kusma, kilo artışı, ajitasyon, amnezi, konfüzyon, duygusal dalgalanma, kulak ağrısı, tinnitus , sık idrara çıkma yapar.

DOZ AŞIMI
Yüksek dozda fluoksetin alan 633 hastanın 34’ü ölmüştür. 378’i tamamen iyileşmiş, 15’inde araz kalmıştır.
PAROKSETİN
Amerika’da 1993’ten beri piyasadadır. Majör depresyon, obsesif kompulsif bozukluk, panik bozukluk, genelleşmiş anksiyete bozukluğu, sosyal kaygı bozukluğu ve PTSB’da FDA onayı almıştır. Yavaş salınımlı formu yakın zamanda Amerika’da kullanılmaya başlanmış ve majör depresyon, panik bozukluk, sosyal kaygı bozukluğu ve adet öncesi sendromunda FDA onayı almıştır.

FARMAKOLOJİK ETKİLERİ
Yiyecekler emilimini etkilemez. 5,2 saat sonra maksimum kan düzeyine ulaşır. %95 oranında proteine bağlanır. 5-10 günde plazma düzeyi dengeye ulaşır.
CYP 2D6’yı doyurduğu için nonlineer farmakokinetiğe sahiptir. Yaşlılarda kan düzeyi %70-80 oranında fazladır. Orta düzeyde böbrek ve karaciğer yetmezliği olanlarda plazma konsantrasyonu 2 kat artar. Bu guruplarda daha düşük dozlarda başlanıp, daha yavaş arttırılmalıdır.
Muskarinik kolinerjik reseptörlere afinitesi bazı hastalarda ağız kuruluğu, konstipasyon, bulanık görme veya idrar varmış hissine sebep olur. Bu etkinliği amitriptilinin 1/15’i kadardır.

KLİNİK ÇALIŞMALAR
Onay aldığı bozuklukların yanında bipolar afektif bozukluğun depresyon fazında, patolojik kumar oynamada, majör depresyonu olan ergenlerde, depresyona girmiş interferon x terapisi gören hastalarda, post menapozal ateş basmalarında ve erken boşalmada da kullanımıyla ilgili çalışmalar vardır.

ORGANLARA ETKİSİ
%25 hastada dozla ilişkili bulantı olur ve yemekle beraber alınınca azalır. Alkol metabolizmasını etkilemez. 104 hastalık bir çalışmada 3 hastanın karaciğer enzimleri yükselmiş, 2 hasta çalışmadan çıkmış birinin düzeyleri normale dönmüştür.
Sedasyonu fazlaysa gece, uykusuzluk yapıyorsa sabah verilebilir. Unipolar hastaların %1”inde mani veya hipomani yapar. 1627 MD, PD, SKB ve PMDD hastasında mani görülmemiştir. Bu hasta gurubunun 1 tanesinde nöbet görülmüştür (%0,1).
MD, PD, SKB, PMDD Hastaların yaklaşık %10’u yan etkiler yüzünden tedaviyi bırakır. MD hastalarda baş ağrısı, asteni, bulantı, ishal, ağız kuruluğu, kabızlık, kadın genital yan etkileri %10’dan fazla görülür. Yaşlı MD’lularda bunların yanında azalmış iştah, somnolans ve terleme de sıktır.
PB hastalarında asteni, bulantı, ağız kuruluğu, insomnia, somnolans, anormal ejakulasyon ve impotans %10-25 oranında, SKB hastalarında baş ağrısı, asteni, bulantı, insomnia ve somnolans %9-25 oranında görülür.

İLAÇ ETKİLEŞİMLERİ
Fenobarbital ve fenitoin kullananlarda paroksetin yarı ömrü %35 oranında uzar. TSA, fluoksetin, fenotiazin, risperidon ve Tip 1 C antiaritmik metoprolol, propranolol, timolol) alanlarda dikkatli kullanılmalıdır. Proteine sıkı bağlandığından warfarinle etkileşir. Ve protrombin zamanı değişmese de kanamaya eğilim olur.
Teofilin düzeyini arttırır.

DOZ AŞIMI
342 hasta olan 48’i ölümle sonuçlanmıştır. Bunların 17’si sadece paroksetin almıştır.

KLİNİK KULLANIMI
PB’de 10 mg/gün diğer hastalarda 20 mg / gün’le başlanır. Yaşlılarda da 10 mg/gün başlamak gerekir. OKB’deki hedef doz 40 mg/ gündür, 40-60 mg/gün kullanılabilir.
2-3 haftada 10 mg azaltarak bıraktırılmalıdır. Paroksetini bırakması çok sorun olan hastaların tedavisine 2 hafta süreyle fluoksetin eklemek kesilme belirtilerini hafifletebilir.
SİTALOPRAM VE ESSİTALOPRAM
Sitalopram 1998’de ABD’de majör depresyonda onay aldığında 50 ülkede kullanıma girmişti. Essitalopram da 2002’de majör depresyonda ve genelleşmiş kaygı bozukluğuda onay aldı ve sitalopramın S-enantiomeri olarak kullanıma girdi.

FARMAKOLOJİK ETKİLERİ
Hayvan çalışmalarında sitalopramın R-enantiomerinin anksiyete oluşturduğu ve saf S-enantiomerinin daha iyi tolere edilebildiği saptanınca essitalopram geliştirildi. Sitalopram iyi emilir ve yiyeceklerden etkilenmez. Biyoyararlanım oranı %80’dir. 4 saate maksimum plazma düzeyine ulaşır.
Sitalopram metabolitleri demetilsitalopram (DST) ve didemetilsitalopramla (DDST) birlikte %80 oranında proteine bağlanır. Yarı ömrü 35 saattir ve 1 haftada denge düzeyine ulaşır. Essitalopram %56 oranında proteine bağlanır, yarı ömrü 27-32 saattir ve 1 haftada denge düzeyine ulaşır.
Sitalopramın karaciğer yetmezliği olanlarda klirensi %37 azalır ve yarılanma ömrü 2 katına çıkar. Böbrek yetmezliğinde klirensi %17 azalır. Ciddi yetmezlikte sitalopramın klirensi tam araştırılmamıştır.
Essitalopramın farmakokinetiği lineerdir ve dozla orantılıdır. Yaşlılarda essitalopramın yarı ömrü %50 artar. Karaciğer ve böbrek yetmezliği tam çalışılmamıştır ama sitalopram çalışmalarından doz ayarlaması gerekeceği tahmin edilebilir.

KLİNİK ÇALIŞMALAR
Sitalopram ve essitalopram en özgün serotonin geri alım inhibitörleridir. Ama bunun klinik cevaba etkisi net değildir. Essitalopram seratonini geri alımını 100 kat daha güçlü inhibe eder.
Sitalopram
  • panik bozukluk,
  • sosyal kaygı bozukluğu,
  • B tipi kişilik bozuklukları,
  • kompulsif alışveriş yapma,
  • VDB ve
  • prematür ejakülasyonda,
Essitalopram
  • sosyal kaygı bozukluğu ve
  • panik bozuklukta başarıyla kullanılmıştır.


ORGANLARA ETKİLERİ

Sitalopram alanlarda esneme, sinüzit, rinit, üst solunum yolu enfeksiyonları plasebo alanlardan sıktır. En sık GİS yan etkisi bulantıdır (%21). Essitalopramda bulantı %25 kadardır. Sitalopram MSS ile ilgili olarak uykululuk (%18), uykusuzluk (%15) ve ellerde titreme (%8) yapar. Essitalopram ise uykusuzluk (%9), uykululuk (%6), baş dönmesi (%5) yapar. Alkol metabolizmasını etkilemezler.
Sitalopram %6, essitalopram %9 erkeklerde boşalma bozukluğu yapar. Libidoyu azaltma ve iktidarsızlık yapma etkileri vardır.
Essitalopram (>%5) terleme artışı ve yorgunluk yapar. Kilo değişikliği yapmaz.
Essitalopram majör depresyon hastalarında en sık bulantı, ishal, uykusuzluk ve boşalma bozukluğu yaparken; genelleşmiş kaygı bozukluğu hastalarında ağız kuruluğu, baş ağrısı ve bulantı yapar.

İLAÇ ETKİLEŞİMLERİ
İkisi de proteine diğer SGAİ’den daha az bağlandığından bununla ilgili etkileşimler azdır. Linezolitle beraber serotonin sendromu bildirilmiştir.
Sitalopramla tedavi edilen 1063 hastanın %2’sinde mani/hipomani gelişmiştir. Hayvan çalışmalarında sitalopramın antikonvülzan etkisi gözlense de bu etki epileptik hastalarda araştırılmamıştır. Sitalopramla tedavi edilenlerde %0,3, plasebo alanlarda %0,5 nöbet bildirilmiştir.
40 mg/gün alınması warfarin metabolizmasını etkilememiş ama protrombin zamanını %5 arttırmıştır. Sitalopram karbamazepin metabolizmasını etkilemezken, karbamazepin sitalopram klirensini arttırabilir. Sitalopram ve imipramin beraber kullanıldığında plazma konsantrasyonlarını değiştirmezken imipramin metaboliti dezipramin düzeyi %50 artar.


DİĞER YAN ETKİLER

Sitalopram %1 oranında parestezi, migren, tükürük artışı, kilo artışı, dikkat dağınıklığı, unutkanlık, donukluk, depresyon, süisit girişimi, konfüzyon, adet kesilmesi, kızarıklık, kaşıntı, gözde akomodasyon bozukluğu, idrara çıkmada artış ve tat almada değişiklik yapar.
Essitalopram %1 oranında çarpıntı, hipertansiyon, migren, göğüste yanma, karında kramp, ishal yapar.


KLİNİK KULLANIMI

Sitalopram başlama dozu 20, tedavi edici dozu genellikle 40 mg/gündür. Essitalopramın başlama ve idame dozu 10 mg/gündür, ama bazı hastalar 20 mg/güne ihtiyaç duyabilir.

FLUVOKSAMİN


FARMAKOLOJİK ETKİLERİ

Oral alımla biyoyararlanımı %53’tür. Emilimi beslenmeden etkilenmez. Alımda 3-8 saat sonra maksimum plazma düzeyine ulaşır. %80’i proteine, özellikle de albumine bağlanır. Süte geçişi araştırılmamıştır.
Karaciğerde oksidatif demetilasyon ve deaminasyonla metabolize olur. Nonlineer farmakokinetiği vardır, dozu arttırıldığı kandaki miktarı beklenenden daha çok artar. 10 günlük kullanımdan sonra 100 mg alanlarda kandaki miktarı 88 mg/ml, 200 mg alanlarda 283 mg/ml, 300 mg alanlarda 546 mg/ml.’dir.100 mg alanlarda yarı ömrü 15,6 saattir. Denge düzeyine 1 haftada ulaşır.
50 mg/gün alan gençlerde yaralanma ömrü 13,6 saatken, yaşlılarda 17,4 saatken 100 g gün alanlarda 15,6 ve 25,9 saattir. 200 mg/gün alan çocuklarda ergenlerden 2-3 kat fazla kan düzeyi oluşur. Ergenler erişkinlere daha yakın farmakokinetiğe sahiptir.
Karaciğer fonksiyon bozukluğu fluvoksamin klirensini %30 azaltır.


KLİNİK ÇALIŞMALAR

Çocuklarda (50-200 mg/gün) ve erişkinlerde (100-300 mg/gün) obsesif kompulsif bozukluktaki etkinliği kanıtlanmıştır. Major depresyonda (MD), panik bozuklukta (PB) ve sosyal kaygı bozukluğunda (SKB) kullanılmaktadır. Vücut dismorfik bozukluğunda (VDB), çocuklardaki anksiyete bozukluklarında, şizofrenlerin negatif semptomların tedavisinde ve sınır kişilik bozukluğunda da denenmiş ve olumlu sonuç alınmıştır.


ORGANLARA ETKİLERİ

Obsesif kompulsif bozukluk ve majör depresyon hastalarında %40 oranında bulantı yapar. Diyare ve konstipasyon yapma sıklığı diğer serotonin geri alım inhibitörlerinden azdır. Somnolans, insomnia, sinirlilik, baş ağrısı, baş dönmesi, tremor ve kaygı en sık karşılaşılan MSS yan etkileridir. Depresyon hastalarının %1’inde, çocuk OKB hastalarının %4’ünde hipomani veya mani yapar. % 0,2 oranında epileptik nöbet görülmüştür.


İLAÇ ETKİLEŞİMLERİ

Proteine orta şiddette bağlandığından sıkı bağlanan ilaçları çok etkilemez.
CYP 3A4 tarafından metabolize edilen tioridazin, pimozit, terfenadin, astemizol ve sisapritle kullanımı kontrendikedir. Tioridazin ve iki aktif metabolitini, mezoridazin ve sulforidazini 3 kat arttırır. Bu etkileşim QTc aralığını uzatarak ağır ventriküler aritmi ve ani ölüm yapabilir.
Hepatik oksidasyonla metabolize olan alprazolam, midazolam ve triazolam gibi benzodiazepinlerin klirensini azaltır. Alprazolamın klirensini %50 azaltarak psikomotor performansı ve hafızayı bozar. Diazepamla beraber kullanımı uygun değildir, çünkü diazepam klirensini %65 aktif metaboliti N-desmetil diazepam klirensini çok yüksek oranda azaltır.
Warfarinle beraber kullanılırsa warfarin plazma konsantrasyonunu arttırır. Protrombin zaman takip edilmelidir.
Beraber kullanılınca karbamazepin ve klozapin düzeylerini arttırarak yan etkilerini çoğaltır. Lityumla beraber alınınca epileptik nöbete sebep olabildiği rapor edilmiştir. Triptofonla beraberliğinde fluvoksaminin serotonerjik etkisi artar.
Trisiklik antidepresanların, takrinin, propranolol ve metoprololün plazma seviyelerini birkaç kat arttırır. Atenololde değişiklik görülmez.
Teofilin kullananlarda klirensini normalin 1/3 üne düşürdüğünden teofilin dozu da 1/3’e düşülmelidir. Fluvoksamin kullanırken teofilin eklendiğinde fluvoksamin dozunun değiştirilmesi gerekmez. Sigara içenlerde fluvoksamin metabolizması %25 oranında artar.


DİĞER YAN ETKİLER

Sağlıklılarda solunum sistemini etkilemezken 1/100 oranında öksürük ve sinüzit yapabilir. 1/100 oranında hiper/hipotansiyon, senkop ve taşikardi görülür, kırıklık hissi, ödem, kilo artışı, kilo kaybı, amnezi, apati, hiperkinezi, hipokinezi, miyoklonus, psikotik reaksiyon ve enzim yüksekliği yapar.
Karsinojenik ve mutajenik değildir, üremeyi (2 kat İÖMD almış sıçanlarda) etkilemez. Doğum öncesinde kullanılan sıçanlarda yavru ölümlerinde artma ve düşük doğum ağırlıklı yavrular gözlenmiştir.


DOZ AŞIMI

462 aşırı doz almış vakanın 44’ü ölmüştür. Ölmeyen 373 kişi tamamen iyileşmiş, 4 tanesinde kalıcı midriasis, yürüme bozukluğu, böbrek komplikasyonları ve barsakta kanama şeklinde şekiller yan etkiler oluşmuştur. 1400 mg.da bile ölüm oluşturabilir.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Antidepresanlarla İlgili Bilimsel Veriler Ne Diyor?" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Dr.Ali Algın KÖŞKDERE'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Dr.Ali Algın KÖŞKDERE'nin izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     2 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Dr.Ali Algın KÖŞKDERE
Bursa
Doktor "Ruh sağlığı ve hastalıkları - Psikiyatri"
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi7 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Dr.Ali Algın KÖŞKDERE'nin Makaleleri
► Biber Gazı ile İlgili Bilimsel Bilgiler Prof.Op.Dr. Ege ÖZGENTAŞ
► Akupunkturun Bilimsel Verileri Dr.Aydın KENDİRCİ
► Spiralle İlgili Her Şey Dr.Rami ASKER
► Kürtajla İlgili Merak Edilenler Op.Dr.Şenay AYCAN
► Gebelikle İlgili Merak Ettikleriniz Dr.Lale Zeynep KANMAZ
► Emzirme ile İlgili Sorular ve Cevapları Prof.Dr.İlker GÜNYELİ
► Çocuklarda Aşı: Aşılarla İlgili Bilgiler ÇOK OKUNUYOR Dr.Anıl YEŞİLDAL
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,977 uzman makalesi arasında 'Antidepresanlarla İlgili Bilimsel Veriler Ne Diyor?' başlığıyla benzeşen toplam 82 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Kıskançlık ve Haset Mayıs 2015
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


20:17
Top