2007'den Bugüne 92,260 Tavsiye, 28,210 Uzman ve 19,973 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Okul Fobisi
MAKALE #9536 © Yazan Psk.Elvin AKI | Yayın Eylül 2012 | 4,243 Okuyucu
Okul, çocuğun yaşamındaki ilk toplumsal kurumdur. Çocuk burada sevmeyi, başkalarına saygı duymayı, paylaşmayı, kurallara uymayı ve toplum içerisinde bir birey olarak yer almanın gerektirdiği sorumlulukları öğrenir. Temel alışkanlıkları burada kazanır. Sosyal ilişkilerinin ilk temellerini burada atar. Ayrıca okul, çocuğun kişiliğinin şekillenmesinde büyük rol oynar.

Çocuğun ilk öğretmeni anne ve babasıdır. Dolayısıyla çocuk bireysel ve toplumsal hayata dair ilk bilgileri ve ilk eğitimi aile bireylerinden alır. Ancak bu eğitim hayatını sürdürebilmesi için yeterli değildir, toplumsal hayatın gereği olarak sosyalleşmek zorundadır. Bu nedenle, okul, çocuğun ailenin güvenli sıcak atmosferinden ilk kez dışarıya açıldığı ve sosyalleşmenin gerçekleştiği bir ortam olarak da tanımlanabilir.


Çocuğun yaşı, gelişim düzeyi, duygusal olgunluğu okulu algılama biçimini olduğu gibi okula alışma sürecini de etkiler. İlk kez okul deneyimini okul öncesi dönemde yaşayan çocuk ile ilkokula başlayan bir çocuğun okula adaptasyon süreçleri birbirinden farklı olacaktır.


Anaokuluna yeni başlayan bir çocuk için okul, anne babadan ilk ayrılığın ve belirsizliğin bir simgesidir. Şimdiye kadar anne-babasıyla ya da bakımını üstlenen kişiyle vakit geçiren, birlikte her adımı atan çocuk, artık onlar olmadan bir şeyleri başarmak zorundadır. Üstelik çocuk o güne kadar kendisine nasıl davranılacağını ve hangi davranışına nasıl tepki verileceğini bildiği güvenli bir ortamdadır. Okula başlamakla birlikte kendisinin nelerin beklediğini bilmediği bir ortama girecektir. Bu belirsizlik çocukta kaygı oluşturur. Okul fobisi olarak adlandıracağımız bu kaygı durumu her çocukta rastlanan bir durum olmadığı gibi, ortaya çıkması halinde çocuğun sosyal çevreye uyumunu ve akademik yaşantısını zorlaştırabilecek bir durumdur.


OKUL FOBİSİ


Okul fobisi, kuvvetli bir endişe nedeniyle çocuğun okula gitmeyi reddetmesi ya da bu konuda isteksiz görünmesidir. Okula ilk başlama zamanlarında daha sık görülmekle birlikte, okul yaşamının daha sonraki yıllarında da ortaya çıkabilir.

Okul korkusu yaşayan çocuk, birden bire okula gitmeye karşı bir direnç gösterir. Okula gitmemek için anlamsız bahaneler sıralar. Zorlamalar karşısında panik içine girer, endişe duyar, ağlar ve gitmemekte direnir. Bu davranışlara çoğu zaman karın ve baş ağrısı gibi psikosomatik belirtiler (psikolojik kaynaklı bedensel rahatsızlıklar) eşlik eder. Eğer çocuklara okula öğleden sonra gitmeleri önerilirse, aynı tür şikâyetlerinin bir saat içinde tekrarlandığı görülür. Kendilerine o gün için okula gönderilmeyecekleri konusunda söz verilirse, ertesi gün belirtilerin yeniden ortaya çıktığı dikkati çeker. Okula gitmeyeceği söylendiğinde ise bu belirtiler kaybolur.

OKUL FOBİSİNİN BELİRTİLERİ


Okul fobisi yaşayan çocuklarda özellikle okula gitme zamanlarında;


• Baş ağrısı, karın ağrıları, bulantı ve kusma hissi, iştahsızlık ve rahatsızlık gibi psikosomatik belirtiler görülüyorsa,

• Çocuk son zamanlarda alıngan ve sinirliyse,
• Heves ve enerji kaybı yaşıyorsa,
• Utangaç davranıyorsa,
• İştahsızlık ve uykusuzluk çekiyorsa,
• Okul etkinliklerine karşı pasif, içe kapanık ve utangaç davranıyorsa,
• Okulda ve evde nedensiz yere ağlamaya, hırçınlaşmaya başladıysa,
• Evde kalmak ve okul ödevlerini kaçırmak arasında seçim yapamayıp aşırı kaygılı olduysa,
• Sık sık hasta olmadığı halde baş veya karın ağrısı bahane ederek şikâyet ediyorsa,
• Okula gideceği zaman ağlıyor ya da hastalanıyorken evde kalmasına izin verilince bunlar ortadan kayboluyorsa,
• Günlerce okula gitmiyor ve okula gitmediği için suçluluk duymuyorsa, okul korkusundan şüphelenilebilir.

OKUL FOBİSİNİN NEDENLERİ


Okul fobisinin kaynağında anneden ya da anne yerine geçen kişiden ayrılma ve terk edilme korkusu yatar. Çocuk annenin yokluğunda kendisine veya annesine bir zarar geleceği, terk edileceği endişesini yaşar. Çocuk hiç tanımadığı bir yerde, hiç tanımadığı bir otoriteyle(öğretmen) yalnız kaldığında korkar ve ailesinin yanında yani kendisi için en güvenli ortamda olmayı ister.


Ayrılma Korkusu


Okul korkusu olan çocukların bulunduğu ailelerde genellikle aile bireyleri birbirine çok bağlı ya da bağımlıdırlar. Sürekli biri öbürüne bir şey olacağı korkusunu yaşar.

Ayrılma korkusunda da, korkunun nedeni genellikle çocuk değil, annedir. Anne, çocuğun kendisinden ayrılıp, örneğin okula başlamasını istemez ve bunu çok dolaylı ve ince iletilerle çocuğa aktarır. Anne, çocuğa o okula başladığında kendisinin bütün gün onu bekleyeceğini, bunu yaparken onu çok özleyeceğini, birlikte ne kadar güzel zaman geçirdiklerini anlatmaya başladığında ve bunu uzunca bir zaman sürdürdüğünde, çocuk okula başlamayı adeta annesine ihanet etmekle eş anlamlı tutmaya başlar ve okula gitmek istemeyebilir. Bu durumda ayrılma korkusunun uzamış haline de okul korkusu demek yanlış olmayacaktır.

Okul korkusu geliştiren çocuklar genellikle;

• Anne baba tarafından aşırı korunan,
• Yaptıkları her işten onay bekleyen,
• Anneye aşırı bağımlı,
• Kendine olan özgüveni eksik,
• Anında tatmin isteyen,
• Uslu ve uyumlu,
• Utangaç, isteklerini özgürce ifade edemeyen,
• Yabancılarla iyi iletişim kuramayan, yabancılardan korkan yada görüşmek istemeyen,
• Sokağa çıkıp oyun oynamak yerine evde zaman geçirmekten daha mutlu olan,
• Konuşma becerisi gelişmemiş, sorunlarını kendi kendine çözmeye çalışan çocuklardır.

Bu kişilik özelliklerine sahip çocuklarda tetiği çeken bir etken hastalığı başlatır.


• Anne-babanın bir rahatsızlığının olması, geçmişte bir kaza geçirmiş olması, aileden birinin ya da bir yakının kaybı, boşanma, anne veya babanın başka biriyle evlenmesi, maddi sorunlardan kaynaklanan stresli bir ev yaşamının olması bu kaygıyı artırır.

• Yeni bir kardeşin doğumu durumlarında sıklıkla görülür. Böyle bir durumda öğrenci, ailesinin kardeşine daha çok zaman ayırmak için onu okula yolladığını düşünebilir.
• Güvensiz bir ortamda, yeterli sevgi ve ilgi görmemiş, kendisine yeterli sorumluluklar verilmemiş çocuklarda da sıkça okul korkusu yaşanır.
• Anne-babanın çocuğa karşı aşırı koruyucu tavır sergilemesi, onun bağımsız davranışlar geliştirmesini engellemesi, çocuğu içine kapanık, çekingen kişilik yapısına büründüreceği için okul korkusuna yol açabilir.
• Anne-babanın kızgınlıkla söylediği “seni bir daha sevmeyeceğim, başkasının annesi olacağım, seni başkasına vereceğim” gibi sözler çocuğun bilinçaltına yerleşerek okula gitme döneminde düşüncelerini olumsuz etkileyebilir.
• Bununla birlikte taşınma, okul veya öğretmen değişikliği, okulda onurunu ve bedenini tehdit eden durumların olması okul fobisini tetikleyebilir.


OKUL FOBİSİYLE BAŞA ÇIKMA


Anne- Babalara Öneriler


1.
Okula Başlamadan Önce Çocuğunuzla Okul Hakkında Konuşun:
Çocuğunuz okula başlamadan önce çocukla okul hakkında konuşun. Okul broşürlerinden çocuğunuza okulunu tanıtın. Çocuğunuza kendi okulunda hoşuna gidebilecek etkinliklerden, objelerden bahsedin. Çocuğunuzun okulunu onun imgesinde masallaştırın.
Okula başlamadan önce çocuğunuza okul hakkında gerekli bilgileri verin, kendisini orada nelerin beklediğini açıklayın. Örneğin; okulda bir gününün nasıl geçeceği, bahçede ya da sınıfta yapacağı etkinlikler, okul kuralları, öğretmenleri, arkadaşları hakkında bilgilendirin. Okulun yeni arkadaşlıklar edinip keyifli vakit geçireceği, yeni şeyler öğreneceği, kendisini mutlu ve güvende hissedeceği bir ortam olduğunu anlatın, kendisine kazandıracağı olumlu özellikler üzerinde durun. Yanlış ve tutarsız bilgi vermekten mutlaka kaçının.

2.
Çocuğun Okula Dönmesi Konusunda Israr Edin:
Aile bireylerinin çocuğun okula gitmesi için kesin kararlı bir tutum takınmaları gerekir. Okula gidişin ertelendiği her gün ve saat problemin daha da büyümesine yol açacaktır. Bu nedenle okula gitmeyi reddeden çocuğa karşı kesin bir tavır takınarak, mümkünse problem yaratmayacağı bir aile bireyi ile okula devamı sağlanmalıdır.
Okula devam, çocuğunuzun okul fobisinde yaşadığı psikosomatik belirtilerin azalmasına yardımcı olur ve sonunda çocuğunuz okula gitmekten yeniden zevk almaya başlar.

3.
Okula Gitme Zamanlarında Eskisinden Daha Kararlı Olun:
Önceleri okula gitme sabahları güç olabilir. Çocuğunuza nasıl hissettiğini sormayın, bu durum çocuğunuza şikâyet etmesi için fırsat ve cesaret verecektir. Çocuğunuzu gözleyin, eğer ev içinde dolaşabiliyor ve çok rahatsız görünmüyorsa okula gidebilecektir. Eğer çocuğunuzun fiziksel yakınmaları varsa ve genel yakınmalarına benziyorsa, çok fazla tartışmadan onu hemen okula hazırlayın ve okula gönderin. Eğer çocuğunuzun sağlığı konusunda endişeli iseniz doktor kontrolü yararlı olacaktır. Aksi halde okula gönderin ve öğretmenini haberdar edin.

4.
Çocuğunuzun Okula Uyumunun Basamaklar Halinde Gerçekleşmesini Sağlayın:
Çocuğu bir anda hiç tanımadığı bir sınıfın içine sokmak, onu korkusuyla direkt olarak yüzleştirmek anlamına gelecektir ki bu da kaygısını daha da artıracak ve uyumunu zorlaştıracaktır. Bu nedenle önce çevreyi dolaştırarak, okulu sevdirmek ve kendi isteğiyle sürece katılımını sağlamak gerekir. Zorlanmak ya da zorla okula gönderildiğini hissetmek çocuğun okula karşı beslediği negatif duygularını güçlendirecektir.

5.
Okul Çalışanlarının Yardımını İsteyin:
Çocuğunuzun öğretmenini bu konu hakkında bilgilendirmeniz, öğretmenin çocuğunuzu anlaması konusunda yardımcı olmasını sağlar. Öğretmenin bilgilendirilmesi, öğretmenin çocuğunuzun bazı davranışlarına daha toleranslı olmasını sağlayacaktır. Okulda bir hemşire varsa, hemşirenin de aydınlatılması yerinde olacaktır. Okul hemşiresine çocuğunuz fiziksel yakınmalarla gelirse onu eve göndermek yerine 10-15 dk. dinlenmesine izin verdikten sonra çocuğunuzu sınıfa geri göndermesini söyleyebilirsiniz.

6.
Çocuğunuzla Okul Fobisi Hakkında Konuşun:
Okula gitme vakti dışında çocuğunuzla okul fobisi hakkında konuşun. Okul fobisi hakkında çocuğunuzu suçlamayın, küçümsemeyin. Korkusu ve gözyaşlarıyla alay etmeyin. Bu durumun bir çok çocuk tarafından yaşandığını, zaman içinde kendisini mutlaka daha iyi hissedeceğini söyleyin. Çocuğunuzu tam olarak neyin mutsuz ettiğini öğrenmeye çalışın. Çocuğunuza, olabilecek en kötü şeyin ne olabileceğini sorun. Eğer sizin bu konu hakkında yapabilecekleriniz varsa söylemesini ve elinizden geleni yapacağınızı söyleyin.

7.
Çocuğunuzun Akranlarıyla Zaman Geçirmesine Yardımcı Olun:
Okul fobisi olan çocuklar, okul dışında daha çok aileleriyle zaman geçirmek; evde oynamak, odalarında yalnız kalmak ya da tv seyretmek vs. isterler. Böyle durumlarda çocuğunuzu akranları ile vakit geçirmesi için teşvik edin. Çocuğunuzu arkadaşlarının evine göndermek, arkadaşlarının da evinizde geceleri kalmaları için davet etmek, çocuğunuza yardımcı olmanızı sağlayacaktır.

8.
Çocuğa Okulun Amacını Açıklayın:
Çocuğa okula neden gitmesi gerektiğini açıklayın, gitmemesi halinde yapılan çalışmalardan geri kalacağını ve bunun kendisi için bazı aksaklıklara yol açacağını anlatın.

9.
Çocuğunuzu Okula Götürdüğünüzde Vedalaşmaları Çabuk ve Kısa Süreli Tutun:
Çocuğa ayrılıkların doğal olduğu hissettirilmelidir. Çocuğun bağımlı olduğu kişi okul saati bittikten sonra çocuğu evde bekleyeceğini belirtmeli, belirtilen saatte de mutlaka evde bulunmalıdır.

10.
Çocuğunuzla O Gün Okulda Neler Yaptığı Hakkında Konuşun:
Ona gününüzün nasıl geçeceğini anlatıp, onunla gününün nasıl geçtiği hakkında konuşmak ikinizi de rahatlatabilir. Çocuğunuzun o günle ilgili duygu ve düşüncelerini paylaşın.

11.
Çocuğunuzla Derslerde Geri Kalmanın Vereceği Endişe ve Kaygı Hakkında Konuşun:
Çocuğunuza okula zamanında gitmediği takdirde bu korkuya bir de derslerden geri kalmış olmanın endişe ve kaygısının ekleneceği söylenmelidir. Okula gittiği takdirde duyduğu endişe ve kaygının azalacağını anlatın.

12.
Çocuğunuzun Duygularını Paylaşın:
Çocuğun endişeleri, kaygıları ve duyguları üzerinde konuşmak hem sıkıntısını paylaşmasını hem de anlaşıldığını hissedip rahatlamasını sağlar. Bu sıkıntılı durumun geçici olabileceği, kendisiyle aynı durumda olan başka çocukların olduğu anlatılabilir. Çocuğunuzun yaşadığı farklı duygu yoğunluklarını gözlemeye çalışın, bedensel hareketlerini gözlemleyin. Duygularını ve bu duyguların neden olduğu davranışlar hakkında konuşmaya çalışın.

13.
Size Olan Bağımlılığını Azaltın:
Boş zamanlarını değerlendirme etkinlikleri ve oyun becerileri kazandırılarak anne babaya bağımlılık azaltılabilir.

14.
Çocuğunuza Zaman Tanıyın:
Bunun bir süreç olduğu ve bir anda ortadan kalkmayacağı bilinmelidir. Bu nedenle anne babanın beklenti düzeyini gerçekçi kılıp çocuğa zaman tanıması, çocuğun okul fobisini yenmesini kolaylaştırabilir.

15.
Çocuğun Kaygısının ve Endişesinin Gerçek Olduğu Bilinmelidir:
Çocuğun kaygısını ve endişesini öğretmen anlayışla karşılamalıdır. Çocuğa “naz yapıyorsun”, “numara yapıyorsun” gibi sözler söylenmemelidir. Çünkü çocuk yabancı bir ortama girdiği için gerçekten kaygı duymaktadır. Bu tür sözler sarf edildiği takdirde kaygısı giderek artacaktır. Kendine güveni yetersiz olduğundan çocuk kendi içine kapanarak yaşadığı bu korkuyu, kaygıyı ve endişeyi kimseye anlatmayacaktır ve sonuçta kendi içinde bunların tümünü içselleştirecektir. Bu ise, çocuğun farklı görünümlerdeki ve çözülmesi zor problemlerle karşımıza çıkmasına neden olacaktır.

16.
Çocuğunuza Özgüven Kazandırın:
Çocuğunuzun kendisini tanımasını, kendisini ifade edebilmesini, olumlu düşünceler geliştirmesini, olumsuzlukların üstesinden gelebilecek gücü kendisinde bulmasını sağlayarak kendine olan güveni geliştirilerek aile bireylerine olan bağımlılığı azaltılabilir.

17.
Çocuğunuza Bir Şey Olacak Diye Kaygılanmayın:
Her anne baba gibi çocuğunuz için biraz kaygı duymanız normaldir. Fakat bu kaygı çocuğunuzun psikolojik, sosyal ve kişilik gelişimini olumsuz yönde etkileyecek düzeyde ise bir uzmana başvurun. Çocuğunuz devamlı gözünüzün önünde olmadığı için kaygılanmayın. Bazen kontrol ederek bu kaygılarınızı yenebilirsiniz. Çocuğunuzun gerek arkadaşlarıyla gerek ev içinde rahat hareket etmesi konusunda rahat davranın.

18.
Çocuğunuzun Tüm Gereksinimlerini Karşılamayın:
Çocuğunuzu hayal kırıklığına uğratmamak için veya daha rahat etmesi için bütün ihtiyaçlarını karşılamayın. Sürekli onu memnun etmek ve sevgisini kazanma çabası içinde olmayın. Çünkü bu tür durumlar çocuğun size bağımlı olmasına neden olacaktır.

19.
Çocuğunuza Karşı Tutumlarınızı Gözden Geçirin:
Çocuğunuza karşı o güne kadar nasıl bir tutum takındığınızı gözden geçirin. Baskıcı, koruyucu, serbest veya demokratik bir tutum mu takındığınızı belirleyin. Çünkü okul fobisi olan çocuklar baskıcı veya koruyucu anne baba tutumları sergileyen ailelerin çocuklarıdır. Çocuklarınıza karşı hoşgörülü, demokratik, duygu ve düşüncelerin özgürce paylaşıldığı bir ortam hazırlamaya çalışın.

20.
Sorunun Kökenine İnin:
Çocuğunuzun korkusunun asıl nedenini öğrenmeye çalışın. Sorunun kökenini tespit etmek sorunun çözümünün yarısıdır.

21.
Bir Uzmana Başvurun:
Çocuğunuzda okul fobisinin belirtilerini ve özelliklerini gözlemliyorsanız ve tüm bu önerilerileri uygulamanıza rağmen herhangi bir iyileşme kaydedemiyorsanız mutlaka bir psikoloğa başvurun.
Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Okul Fobisi" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Elvin AKI'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Elvin AKI'nın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Yazan Uzman
Psk.Elvin AKI
İstanbul (Online hizmet de veriyor)
Psikolog
TavsiyeEdiyorum.com Üyesi1 kez tavsiye edildiİş Adresi Kayıtlı
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Psk.Elvin AKI'nın Makaleleri
► Okul Korkusu-Okul Fobisi Psk.Saadet ELEVLİ
► Okul Fobisi - Okul Sendromu Psk.Serap DUYGULU
► Okul Fobisi Psk.Merve KIRNA
► Okul Fobisi Psk.Dnş.Yasemin ŞAHİN
► Okul Fobisi Psk.Zehra ORGUN
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,973 uzman makalesi arasında 'Okul Fobisi' başlığıyla benzeşen toplam 17 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► Çocuk ve Arkadaşlık Mayıs 2011
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


21:14
Top