2007'den Bugüne 92,309 Tavsiye, 28,219 Uzman ve 19,977 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Yeme Bozuklukları Bir Hastalıkmıdır?
MAKALE #9587 © Yazan Dyt.Hatice KARSLIOĞLU | Yayın Eylül 2012 | 5,198 Okuyucu
YEME BOZUKLUKLARI

Son zamanlarda herkes hayatımızı sürdürebilmemiz için vazgeçilmez bir unsur olan ‘sağlıklı beslenme’ kavramını tartışır oldu. Sağlıklı beslenmeyi; bireyin sadece günlük ihtiyacı olan tüm besinleri ihtiyacı olduğu kadar alabilmesi ve bu besinlerivücudunda kullanabilmesi olarak tanımlayabiliriz. İşte yaşam için bu kadar önemli olan sağlıklı beslenme tartışılırken, bu beslenme tarzının bozulması hep göz ardı ediliyor. Oysaki beslenme davranışı bozulduğunda tehlike başlıyor ve bu tehlikeyi biz yeme davranışı bozukluğu olarak adlandırıyoruz.Yeme bozukluğu 4 alt başlıkda sınıflandırılıyor.Bunlar;

  • Anoreksia Nevroza
  • Bulimia Nevroza
  • Tıkınırcasına Yemek Yeme Sendromu
  • Gece Yeme Sendromu
  • Ortareksia
Peki Yeme Davranışı Bozukluğu Nedir?

Yemek yeme, vücut ve kilonuz ile ilgili düşünceleriniz,duygu ve davranışlarınız eğer hayat kalitenizi ve gündelik yaşamınızı olumsuz şekilde etkiliyorsa bilin ki sizde yeme davranışı bozukluğu var demektir.


Yeme davranışı bozukluğu özellikle aşırı yeme, kusma,iştahsızlık gibi belirtilerle ortaya çıkmaktadır ve bu hastalık yaş ilerledikçe kendiliğinden ortadan kaybolan bir şey değildir. Eğer kişi doğru tedavi görürse iyileşebilir.


Yeme davranışı bozukluğu gün geçtikçe toplumda daha fazla görülür hale geldi. Öyle ki son 25 yılda Anoreksiya Nervoza ile Bulimia Nervozanın görülme sıklığı tüm ülkelerde hızlı bir artış göstermiştir.


Anoreksiya ve Bulimia Nervoza Arasında Ne Gibi Farklılık Vardır?


İkisi de ağırlık ve besin tüketiminin meşguliyetine eşlik eden aşırı duygular ve tutumlar ile karakterize karmaşık bir konudur.Aralarındaki fark Anoreksiya olması gereken ağırlığın %85’inin altındadır.Aşırı zayıf olmasına rağmen kilo vermeye devam eder. Açlık ağrıları olduğunu reddeder.


Bulimia ise kişi aşırı miktarda besin tüketir ve arkasından çıkarır. Çoğunlukla yüksek kalorili besin tüketir ve sonra kusma yoluna gider.


Yeme Davranışı Bozukluğu Kimlerde Görülür?


Yeme bozuklukları her yaş ve cinsiyette gözlenebilir. Fakat bazı gruplar diğerlerine göre daha fazla risk taşımaktadırlar.
  • Kadınlar genelde daha yatkındır. Gerçekte Anoreksiyalı kişilerin % 95’i kadındır.
  • Adolesanlar kısmen risk altındadır. Her 250 genç kızdan birinde Anoreksiya belirtilerinin bazılarının geliştiği ortaya konulmuştur. Genç kızlarda 15- 19 yaş aralığında daha sık görülür. Bazı çalışmalar 17 yaş aralığını daha net göstermektedir.
  • Kilo kontrolü sağlanması gereken bir grup sporcuda ( jimnastik, dansçılar ve sporcularda) Anoreksiya gelişebilir.
  • Günümüzde ise yeme bozuklukları erkeklerde, yetişkinlerde ve hatta 8 -10 yaş grubu çocuklarda da görülebilmektedir.
ANOREKSİYA NERVOZA;

En önemli yeme davranışı bozukluklarından biri olan Anoreksiya nervoza, vücuda hakim olan, yemek yemeyi artık kişinin kendisinin aşırı bir şekilde kontrol ettiği ve bu nedenle de gün geçtikçe zayıflayıp normal vücut ağırlığının altına düştüğü psikolojik bir hastalık olarak tanımlanabilir.Aslında bu, bireylerin içerisinde yaşadıkları duygusal dengesizliğin dışa vurumudur.Çünkü yeme davranışı bozuk olan Anoreksiya nervozalı bir bireyin, yemek yeme dürtüsünü, kişinin aç ya da tok olması değil, psikolojik ve biyolojik faktörlerin karmaşık etkileşimi kontrol eder.


Anoreksiya nervozayı iki şekilde sınıflandırabiliriz.Kısıtlayıcı tipte olan birey, tüm besinlerden uzaklaşır, beslenmeyi tamamen reddeder, tıkınan-çıkaran tipteki birey ise dikkat çekmemek için başkalarının yanında yemeğini yer sonra ise kendisine ceza vererek yediklerini kusar ve aşırı şekilde fiziksel aktivite yapar. Aslında ailelere bu konuda büyük rol düşmektedir. Çocuklarının yeme davranışlarını aile sürekli kontrol etmeli ve tedbirli davranmalıdır.


Anoreksiya Nervoza Belirtileri Nelerdir?

  • Olması gereken vücut ağırlığının %85’den azına sahip olma
  • Düşük ağırlığına rağmen yağlanmak ve ağırlık kazanımından aşırı korku
  • Mevcut durumun ciddiyetini reddetme
  • En az 3 kez adet olmama
  • Kısa sürede çok kilo kaybetme
  • Aynaya baktıklarında kendilerini şişman görme ve daha fazla kilo vermek isteme
  • Sürekli egzersiz yapma
  • Normal miktarda besin tükettikten sonra bulantı ve şişkinlikten şikayetçi olma
  • Ufak porsiyonları tüketme, yemeği reddetme ve aç olduklarını inkar etme
  • Su bile içseler kilo alacaklarını düşünme, bu nedenle su içmeyi reddetme
  • Çok düşük kalorili besinlerle beslenme, salata ve sebze onların vazgeçemeyeceği besinlerdir.
  • Hiçbir zaman yapamayacakları ilginç yemek tarifleri toplama
  • Gün içerisinde sık sık tartıya çıkıp ağırlıklarını kontrol etme
  • Yedikleri besin miktarları üzerindeki kontrolü kaybetmekten korkma
  • Sosyal hayattan uzaklaşma
  • Esnek olmayan düşünce yapısı
  • Toplum içerisinde yemek yemeden aşırı derecede korkma
  • Çevreyi sürekli kontrol etme ihtiyacı
Aşırı Zayıflama Sonucunda Vücutta Meydana Gelen Değişimler
  • Düşük kan basıncı
  • Düşük kalp atımı
  • Taşikardi
  • Kalp yemezliği
  • Deride Kuruma, İncelme, Pullanma
  • Tırnaklarda kırılma
  • Boyun, sırt bölgelerinde kıllanma
  • Soğuğa karşı dayanıksız olma
  • Bazal metabolizma hızının yavaşlaması
  • Kansızlık
  • Tiroid hormon bozuklukları
  • Kabızlık, karın ağrısı
  • Erken kemik erimesi
Bu kadar ciddi sorunların baş gösterdiği bir hastalık olan Anoreksiya nervoza erken teşhis edilirse önlenebilir. Tedavi multidisipliner bir ekip ile oluşur. Tedavide bireye doğru beslenme davranışları kazandırılmaya çalışılıyor. Öncelikle yiyecek kısıtlaması durduruluyor, yeme bozukluğu davranışları değiştiriliyor, ortaya çıkan sağlık sorunları tedavi ediliyor ve son olarak normal sağlıklı kişiye uygun vücut ağırlığı sağlanıyor. Ancak tüm bu tedavi psikiyatrist, psikolog, endokrin uzmanı, diyetisyen ekibi ile birlikte uygulanmalıdır.

Aileler çok fazla bu bireylere yemek yeme konusunda uyarı vermektedirler. Bu nedenle tedavi aşamasında mutlaka tedbirli olunması gerekir.Yaklaşım çok önemlidir. Aksi taktirde tedaviyi reddedebilirler.Çünkü onlara sürekli yemek yemesinin söylenme bir işe yaramamaktadır.


Yeme Bozukluklarında Medyanın Etkisi


Aslında medyanın da bu hastalığın başlamasında büyük etkisi oluyor. Çünkü artık medya ve toplum tarafından sık sık dile getirilen inceliğin çekicilik göstergesi haline gelmesi bu hastalığa gençleri sürükleyebiliyor.Genç kızlar daha çekici görünebilmek, mankenlere benzeyebilmek için bilinçsizce diyet yapıyorlar. Özellikle medyada sıkça gündeme gelen popüler diyetleri bireyler uygulayarak yeme bozukluğuna girebiliyorlar. Yapılan çalışmalar,bireylerin kendi kendilerine yaptıkları diyetlerin yeme davranışı bozukluğuna yol açtığını gösteriyor. Bireysel olarak diyetisyene başvurulmadan yapılan diyetler yeme bozukluklarına neden oluyor.


Yine yapılan çalışmalarda düşük kalorili diyet yapanların yeme bozukluğu oluşum riski çok daha fazladır. Bu konuda çok dikkatli olunması gereklidir. Özellikle çocuk obez bireylerde daha dikkatli olunması gerekiyor. Bu dönemde ailenin de baskıcı davranması, annenin evde sürekli diyet yapması,gencin kilo vermesi için yemek yemesinin kısıtlanması, annenin evde babaya göre daha güçlü olması ve gencin ailesi tarafından hiçbir işe yaramadığının sürekli tekrarlanması bireyi yine yeme bozukluğuna sürükleyebiliyor.


Tarih boyunca kadınlarda incelik, erkeklerde ise yağsız ve kaslı olmanın ideal görüntü olarak benimsenmesi yeme bozukluğu için zemin hazırlamaktadır.


Yapılan çalışmalarda 16 ay boyunca magazin dergileri ve gazeteleri okumayan kadınlarda yeme davranış bozukluğu semptomlarının azaldığı bildirilmiştir


Unutulmamalıdır ki Anoreksiya nervoza tamamen iyileşen bir hastalık değildir. Kişi psikolojik olarak bir sorunla karşı karşıya kaldığında tekrardan bu hastalıkla yüz yüze gelebilir. Bu nedenle özellikle aileler bu konuda çocuklarını takip etmeli ve yeme davranışı bozukluğuna neden olacak davranışlardan kaçınmalıdır. Beyaz bir sayfaya mürekkep akıttığınızda nasıl siz engel olamadan dağılıyorsa, Anoreksiya nervoza da başladığında siz engel olamadan vücudunuzda dağılıyor. Bu nedenle tehlike çanları çalmadan doğru beslenme davranışları geliştirilip hastalılığın engellenmesi gerekiyor.


BULİMİA NERVOZA;


Diğer önemli yeme davranışı bozukluğudur. Birçok araştırma şişman bireylerde kronik diyet yapmanın bulimik semptomların başlama riskini arttırdığını savunmaktadır. Sürekli diyet yapan bireyler tarafından açlık arkasından tıkınırcasına yemek yeme gelişiyor. Kontrolsüz yemek yemenin bilişsel işlemlerde bozulma nedeniyle oluştuğu düşünülmektedir.


Bulimia Nervoza Belirtileri

  • Bu bireyler gizli tüketicilerdir.
  • Yemekten sonra ortadan kaybolurlar, genelde banyoya giderler.
  • Ağırlıklarında sürekli değişim görülür. Bazen normal bazen fazla kilolulardır.
  • Çok fazla yerler ancak kilo almazlar.
  • Yedikten sonra mahcup olurlar ve depresyona girerler.
  • Denetimi yitirmiş olma duygusunun eşlik ettiği, yineleyen, büyük miktarlarda yeme atakları vardır.
  • 3 ay içinde haftada 2’den fazla yeme atağı görülür.
  • En sık 18 yaşında rastlanır.
  • Bulimia nervoza, genellikle ailelerinde kaos ortamı olan bireylerde daha fazla görülür. Özellikle depresyonda, madde bağımlılığında Bulimia nervoza riski artmaktadır.
  • Bu bireylerin günlük enerji alımı 1000 kaloriden 10.000 kaloriye kadar çıkabilirler.
Bulimia nervozanın da iki tipi vardır. Çıkaran tip, gözü dönmüşçesine yemek yer ve sonra kusar. Çıkartma olmayan tip ise aşırı miktarda yemek yer bunları vücudundan aşırı miktarda egzersiz yaparak uzaklaştırır.

Bulimialı Bireylerde Kusmanın Yarattığı Sağlık Sorunları


  • Bulimiada sürekli kusmaya bağlı olarak ağız sağlığı ile ilgili pek çok sorun ortaya çıkmaktadır.
  • Diş ve diş eti problemleri oluşur.
  • Tıkınırcasına yeme nöbeti sonrası kendisini sürekli kusturduğundan, mideden gelen asidik içerik nedeniyle özafagusta aşınmalar meydan gelir.
  • Sıvı kaybı, dehidratasyon ve elektrolit dengesizliğine neden olur. Vücutta sodyum, potasyum ve klor kaybı kalp problemlerinin oluşmasına neden olur.
  • Bir çok bulimikte tat algılamada kayıplar olmaktadır.
  • Sürekli laksatif ve diüretik kullanımı normal bağırsak fonksiyonunun bozulmasına neden olmaktadır.
  • Karın krampları ve kaslarda kramplara neden olabilmektedir.
Bulimialı bireylerde kilo kontrolü ve yeme sorunlarını diğer psikolojik sorunlardan ayırma ve ortaya çıkan sağlık sorunlarını tedavi etme esas alınmalıdır.

Görüldüğü gibi yeme davranışı bozukları hayatı tehdit etmektedir. Bu nedenle eğer etrafınızda böyle sorunlar yaşayan bireyler varsa onlara yardım etmeye çalışın. Endişeniz konusunda onunla konuşun. Onun tedavisini gerçekleştirecek uzmanları bulun. Yeme davranışı bozukluklarının aile ve uzman bir ekip ile birlikte iyileştirilebileceğini, tedavinin zor ve uzun bir süreç gerektirdiğini unutmayın.

Yazan
Bu makaleden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir:
"Yeme Bozuklukları Bir Hastalıkmıdır?" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Dyt.Hatice KARSLIOĞLU'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Dyt.Hatice KARSLIOĞLU'nun izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler Dyt.Hatice KARSLIOĞLU'nun Makaleleri
► Yeme Bozuklukları Dyt.Yunus Emre UZUN
► Yeme Bozuklukları Dyt.Nihal DURUKAN KELEŞ
► Yeme Davranış Bozuklukları Dyt.Sevde VAROL
► Yeme Davranışı Bozuklukları Dyt.Özge KARAARSLAN
► Tıkanırcasına Yeme Sendromu Dyt.Gülce TAŞTEMEL
► Yeme Psikolojisinin Temelleri Dyt.Gözde PATLAK
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,977 uzman makalesi arasında 'Yeme Bozuklukları Bir Hastalıkmıdır?' başlığıyla benzeşen toplam 93 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
► D Vitamini ve Obezite Kasım 2014
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


07:31
Top