Sadakatsizlik: Kimler Aldatır, Neden?
Yakın ilişkiler hayatımızın en önemli parçalarından biridir. Birlikte olduğumuz kişiye bizi aldatıp aldatmayacağını sorduğumuzda alacağımız cevap muhtemelen “evet” olmayacaktır. Fakat gerçek şu ki, insanların hiç de azımsanmayacak bir kısmı uzun süreli ilişkilerde eşlerini aldatır. Peki bu kişiler neden uzun ve güvenli ilişkilerini riske atarlar?
İnsanların birbirlerini neden aldattığıyla ilgili elimizde kesin bilgilerden çok birtakım teoriler vardır. Evrim teorisine dayanarak kadınların daha iyi genlere sahip bir partner bulabilmek için, erkeklerin ise genlerini yayabilmek için aldattıkları mitini savunanların günümüzde işleri daha zor. Çünkü aldatmanın arkasında yatan tek bir neden olmadığı gibi, bu karmaşık insan davranışını açıklamak da oldukça güç.
Elbette her davranış veya rahatsızlıkta olduğu gibi aldatma konusunda da tek bir genellemeyle yola çıkmak yanlış olur. Bu nedenle her kişinin ve durumun kendine has olduğunu belirterek, aldatmanın arkasında yatabilecek bazı sebeplere bakalım.
Aldatma ve bazı kişilik özellikleri arasında bir bağlantı bulunmuştur. Örneğin daha dışadönük, açık fikirli, duygusal olarak daha düzensiz, yeni şeyler denemeye açık, dürtülerini kontrol etmeye ve ahlaki kurallara daha az önem veren kişilerin aldatmaya daha yatkın olabileceği düşünülmektedir.
Özgüven de aldatmada rol oynar. Kendi içinde güvensiz, egosunu besleyebilmek ve kendini kanıtlayabilmek için insanlardan gelecek ilgiye ihtiyacı olan kişiler aldatmaya daha yatkın olabilir. Başka insanların kendilerini arzulaması onlara kendini yeterli, güçlü, başarılı, çekici hissettirir. Ve bu kişiler kendileriyle ilgili iyi hissetmek için dışarıdan gelen bu ilgiye muhtaçtırlar.
Temel bağlanma stilleri ve aldatma da birbiriyle ilişkilidir. Bağlanma bebekken anne-babamızla ya da bize bakım veren kişilerle oluşturduğumuz duygusal bağdır. Yaşamın ilk yıllarında kurulan bu bağ, gelecekteki ilişkilerimizin de temelini oluşturur. Bağlanma biçimleri üç temel kategoriye ayrılır: güvenli, kaçınmacı ve kaygılı bağlanma. Bunların arasında genellikle aldatmaya daha yatkın olan kaçınmacı bağlanma stiline sahip insanlardır. Kaçınmacı kişiler insanlarla yakın ilişki kurmaktan uzak durur, yalnız kalmayı, bağımsız olmayı sever ve kendini duygusal olarak açmaz. Yapılan araştırmalar, kaçınmacı bağlanma stiline sahip kişilerin partnerleri aldattığında durumu daha rahat kabullendiklerini ve kendilerinin de partnerlerini aldatmaya daha yatkın olduklarını göstermektedir. Fakat elbetti ki bu kaçınmacı bir kişinin mutlaka partnerini aldatacağını veya diğer bağlanma stillerinin asla aldatmayacağını göstermez.
Yaşam koşullarında belirgin değişiklikler de aldatmaya sebep olabilir. Yaşlanma, emeklilik, işten ayrılma, maddi durumda büyük bir değişim gibi yaşam olayları hayatımızda stres yaratır. Bazı kişiler bu stresle baş etmekte ve yeni koşullara uyum sağlamakta zorlandıklarında kendilerini kanıtlamak ve tekrar kontrol sahibi hissetmek için eşlerini aldatabilirler.
Partneriyle cinsel hayatında sorunlar yaşayan veya ilişkisinde cinsellik olmayan kişiler bu ihtiyaçlarını tatmin etmek için başka insanlara yönelebilirler. Bazı eşler ise uzun süreli ilişkilerinde gideremedikleri cinsel ihtiyaçlarını ve fantezilerini gerçekleştirebilmek için başkalarına yönelirler.
Etraftaki seçeneklerin varlığı da aldatma ihtimalini arttıran faktörlerden biridir. Eğer etrafınızda çekici ve ilişkiye açık insanlar fazlaysa bu durum uzun süreli partnerinizin eksiklerine odaklanmanıza ve etraftaki seçenekleri değerlendirmenize sebep olabilir.
Aldatmaya sebep olan durumlardan bir diğeri ise genellikle duygusal açıdan tatmin edici olmayan veya iletişim sorunları olan evliliklerde ya da görücü usulü evlenen çiftlerde görülür. Tıpkı bir tripod gibi üç ayaklı bu ilişkilerde eşlerden birisi evliliği ile aynı anda üçüncü bir kişiyle uzun süreli bir ilişki sürdürür. Kısa süreli ya da tek gecelik aldatmadan farklı olan bu durum evlililiğin bitmesi ile sonuçlanabilir.
Sonuç olarak, aldatma ilişkilerde güveni zedeleyen, altında değişik sebepler bulunan karmaşık bir durumdur. Aldatmaya sebep olan faktörler kişiye ve ilişkinin dinamiklerine göre farklılık gösterebilir. Çiftlerin bir uzmana danışarak birlikte terapi görmeleri bu sorunun çözümü ve güvenin tekrar kazanabilmesi için önemlidir.
İnsanların birbirlerini neden aldattığıyla ilgili elimizde kesin bilgilerden çok birtakım teoriler vardır. Evrim teorisine dayanarak kadınların daha iyi genlere sahip bir partner bulabilmek için, erkeklerin ise genlerini yayabilmek için aldattıkları mitini savunanların günümüzde işleri daha zor. Çünkü aldatmanın arkasında yatan tek bir neden olmadığı gibi, bu karmaşık insan davranışını açıklamak da oldukça güç.
Elbette her davranış veya rahatsızlıkta olduğu gibi aldatma konusunda da tek bir genellemeyle yola çıkmak yanlış olur. Bu nedenle her kişinin ve durumun kendine has olduğunu belirterek, aldatmanın arkasında yatabilecek bazı sebeplere bakalım.
Aldatma ve bazı kişilik özellikleri arasında bir bağlantı bulunmuştur. Örneğin daha dışadönük, açık fikirli, duygusal olarak daha düzensiz, yeni şeyler denemeye açık, dürtülerini kontrol etmeye ve ahlaki kurallara daha az önem veren kişilerin aldatmaya daha yatkın olabileceği düşünülmektedir.
Özgüven de aldatmada rol oynar. Kendi içinde güvensiz, egosunu besleyebilmek ve kendini kanıtlayabilmek için insanlardan gelecek ilgiye ihtiyacı olan kişiler aldatmaya daha yatkın olabilir. Başka insanların kendilerini arzulaması onlara kendini yeterli, güçlü, başarılı, çekici hissettirir. Ve bu kişiler kendileriyle ilgili iyi hissetmek için dışarıdan gelen bu ilgiye muhtaçtırlar.
Temel bağlanma stilleri ve aldatma da birbiriyle ilişkilidir. Bağlanma bebekken anne-babamızla ya da bize bakım veren kişilerle oluşturduğumuz duygusal bağdır. Yaşamın ilk yıllarında kurulan bu bağ, gelecekteki ilişkilerimizin de temelini oluşturur. Bağlanma biçimleri üç temel kategoriye ayrılır: güvenli, kaçınmacı ve kaygılı bağlanma. Bunların arasında genellikle aldatmaya daha yatkın olan kaçınmacı bağlanma stiline sahip insanlardır. Kaçınmacı kişiler insanlarla yakın ilişki kurmaktan uzak durur, yalnız kalmayı, bağımsız olmayı sever ve kendini duygusal olarak açmaz. Yapılan araştırmalar, kaçınmacı bağlanma stiline sahip kişilerin partnerleri aldattığında durumu daha rahat kabullendiklerini ve kendilerinin de partnerlerini aldatmaya daha yatkın olduklarını göstermektedir. Fakat elbetti ki bu kaçınmacı bir kişinin mutlaka partnerini aldatacağını veya diğer bağlanma stillerinin asla aldatmayacağını göstermez.
Yaşam koşullarında belirgin değişiklikler de aldatmaya sebep olabilir. Yaşlanma, emeklilik, işten ayrılma, maddi durumda büyük bir değişim gibi yaşam olayları hayatımızda stres yaratır. Bazı kişiler bu stresle baş etmekte ve yeni koşullara uyum sağlamakta zorlandıklarında kendilerini kanıtlamak ve tekrar kontrol sahibi hissetmek için eşlerini aldatabilirler.
Partneriyle cinsel hayatında sorunlar yaşayan veya ilişkisinde cinsellik olmayan kişiler bu ihtiyaçlarını tatmin etmek için başka insanlara yönelebilirler. Bazı eşler ise uzun süreli ilişkilerinde gideremedikleri cinsel ihtiyaçlarını ve fantezilerini gerçekleştirebilmek için başkalarına yönelirler.
Etraftaki seçeneklerin varlığı da aldatma ihtimalini arttıran faktörlerden biridir. Eğer etrafınızda çekici ve ilişkiye açık insanlar fazlaysa bu durum uzun süreli partnerinizin eksiklerine odaklanmanıza ve etraftaki seçenekleri değerlendirmenize sebep olabilir.
Aldatmaya sebep olan durumlardan bir diğeri ise genellikle duygusal açıdan tatmin edici olmayan veya iletişim sorunları olan evliliklerde ya da görücü usulü evlenen çiftlerde görülür. Tıpkı bir tripod gibi üç ayaklı bu ilişkilerde eşlerden birisi evliliği ile aynı anda üçüncü bir kişiyle uzun süreli bir ilişki sürdürür. Kısa süreli ya da tek gecelik aldatmadan farklı olan bu durum evlililiğin bitmesi ile sonuçlanabilir.
Sonuç olarak, aldatma ilişkilerde güveni zedeleyen, altında değişik sebepler bulunan karmaşık bir durumdur. Aldatmaya sebep olan faktörler kişiye ve ilişkinin dinamiklerine göre farklılık gösterebilir. Çiftlerin bir uzmana danışarak birlikte terapi görmeleri bu sorunun çözümü ve güvenin tekrar kazanabilmesi için önemlidir.
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Sadakatsizlik: Kimler Aldatır, Neden?" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Dr.Psk.Ezgi TUNA'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Dr.Psk.Ezgi TUNA'nın izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
3 Beğeni
Yazan Uzman
|
Makale Kütüphanemizden | ||||
|
aldatma, sadakatsizlik, kim aldatır, kimler aldatır, aldatan eş, aldatan eşler, aldatan erkek, aldatan erkekler
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.