Tembellik mi? Motivasyon Düşüklüğü mü? Yoksa Erteleme mi?
Kendinizi ne sıklıkla amaçsızca oyalanırken buluyorsunuz? Yapılması gereken işleri listelediğiniz tüm not kağıdınız dolduğu halde büyük bir kısmına başlamakta zorlanıyor musunuz? “Yarın başlarım.” içsel konuşmalarınızda sık sık söylediğiniz bir cümle mi? Ve en yorucusu da yapılacak işler aklınızda dönüp durduğu, sizi rahatsız ettiği halde başlamakta zorluk mu çekiyorsunuz? Bu sorulara yanıtınız “evet” ise artık erteleme davranışının kendisini erteleme vakti gelmiş demektir.
Erteleme davranışı, bir görevi çok daha az öneme sahip ancak çok daha fazla ödüllendirici bir sebeple ileri bir zamanda yapmayı planlamayı içerir. Örneğin; sınavdan önceki gece “Şu dizi bitsin ondan sonra çalışmaya başlarım” ya da bir başvuru yaparken “Tamam, daha son güne çok var, bugün gitmesem de olur.” gibi içsel konuşmaların eşlik edebildiği durumlar… Şimdilerde; internet, akıllı telefonlar, sosyal paylaşım siteleri gibi modern çağın getirileri, erteleme davranışı için kullanılan önemli bahaneler olmuşlardır. Bu gibi bahanelerle saatler geçirmeyi, yapılacaklar listesinden bir iki madde çıkarmaya yeğ tutmak oldukça rastladığımız davranış örüntülerindendir.
Erteleme Davranışı Nedir?
Erteleme davranışı dediğimiz kavram aslında “ağırdan alma”yı ya da bir şeye başlamadan –ya da başlanılan işe devam etmeden önce- oyalanmayı içerir. Mesela akşam gitmeyi çok istediğiniz bir filmi eve gelecek arkadaşlarınız için ertelemek ya da bir iş toplantısını hastalandığınız için gelecekteki bir zamana aktarmak değil ertelemek diye nitelendirdiğimiz davranış. Bu yazıda geçen “ertelemek” kavramı; daha çok önem önceliği olan işleri, geçerli bir bahane olmaksızın başlatmakta sıkıntı yaşamak, hatta başlatamamak –ya da devam etmeye başlayamamak- anlamına gelmektedir.
Erteleme davranışı öğrenilmiş bir davranıştır, yani bu kişinin yakın çevresindeki kişilerden görerek ya da kendi erteleme davranışları sonucunda bir bedel ödemediğini fark etmesi –hatta bazen ödüllendirilmesi (örneğin, kişi bazı işlerini son güne bıraktığında çevresindekilerin yardım etmesi gibi) ile artık bir davranış örüntüsü haline gelebilir. Erteleme davranışının doğuştan gelmemesi yani öğrenilmesi avantajdır çünkü böylece tam tersi de öğrenilebilir yani ezber bozulabilir.
Ertelemenin Temelleri
Erteleme davranışının öğrenilmiş bir davranış olduğundan bahsetmiştim. Bu davranışın bazen çocukluğa dayanan temelleri olabilir. Mesela çok sert bir baba figürü çocuğun özdenetimini sağlamasına ve çocuğun kendisine verilen görevleri içselleştirmesine engel olabilirken çocuğun çoğu zaman da “-mış gibi” yapmasına sebep olabilir. Bu tip durumlarda erteleme davranışı bir çeşit isyan olarak baş gösterir. Bu davranış örüntüsü ile tepkisini ortaya koyan birey ilerleyen yıllarda ertelemek alışkanlık haline gelme eğilimi taşır.
Erteleme Nedenleri
Erteleme davranışı üzerine araştırmalar yapan Dr. Steel’e göre erteleme davranışının temel sebepleri arasında şunlar sayılabilir(1).
· Yerine getirilmesi gereken görevin ne kadar zevk vereceği, kişiye ne kadar katkı sağlayacağı ve kişi için anlamı. Eğlenceli ve anlamlı işlerde erteleme davranışı azalma eğilimindedir. Ancak hoşa gitmeyen işlerde kişi daha çok zevk alacağı başka bir şey yapmayı tercih edebilir (Örneğin; ders çalışmak yerine internette gezinmek vb.)
· Yapılacak iş açısından kişinin kendisi ile ilgili başarı beklentisi: Kişi kendine ne kadar az güveniyorsa, erteleme davranışına başvurma olasılığı artıyor. Kişinin başaramayacağını ya da yeterince iyi yerine getiremeyeceğini düşündüğü bir iş söz konusu olduğunda, o işi yapmayı erteleyerek olası başarısızlık ertelenmiş olur. Bu da –kısa süreli de olsa- bir rahatlama sağlar.
· Yapılacak işin sonuçları ile ilgili ödülün kişi için değeri ve zamanlaması erteleme davranışı ile ilgili bir diğer değişkendir. Eğer o iş bittiğinde anında bir ödüllendirme olacaksa erteleme davranışı azalır; ancak olası ve ileri tarihli ödüller söz konusu olduğunda erteleme davranışı gözlenebilir. Örneğin iş yerinde verilen önemli bir görevin sonucunda takdir edilmeme ihtimalinin yüksek olması ya da bir yüksek lisans öğrencisinin yıl sonunda teslim edeceği bir tez çalışması için araştırma yapması gibi uzun vadeli ya da –o an için- çok da ödüllendirici sonuçlar vermeyecek durumlarda erteleme alışkanlığının devreye girmesi gözlenebilir çünkü bu gibi durumlar aksiyona geçmek için tetikleyici rolü oynamaktan uzak kabul edilebilir.
· Dürtüsellik: Kişi o an odaklanmaya çalıştığı şeyi, kendini o an için daha iyi hissettirecek bir aktivite nedeni ile yapmayı bırakabilir. Mesela, dert çalışmak yerine bir bölüm sevdiği diziyi izlemek gibi. Ayrıca ertelemek dürtüselliğin gelecekteki ödüllere karşı kazandığı bir zaferdir. Bu bir tercihtir aslında. Kısıtlı zamanı bir şey yaparak geçirmeye ya da bir ya da bir şey yapmadan/daha eğlenceli şeyler yaparak geçirmeye karar vermektir.
Tembellik ve Erteleme Davranışı
Tembellik ve erteleme davranışı aynı anlama gelen kavramlar değildir. Tembellikte amaç hedeflenen görevi yerine getirmemektir. Erteleme davranışında ise görevi yerine getirmek vardır, hedef hala orada durur ve kişi hala hedefine ulaşmak ister, ancak bunu daha sonraki bir zamanda(!) yapmayı amaçlar. Bu ertelemeler dişe dokunur sebeplerle değil, yukarıda belirttiğimiz ve bahane olarak niteleyebileceğimiz nedenlere dayanır.
Erteleme Davranışını Ortadan Kaldırmak İçin Ne yapılmalı?
Erteleme davranışı ile ilgili araştırmaları ile tanınan Dr. Joseph Ferrari’nin bu konu ile ilgili önerilerine dayanarak şunları söyleyebilirim.
1) Yapmanız gereken her şeyi listeleyin. Ancak yapacağınız her bir işi küçük parçalara ayırarak listeleyin
2) Yapmayacağınıza emin olduğunuz işleri eleyin. Liste oluşturmak ve tekrar gözden geçirmek elemenize yardımcı olacaktır. Yapmayacağınızı bildiğiniz işlere odaklanmak gereksiz yere kendinizi başarısız hissetmenize sebep olabilir.
3) Gerçekçi hedefleriniz olsun.
4) Yaptığınız iş sizin için anlamlı olsun ya da işin anlamını düşünün. Bu gerçekleştikten sonra hissedeceğiniz rahatlamayı ya da size getirilerini düşünmek işi daha anlamlı kılabilir.
5) Hedeflerinizi gerçekleştirdikçe kendinizi ödüllendirin.
6) Yapacağınız işi tamamlamanız için gereken zamanı hesaplayın ve sonrasında da onu 2 katına çıkarıp o kadar zamanda bitireceğinizi düşünün. Çünkü erteleme davranışına başvuranların çoğu yapılacak işi, o iş için harcanacak emek ve zamanı hafife alma eğilimindedirler.
Ayrıca;
Kişilerin kendilerini iyi hissettirmeyecek işlerden kaçtıklarından bahsetmiştim. Olumsuz duygulara rağmen işe başlanması gerektiğini öğrenmek önemli bir adımdır. Unutulmamalıdır ki çoğu zaman bu olumsuz duygular işe başlayınca ortadan kalkar.
Ortamı konsantre olmayı engelleyecek şeylerden arındırmak iyi bir yoldur, telefonun sesini kapamak, eposta kontrolünü sonraya bırakmak, dikkat dağıtacak öğeleri –gerekirse- bilgisayarınızın masaüstünden kaldırmak işe yarayan bazı yöntemlerdir. Ayrıca dikkati geliştiren egzersizler de erteleme davranışını engellemek için –dikkatin dağılmasını önlemek açısından- olumlu sonuçlar doğurabilir.
Ancak erteleme davranışını ortadan kaldırmada bir ruh sağlığı uzmanına başvurmak ve -özellikle- bilişsel-davranışçı tekniklerle bu sorunu aşmak uygun bir yöntemdir.
1) P. Steel, The nature of procrastination: a meta-analytic and theoretical review of quintessential self-regulatory failure, Psychol Bull 2007 Jan;133(1):65-94
2) http://www.psychologytoday.com/articles/200310/ending-procrastination
Erteleme davranışı, bir görevi çok daha az öneme sahip ancak çok daha fazla ödüllendirici bir sebeple ileri bir zamanda yapmayı planlamayı içerir. Örneğin; sınavdan önceki gece “Şu dizi bitsin ondan sonra çalışmaya başlarım” ya da bir başvuru yaparken “Tamam, daha son güne çok var, bugün gitmesem de olur.” gibi içsel konuşmaların eşlik edebildiği durumlar… Şimdilerde; internet, akıllı telefonlar, sosyal paylaşım siteleri gibi modern çağın getirileri, erteleme davranışı için kullanılan önemli bahaneler olmuşlardır. Bu gibi bahanelerle saatler geçirmeyi, yapılacaklar listesinden bir iki madde çıkarmaya yeğ tutmak oldukça rastladığımız davranış örüntülerindendir.
Erteleme Davranışı Nedir?
Erteleme davranışı dediğimiz kavram aslında “ağırdan alma”yı ya da bir şeye başlamadan –ya da başlanılan işe devam etmeden önce- oyalanmayı içerir. Mesela akşam gitmeyi çok istediğiniz bir filmi eve gelecek arkadaşlarınız için ertelemek ya da bir iş toplantısını hastalandığınız için gelecekteki bir zamana aktarmak değil ertelemek diye nitelendirdiğimiz davranış. Bu yazıda geçen “ertelemek” kavramı; daha çok önem önceliği olan işleri, geçerli bir bahane olmaksızın başlatmakta sıkıntı yaşamak, hatta başlatamamak –ya da devam etmeye başlayamamak- anlamına gelmektedir.
Erteleme davranışı öğrenilmiş bir davranıştır, yani bu kişinin yakın çevresindeki kişilerden görerek ya da kendi erteleme davranışları sonucunda bir bedel ödemediğini fark etmesi –hatta bazen ödüllendirilmesi (örneğin, kişi bazı işlerini son güne bıraktığında çevresindekilerin yardım etmesi gibi) ile artık bir davranış örüntüsü haline gelebilir. Erteleme davranışının doğuştan gelmemesi yani öğrenilmesi avantajdır çünkü böylece tam tersi de öğrenilebilir yani ezber bozulabilir.
Ertelemenin Temelleri
Erteleme davranışının öğrenilmiş bir davranış olduğundan bahsetmiştim. Bu davranışın bazen çocukluğa dayanan temelleri olabilir. Mesela çok sert bir baba figürü çocuğun özdenetimini sağlamasına ve çocuğun kendisine verilen görevleri içselleştirmesine engel olabilirken çocuğun çoğu zaman da “-mış gibi” yapmasına sebep olabilir. Bu tip durumlarda erteleme davranışı bir çeşit isyan olarak baş gösterir. Bu davranış örüntüsü ile tepkisini ortaya koyan birey ilerleyen yıllarda ertelemek alışkanlık haline gelme eğilimi taşır.
Erteleme Nedenleri
Erteleme davranışı üzerine araştırmalar yapan Dr. Steel’e göre erteleme davranışının temel sebepleri arasında şunlar sayılabilir(1).
· Yerine getirilmesi gereken görevin ne kadar zevk vereceği, kişiye ne kadar katkı sağlayacağı ve kişi için anlamı. Eğlenceli ve anlamlı işlerde erteleme davranışı azalma eğilimindedir. Ancak hoşa gitmeyen işlerde kişi daha çok zevk alacağı başka bir şey yapmayı tercih edebilir (Örneğin; ders çalışmak yerine internette gezinmek vb.)
· Yapılacak iş açısından kişinin kendisi ile ilgili başarı beklentisi: Kişi kendine ne kadar az güveniyorsa, erteleme davranışına başvurma olasılığı artıyor. Kişinin başaramayacağını ya da yeterince iyi yerine getiremeyeceğini düşündüğü bir iş söz konusu olduğunda, o işi yapmayı erteleyerek olası başarısızlık ertelenmiş olur. Bu da –kısa süreli de olsa- bir rahatlama sağlar.
· Yapılacak işin sonuçları ile ilgili ödülün kişi için değeri ve zamanlaması erteleme davranışı ile ilgili bir diğer değişkendir. Eğer o iş bittiğinde anında bir ödüllendirme olacaksa erteleme davranışı azalır; ancak olası ve ileri tarihli ödüller söz konusu olduğunda erteleme davranışı gözlenebilir. Örneğin iş yerinde verilen önemli bir görevin sonucunda takdir edilmeme ihtimalinin yüksek olması ya da bir yüksek lisans öğrencisinin yıl sonunda teslim edeceği bir tez çalışması için araştırma yapması gibi uzun vadeli ya da –o an için- çok da ödüllendirici sonuçlar vermeyecek durumlarda erteleme alışkanlığının devreye girmesi gözlenebilir çünkü bu gibi durumlar aksiyona geçmek için tetikleyici rolü oynamaktan uzak kabul edilebilir.
· Dürtüsellik: Kişi o an odaklanmaya çalıştığı şeyi, kendini o an için daha iyi hissettirecek bir aktivite nedeni ile yapmayı bırakabilir. Mesela, dert çalışmak yerine bir bölüm sevdiği diziyi izlemek gibi. Ayrıca ertelemek dürtüselliğin gelecekteki ödüllere karşı kazandığı bir zaferdir. Bu bir tercihtir aslında. Kısıtlı zamanı bir şey yaparak geçirmeye ya da bir ya da bir şey yapmadan/daha eğlenceli şeyler yaparak geçirmeye karar vermektir.
Tembellik ve Erteleme Davranışı
Tembellik ve erteleme davranışı aynı anlama gelen kavramlar değildir. Tembellikte amaç hedeflenen görevi yerine getirmemektir. Erteleme davranışında ise görevi yerine getirmek vardır, hedef hala orada durur ve kişi hala hedefine ulaşmak ister, ancak bunu daha sonraki bir zamanda(!) yapmayı amaçlar. Bu ertelemeler dişe dokunur sebeplerle değil, yukarıda belirttiğimiz ve bahane olarak niteleyebileceğimiz nedenlere dayanır.
Erteleme Davranışını Ortadan Kaldırmak İçin Ne yapılmalı?
Erteleme davranışı ile ilgili araştırmaları ile tanınan Dr. Joseph Ferrari’nin bu konu ile ilgili önerilerine dayanarak şunları söyleyebilirim.
1) Yapmanız gereken her şeyi listeleyin. Ancak yapacağınız her bir işi küçük parçalara ayırarak listeleyin
2) Yapmayacağınıza emin olduğunuz işleri eleyin. Liste oluşturmak ve tekrar gözden geçirmek elemenize yardımcı olacaktır. Yapmayacağınızı bildiğiniz işlere odaklanmak gereksiz yere kendinizi başarısız hissetmenize sebep olabilir.
3) Gerçekçi hedefleriniz olsun.
4) Yaptığınız iş sizin için anlamlı olsun ya da işin anlamını düşünün. Bu gerçekleştikten sonra hissedeceğiniz rahatlamayı ya da size getirilerini düşünmek işi daha anlamlı kılabilir.
5) Hedeflerinizi gerçekleştirdikçe kendinizi ödüllendirin.
6) Yapacağınız işi tamamlamanız için gereken zamanı hesaplayın ve sonrasında da onu 2 katına çıkarıp o kadar zamanda bitireceğinizi düşünün. Çünkü erteleme davranışına başvuranların çoğu yapılacak işi, o iş için harcanacak emek ve zamanı hafife alma eğilimindedirler.
Ayrıca;
Kişilerin kendilerini iyi hissettirmeyecek işlerden kaçtıklarından bahsetmiştim. Olumsuz duygulara rağmen işe başlanması gerektiğini öğrenmek önemli bir adımdır. Unutulmamalıdır ki çoğu zaman bu olumsuz duygular işe başlayınca ortadan kalkar.
Ortamı konsantre olmayı engelleyecek şeylerden arındırmak iyi bir yoldur, telefonun sesini kapamak, eposta kontrolünü sonraya bırakmak, dikkat dağıtacak öğeleri –gerekirse- bilgisayarınızın masaüstünden kaldırmak işe yarayan bazı yöntemlerdir. Ayrıca dikkati geliştiren egzersizler de erteleme davranışını engellemek için –dikkatin dağılmasını önlemek açısından- olumlu sonuçlar doğurabilir.
Ancak erteleme davranışını ortadan kaldırmada bir ruh sağlığı uzmanına başvurmak ve -özellikle- bilişsel-davranışçı tekniklerle bu sorunu aşmak uygun bir yöntemdir.
1) P. Steel, The nature of procrastination: a meta-analytic and theoretical review of quintessential self-regulatory failure, Psychol Bull 2007 Jan;133(1):65-94
2) http://www.psychologytoday.com/articles/200310/ending-procrastination
Yazan
|
Bu makaleden alıntı yapmak
için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir: "Tembellik mi? Motivasyon Düşüklüğü mü? Yoksa Erteleme mi?" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Psk.Seda BOYACIOĞLU'e aittir ve makale, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak Psk.Seda BOYACIOĞLU'nun izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz. |
4 Beğeni
Yazan Uzman
|
erteleme, motivasyon, motivasyon düşüklüğü, motivasyon eksikliği, tembellik, tembel, motive olmak, herşeyi erteleme, erteleme davranışı, ertelemenin sebepleri, ertelemenin nedenleri, hep erteleme, ertelemenin temelleri
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak
hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir
yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.