2007'den Bugüne 92,312 Tavsiye, 28,221 Uzman ve 19,978 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Borderline Kişilik
MAKALE #9792 © Yazan Dr.Timur HARZADIN | Yayın Ekim 2012 | 6,172 Okuyucu
BORDERLİNE KİŞİLİK

Borderline kişilik ülkemizde ve dünyada sık rastlanılan bir kişiliktir. Temel özelliklerinden birisi duygularda, insan ilişkilerinde ve davranışlarda dalgalanmalar olmasıdır. Özellikle sevdiği ve yakın ilişkide olduğu kişiler için devamlı ve yoğun kaybetme korkusu taşıması bir başka temel özelliğidir. Değer verdiği kişi merkeze ne kadar yakınsa, bu korku o kadar yoğunlaşır. Terk edilmeye karşı son derece hassas olması çarpıcıdır.


Çocukluk çağındaki anılar önemli.


Çocukluk çağında yaşanılan önemli kayıplar, anne ve babaya duygusal bağın dengesiz olması, çocuğa özellikle 0-6 yaşta yapılan kötü muameleler temel sebebidir. Bu kişilerin ailede modellediği borderline bir kişi vardır ve bu genellikle annedir. Ayrıca çoğunlukla babanın da bu gelişimde önemli bir payı vardır. Annenin çocukla ilişkisi duygudan fakir mekanik ilişkidir. Daha sıklıkla rastladığımız ise annenin davranışlarının ve duygularının değişken olmasıdır. Örneğin bugün oyuncak oynadığı için çocuğu severken, başka bir gün oyuncak oynadığı için bu ne pislik her tarafı kirletmişsin diyebilir.

Baba ise anne ve çocuktan duygusal olarak uzak, genellikle fazla otoriter ve mekanik, bazılarında ise aşırı siliktir. Sonuçta duygusal olarak ulaşılamayan bir baba vardır. Baba çocukları anneye bırakmıştır ve kendi dünyasında yaşamaktadır. Örneğin baba, aşırı iş koliklik, spora fazla ilgi ya da çeşitli hobilerle evden uzak durmaya çalışır. Anne ise zaman zaman işgal eden zaman zaman ihmal eden yapıdadır. Annenin olaylara yüklediği anlam değişkendir. Anne bu patolojisini yavaş yavaş çocuğa bulaştırır. Bu danışanlar çoğunlukla kadınlardan oluşmaktadır. Partner olarak çoğunlulukla narsisistik erkeklerle karşılıklı olarak birbirlerini seçerler.


Bu kişiler her şeyi siyah veya beyaz görür.


Bu kişilerin hayata bakışı siyah ve beyaz şeklindedir. Bazen her şeyi iyi yolunda gibi hissederken, bir anda her şeyi kötü berbat gibi görebilir. Kendisini de zaman zaman olağanüstü mükemmel hissederken, zaman zaman olağanüstü kötü hissedebilmektedir. Aslında çevresinde önemli bir değişim olmadığı halde algılaması değişir. Duyguları uçlarda gezinir.

Uçlarda olduğu dönemlerde karşıdaki kişiyi zaman zaman idealleştirir veya aşağılar. Burada bölme dediğimiz bir savunma mekanizmasını kullanarak sanki hayatı ve kendini böler. Sanki ruhunda iki farklı insan yaşıyor gibidir. Bu yüzden bu kişilere, nasıl birisin, kendini tanımlar mısın diye sorduğumuzda, tanımlamakta zorlanırlar. Örneğin sinirli biriyim derken, yok aslında sakinim diyebilir. Ya da mutlu birisi mi, mutsuz birisi mi bunun kararını vermekte zorlanabilir.


Bu kişiler çabucak düş kırıklığına uğrayabilirken, çok kısa bir süre sonra ufacık bir şeyden mutlu olabilir. Aynı olaya verdiği duygusal cevap kısa bir süre sonra değişebilir. Örneğin ne güzel yağmur yağmaya başladı derken, bir süre sonra aynı havaya bakıp ya bugün hava pislik gibi diyebilir. Duygulanımlarının ve davranışlarının sürekli değişmesi en çarpıcı özelliklerindendir.


Reddedilmeye ve terk edilmeye karşı aşırı hassastır. Terk edilmekten korkmakla beraber, bir taraftan da farkında olmayarak karşısındakileri kendisinden uzaklaştırmaya çalışır. Sistem bu şekilde kısır döngüde gider gelir.


Bu kişiler terk edilmeye hassasiyeti olmakla birlikte, yakın ilişkilerden de rahatsızlık duyar. Sevdiği kişi çok yakınlık gösterdiğinde, aşırı sevgi ve ilgi olduğunda işgal ve boğulma duyguları hisseder. Sevdiği uzaklaştığında ise yalnızlık, boşluk, hiçlik, çaresizlik ve terk edilme duyguları olur. Yani sonuç olarak sevdiği kişileri hep belirli bir mesafede tutmak ister. Ne daha yakın, ne daha uzak.


Duygusal rahatlama için birçok savunma mekanizmaları kullanırlar.


Yalnızlık ve terk edilme yaşadığı dönemlerde boşluk hissi, çaresizlik ve anlamsızlık duyguları dayanılmaz acı verir. Bu çok rahatsız edici duygulardan kurtulabilmek için için bazı savunma mekanizmalarını kullanır. Karşı cinse karşı aşırı ilgi, yoğun mastürbasyon, teşhircilik, rastgele cinsel ilişkiler, hızlı araba sürme, aşırı alışveriş yapma, aşırı yemek yeme (özellikle karbonhidratlar), etraf tarafından fark edilmek için yapılan davranışlara sık rastlanır. Bunların dışında, ağlama, kendi vücuduna zarar verme (jiletle kendini kesme, sigarayı üzerinde söndürme), intihar düşüncesi, dini ibadetlerde artma, kızgınlık ve saldırgan patlamalar, psikosomatik hastalıklar, karşıdaki insanları maniple etme, yalan söyleme, alkol ve madde kullanımı da sık görülür.

Sıra dışı takılar, giysiler, garip saç şekilleri, değişik renkte saç boyamalar görülebilir. Hangi savunma mekanizmasını kullanılacağı, kişinin kültürel, ahlaki ve dini değerlerine göre belirlenir.


Bu kişiler özellikle yoğun öfke yaşadığı durumlarda bu öfkeyi karşısındakine yükleyerek rahatlar. Örneğin karşıdaki kişiyi öfkelendirdikten sonra olay yerinden kısa süre uzaklaşır ve sonra geri dönüp o kişiyi kontrol eder. Karşıdakinin öfkelenmesi, bu kişiyi rahatlatır. Daha sonra ne var bunda her şeyi kafaya takıyorsun, her şeye sinirleniyorsun, hadi bir yemek yiyelim gibi söylemlerle konuyu geçiştirir. Bazen de sürekli çözümü olmayan problemlerden bahsederek çevresindeki insanlarda çaresizlik duyguları hissettirir. Bunu genellikle yakın ilişkide oldukları anne, baba, sevgili, eş ve çocuğu ile yaşar.


Bu kişilerin iş hayatındaki başarıları değişkendir. Bazı kişiler çok başarılı, bazıları çok başarısız olabilir. Ruhsal olarak sakin dönemlerinde genellikle iş başarısı ve üretkenliği iyidir. Ancak yakın ilişkileri hemen hemen hepsinde sorunludur.


Yoğun duygulanımlar sonrası geçici olarak aşırı regresyona ve psikoza girebilir. Kişi hayalle gerçeği karıştırabilir. Şüphecilik ve kıskançlık olabilir, evdeki eşyaları kırabilir. Ağır ruhsal kırılmalarda kendisini ve çevresini yabancı gibi hissedebilir. Bu gibi durumlar tabloyu karmaşıklaştırır. Bunun sonucu olarak da yanlış teşhis ve tedaviler uygulanabilir. Bazen bu kişiler bu durumu, her gittiğim doktor farklı teşhis söyledi diyerek ifade edebilir.


İntihar düşüncesi sık görülür.


İntihar düşüncesi ve girişimlerine sıklıkla rastlanır. Bunu bazen karşısındaki kişilerin gözünü korkutmak veya manüple etmek için de yapabilir. Ancak bu tür düşünceler her zaman ciddiye alınıp uygun yaklaşımlarda bulunulmalıdır. Çünkü korkutmak için olan veya manüplatif gibi görünen bir intihar düşüncesi kısa sürede gerçeğe dönüşebilir. Özellikle yakın çevrenin umursamaz görünmesi bu durumu daha da tetikleyebilir.

Fonksiyonel manyetik rezonans (fMRI) isimli bir beyin görüntüleme yöntemi vardır. Borderline kişilerde fMR ile yapılan birçok beyin araştırmaları mevcuttur. Bu kişilerde beyinde duygulanımla ilgili kısım olan amigdalada yoğun aktivite artışı vardır. Yani beynin bu kısmı fazla çalışmakta ve sonuçta bu kişiler olaylara aşırı duygusal tepki vermektedir.


Ayrıca amigdalanın duyguyu işlemlemesi de bozulmuştur. Ayrıca beyinde frontal korteks ismi verilen muhakeme, yorum yapma ve karar alma ile ilgili bölgenin çalışması da azalmıştır. Yani bu kişilerin olaylara farklı açılardan bakıp, buna göre uygun muhakeme yapması ve karar vermesinde de problem vardır.


Tedavisi olan bir sorundur.


Borderline kişilik bozukluğunun tedavisi olan bir durumdur. Bu tedavi, dinamik psikoterapi isimli terapi tekniği ile yapılmaktadır. Tedaviye uyumları genellikle değişkendir. Bir taraftan tedavi olmak isterken, bir taraftan tedaviyi sürekli baltalamaya çalışabilir. Tedavi süresi kişiye göre değişkendir, bazen uzun sürebilir. Terapi sırasında kişi, geçmişte ailesiyle yaşadığı duyguları terapiste yönlendirir. Terapiste karşı zaman zaman yoğun öfke ve zaman zaman sempati hisseder. Bu süreç içinde duygular giderek normalleşir.

Yapılan fMR beyin araştırmalarına göre, psikoterapiden sonra beyin bulgularının normale döndüğü tesbit edilmiştir.


Dr.Timur Harzadın
     Beğenin    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler  
► Borderline Kişilik Psk.Yasemin TÜZEMEN
► Borderline Kişilik Psk.Feyzullah ALPMAN
► Borderline Kişilik Bozukluğu Psk.Berivan ŞENTÜRK
► Borderline Kişilik Bozukluğu Psk.Muhammed Erdinç TÜRK
► Borderline Kişilik Bozukluğu Psk.Alpaslan KESKİN
► Borderline Kişilik Bozukluğu Psk.Berna GÖRGÜLÜ ÇELİK
► Borderline Kişilik Bozukluğu Psk.Sema KAHVECİ KAANOĞLU
► Borderline Kişilik Bozukluğu Psk.Cenk KAHVECİOĞLU
► Borderline Kişilik Bozukluğu Psk.İlknur PEDER
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,978 uzman makalesi arasında 'Borderline Kişilik' başlığıyla benzeşen toplam 17 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
 
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


18:34
Top