2007'den Bugüne 92,313 Tavsiye, 28,222 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



Facebook Bağımlılığı ve Tedavi Yolları
MAKALE #9821 © Yazan Dr.Timur HARZADIN | Yayın Ekim 2012 | 8,923 Okuyucu
Bugün dünyada en çok kullanılan sosyal paylaşım sitesi Facebook’dur. Aynı zamanda en fazla ziyaret edilen ve Google’da en fazla aranan sitedir. 700 milyona yaklaşan üye sayısı ile sanki dünyanın çekim merkezine dönüşmüştür. Artık hayatımızı derinden etkileyen ve yönlendiren bir araç haline gelmiştir. Muhtemelen de bu etki giderek artmaktadır.

Ülkemizde de Facebook kullanımı çok hızlı bir şekilde artmaktadır. İstatistiklere göre dünya sıralamasında en çok kullanıcısı olan 2. şehir İstanbul’dur. En çok kullanıcısı olan ülke ise Amerika’dır.


Bağımlı ne demektir?


Bağımlılık şu şekilde tanımlanabilir. Bağımlı kişi, zamanla bağımlı olduğu maddeden başka bir şeyi düşünemez. Maddeyi yeniden alacağı bir sonraki zamanı hayal eder. Birçoğu maddenin zararlarını bilir. Buna rağmen ancak sağlığı daha kötüye gitse bile maddeyi kullanmaya devam eder. Giderek daha fazlasını ister. Maddeyi kullanmadığı veya ulaşamadığı zamanlar ise kendisini kötü hisseder.

Facebook ile ilgili bu bulgulara sahip kişilerde bağımlılıktan söz edilir. Bu durum aslında bir çeşit internet bağımlılığıdır. Temel olarak internet bağımlılığı, online sevgili bulma, Youtube video paylaşımı, blog yazma veya rastgele internet sörfü gibi aktivitelerde bulunmadır. Bunun yanında Facebook, Twitter, MySpace gibi sosyal paylaşım sitelerini de kapsamaktadır.


Akılcı kullanımla Facebook yararlı olabilir.


Ancak burada Facebook ve internete tamamen olumsuzmuş gibi bakmak, toplum yararını açısından uygunsuz bir yaklaşımdır. Çünkü esas olan insanların daha sağlıklı ve dingin yaşamasına yardımcı olmaktır. İnternet ve Facebook’un günlük hayatımızı kolaylaştıran birçok özelliği vardır. Örneğin ulaşma ihtimali olmayan kişiler için iletişim amaçlı kullanılıyorsa bu insanı yalnızlaştırmaz. Aksine sosyalleştirebilir.

Ayrıca hafif derecedeki bağımlılıklar zararlı gibi görünse de, bu bağımlılık bazen kişiyi daha tehlikeli bir ruhsal sorunlardan örneğin depresyon veya intihar düşüncesinden koruyan bir savunma mekanizması olabilir. Ya da aşırı alkol kullanımı, uyuşturucu madde alışkanlığı veya şiddete eğilimi önleyebilir.


Facebook’da başkaları ile kendini kıyaslama.


Facebook’da başkalarının hayatlarını internet üzerinden takip edenler, bunu kendi hayatı ile kıyaslayıp bunalıma girebilir. Aslında birçok kişi hayatlarının en güzel anlarını ve resimlerini paylaşır. Bununla birlikte aslında görünen tablo gerçeklikten çok uzaktır.

Zaten bu paylaşımlara ihtiyaç duyanların gerçek hayatı genellikle sorunlu ve mutsuzdur. Yani gerçek olanla, görünen durum aslında örtüşmez. Bu durum Facebook’daki diğer insanlarda yanılsamalara neden olur. Bu kıyaslamalar sonucu kişi, çökkün, mutsuz ve çaresiz bir hale gelebilir.


Kişilik problemleri tetikleniyor.


Facebook bağımlısı kişiler aynı evde oturduğu insanlarla bile Facebook duvarı ve mesaj sistemi ile konuşuyor olabilir. Bu gibi sosyal paylaşım ağlarının yan etkisi, zaman içinde daha da fazla ortaya çıkmaya başlar. Aşırı miktardaki kullanımlarda gençlerde narsizm eğilimlerine neden olur. Psikoloji alanında yapılan bir araştırmaya göre, bu gibi sosyal ağlarda fazla zaman geçiren gençlerde hem duygusal, hem davranış bozuklukları baş göstermiştir. Bunlar kendini beğenmişlik, agresiflik ve anti sosyal davranışlar olarak şeklinde ortaya çıkar.

Facebook bağımlılığının sonucu, var olan kişilik problemleri daha da şiddetlenir. Bunun başlıca nedenleri, gelen arkadaşlık tekliflerine olumsuz cevap verilmesi ve paylaşımlarının beğenilmemesidir. Sonuçta bu kişilerin stres hormonları yükselir.


Aile içinde ve toplum içinde iletişim kurmayı başaramayan kişi, çare olarak kendilerini sanal ortamda ifade etmeye başlar. Bu şekilde arkadaşlık kurmak daha kolaydır. Giderek yapması gereken iş ve sorumlulukları yerine getiremez. Facebook, Twitter gibi sosyal paylaşım siteleri ve Youtube gibi video siteleri bu şekilde kişiyi rahatlatırken, diğer yandan da aslında bir stres kaynağına dönüşür.


Kişilik sorunları yaşayabilen bir birey, her yaptığını paylaşma ihtiyacı hisseder. Her yaptığını yazmak, her gittiği yerin fotoğraflarını koymak, bunların beğenilmesini ve yorumlanmasını beklemek değersizlik duyguları ile ilişkili olabilir. Bu kişi genellikle eleştirilmekten korkan, takdir bekleyen ve fark edilme ihtiyacı olan bir bireydir.


Süreç içinde giderek izolasyon başlar.


Bu tür online aktiviteler başlangıçta çok eğlenceli olabilmekle birlikte bu tarz etkinliklere kendini kaptıran bir kişi, gerçek hayattan kopabilir. Bağımlı kişiler Facebook’ta harcadığı vakitten dolayı giderek evden daha az çıkmaya, arkadaşları ile dışarıda daha az vakit geçirmeye başlar. Bilgisayar başındayken etrafta olup bitene karşı tepkisiz kalır. Facebook’ta görüşmeyi, aynı arkadaşla dışarıda yüz yüze görüşmeye tercih eder.

Bağımlı kişi arkadaşları ile mesajlaşmak için Facebook’ta buluşma saati verir ve o saatte bilgisayar başına geçer. Aslında Facebook arkadaşlarının yarısından daha fazlasını tanımıyordur. Facebook profillerini gezerken daha çok kimin ne kadar arkadaşı olduğuna önem verir. Sıklıkla daha fazla arkadaş edinme yarışı içerisindedir.


Bir süre sonra ise kişi kendisini yetersiz hissetmeye başlar. Devamlı olarak yeni bir şeyler kazanma duygusunu doyurmak zorundadır. Bu insanlar süreç içinde dışlanmışlık, tükenmişlik ve anlamsızlık hislerine karşı kendilerini savunmasız bulur.


Bağımlılık gençlerde daha fazla görülür.


Bağımlıların çoğunluğunu gençler oluşturur. Bu kişilerin genellikle sosyal ilişkileri zayıflamaya başlamıştır. Ailesi, arkadaşları, iş ortamı ve okulda problem yaşar. Eğer ağır Facebook kullanıcısı ise başkalarının takdirine muhtaçlık, özgüven eksikliği veya fark edilme ihtiyacı olma ihtimali yüksektir.

Özellikle genç kadınlarda Facebook bağımlılığı daha hızlı artmaktadır. Yapılan bir araştırmaya katılan kadınların üçte biri banyodan önce Facebook sayfasını kontrol ettiklerini söylemiştir. %50′si ise hiç tanımadıkları insanları arkadaş listelerine eklemekte yanlış bir şey görmediğini açıklamıştır.


Okul başarısı ve sosyal ilişkiler bozuluyor.


Sürekli online olmanın okul başarısına olumsuz etkileri vardır. Çünkü zamanının önemli bir bölümünü burada harcamaktadır. Bir araştırmada fazla online olan öğrencilerin ders notlarının daha düşük olduğu bulunmuştur. Ders çalışırken bir yandan da ara ara Facebook sayfasını kontrol etmek konsantrasyonu ve öğrenmeyi olumsuz etkiler.

Facebook gençlerde sosyal ilişkilerin bozulmasına ve evli çiftlerde ise boşanma yüzdesini artmasına neden olur. Bazen kişi eşlerinden çok, eşinin eskiden birlikte olduğu kişileri takip edebilir. Kısacası Facebook yeni arkadaşlıklara ve yeni ilişkilere sebep olabilirken, evliliklerin ve önceki ilişkilerin sona ermesine de neden olabilir. Bununla birlikte sanal alemde sürekli sosyalleşen kişi eşini ve çocuklarını ihmal edebilir. Aldatma potansiyeli olan kişileri de bu yönde teşvik eder.


Facebook’da kadınların daha çok fotoğraf yükleyip, arkadaşlarının bu fotoğraflara yorum yapmasını tercih eder. Tercih ettiği fotoğraflar genellikle kadınsı ve çekicidir. Erkekler ise hobileriyle ilgili resimleri ve siyasi linkleri paylaşmayı tercih eder. Erkekler ise daha çok bu paylaşımların beğenilmesini ve övülmesini bekler.


Tedavi nasıl yapılabilir?


Sanal hayata dahil olmak başlangıçta zararsız gözükür. Ancak bu durum arttıkça akıl sağlığına ve sosyal yaşama yönelik kötü sonuçlar doğurma eğilimi gösterir. Bir araştırmada Facebook'a bakmamak için kendilerini tutamayan kullanıcıların, sigara ve alkol karşısında daha güçlü bir irade ortaya koyduğu bulunmuştur. Buna göre Facebook bağımlılığının, sigara bağımlılığından daha şiddetli olduğunu söyleyebiliriz.

“Facebook Bağımlılığı” diğer bağımlılıklar gibi tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır. Dünyadaki Facebook bağımlılığı giderek ciddileşmektedir. İlk Facebook bağımlılığı kliniği Sırbistan’da açılmıştır. Bu klinik, like yani beğen butonuna bağımlı olanlar içindir. Sırbistan’da genç bir kız, Facebook'taki bir iletisine 20 dakika boyunca kimse beğen göndermediği için bileklerini keserek intihar girişiminde bulundu. Hastaneye kaldırılan genç kız, doktorların müdahalesi sonucu kurtarıldı. Amerika’da ise kendisini Facebook oyunlarına kaptıran bir anne, 13 aylık çocuğunu banyoda yıkanırken 10 dakikalığına yalnız bıraktı. Geri döndüğü zaman ise çocuğunun boğulmuş bedeniyle karşılaştı.


İlk olarak yapılması gereken şey, bireyin bu durumdan acı çektiğini anlaması, böyle bir probleme sahip olduğunu görmesi, bu durumun aile hayatı, iş hayatı ve sosyal hayatı etkilediğini kabul etmesi olacaktır. Daha sonra yapılması gereken, Facebook’ta geçirdiği zamanı azaltmak ve azaldığı zaman iç dünyasında ne tür olumsuz duygular geliştiğini anlamaya çalışmaktır. Böylece kişi sanal ortamdaki ilişkilerle vakit geçirerek ruhsal dünyasında neyi tamir etmeye çalıştığını fark etmeye başlar. Bireysel olarak bununla baş etmek genellikle zordur ve profesyonel yardım alınması gerekir.


Unutulmaması gereken sanal aleme dahil olmak değildir. Kötü olan sanal aleme takılıp kalıp kişisel ve iş hayatından vazgeçip yaşamayı unutmaktır. Yani aman Facebook’a yaklaşmayın çok tehlikelidir gibi bir algı oluşmamalıdır. Her şey amacında ve yerinde kullanılırsa yararlıdır. Çünkü insan genetik yapısı gereği konuşmayı ve iletişimi sever.


Dr. Timur Harzadın
     3 Beğeni    
Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkin'de paylaş Pinterest'de paylaş Epostayla Paylaş
Makale Kütüphanemizden
İlgili Makaleler  
► Panik Atak ve Tedavi Yolları Psk.Esra ALTUNSOY ADIGÜZEL
► Tikli Çocuklar ve Tikin Tedavi Yolları ÇOK OKUNUYOR Psk.Dnş.Abdullah TOPAL
► Kar ve Zararlarıyla: Facebook Psk.İzzet GÜLLÜ
TavsiyeEdiyorum.com Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,980 uzman makalesi arasında 'Facebook Bağımlılığı ve Tedavi Yolları' başlığıyla benzeşen toplam 31 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir.
 
Sitemizde yer alan döküman ve yazılar uzman üyelerimiz tarafından hazırlanmış ve pek çoğu bilimsel düzeyde yapılmış çalışmalar olduğundan güvenilir mahiyette eserlerdir. Bununla birlikte TavsiyeEdiyorum.com sitesi ve çalışma sahipleri, yazıların içerdiği bilgilerin güvenilirliği veya güncelliği konusunda hukuki bir güvence vermezler. Sitemizde yayınlanan yazılar bilgi amaçlı kaleme alınmış ve profesyonellere yönelik olarak hazırlanmıştır. Site ziyaretçilerimizin o meslekle ilgili bir uzmanla görüşmeden, yazı içindeki bilgileri kendi başlarına kullanmamaları gerekmektedir. Yazıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz. Sitemizde yer alan herhangi bir yazı başkasına ait telif haklarını ihlal ediyor, intihal içeriyor veya yazarın mensubu bulunduğu mesleğin meslek için etik kurallarına aykırılıklar taşıyorsa, yazının kaldırılabilmesi için site yönetimimize bilgi verilmelidir.


15:49
Top