2007'den Bugüne 92,313 Tavsiye, 28,222 Uzman ve 19,980 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



FİZYOTERAPİSTİN UZMANLIK YOLUNDAKİ TREN YOLCULUKLARI

» FİZYOTERAPİSTİN UZMANLIK YOLUNDAKİ TREN YOLCULUKLARI
Uzm.Fzt.Salime YILMAZ ALTUNBAY tarafindan yazildi:
TREN YOLCULUKLARI
YIL 1997-1998
Hacettepe Üniversitesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Y. O
Samanpazarı yokuşundan bölüme yürüyorum. 4 yıl boyunca Antalya-Ankara arası yollarda yıllığımda yazılan gibi mekik dokudum. Bir-iki ayda bir öğrenci parasıyla da olsam Antalya’ya giderdim. Okumak büyük heves olsa da aileden ayrılığın acısı ve özlem, hep vardı. Halatlarla bağlı gibiydik ailemle.
Her Antalya dönüşü Samanpazarı yokuşunda yüreğimde bir acı hissederdim. 4 yıl boyunca.
Yıllar sonra Master programı için özel öğrenci statüsünde okula başladığımda yine o sızıyı hissetmiştim.
2014 yılında açılan FTR okul sayısı, açılan yüksek lisans programlarını gördükçe nerelerden geçtik diye düşünüyorum. İstanbulda program olmayınca mesleğimin 7. yılında yüksek lisans için Hacettepeye başvurdum. El Fizyoterapisti olarak Fransız Pasteur Hastanesi-Amerikan Hastanesi -Manus El Grubunda çalışmıştım. Manusdayken ideal el cerrahları Levent Yalçın ve Mehmet Alp bana yol açmışlardı. Klinikte çalışsak da El Camiası tüm ekibiyle her zaman bilimsel çalışmaktaydı. Bu şansa sahip olan genç fizyoterapistlerden biriydim. Bu arada üniversite sonrası orta seviyeden başlayarak akşamları-haftada 3 gün 1.5 yıl İngilizce kursuna gittim. Destekleyenler, El Fizyoterapistini bize öğreten Türkiyenin ilk El Fizyoterapisti Tülay Özel, diğeri her zaman bana değer vermiş hocam EL Cerrahı Türker Özkan. Bana inandıkları için teşekkür ederim.
Kolejden mezun değildim ama sonradan da oluyor sevgili genç meslektaşlarım-arkadaşlarım. El terapisti yayınlarını okumak ve yurt dışı ziyaretleri için gereken yabancı dil.Dünya vatandaşı olmak içinde gereken yabancı dil.
İngilizce kursunda sonradan eşi nikah şahidim olacak Sevgili Arman ve Lerna , can dostlarım Turgut ve Ceyhan hayatıma girdi. Hayatta hep yanımda olan dostlar.Herzaman çok değer vermişimdir dostluğa paradan daha çok…

Yüksek Lisans ve doktora için o yıllarda Kayseriden Sevgili Ferhan Soyuer, İstanbuldan Sevgili Zübeyir gibi meslektaşlarımda şehirlerarası bu zahmete katlanıyorlardı. Yorgun yorgun tekrar işlerine dönüyorlardı. Biliyorsunuz şuan üniveristelerin sayısı çok ama istekli, bilgili hocalara ihtiyaç hala var. Klinik deneyimle gelen hocaların da mesleğimize ayrı bir katkı olduğunu biliyoruz.

Ben Ankara’ya, ne yazıkki şuan olmayan Başkent veya Anadolu Ekspresle Haydarpaşadan hareketle istanbuldan gidiyordum. Tarihe tanıklık etmiş Haydarpaşa Garı. Koşturmalar, ayrılıklar, kavuşmalar ve Türkiyenin insan manzaraları Garda. Etrafında deniz –iskele ve Kadıköy. Değerini yine bilemedik sahip olduklarımızın.
Heyecanla geceden Avrupa yakasından Gara giderdim. Ekonomik olmalıydı. Çünkü her hafta gidecektim. Nostaljiyi de her zaman severim. Genel de tekli koltuk alırdım. Bazen karşıklı tekli koltukta karşıklı oturduğum biri olurdu. Bir seferinde bir yemek yazarıyla tanışmıştım. Sohbet etmiştim.Bir seferinde bir üniversite öğrencisiydi tren sohbetimdeki kişi.Bir başka zaman bir grupta yemekli trenin restaruantında yemek yemiştim bir aileyle.

Hiç unutamadığım Elazığlı bir teyzeydi. Sabaha karşı 6.00 da Ankara garına indiğimde tuvalette kıyafetimi değiştirir, sonra bekleme salonuna veya çay salonuna geçerdim.
Sabah kuru ayaz , Ankaranın karlı soğuk bir sabahı. Gar suyla yıkanıyor. Su bir taraftan buz tutuyor.Bankta oturan yaşlı bir teyzeyi fark ediyorum, yanında 2-3 içi tıka basa dolu çantayla .
Görevli kalkmasını söylüyor. İlgileniyorum. Evi yokmuş , yıllardır orada sabahlıyormuş. Onu yanıma çağırarak sıcak çay salonuna geçiyoruz. Bana 3 erkek evladı olduğunu , hepsinin kendi düzeninin olduğunu, Ankara dışında yuva kurduklarını anlatıyor. Sitem etmiyor. Sığamamış yanlarına . Yük olmak da istemiyor. Çayımızı yudumluyor, içimiz ısınıyor ve simitimizi yiyoruz. Bekleme salonunda yola devam ederken geceyi orada geçici geçiren diğer insanları da görüyorum. Teyzem...O soğukta, kışları onun için zor olduğunu düşünüyorum. Gardakiler onu sahiplenmişti. Garın teyzesiydi.Yanından ayrılırken her hafta oraya geldiğimi , yine onu bulacağımı söyleyerek ayrıldım. Ve onu bulmayı umut ederek Samanpazarına okulumuza doğru yola çıktım.

Özel öğrenci statüsünde konular paylaşılıyor, dersler seçiliyor, İstanbulda çeviri yapmak üzere dökümanlarla dönüyordum. Uykusuz tekrar ertesi sabah işe gidiyordum.Hiçbirşey kolay elde edilemiyor. Ya da bazıları benim gibi zoru,mücadeleyi sever ya biz kolayı pek bulamayız. Ya da zoru seçeriz.
Ankara garına tekrar gittiğimde , başörtüsü altında beyaz kınalı saçları görülen-çiçekli elbiseli ,üst üste giyilmiş uzun çorabı ve güzel –içten gülümsemesiyle teyzemle birbirimizi bulduk. Yine bir çay ısmarladım. Sohbette Malatyalı eski bir tanıdığından bahsetti. Ona hergidişinde bir şeyler verirmiş. Çantaları ayaklarının dibinde, giysi ve yiyecekler var. Bana bir paket Malatya kayısısı hediye etti. Gururluydu.Çok duygulanmıştım. Her kayısı gördüğümde gözlerim dolar. Onu trenle istanbula getirmeyi, sıcak bir ev sunmayı ve sıcak bir banyoyu ne çok istemiştim.
Bir gün İstanbul da işteydim, göğsümde ciddi bir ağrı ve sırtımda. Öksürüyorum, ateşim var. Tanıdık bir doktora gidiyorum. Pnömoni-zatüre olduğumu söylüyor.Tedaviye başlıyorum.
Biliyorum tren yolculukları – yeni şeyler öğrenme sevdasıyla başlayan uzmanlık serüveni nedendi. Çünkü tren, bir çok sıcak oluyordu bir çok soğuk. Üstüne uykusuzluk ve yorgunluk. Geçti, canımın kıymetini bilmeyip çalışsam da işte, ilaçlar iyi geldi. İyileştim.

Sevgili Hocam Hülya Kayıhan ve Hülya Arıkanla iletişimle dersler geçiyordu.
Ankara özel öğrenci statüsünden asilliğe geçemesemde Hülya Arıkanın halk sağlığı dersi için bir şeyler okumak istedim. Kuzenim İstanbul Çapa Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilimdalında Hilmi Sabuncu hocayı tavsiye etti. Ondan iş sağlığı ve halk sağlığı ile ilgili kitaplar aldım. Güleryüzüyle beni karşılayan hoca sevgili arkadaşım Ferda Dokuztuğ ile çalışmış. Fizyoterapistlerin değerini biliyordu. İkinci dönem bana Halk Sağlığında master düşünüp –düşünmediğimi söylemişti. Hacettepe de hayal kırıklığına uğramıştım ama orası bu kapıya vesile oldu. Çok istediğimi söyledi. Yönetim kurulu toplandı. Sınava fizyoterapist girebilir yazısı çıktı. Ben genel halk sağlığını çalıştım. Teorik sınavı geçtim. İngilizce bölümünün çeviri sınavını 80 ile geçtim ( bizim okulda 3 ay önce okul hocalarının yaptığı İngilizce sınavından 40 aldın demişlerdi ama…). 8 farklı meslekten arkadaşlarla başladık. İki yılın sonunda bitiren sadece ben olmuştum. İş sağlığında saha çalışmaları (Bolu,Karabük-İstanbul) içeren tezimde sevgili Ferda Dokuztuğun desteği büyüktü.
Mesleğimizi iyi tanıtmıştı...
Jürimde Hilmi hoca,Yakut Irmak hoca, Cihan hoca.Ferda Dokuztuğ, vardı. Doktorada buluşmak üzere ayrılmıştık.Oğluma hamile kalınca doktorayı ertelemiştim.Bilge hocayla konuştuk, samimi herzaman kapımız size açık demişti. Anneliği anlayarak..

İstanbuldan başlayan yolculuk, Samanpazarı –Hacettepe-Ankara garından Haydarpaşa Garıyla son bulmuştu.

Gardaki yalnız teyzem anılarımda…



Uzm.Fzt.Salime Yılmaz
İstanbul2014

Bu yazıya atıf yapmak için yazının internet adresine link verilmelidir. Yazı yazarının izni olmaksızın başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.

[ Yazarımız Uzm.Fzt.Salime YILMAZ ALTUNBAY Sayfasına Dönüş] [ Yazar ile İletişim]
» Ayrıntılar
Yazara Ait Bilgiler
Uzm.Fzt.Salime YILMAZ ALTUNBAY
İstanbul
Fizyoterapist
Salime YILMAZ ALTUNBAY
Tavsiyeler
[Bu Kisiyi Tavsiye Edin]
Metin Bilgileri
* Toplam Okuyucu : 3741,

* Yayın Tarihi : 06-04-2014 - 22:04 (3671 gün önce),

* Ortalama Günde 1.02 okuyucu.

* Karakter Sayısı : 7280, Kelime Sayısı : 975, Boyut : 7.11 Kb.
Lütfen Dikkat :
  • Sitemizde yayınlanan mesleki anıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz.
  • Bu metinden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya "FİZYOTERAPİSTİN UZMANLIK YOLUNDAKİ TREN YOLCULUKLARI" başlıklı yazının tüm hakları yazarı Uzm.Fzt.Salime YILMAZ ALTUNBAY'e aittir ve yazı, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) Mesleki Anılar Kütüphanesinde yayınlanmıştır. ibaresi eklenmelidir. Bu ibare eklenmek şartıyla, yazıdan Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak yazarının izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
  • Sitemizde sayfası bulunan site üyemiz profesyoneller üye sayfaları içinden, Mesleki Anılarınız bölümü altında, YENİ ANI GÖNDERİN linkini izleyerek bu sayfaya mmesleki anılarını ekleyebilirler.
Bu Kategorideki Diğer Anılar
32 Haftalık Doğmuş ve Epilepsi Nöbetleri Geçiriyormuş, Zeynep Şifa
[Fzt.Emine MERMERKAYA]
Kısa Sürede Yürümenin Önemi
[Fzt.Mustafa A. KILIÇ]
Bir Profesörün Felç Sonrası Yeniden Kalem Tutmaya Başlaması
[Fzt.Mehmet DURAY]
Epileptik Bir Hastada Bir Seansta Oturma Dengesi Nasıl Gelişti?
[Fzt.Mehmet DURAY]
Pasif Germe Yapılan Teyze
[Fzt.Medet YAKUT]
Alınan Özel Eğitimler
[Dr.Fzt.Gökhan AYGÜL]
Kıbrıs Gazisi Muzaffer Amca
[Fzt.Mustafa Emre ÇİÇEKLER]
Pediatrik Rehabilitasyon - Karar Verme
[Fzt.Başak Çağla ARSLAN]
El Fizyoterapistinden Anılar
[Fzt.Salime YILMAZ ALTUNBAY]
Fizyoterapist-Ev Rehabilitasyonu Yolculuğunda Taksi Hikayeleri
[Fzt.Salime YILMAZ ALTUNBAY]
El Fizyoterapisti- Hemipleji Rehabilitasyonunda Anneler ve Oğulları
[Fzt.Salime YILMAZ ALTUNBAY]
Fizyoterapist Sanat Kokan Ev
[Fzt.Salime YILMAZ ALTUNBAY]
Fizyoterapist-Güllaç ve Cumhuriyet Kadınları -
[Fzt.Salime YILMAZ ALTUNBAY]
İlk Kilometre Taşım
[Fzt.Sedef TEZER]
Down Sendromlu Kızım
[Fzt.Aysun ÖZVEREN]
İntiharın Eşiğinden
[Fzt.Aysun ÖZVEREN]
Deprem
[Fzt.Mustafa Tarık KOBAN]


19:45
Top