2007'den Bugüne 92,301 Tavsiye, 28,216 Uzman ve 19,976 Bilimsel Makale
Site İçi Arama
Yeni Tavsiye Ekleyin!



FİZYOTERAPİST-EV REHABİLİTASYONU YOLCULUĞUNDA TAKSİ HİKAYELERİ

» FİZYOTERAPİST-EV REHABİLİTASYONU YOLCULUĞUNDA TAKSİ HİKAYELERİ
Uzm.Fzt.Salime YILMAZ ALTUNBAY tarafindan yazildi:
Yıllardır ev rehabilitasyonu için hastalarıma giderken çoğunlukta taksi kullanırım. Bazen yolculuğum bir otobüs, bir vapur olsa da taksilerdir aracım. Zaman kazandırır bana ...
Bu sefer hastam,kardeşimin arkadaşının annesidir. Sağ taraf kısmi felçle etkilenmiştir. İlk rehabilitasyon buluşmamız. Bir seramonidir seanslar. Ailenin ve hastanın duyguları, olayı karşılayışları bana da rehber olur. Sevgi ve aile desteğini hissettim. Kendinden 8 yaş büyük eşi-hayat arkadaşı şaşkın. Çok duygusaldır ya ne bekliyor kendisini bilemiyor. Çok üzgün. Anne gayretli ve moralli. Kızlar kenetlenmiş. Zor günler belli eder ya gerçek paylaşımları.Zamana ihtiyaç vardır sadece. Şanslı, kısa sürecek yine evinin işini yapabilecek 76 yaşındaki arkadaşımızın annesi. Öpücüklerle annelerini teselli eden ,onun etrafında pervane olan kızlar ..Evlat böyle günlerde yalnız bırakmamalı zaten. Kibar, saygılı anne. Başaracak , inanıyorum. Hastane sonrası ilk banyo,ev düzenlemesi ve rehabilitasyonu bitirdikten sonra pijamalarla beni karşılayan anneyi , eşofmanlarıyla salonda bıraktım ve aile sıcaklığıyla..Güçlü görünmeye çalışan ancak içlerinde fırtınalar esen evlat sahibi, anneliği bilen kadınlar...Kolay gelsin.
O esnada avize sallanıyor. Depremi hissediyoruz. Ne tuhaf.. ÖLÜM NE YAKIN HEPİMİZE ...Nerede yakalayacağı da belli değil. Oğlumu düşünüyorum. Beni bekliyordu.
Telefonla taksi çağırıyoruz.
Esmer , yağız bir adam.Kömür karası teni.
1989 dan beri ev rehabilitasyonu hastalar alırım. Hayallerimi ondan olan kazançlarla sağlarım. O yolculuklardaki yol arkadaşlarım da birbirimizin hayatına dokunduğumuz taksi şöförleri. Yol çabucak geçer ozaman.

SOMAdan bahsettik.BEŞ KEZ AĞLADIM dedi çocuk gibi. İşe çıkarken 5 yaşındaki kızı öperek uğurlarmış onu. Yetim kalan çocuklar var ya..
Hikayemiz başlar; 12 yaşında İstanbula gelmiştir. Babayı beyin tümöründen kaybederler. Ağaların sözü geçtiğinden ve zulumlerinden dolayı ziyaret etmek istemediği Mardin den gelmiştir.

Bir EL KONGRESİ sonrası Alman ve Türk -ortak bir gezi düzenlenmişti. G.antep, Urfa,Halfeti ve Mardin. Bu gezi ile çok sitediğim yerleri görecektim. Zorunluluklar ve sıkıntılar içinde kendime bir hediye olacaktı. Sevdiğim fizyoterapist arkadaşlar ve doktorlarla başladı yolculuk. Mardinde bir gümüş ustasının elinden çıkmış- Şahmeran - desenli gümüş duvar süsü evimde -duvarımdadır.
Mardin ve İstanbul..
"Seyreyle... Ara Güler Mardin'de" sergisinde görmüştüm ustanın eserlerini Sakıp Sabancı Mardin Kent Müzesi - Dilek Sabancı Sanat Galerisinde.

Esmer, kara derili adam.
MARDİNLİ.
İstanbula geldiklerinde anne , sadece kürtçe konuşabiliyormuş.
Çocuk yıllar önce okula gittiğinde türkçe bilemediği için öğretmen kafasını duvara vurmuştu da ablası çok kızmıştı- korumuştu onu, öğretmene kafa tutarak. Yıllar sonra muhtar olan öğretmenin karşına çıkıp, kendini hatırlatmıştı..
İstanbul ve mahallenin kömürleri.
"Mardinli kömürcü çocuk" diye anılmaya başlanmıştı. Zayıf, küçük cüssesiyle ağır kömürleri taşırdı-para için. Bu zayıf çocuk bunu nasıl taşıyor denmiyordu diye sitem ediyor. Oğluna zayıf diye üzülen anne, oğlunun şimdiki kilolu haline memnun. Ezilmişti ama çok şükür.
Bir gün mahallenin kebap dükkanına bir kamyon kömür taşınması gerekir. Tek başına taşır , gün bittiğinde kırmızı kağıt 20 lirası vardır.Kebapçı bir de iki lahmacun ve açık ayran verir. Onları,ben yedim bu da senin diye yemeden anasına götürür. Kömür onunda hayatında iz bırakmıştır. Alınteriyle..
Oşimdi babasızlığı erken yaştabilir ya ..Gözyaşları boşa değil, 5 kez ağladım dedi ya .
Kara gözlü ve kara derili, yağız adam çocukluğuna ve acılarına gitmişti. Sığındığı kendi yuvası ve kızı.

Bunları yazarken Bostancı sahilindeyim.Eşim ve oğlum çimlerde. Günün en sevdiğim saatleri . Akşamın serinliği ve gün batımı.Karşımda inci gibi adalar dizilmiş. Büyükada, Heybeliada,Burgaz ve Kınalıada.Eski Mardin de geceleri ışıklar yanınca bir gerdana benzetilirdi.

Tenimde hissettiğim hafif bir serinlik. Süzülen takalar, tekneler,ada motorları ve heybetli Ada Vapuru..Martılar eşlik ediyor denize ve çocukların uçurtmalarına denizde ve tepemizde.
Çocuk cıvıltıları ve renkli giysiler içinde insanlar.Mardin kadın giysileri de Helezonik bir takım şekillerle altın gümüş ve inci ile işlenir. Halhallı ve hızmalı kadınlar.
İstanbul ve Mardin.
Bisikletliler ve kediler, köpekler.Birde kayalıklarda çiftler. Hayat devam ediyor. Gökyüzündeki martılar ve uçurtmalar gibi özgür olabilsek bir yanımız kanamadan . Bir yanımız yaralıyken öbür yanımız özgürleşemiyorum. ...
Şarkı çalıyor bunu sizinle paylaşırken
Mavi aynasında
Sularında görünmek istiyorum
Denize dönmek istiyorum
Sularda sönmek istiyorum
Gemiler gider engin ufuklara
Gergin beyaz yelkenleri doldurmaz keder
Gemiler gider aydın ufuklara
Gergin beyaz yelkenleri doldurmaz keder
Denize dönmek istiyorum
Sularda sönmek istiyorum

24 MAYIS 2014
Uzm.Fzt.Salime Yılmaz
istanbul

Bu yazıya atıf yapmak için yazının internet adresine link verilmelidir. Yazı yazarının izni olmaksızın başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.

[ Yazarımız Uzm.Fzt.Salime YILMAZ ALTUNBAY Sayfasına Dönüş] [ Yazar ile İletişim]
» Ayrıntılar
Yazara Ait Bilgiler
Uzm.Fzt.Salime YILMAZ ALTUNBAY
İstanbul
Fizyoterapist
Salime YILMAZ ALTUNBAY
Tavsiyeler
[Bu Kisiyi Tavsiye Edin]
Metin Bilgileri
* Toplam Okuyucu : 2614,

* Yayın Tarihi : 25-05-2014 - 02:08 (3616 gün önce),

* Ortalama Günde 0.72 okuyucu.

* Karakter Sayısı : 5214, Kelime Sayısı : 673, Boyut : 5.09 Kb.
Lütfen Dikkat :
  • Sitemizde yayınlanan mesleki anıların telif hakkı tamamen yazarlarına aittir, eserler sahiplerinin muvaffakatı olmadan hiçbir suretle çoğaltılamaz, başka bir yerde kullanılamaz, kopyala yapıştır yöntemiyle başka mecralara aktarılamaz.
  • Bu metinden alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya "FİZYOTERAPİST-EV REHABİLİTASYONU YOLCULUĞUNDA TAKSİ HİKAYELERİ" başlıklı yazının tüm hakları yazarı Uzm.Fzt.Salime YILMAZ ALTUNBAY'e aittir ve yazı, yazarı tarafından TavsiyeEdiyorum.com (http://www.tavsiyeediyorum.com) Mesleki Anılar Kütüphanesinde yayınlanmıştır. ibaresi eklenmelidir. Bu ibare eklenmek şartıyla, yazıdan Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak yazarının izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
  • Sitemizde sayfası bulunan site üyemiz profesyoneller üye sayfaları içinden, Mesleki Anılarınız bölümü altında, YENİ ANI GÖNDERİN linkini izleyerek bu sayfaya mmesleki anılarını ekleyebilirler.
Bu Kategorideki Diğer Anılar
32 Haftalık Doğmuş ve Epilepsi Nöbetleri Geçiriyormuş, Zeynep Şifa
[Fzt.Emine MERMERKAYA]
Kısa Sürede Yürümenin Önemi
[Fzt.Mustafa A. KILIÇ]
Bir Profesörün Felç Sonrası Yeniden Kalem Tutmaya Başlaması
[Fzt.Mehmet DURAY]
Epileptik Bir Hastada Bir Seansta Oturma Dengesi Nasıl Gelişti?
[Fzt.Mehmet DURAY]
Pasif Germe Yapılan Teyze
[Fzt.Medet YAKUT]
Alınan Özel Eğitimler
[Dr.Fzt.Gökhan AYGÜL]
Kıbrıs Gazisi Muzaffer Amca
[Fzt.Mustafa Emre ÇİÇEKLER]
Pediatrik Rehabilitasyon - Karar Verme
[Fzt.Başak Çağla ARSLAN]
El Fizyoterapistinden Anılar
[Fzt.Salime YILMAZ ALTUNBAY]
Fizyoterapistin Uzmanlık Yolundaki Tren Yolculukları
[Fzt.Salime YILMAZ ALTUNBAY]
El Fizyoterapisti- Hemipleji Rehabilitasyonunda Anneler ve Oğulları
[Fzt.Salime YILMAZ ALTUNBAY]
Fizyoterapist Sanat Kokan Ev
[Fzt.Salime YILMAZ ALTUNBAY]
Fizyoterapist-Güllaç ve Cumhuriyet Kadınları -
[Fzt.Salime YILMAZ ALTUNBAY]
İlk Kilometre Taşım
[Fzt.Sedef TEZER]
Down Sendromlu Kızım
[Fzt.Aysun ÖZVEREN]
İntiharın Eşiğinden
[Fzt.Aysun ÖZVEREN]
Deprem
[Fzt.Mustafa Tarık KOBAN]


21:33
Top