- Can A ŞİİR | Haziran 2010
- Hayattır Menemen ŞİİR | Haziran 2010
- Neden Yer İnsan? ŞİİR | Mayıs 2010





ŞİİR © | Yayın Haziran 2010
Paydos.
Yuvaya dönme vakti
.
Çok da dönesim yok hani
.
.
Başım ağrıyor
Ateşim var hafiften
“Yürü” diyor arkadaşım “Yürü”
“İyice ateşin yükselmeden tut evin yolunu”
.
.
.
Çanta ağır
Sırtımda
Kaplumbağa tadında
.
Koşturuyorum eve
Bacaklar tazı gibi Vatana kadar
Vatan kırmızı
O an fark ediyorum tazıdan hızlı gittiğimi
.
.
Dinleniyorum
.
.
.
“Yavaşla” diyorum kendime “Yavaşla”
Evde bir bekleyen yok seni
.
.
Karnım aç
“Boş ver” diyorum “Tek başına ne anlamı var yemek yemenin”
Bari bir çikolata al kendine diyen sesle geri duruyor
İki çikolata alıyorum
İstemeye istemeye yürüyorum
“Eve gitmesem mi?”
Gücüm yok
Başım ağrıyor
Hala ateşim var
“Ha gayret” diyorum “Ha gayret az kaldı merdivenlerden sonra evdesin”
Kapının önünde o da ne?
“Merhaba” diyorum
Hoş geldin
Can mısın sen?
Bal mısın?
Çok mu tatlısın?
Işık sönene kadar sevişiyoruz
Ayaklarıma dolanıyor
Gülümsüyor(um)
Kapıyı açıyorum
Ben evvel giriyor eve
Canmış adı
Çok meraklı
Çok tatlı
Çok candan
Uzun tırnaklı
Severken elimi kanattı
Can hoş geldin
Can iyi ki geldin
Neşe getirdin
Beklediğini bilmiyordum
Bilsem bekletmezdim
Hoş geldin CAN
Hoş geldin
Tuğba Demiröz
Yuvaya dönme vakti
.
Çok da dönesim yok hani
.
.
Başım ağrıyor
Ateşim var hafiften
“Yürü” diyor arkadaşım “Yürü”
“İyice ateşin yükselmeden tut evin yolunu”
.
.
.
Çanta ağır
Sırtımda
Kaplumbağa tadında
.
Koşturuyorum eve
Bacaklar tazı gibi Vatana kadar
Vatan kırmızı
O an fark ediyorum tazıdan hızlı gittiğimi
.
.
Dinleniyorum
.
.
.
“Yavaşla” diyorum kendime “Yavaşla”
Evde bir bekleyen yok seni
.
.
Karnım aç
“Boş ver” diyorum “Tek başına ne anlamı var yemek yemenin”
Bari bir çikolata al kendine diyen sesle geri duruyor
İki çikolata alıyorum
İstemeye istemeye yürüyorum
“Eve gitmesem mi?”
Gücüm yok
Başım ağrıyor
Hala ateşim var
“Ha gayret” diyorum “Ha gayret az kaldı merdivenlerden sonra evdesin”
Kapının önünde o da ne?
“Merhaba” diyorum
Hoş geldin
Can mısın sen?
Bal mısın?
Çok mu tatlısın?
Işık sönene kadar sevişiyoruz
Ayaklarıma dolanıyor
Gülümsüyor(um)
Kapıyı açıyorum
Ben evvel giriyor eve
Canmış adı
Çok meraklı
Çok tatlı
Çok candan
Uzun tırnaklı
Severken elimi kanattı
Can hoş geldin
Can iyi ki geldin
Neşe getirdin
Beklediğini bilmiyordum
Bilsem bekletmezdim
Hoş geldin CAN
Hoş geldin
Tuğba Demiröz

ŞİİR © | Yayın Haziran 2010
Domates
Sivri biber
Patates
Patlıcan
Peynir
Yumurta,
Biraz margarin
Tuz bir tutam
Belki kara biber sonunda
İşte benim Menemenim !!!!!
Ya da melemen mi adını tam bilemediğim ????
Her sabah kahvaltısında buluşmayı umduğum
Beş çaylarımın vazgeçilmezi menemenim
Seni babamdan öğrendim
Tabağıma servis edildiğin vakit
Tarifsiz bir iştahla önce küp küp doğranmış patateslerini
Sonra patlıcanlarını yediğim
Sevemedim biberini yıllarca
Domateslerini dışladım tabağımdan
Sana katılan yumurtaya uyuz oldum diyebilirim
Yine de bibersiz, domatessiz, yumurtasız menemen yemedim
İçinde domates olmayan örüntüye menemen demedim
Seni olduğun gibi kabul ettim
Olduğun gibi sevdim
Bazı parçalarını reddetsem de sen onlarla vardın
Onlar yoksa sen olmazdın
Seni babamdan öğrendim
Babam gibi güzel menemen yapabilmeyi istedim
Onun kadar olmasa da gittikçe ustalaştım sende
Nasılsa geldi cesaret bir gün okuldan kızlarla girdik mutfağa
Belki onikimdeydim
Nasılda hazırladım malzemelerini iştiyakla
Tuhaf bakışlar altında
Eleştiri tufanında
Kimi “menemene patates katılmaz” diyordu
Hiçbiri duymamış patlıcan konduğunu
“Belki siz menemen nedir bilmiyorsunuzdur, belki menemen sizin evde başka bir şeyin adıdır” demiştim çocuk saflığıyla ve korku içinde ve şaşkın ve kaygılı performansından
Menemenim ürktüm senden
Peynir konmaz dediler
Soğanda ısrar ettiler
“Soğan olmaz”
“Soğan yemeğe konur” dedim
Savundum seni
Seni sevdiler menemenim
Kimi babam gibi yani ben gibi yapar olmuş menemenini
Sevindim
Başka bir zaman bir arkadaşım menemen yaptı evinde
İçinde patates yoktu
Patlıcan yoktu
Peynir yoktu
En sevdiklerimin yittiği senle yüzleştim
Direndim
Sevdiğim parçalarını aradım
Yoktu parçaların, hiç konmamıştı tavaya
Gülo girdi mutfağa bir gün
Yedi sekiz yıl önceydi
Sana soğan kattı
“Soğansız yap Gülo” dedim
“Sabret güzelim çok seveceksin Kalamış’ta böyle yaparlar menemeni” dedi
Dilim iyi dedi ama sen gel içime sor
Ne yapalım kaderde varsa eksilişler ve artışlar
Bu sefer direnmedim
Yedim
Ne yalan söyleyeyim sevdim
Tuğba Demiröz
Sivri biber
Patates
Patlıcan
Peynir
Yumurta,
Biraz margarin
Tuz bir tutam
Belki kara biber sonunda
İşte benim Menemenim !!!!!
Ya da melemen mi adını tam bilemediğim ????
Her sabah kahvaltısında buluşmayı umduğum
Beş çaylarımın vazgeçilmezi menemenim
Seni babamdan öğrendim
Tabağıma servis edildiğin vakit
Tarifsiz bir iştahla önce küp küp doğranmış patateslerini
Sonra patlıcanlarını yediğim
Sevemedim biberini yıllarca
Domateslerini dışladım tabağımdan
Sana katılan yumurtaya uyuz oldum diyebilirim
Yine de bibersiz, domatessiz, yumurtasız menemen yemedim
İçinde domates olmayan örüntüye menemen demedim
Seni olduğun gibi kabul ettim
Olduğun gibi sevdim
Bazı parçalarını reddetsem de sen onlarla vardın
Onlar yoksa sen olmazdın
Seni babamdan öğrendim
Babam gibi güzel menemen yapabilmeyi istedim
Onun kadar olmasa da gittikçe ustalaştım sende
Nasılsa geldi cesaret bir gün okuldan kızlarla girdik mutfağa
Belki onikimdeydim
Nasılda hazırladım malzemelerini iştiyakla
Tuhaf bakışlar altında
Eleştiri tufanında
Kimi “menemene patates katılmaz” diyordu
Hiçbiri duymamış patlıcan konduğunu
“Belki siz menemen nedir bilmiyorsunuzdur, belki menemen sizin evde başka bir şeyin adıdır” demiştim çocuk saflığıyla ve korku içinde ve şaşkın ve kaygılı performansından
Menemenim ürktüm senden
Peynir konmaz dediler
Soğanda ısrar ettiler
“Soğan olmaz”
“Soğan yemeğe konur” dedim
Savundum seni
Seni sevdiler menemenim
Kimi babam gibi yani ben gibi yapar olmuş menemenini
Sevindim
Başka bir zaman bir arkadaşım menemen yaptı evinde
İçinde patates yoktu
Patlıcan yoktu
Peynir yoktu
En sevdiklerimin yittiği senle yüzleştim
Direndim
Sevdiğim parçalarını aradım
Yoktu parçaların, hiç konmamıştı tavaya
Gülo girdi mutfağa bir gün
Yedi sekiz yıl önceydi
Sana soğan kattı
“Soğansız yap Gülo” dedim
“Sabret güzelim çok seveceksin Kalamış’ta böyle yaparlar menemeni” dedi
Dilim iyi dedi ama sen gel içime sor
Ne yapalım kaderde varsa eksilişler ve artışlar
Bu sefer direnmedim
Yedim
Ne yalan söyleyeyim sevdim
Tuğba Demiröz

ŞİİR © | Yayın Mayıs 2010
İnsan dediğin, bir garip Adem
Adem dediğin yemekte
Adem bir garip oğlan
Karnını doyurmakta
Aciz bir adam Adem aczine kör
Açlıktan sınıfta kalmakta
Karneye rağmen kendini adam sanmakta
Adem dediğin özü unutmuş, gücü kendi sanmakta
Yanılgılarda Adem
Adem batakta
Garip oğlan işte bizim Adem, Ademe eğilmekte, boyun bükmekte
Doymak için Ademe güvenmekte
Kediyi nankör sanmakta
Bir buçuk yumrukluk midesini inekle yarıştırmakta
Tuhaflar ötesi Adem dediğin
Çeşit çeşit….
Renk renk….
Huy huy….
Tahripkardır kimi Adem bir tane erik için dalı indirir
Vahşidir kimi Adem doğumhane kapılarında düşük bekler
İğrençtir kimi Adem böceği çerez eder
Adem dediğin yediğinden belli
Kimi sıcak kimi soğuk yer
Kimi sulu kimi kuru sever
Kimi Adem vardır bolluk içinde yemek seçer
Şükürsüzdür
Kimi Adem elinde boş tabağı aranır
Kimi beleşçidir bedava ne bulursan ye modunda
Bazısı leşçidir mezar kazmada
Adem dediğin bir garip adam
Yemesinden anlarsın karakterini
Aynında diretir kimi
Annesi gibi pişirsin ister eşi
Kimi Adem vardır her gün farklı ister
Bulamazsa masa devirir, huzur kaçırır
Çabuk sıkılır bazı Ademler
Kimisi saatlerce kalır masada
Kimi şipşak hallediverir işini
Bazısı ağzında tutar yediğini
Bazısı löp diye yutar
Kimi iyice öğütür
Çiğner, un ufak eder yiyeceğini
Kimi az yer kimi çok
Kimi Adem kusar yediğini
Kimi lokma komaz ağzına
Adem dediğin yemesinden belli
Kiminin doymaktır niyeti
Kimi açlıkla terbiye eder kendini
Kimi ayrışamazdan yemekten saplanır kalır
Kimi Adem haz alır yerken
Kimi baharlarla tatlandırır yiyeceğini
Kiminin saatli kiminin vakitsizdir yemeği
Bazı Ademler ne bulursa yer
Diğerleri seçer yemeğini
Kimi önüne konanı yer
Kimi kendi yapmak ister
Bazı Ademler lüks restoranlarda boğaza karşı yer yemeğini
Kimileri pilav üstü kuru peşinde sokak tezgahlarında
Kimine bakarsın bir tabakta doyar
Kimisi tatlısız kalkmaz masadan
Kimi kibardır yerken
Kimi şaplatır ağzını
Adem dediğin bir garip insan
Acı yer kimi
Kiminin tatlıdır yemeği
Kimi lezzet katar yemeğe
Kimi rezil eder yiyeceği
Kimi doğal sever olduğu gibi
Bazısının garnitür arar gözleri
Ademler çeşnidir dünyada
Kimi aralarda atıştırır
Kiminin aklı dolapta kalır
Kimi abur cubur sever
Kimi çerezlerle idare eder
Neden yemek yer insan?
İhtiyaçtan mı?
Açlıktan mı?
Keyiften mi?
Yemiş olmak için mi?
Yeme fırsatı bulamayacağı için mi?
Okula gideceğinden mi?
İşten döndüğünden mi?
Akşam olduğu için mi?
İnsan dediğin bir garip Adem
Adem dediğin yemesinden belli
Tuğba Demiröz
Adem dediğin yemekte
Adem bir garip oğlan
Karnını doyurmakta
Aciz bir adam Adem aczine kör
Açlıktan sınıfta kalmakta
Karneye rağmen kendini adam sanmakta
Adem dediğin özü unutmuş, gücü kendi sanmakta
Yanılgılarda Adem
Adem batakta
Garip oğlan işte bizim Adem, Ademe eğilmekte, boyun bükmekte
Doymak için Ademe güvenmekte
Kediyi nankör sanmakta
Bir buçuk yumrukluk midesini inekle yarıştırmakta
Tuhaflar ötesi Adem dediğin
Çeşit çeşit….
Renk renk….
Huy huy….
Tahripkardır kimi Adem bir tane erik için dalı indirir
Vahşidir kimi Adem doğumhane kapılarında düşük bekler
İğrençtir kimi Adem böceği çerez eder
Adem dediğin yediğinden belli
Kimi sıcak kimi soğuk yer
Kimi sulu kimi kuru sever
Kimi Adem vardır bolluk içinde yemek seçer
Şükürsüzdür
Kimi Adem elinde boş tabağı aranır
Kimi beleşçidir bedava ne bulursan ye modunda
Bazısı leşçidir mezar kazmada
Adem dediğin bir garip adam
Yemesinden anlarsın karakterini
Aynında diretir kimi
Annesi gibi pişirsin ister eşi
Kimi Adem vardır her gün farklı ister
Bulamazsa masa devirir, huzur kaçırır
Çabuk sıkılır bazı Ademler
Kimisi saatlerce kalır masada
Kimi şipşak hallediverir işini
Bazısı ağzında tutar yediğini
Bazısı löp diye yutar
Kimi iyice öğütür
Çiğner, un ufak eder yiyeceğini
Kimi az yer kimi çok
Kimi Adem kusar yediğini
Kimi lokma komaz ağzına
Adem dediğin yemesinden belli
Kiminin doymaktır niyeti
Kimi açlıkla terbiye eder kendini
Kimi ayrışamazdan yemekten saplanır kalır
Kimi Adem haz alır yerken
Kimi baharlarla tatlandırır yiyeceğini
Kiminin saatli kiminin vakitsizdir yemeği
Bazı Ademler ne bulursa yer
Diğerleri seçer yemeğini
Kimi önüne konanı yer
Kimi kendi yapmak ister
Bazı Ademler lüks restoranlarda boğaza karşı yer yemeğini
Kimileri pilav üstü kuru peşinde sokak tezgahlarında
Kimine bakarsın bir tabakta doyar
Kimisi tatlısız kalkmaz masadan
Kimi kibardır yerken
Kimi şaplatır ağzını
Adem dediğin bir garip insan
Acı yer kimi
Kiminin tatlıdır yemeği
Kimi lezzet katar yemeğe
Kimi rezil eder yiyeceği
Kimi doğal sever olduğu gibi
Bazısının garnitür arar gözleri
Ademler çeşnidir dünyada
Kimi aralarda atıştırır
Kiminin aklı dolapta kalır
Kimi abur cubur sever
Kimi çerezlerle idare eder
Neden yemek yer insan?
İhtiyaçtan mı?
Açlıktan mı?
Keyiften mi?
Yemiş olmak için mi?
Yeme fırsatı bulamayacağı için mi?
Okula gideceğinden mi?
İşten döndüğünden mi?
Akşam olduğu için mi?
İnsan dediğin bir garip Adem
Adem dediğin yemesinden belli
Tuğba Demiröz

Yazan Uzman
|
Bu sayfada yayınlanan öykü ve şiirlerin tüm hakları yazarına (Uzm.Psk.Tuğba DEMİRÖZ) aittir ve Uzm.Psk.Tuğba DEMİRÖZ tarafından TavsiyeEdiyorum.com Öykü ve Şiirler kütüphanesinde yayınlanmak üzere gönderilmiştir. Burada yer alan eserler yazarından önceden izin alınmaksınız başka platformlarda yayınlamaz, sadece kaynak gösterilerek ve yazar ismi zikredilerek KISA ALINTILAR yapılabilir. Aksine davranış Fikir ve Sanat Eserleri yasasına aykırılık teşkil edecektir.